Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

05 Ocak 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31710

Karar Sayısı: 5063

Aday çırak ve çıraklar ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilerin ücretlerine ilişkin alt sınırlar ile bu ücretlere yönelik Devlet katkısı ödemelerinin süresinin uzatılması hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun geçici 12 nci maddesi gereğince karar verilmiştir.

4 Ocak 2022

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

4/1/2022 TARİHLİ VE 5063 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

Devlet katkısı ödeme süresi

MADDE 1- (1) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun geçici 12 nci maddesi uyarınca aday çırak ve çıraklar ile anılan Kanunun 18 inci maddesine göre işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere aynı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılacak ödemelerin asgari ücretin net tutarının yüzde otuzundan, kalfalık yeterliliğini kazanan mesleki eğitim merkezi 12 nci sınıf öğrencilerine yapılacak ödemelerin asgari ücretin yüzde ellisinden az olamayacağına dair süre ile mesleki eğitim merkezi programı dışındaki okul ve kuramlarda öğrenim gören öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisinin, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte birinin, mesleki eğitim merkezi programına devam eden öğrencilere ödenebilecek en az ücretin ise tamamının 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (B) bendinin (h) alt bendi için ayrılan tutardan Devlet katkısı olarak ödenmesine ilişkin süre, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılından itibaren beş eğitim ve öğretim yılı uzatılmıştır.

(2) Kamu kurum ve kuruluşlarına bu madde kapsamında Devlet katkısı ödenmez.

(3) Bu madde uyarınca ödenen Devlet katkısı, ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ay içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinden İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılır.

Yürürlük

MADDE 2- (1) Bu Karar, 2021-2022 eğitim ve öğretim yılı başından geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- (1) Bu Karar hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Bilindiği üzere Veri Sorumluları Sicili Hakkında Yönetmelik’in (Yönetmelik) 5 inci maddesinde veri sorumlularının, Sicile sunulan ve Sicilde yayınlanan bilgilerin eksiksiz, doğru, güncel ve hukuka uygun olmasından sorumlu olduğu, Sicile açıklanacak bilgilerin Kişisel Veri İşleme Envanterine dayalı olarak hazırlanması gerektiği ve veri sorumlularının Sicile kaydolmasının Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı belirtilmektedir.

Aynı Yönetmelik’in 9 uncu maddesinde ise Sicile yapılan kayıt başvurusunun; başvuru formunda yer alan bilgiler, kişisel verilerin işlenme amacı, veri konusu kişi grupları, kişisel verilerin aktarıldığı alıcı grupları, yabancı ülkelere aktarım öngörülüp öngörülmediği, alınan veri güvenliği tedbirleri ile saklama sürelerine ilişkin bilgileri içereceği hükmü yer almaktadır.

Bu kapsamda Kurumumuzca yapılan değerlendirme sonucunda, aşağıdaki hususların tekrar hatırlatılmasında fayda görülmektedir:

1. Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemine (VERBİS) kayıt başvuru formunun sadece sisteme girilmesi veya Kuruma posta, kargo, kurye, KEP ile iletilmesi ya da elden teslim edilmesi Sicile kayıt ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmiş olduğu anlamına gelmemektedir. Sicile kayıt ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmiş olması için VERBİS’e kayıt başvuru formunun Kuruma posta, kargo, kurye veya KEP ile iletilmesi ya da elden teslim edilmesi ve Kurumca onaylanması akabinde başvuru formunda belirtilen elektronik posta adresine iletilen “kullanıcı adı” ve “parola” ile VERBİS ana sayfada yer alan “Veri Sorumlusu Yönetici Giriş” butonu aracılığıyla giriş yaparak bir “irtibat kişisi” atanması, atanan irtibat kişisi tarafından da yine VERBİS ana sayfada yer alan “Sicile Kayıt” butonu aracılığıyla giriş yapılması ve ilgili veri sorumlusu için “bildirim” düzenlenerek sistem üzerinden bildirimin onaylanması gerekmektedir.

2. VERBİS; kesintisiz olarak erişim, başvuru ve bildirim düzenlemesine açık olup hâlihazırda sistem üzerinden başvuru yapılabilmesi ve bildirim düzenlenmesi imkânı bulunmaktadır. Bu nedenle eksik başvuru ve bildirimlerin bir an önce tamamlanması önem arz etmektedir. Ayrıca, Yönetmelik’in 13 üncü maddesinde yer alan “Veri sorumluları, Sicilde kayıtlı bilgilerde değişiklik olması halinde meydana gelen değişiklikleri, değişikliğin meydana geldiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde VERBİS üzerinden Kuruma bildirir.” hükmü gereği VERBİS üzerinden giriş yapılarak “bildirim güncellemesi” yapılması mümkündür.

3. VERBİS’e kaydolmak haricinde, Kanun ve ikincil mevzuatta getirilen diğer yükümlülükler de bulunmakta olup veri sorumlularının diğer yükümlülüklere de uyması gerektiği tabiidir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: KVKK

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 04/01/2022 tarihinde TBMM’ye sunulmuştur.

Teklifte yer alan bazı önemli düzenlemeler ile;

  1. Daha önce Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklama doğrultusunda, 1/1/2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim yapan kurumların münhasıran üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranın 1 puan indirimli uygulanması (Madde 15),
  1. Girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarına ek olarak tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde edilen kar paylarının (portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilenler hariç) da iştirak kazancı istisnası olarak kurumlar vergisinden istisna edilmesi (Madde 14),
  2. Vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın %50’si oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararının verilememesi (Madde 2),
  3. Daha önce Cumhurbaşkanı tarafından duyurulan ve uygulamasına başlanılan kur korumalı mevduat/katılma payı hesaplarına kur artışı nedeniyle yapılacak destek ödemelerinin yasal dayanağı oluşturmak üzere çeşitli konularda Hazine ve Maliye Bakanı ile Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesi (Madde 12),
  4. Bireysel emeklilikte halihazırda yüzde 25 olarak belirlenmiş olan Devlet katkısı oranının yüzde 30’a yükseltilmesi (Madde 6, Madde 9),
  5. BOTAŞ tarafından bölgesel ve iklimsel koşullar dikkate alınarak il veya bölge bazında kademeli doğal gaz satışı uygulanabilmesi (Madde 10),
  6. 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca gelir ve aylık ödemesi yapılanlara 1.500 TL olarak öngörülen aylık asgari ödeme tutarının 2.500 TL’ye yükseltilmesi (Madde 13),
  7. Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinde 01/01/2022-30/06/2022 tarihleri arasındaki dönem için uygulanacak artış oranının yüzde 5’ten yüzde 7,5’e çıkartılması ve böylece 2021 yılı ikinci yarısından kaynaklı enflasyon farkı dahil 1/1/2022 tarihinden geçerli olmak üzere %27,9 yapılması gereken zammın %30,95’e yükseltilmesi (Madde 16) Denet Vergi

öngörülmektedir.

Teklife ve Gerekçelerine ulaşmak için lütfen Tıklayınız

Teklife ve Gerekçelerine ulaşmak için lütfen tıklayınız.

Enflasyon düzeltmesi uygulanmaya başlıyor. Ancak aradan geçen uzun bir zamandan sonra tekrar uygulanmaya başlanması bazı tereddütleri de beraberinde getirmektedir. En fazla tereddüt edilen husus, enflasyon düzeltmesinin hangi döneme uygulanarak başlayacağıdır. Eğer 2021 yılı hesapları düzeltmeye tabi tutulacak ise düzeltme sonucu oluşan bir kar veya zararın 2021 yılına atfedilecek kısmının 2021 yılı vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı ve eğer 2021 yılı hesapları düzeltmeye tabi tutulacaksa sabit kıymetlerin 2021 yılında düzeltme sonucu artan değerleri üzerinden mi yoksa düzelte öncesi değerleri üzerinden mi amortismana tabi tutulacağı tereddütlerin özünü oluşturmaktadır.

Tereddüt yaratan bu ana unsurlar konusunda Gelir İdaresi henüz bir açıklama yapmamıştır. Bu tereddütler konusunda benim görüşlerim aşağıdaki gibidir.

Enflasyon düzeltmesi hangi döneme uygulanarak başlayacak?

Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’nci maddesi uyarınca,

“Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10'dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar.”

Buna göre 2021 yılı ile ilgili olarak fiyat endeksinde son üç yılda gerçekleşen artış oranı %142 ve içinde bulunulan yıldaki artış oranı %80 olduğu için mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekir.

Ancak hangi yıl mali tabloları düzeltmeye tabi tutulacaktır? Yine söz konusu madde, kapsama giren mükelleflerin, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorunda olduklarını, bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılacağını hükme bağlamaktadır. Ayrıca geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuz altı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son on iki ay artış oranı dikkate alınacaktır.  Buna 2021 yılının son geçici vergilendirme döneminin son ayı olan aralık ayı için 36 aylık ve son on iki aylık artış oranları %142 ve %80 olduğu için 2021 yılı son geçici vergi döneminde mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekecektir.

Düzeltme sonucu oluşan düzeltme kâr veya zararı nasıl bir işleme tabi tutulacak?

Enflasyon düzeltmesi sonucu bazı firmalarda düzeltme kârı bazı firmalarda düzeltme zararı oluşacaktır. Bunu belirleyecek unsur firmanın borçla mı öz sermaye ile mi finanse edildiğidir.

VUK mükerrer 298’nci maddesi uyarınca,

“Enflasyon düzeltmesi uygulanmayan bir hesap döneminden sonra enflasyon düzeltme şartlarının yeniden oluşması halinde; enflasyon düzeltmesi yapılan en son dönemden başlamak üzere enflasyon düzeltmesi yapılır. Bu şekilde belirlenen geçmiş yıl kârı vergiye tâbi tutulmaz, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez. Ancak, matrahın tespitinde geçmiş yıl malî zararları mukayyet değerleri ile dikkate alınır. Birikmiş amortismanlar, ait oldukları kıymetin bilanço tarihindeki değerinde düzeltme sonrasında ortaya çıkan artış oranı dikkate alınarak düzeltilir.”

Bu hüküm çerçevesinde 2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemi itibariyle düzenlenecek mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekecek, bu çerçevede ortaya çıkacak geçmiş yıl düzeltme kâr veya zararı vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Burada temel sorun, geçmiş yıl kârı veya zararı ifadesinin 2021 yılına atfedilecek kâr veya zararı da kapsamına alıp almadığıdır.

Konu ile ilgili bir görüş, 2021 dönem başı (2020 dönem sonu) mali tabloların 2020 ve önceki yıllar esas alınarak belirlenecek düzeltme katsayıları esas alınarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı, bu şekilde ortaya çıkan enflasyon düzeltme kâr veya zararın önceki yıl kâr veya zararı olarak vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacağı, 2021 dönem sonu mali tabloların da 2021 yılı düzeltme katsayıları esas alınarak düzeltmeye tabi tutulacağı ve 2021 yılı için ortaya çıkan düzeltme kâr veya zararının 2021 yılı vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınacağı yönündedir.

Ben bu görüşün aksine düzenlemenin bir geçiş süreci öngörmemiş olması nedeniyle 2021 yılına atfedilecek kâr veya zararın da 2021 yılı vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Kanunun, düzeltmenin yapılacağı hesap döneminden bir önceki hesap dönemi mali tabloların da düzeltileceğini ve bu düzeltme sonucu ortaya çıkan kâr veya zararın vergilendirilmeyeceğini, sonraki dönemde yapılacak düzeltme sonucu ortaya çıkan kâr veya zararın ise vergilendirileceğini açıkça hükme bağlamamış olması beni bu sonuca yönlendirmektedir.

Sabit kıymetler 2021 yılında hangi değerleri üzerinden amortismana tabi tutulacak?

VUK mükerrer 298’inci maddesi uyarınca amortismanlar ve itfa payları, düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanır. Burada tereddüt yaratan husus, 2021 yılı dördüncü geçici vergilendirme döneminde sabit kıymetler enflasyon düzeltmesi sonucu artırılmış değerleri üzerinden mi yoksa artırımdan önceki değerler üzerinden mi amortismana tabi tutulacağıdır. Kanunun lafzından hareketle artırılmış değerler üzerinden amortisman ayrılması gerektiği sonucu çıkmaktadır.

Ancak enflasyon düzeltmesi sonucu ortaya çıkacak düzeltme kâr veya zararın 2021 yılına atfedilecek kısmın da vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmayacağı yönündeki değerlendirmemizden hareketle o zaman amortismanların da eski değerler üzerinden hesaplanması gerektiği iddia edilebilir.

Bu iki durum arasında bir paralellik kurmaya gerek yoktur. Zira amortisman sadece son yılda sabit kıymetlerde yapılan düzeltme sonucu artırılan değerler üzerinden değil tüm geçmiş dönemlerde yaşanan enflasyonun yarattığı aşınmayı telafi edecek şekilde yapılan artışın tamamı üzerinden hesaplanmaktadır.

Ayrıca kanunun lafzı bu iddiaya çok fazla izin vermemektedir. Hem 2021 yılına atfedilecek enflasyon düzeltmesi kâr veya zararını diğer yıllara atfedilecek kâr veya zararlarla birlikte 2021 yılı vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınmaması hem de 2021 yılında sabit kıymetler düzeltme sonucu artırılan değerleri üzerinden amortismana tabi tutulması gerekecektir.

Değerlendirme

Enflasyon muhasebesinin uygulanmaya başlanacak olması nedeniyle tereddüt yaratan hususlarla ilgili görüşlerimi yukarıda kısaca özetledim. Tereddütler daha çok Kanunun tekrar enflasyon düzeltmesine geçiş için açık bir prosedür öngörmemesinden kaynaklanmaktadır. Tabi asıl önemli olan Gelir İdaresinin bu tereddütlerle ilgili ne düşündüğüdür. İdarenin bir an önce bu belirsizlikleri gidererek uygulamayı yönlendirmesi beklenmektedir.

Ayrıca bu tereddütler gerekçe gösterilerek enflasyon muhasebesinin ertelenmesi veya böyle bir beklenti içinde olunması da çok makul görünmemektedir. Bülent Taş

https://vergialgi.net/enflasyon-muhasebesi-hangi-doneme-nasil-uygulanarak-baslayacak

 
Salı, 04 Ocak 2022 17:21

Enflasyon Düzeltmesi Planı

Bugün itibarıyla (eğer ilerde kanun değişikliği yapılmaz ise) enflasyon düzeltmesi zorunluluğu başlamış bulunuyor. Bu nedenle 2022 yılına ilişkin yevmiye kayıtlarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulan 2021 yıl sonu son bilançosuyla açılması gerekmektedir.

Enflasyon düzeltmesini kuyumcular her üç ayda bir uyguluyorlar zaten. Geniş kesimler için 2003-2004 bilançoları bu yöntemle düzeltilmişti. Enflasyon düzeltmesi yeni bir şey değil!

Bununla birlikte enflasyon düzeltmesi programımızın güncellenmesi için biraz süreye ihtiyacım var. Piyasada gözlemlenen panik havasını biraz olsun dağıtabilmek ve bir nebze faydası olur düşüncesiyle önerdiğim yol haritasını paylaşıyorum:

31/12/2021 Tarihli ön bilançonun düzeltilmesi için aşağıdaki adımlar takip edilmelidir:

1) Önce 31/12/2020 tarihli bilanço enflasyon düzeltmesine tabi tutulmalıdır.

Bu bilançonun düzeltilmesi sonucu oluşan geçmiş yıl kârı vergiye tâbi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmeyecektir. Matrahın tespitinde varsa geçmiş yıl malî zararları mukayyet değerleri ile dikkate alınacaktır. Birikmiş amortismanlar, ait oldukları kıymetin bilanço tarihindeki değerinde düzeltme sonrasında ortaya çıkan artış oranı dikkate alınarak düzeltilecektir.

2) Düzeltilmiş 2020 yıl sonu bilançosu için yapılması gerekli yevmiye maddeleri, 2021 yılı defterlerine işlenmeli, böylelikle 2021 yılı işlemleri düzeltilmiş 2020 yılı bilançosunu da kapsamalıdır.

3) 2021 Yılı için olağan dönem sonu işlemleri yapılmalı, ön bilanço çıkarılmalıdır. Özellik arz eden durumlar aşağıda belirtilmektedir:

3.a) Vergi Karşılıkları, dönem sonu işlemlerine dahil edilmemelidir. Vergi karşılıkları, düzeltme sonucu ortaya çıkan dönem kârına göre ayrılacaktır.

3.b) Amortismanlar düzeltilmiş değer üzerinden ayrılacağından eski mevzuata göre, 2021 yılı 4. Dönem için ayrılan amortisman kayıtları varsa bunlar ters kayıtla iptal edilmelidir. 2021/III. Geçici vergi dönemi ve öncesi için ayrılmış amortismanlara dokunulmamalıdır. Yeni amortisman kayıtları ve ayrılmış sayılan amortismanlar konusunda bu program size yol gösterecektir.

3.c) 7326 sayılı Kanun kapsamında, 2021 yılı içinde yapılmış Yeniden Değerleme kayıtları ya ters kayıtla iptal edilmeli veya bu sihirbaz tarafından adım adım ilerlerken ilgili kıymetlerin ayrıntılarına yazılarak programa (iptal edebilmesi için) bilgi verilmelidir. 7144 sayılı Kanun kapsamında 2018 yılı içinde yapılmış yeniden değerleme varsa bunların 31.12.2020 bilançosu enflasyon düzeltmesinde yok edilmiş olmasına dikkat edilmelidir.

3.d) 2021 Yılı içinde satılmış kıymet varsa, bu satışa ait kâr/zarar hesapları düzeltme hükümlerine göre tekrar hesaplanmalı ve fark kayıtları haricen yapılmalıdır. Bir başka ifade ile normal şartlarda bu satışa ait kârdan, 2020 yıl sonu bilançosunun düzeltilmesi sonucu eklenen maliyet ile "2021 Sonu - Satış Ayı" arasındaki enflasyon düzeltme farkı da düşülmelidir. Bu işlemde birikmiş amortismanlara ait düzeltmenin de dikkate alınacağı tabidir. Netice olarak, sihirbaza verilecek 590 hesabı (veya 591) bu işlemden sonra oluşan yeni tutarı yansıtmalıdır.

4) Yukardaki 1, 2, 3’üncü maddelerde yazılı işlemler sonucunda elde edilen ön bilanço, bu sihirbaza konu düzeltme işlemine tabi tutulacak ön bilanço olacaktır.

5) Düzeltilen 2021 yıl sonu ön bilançosu enflasyon düzeltmesine tabi tutulduktan sonra yapılması gerekli yevmiye maddeleri 31.12.2021 tarihi itibarıyla yapılmalıdır.

6) Düzeltilen ön bilançoya göre Vergi Karşılıkları ayrılmalı ve 31.12.2021 tarihli son bilanço çıkarılmalıdır.

7) 2022 Yılı yevmiye kayıtları düzeltilen 2021 yıl sonu son bilançosuyla açılmalıdır. Gürol Demir

https://www.guroldemir.net/Haberler/54/Enflasyon_duzeltmesi_plani

Bilindiği üzere, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48) gereğince, Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin, Tebliğ’de belirtilen istisnalar dışında fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içerisinde ihracata aracılık eden bankaya transfer edilmesi veya getirilmesi zorunlu bulunmaktadır.

Söz konusu uygulama, anılan Tebliğ ve bu Tebliğ kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından çıkarılan 16/01/2020 tarihli İhracat Genelgesi çerçevesinde yürütülmektedir.

Bu defa, İhracat Genelgesine aşağıdaki Ek-1 inci madde eklenmiştir:

“İhracat Bedellerinin Merkez Bankasına Satışı

EK MADDE 1 – (1) Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedellerinin %25'i İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılır. Bu bedeller bankaca Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankasına satılır ve Merkez Bankasının banka nezdindeki hesabına aktarılır. Söz konusu tutarın tam karşılığı banka tarafından ihracatçıya Türk parası olarak ödenir.” 

Getirilen bu hükme göre, ihracatçılar tarafından yurda getirilen ve İhracat Bedeli Kabul Belgesi (İBKB)’ye veya Döviz Alım Belgesi (DAB)’a bağlanan ihracat bedellerinin %25'i, TCMB tarafından belirlenen döviz alış kuru üzerinden ihracatçılar tarafından İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılacak ve bu dövizlerin TL karşılığı bedelleri banka tarafından ihracatçıya ödenecektir. Banka, ihracatçıdan satın aldığı döviz bedelleri 

Söz konusu maddeyle getirilen düzenlemenin ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden İBKB veya DAB’a bağlanan ihracat bedeli dövizler açısından uygulanmasına yönelik olarak TCMB tarafından “İhracat Genelgesinin Ek 1 inci Maddesi Kapsamında Türkiye Cumhuriyet  Merkez Bankasına Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı 03/01/2022 tarihinde yürürlüğe giren söz konusu Talimata göre uygulama şu şekilde yapılacaktır:

  • İhracat Genelgesine göre İBKB veya DAB’a bağlanan ihracat bedeli dövizin %25’i, İBKB veya DAB’ın düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden TCMB’ye satılmak üzere İBKB veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılacaktır. İşlem kuru olarak TCMB tarafından saat 10:00, 11:00, 12:00, 13:00, 14:00 ve 15:00’de ilan edilen ve İBKB veya DAB’a bağlanan ihracat bedeli dövizin Türk lirasına çevrildiği saat itibarıyla en son açıklanmış olan döviz alış kuru esas alınacaktır.
  • Banka nezdinde TCMB adına ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini hesaplar açılacak ve bankanın bu Uygulama Talimatı kapsamında satın aldığı dövizler saat 17:00’ye kadar TCMB’ye bildirilerek toplu bir şekilde söz konusu hesaplara aktarılacaktır.
  • Banka tarafından TCMB’nin hesabına aktarılan dövizler, TCMB tarafından işlem kuru üzerinden satın alınacaktır. Bu satın almada da yukarıda tarif edilen işlem kuru

kullanılacaktır.

Denet Vergi

Salı, 04 Ocak 2022 12:59

2022 Sigorta Primleri

4857 sayılı İş Kanununun 39. maddesine istinaden Asgari Ücret Tespit Komisyonunca 2022 yılı için uygulanacak olan asgari ücret, 1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arası için tespit edilerek, 17/12/2021  tarihli ve 31692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunca alınan karara istinaden, 1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arası için bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücret 166,80 (yüz altmışaltı lira seksenkuruş ) Türk Lirası olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, 1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında uygulanmak üzere sigortalılar için sigorta primine esas günlük ve aylık kazançların alt ve üst sınırlarında, yurt dışında geçen süreler ile hizmet borçlanmalarında, isteğe bağlı sigortalılar ve genel sağlık sigortalılarının ödeyecekleri primlerde dikkate alınacak tutarlar ile idari para cezalarında, geçici iş göremezlik, cenaze ve emzirme ödeneklerinde dikkate alınacak tutarlar aşağıda gösterilmiştir.

1- 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların sigorta primi ve işsizlik sigortası primlerine esas günlük ve aylık kazançlarının alt ve üst sınırları

1.1- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalılar için;

a) Özel sektörde:

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç alt sınırı  :        166,80 TL

Aylık kazanç alt sınırı    :      5.004,00 TL

Günlük kazanç üst sınırı :         1.251 TL

Aylık kazanç üst sınırı   :      37.530,00 TL

b) Kamu sektöründe:

15.12.2021 - 14.1.2022 döneminde sigorta primine esas kazanç alt sınırı;

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 119,25 TL x 16 gün = 1.908,00 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için   : 166,80 TL x 14 gün = 2.335,20 TL

15.12.2021-14.1.2022 devresi için   : 1.908,00 TL + 2.335,20 TL = 4.243,20 TL

15.12.2021 - 14.1.2022 döneminde sigorta primine esas kazanç üst sınırı;

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 894,38 TL x 16 gün = 14.310,08TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için   : 1.251,00 TL x 14 gün =17.514 TL

15.12.2021-14.1.2022 devresi için   : 14.310,08 TL + 17.514 TL = 31.824,08 TL

15/1/ 2022 ila 14.12.2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Aylık kazanç alt sınırı :  5.004,00 TL

Aylık kazanç üst sınırı : 37.530,00 TL

1.2- Çırak ve öğrenciler için;

3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununun 25. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; aday çırak, çıraklar, işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile mesleki ve teknik ortaöğretim okul ve kurumlarında okumakta iken staja, tamamlayıcı eğitime veya alan eğitimine tabi tutulan öğrencilerin sigorta primleri, asgari ücretin yüzde ellisi üzerinden hesaplanmaktadır.

Buna göre, bu kapsamda yer alan çırak ve öğrencilerin prime esas kazançları;

a) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 1’i ila 30’u arasında düzenleyenler için;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç tutarı :    83,40 TL(*)

Aylık kazanç tutarı   : 2.502,00 TL

b) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasında düzenleyenler için;

15.12.2021 - 14.1.2022 dönemi için;

2021 yılı Aralık ayı günlük kazanç tutarı119,25 TL x %50 = 59,63 TL

2022 yılı Ocak ayı günlük kazanç tutarı: 166,80 TL x %50 = 83,40 TL

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 59,63 TL x 16 gün = 954,08 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için   : 83,40 TL x 14 gün = 1.167,60 TL

15.12.2021-14.1.2022 devresi için   : 954,08 TL + 1.167,60 TL = 2.121,68 TL

15.1.2022 ila 14.12.2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç tutarı :    83,40 TL

Aylık kazanç tutarı   : 2.502,90 TL

1.3- Yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ile bursiyer ve kursiyerler için;

Yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ve 2547 sayılı Kanunun 46. maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı 5510 sayılı Kanunun 82. maddesine göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar ile Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerin sigorta primleri, prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanmaktadır.

Buna göre, bu kapsamda yer alan öğrenci, bursiyer ve kursiyerlerin prime esas kazançları;

a) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 1’i ila 30’u arasında düzenleyenler için;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç tutarı : 166,80 TL

Aylık kazanç tutarı   : 5.004,00 TL

b) Aylık prim ve hizmet belgelerini ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasında düzenleyenler için;

2021 yılı Aralık ayının ikinci yarısı için: 119,25 TL x 16 gün = 1.908,00 TL

2022 yılı Ocak ayının ilk yarısı için   : 166,80 TL x 14 gün = 2.335,20 TL

15.12.2021-14.1.2022 devresi için   : 1.908,00 TL + 2.335,20 TL = 4.243,20 TL

15.1.2022 ila 14.12.2022 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç tutarı :   166,80 TL

Aylık kazanç tutarı   : 5.004,00 TL

1.4- Prime esas kazançlardan istisna tutulacak yemek parası, çocuk zammı ve aile zammı (yardımı) tutarları;

5510 Sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalıların;

- Yemek parası:

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında; 166,80 TL x % 6 = 10,01 TL (*) (Günlük)

- Çocuk zammı:

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;  5.004,00 TL x % 2 = 100,08 TL (Aylık)

- Aile zammı (yardımı):

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında; 5.004,00 TL x %10 =500,40 TL (Aylık)

tutarındaki kazançları, prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

1.5- Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Olmayan Ülkelerde İş Üstlenen İşverenlerce Yurt Dışındaki İşyerlerinde Çalıştırılmak Üzere Götürülen Sigortalılar için;

5510 sayılı Kanunun 82. maddesinin birinci fıkrası gereğince sigorta primine esas kazanç üst sınırı sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçiler için 3 katı olup söz konusu hüküm gereğince sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen sigortalıların;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç alt sınırı :     166,80 TL

Aylık kazanç alt sınırı    : 5.004,00 TL

Günlük kazanç üst sınırı : 500,40 TL

Aylık kazanç üst sınırı   : 15.012,00 TL

olarak uygulanacaktır.

1.6- 5510 sayılı Kanunun ek 9. maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ayda 10 gün ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenlerin ödeyecekleri aylık kazançların alt ve üst sınırları ile 10 günden az sigortalı çalıştıranların ödeyeceği iş kazası ve meslek hastalığı primleri ve sigortalılarca yapılacak ödemeler

a) 10 gün ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenler

a.1- Ev hizmetlerinde sigortalı çalıştıran işverenin sigortalı ve işveren hissesi ile işsizlik sigortası primi dahil (5510 sayılı Kanunun 81. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ile ikinci fıkrası, 4447 sayılı Kanunun 50. ve geçici 10. maddeleri teşviklerinden yararlananlar için yapılan indirimler hesaplamaya dahil edilmemiştir.),

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 10 x % 37,5 = 625,50 TL

Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 30 x % 37,5 = 1.876,50 TL

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında günlük kazanç üst sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 10 x % 37,5 = 4.691,25  TL

Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 30 x % 37,5 = 14.073,75  TL

a.2- Ev hizmetlerinde sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalı çalıştıran işverenin sigortalı ve işveren hissesi dahil

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 10 x % 32 = 533,76 TL

Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 166,80 x 30 x % 32 = 1.601,28 TL

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında günlük kazanç üst sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 10 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 10 x % 32 = 4.003,20  TL

Ayda 30 gün sigortalı çalıştıran için 1.251,00 x 30 x % 32 = 12.009,60  TL

b) 10 günden az sigortalı çalıştıranlar ile sigortalılar yönünden yapılacak ödemeler

b.1- Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az sigortalı çalıştıranların ödeyecekleri iş kazası ve meslek hastalığı primi,

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

Ayda 1 gün sigortalı çalıştıranlar için 166,80 x % 2 = 3,34 TL (*)

Ayda 9 gün sigortalı çalıştıranlar için 3,34 x 9 = 30,06 TL

b.2- Ev hizmetlerinde aynı işveren yanında ayda 10 günden az sigortalı çalışanların ödeyecekleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile genel sağlık sigortası primi,

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında günlük kazanç alt sınırına göre ödeyecekleri tutar

166,80 x 30 x % 32,5 = 1.626,30 TL

2- 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında primlerini kendileri ödeyen sigortalıların prime esas aylık kazançlarının alt ve üst sınırları ile ödenecek prim tutarları

2.1- 5510 sayılı Kanunun ek 5. maddesine tabi sigortalılar;

5510 sayılı Kanunun ek 5. maddesine tabi olarak tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar,

1.1.2022-31.12.2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç alt sınırına göre :166,80 TL x 29 x % 34,5 =1.668,83 (*) TL,

Günlük kazanç üst sınırına göre : 1.251,00 TL x 29 x % 34,5 = 12.516,26 TL,

ödeyeceklerdir.

2.2- 5510 sayılı Kanunun ek 6. maddesine tabi sigortalılar;

5510 sayılı Kanunun ek 6. maddesine tabi olarak ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma araçlarında çalışanlar ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılanlar,

1.1.2022-31.12.2022 tarihleri arasında işsizlik sigortası primi ödemek istemeyenler;

Günlük kazanç alt sınırına göre : 166,80 TL x 29 x % 32,5 = 1.572,09 TL (*),

Günlük kazanç üst sınırına göre : 1.251,00 TL x 29 x % 32,5 = 11.790,68 (*) TL,

1.1.2022-31.12.2022 tarihleri arasında işsizlik sigortası primi dahil ödemek isteyenler;

Günlük kazanç alt sınırına göre : 166,80 TL x 29 x % 35,5 = 1.717,21 (*) TL,

Günlük kazanç üst sınırına göre : 1.251,00 TL x 29x % 35,5 = 12.879,05(*) TL ödeyeceklerdir.

2.3- 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında isteğe bağlı sigortalılar;

a) 5510 sayılı Kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre sadece malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödeyenler;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödenebilecek isteğe bağlı sigorta primi aylık alt sınırı, 166,80 TL x 30 x % 20 = 1.000,80 TL,

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödenebilecek isteğe bağlı sigorta primi aylık üst sınırı, 1.251,00 TL x 30 x % 20 = 7.506,00 TL,

b) Ay içinde 30 günden az çalışan veya tam gün çalışmayanlardan kalan sürelerinde isteğe bağlı sigortaya prim ödeyenler;

İşsizlik sigortası primi ödemek istemeyenler;

1.1.2022-31.12.2022 tarihleri arasında,

Aylık kazanç alt sınırına göre: 166,80 TL x 30 x %32 = 1.601,28 TL(/30 x gün sayısı),

Aylık kazanç üst sınırına göre: 1.251,00 TL x 30 x %32 = 12.009,60  TL(/30 x gün sayısı),

İşsizlik sigortası primi dahil ödeyecekler;

1.1.2022-31.12.2022 tarihleri arasında,

Aylık kazanç alt sınırına göre: 166,80 TL x 30 x % 35 = 1.751,40  TL (/30 x gün sayısı),

Aylık kazanç üst sınırına göre: 1.251,00 TL x 30 x % 35 = 13.323,15 TL (/30 x gün sayısı),

ödeyeceklerdir.

2.4- 2925 sayılı Kanuna tabi sigortaların prime esas kazanç ve ödeyecekleri prim tutarı;

2925 sayılı Kanuna tabi sigortalıların prime esas günlük kazançları, 5510 sayılı Kanunun 82. maddesine göre belirlenen prime esas kazancın günlük alt sınırı, prim ödeme gün sayısı ise her ay için 15 gündür. Prim oranı %32,5 olup %12,5'i genel sağlık sigortası primi, % 20'si malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primidir.

Buna göre, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalıların, prime esas kazanç tutarı ve ödeyecekleri prim tutarı:

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;

166,80 TL x 15 x % 32,5 = 813,15 TL

olacaktır.

3- 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalıların prime esas günlük kazançlarının alt ve üst sınırlarına göre ödeyecekleri aylık prim tutarları

3.1- 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin;

- (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine tabi sigortalıların,

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç alt sınırına göre : 166,80 TL x 30 x % 34,5 = 1.726,38  TL,

Günlük kazanç üst sınırına göre : 1.251,00 TL x 30 x % 34,5 = 12.947,85 TL,

- (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılar,

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında;

Günlük kazanç alt sınırına göre : 166,80 TL x 29 x % 34,5 = 1.668,83 (*) TL,

Günlük kazanç üst sınırına göre : 1.251,00   TL x 29 x % 34,5 = 12.516,26 TL,

prim ödeyeceklerdir.

3.2- 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında isteğe bağlı sigortalılardan;

a) Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile genel sağlık sigortası primi ödeyenler;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödenebilecek isteğe bağlı sigorta primi aylık alt sınırı, 166,80 TL x 30 x % 32 = 1.601,28 TL ,

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödenebilecek isteğe bağlı sigorta primi aylık üst sınırı, 1.251,00 TL x 30 x % 32 = 12.009,60  TL

b) Kanunun geçici 16. maddesine göre sigortalı olan isteğe bağlı kadın sigortalılar;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında; 166,80 TL x 29 x % 32 =1.547,90 TL

prim ödeyeceklerdir.

4- 5510 sayılı Kanunun 60. ve Ek 13. maddesi kapsamındaki genel sağlık sigortalılarının ödeyecekleri prim tutarları;

4.1- 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ve Ek 13. maddesi kapsamında olanların ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödeyecekleri genel sağlık sigortası aylık prim tutarı;

5.004,00 x % 3 = 150,12  TL,

olacaktır.

4.2- 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında olanların ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödeyecekleri genel sağlık sigortası aylık prim tutarı;

5.004,00 x 2 = 10.008,00 TL x % 12 = 1.200,96 TL,

olacaktır.

4.3- 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki yabancı uyruklu öğrencilerin ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödeyecekleri genel sağlık sigortası aylık prim tutarı;

5.004,00 TL / 3 = 1.668,00 TL x % 12 = 200,16 TL,

olacaktır.

4.4- 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında 19.3.1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olup bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar için Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenecek genel sağlık sigortası primi;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında ödeyecekleri genel sağlık sigortası aylık prim tutarı;

5.004,00 TL x % 6 =300,24 TL,

olacaktır.

5- 5510 sayılı Kanunun 41. maddesine göre yapılacak hizmet borçlandırılması ile 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışında geçen sürelerin borçlandırılmasına esas tutar

5510 sayılı Kanunun 41. maddesine göre yapılacak hizmet borçlanmalarında borçlanılacak günlük tutar başvuru tarihindeki 82. maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32 'sidir.

3201 sayılı Kanuna göre yapılacak yurt dışı borçlanmalarında borçlanılacak günlük tutar ise başvuru tarihindeki 82. maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, başvuru sahiplerince belirlenecek günlük kazancın % 45 'idir.

Buna göre, 2021 yılı için belirlenen asgari ücret tutarları karşısında 41. maddede belirtilen hallere ilişkin sürelerin borçlanılmasında;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında,

- Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının;

Alt sınırı : 166,80 TL x % 32=  53,38(*) TL

Üst sınırı : 1.251,00 TL x % 32 = 400,32 TL

esas alınacaktır.

5510 sayılı Kanunun 41. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamında kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik kalan sürelerinin borçlandırılmasında 1.1.2012 tarihinden itibaren kalan sürelerinde genel sağlık sigortalısı sayıldıklarından bu kişilerin genel sağlık sigortası prim borcu olması halinde % 32 oranı üzerinden, borç bulunmaması halinde % 20 oranı üzerinden hesaplama yapılacaktır.

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında,

-Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının;

Alt sınırı : 166,80 TL x % 20 =33,36 TL

Üst sınırı : 1.251,00 TL x % 20 = 250,20  TL,

esas alınacaktır.

2022 yılı için belirlenen asgari ücret tutarları karşısında yurt dışında geçen sürelerin borçlanılmasında ise;

1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında,

- Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarının;

Alt sınırı :166,80 TL x % 45 =  75,06 TL

Üst sınırı : 1.251,00 TL x % 45 = 562,95 TL,

esas alınacaktır.

6- Geçici iş göremezlik ödeneklerinin alt sınıra tamamlanması

5510 sayılı Kanunun 18. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; iş kazaları ile meslek hastalıkları, hastalık ve analık sigortalarından, yeniden tespit edilen alt sınırların altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış yahut kazanacak olanların bu ödeneklerinin, günlük kazancın alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlanılarak, değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenmesi gerekmektedir.

Buna göre, 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 5. maddesinde sayılan sigortalıların geçici iş göremezlik ödeneklerinin değiştirilmiş günlük kazanç alt sınırı;

-1.1.2022 tarihinden önce geçici iş göremezliğe uğrayan ve geçici iş göremezlik durumları bu tarihten sonra da devam edenler ile bu tarihten sonra iş göremezliğe uğramakla birlikte geçici iş göremezlik ödeneği hesabına esas günlük kazançları, 166,80 TL altında hesaplanmış olanların, 1.1.2022 tarihinden 31.12.2022 tarihine kadar istirahatli bulundukları günlere ait geçici iş göremezlik ödenekleri 166,80 TL asgari günlük kazanç üzerinden,

Çırak ve öğrencilerin geçici iş göremezlik ödeneklerinin değiştirilmiş günlük kazanç alt sınırı;

-1.1.2022 tarihinden önce geçici iş göremezliğe uğrayan ve geçici iş göremezlik durumları bu tarihten sonra da devam edenler ile bu tarihten sonra iş göremezliğe uğramakla birlikte geçici iş göremezlik ödeneği hesabına esas günlük kazançları, 83,40 TL altında hesaplanmış olanların, 1.1.2022 tarihinden 31.12.2022 tarihine kadar istirahatli bulundukları günlere ait geçici iş göremezlik ödenekleri 83,40 TL asgari günlük kazanç üzerinden,

hesaplanacaktır.

7- Emzirme ödeneği

5510 sayılı Kanunun 16. maddesinin üçüncü fıkrasında, analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip, Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verileceği hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak Yönetim Kurulumuzca alınan 25.12.2009 tarihli ve 2009/407 sayılı karar ile 2010 yılından başlamak üzere bundan böyle her yıl bir önceki yıl için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değişim oranında artırılmasına bu şekilde hesaplanarak bulunacak rakamlardaki kuruşların liraya iblağ edilmesine ve konunun Bakan onayına sunulmasına karar verilmiş ve 31.12.2009 tarihli ve 179679 sayılı Bakanlık Makamı Olur’u ile onanmıştır.

Bu durumda, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2021 yılı için TÜFE oranlarında ortaya çıkan değişim oranının % 36,08 olduğu dikkate alındığında, 2021 yılında 232,00 TL olan emzirme ödeneği tutarı 2022 yılında 316 TL olacaktır.

8- Cenaze ödeneği

5510 sayılı Kanunun 37. maddesinin üçüncü fıkrasında, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze ödeneği ödeneceği hükmüne yer verilmiştir.

Konu ile ilgili olarak Yönetim Kurulumuzca alınan 25.12.2009 tarihli ve 2009/407 sayılı karar ile 2010 yılından başlamak üzere bundan böyle her yıl bir önceki yıl için Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değişim oranında artırılmasına bu şekilde hesaplanarak bulunacak rakamlardaki kuruşların liraya iblağ edilmesine ve konunun Bakan onayına sunulmasına karar verilmiş ve 31.12.2009 tarihli ve 179679 sayılı Bakanlık Makamı Olur’u ile onanmıştır.

Bu durumda, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2021 yılı için TÜFE oranlarında ortaya çıkan değişim oranının % 36,08 olarak açıklanması nedeniyle 2021 yılında 918,00 TL olan cenaze ödeneği tutarı 2022 yılı için 1.249 TL olarak belirlenmiştir.

9- İdari para cezaları

5510 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere, aynı Kanunun 102. maddesi gereğince, fiil tarihinde geçerli olan ve 16 yaşından büyük işçiler için tespit edilen aylık asgari ücret dikkate alınarak idari para cezası uygulanması gerekmektedir.

Buna göre, 1.1.2022 ila 31.12.2022 tarihleri arasında işlenen fiiller için 5.004,00 TL, esas alınarak idari para cezası uygulanacaktır.

10- Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerin yuvarlaması (*)

5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanunun 2. maddesinin ikinci fıkrasında “Türk Lirası değerlerinin Türk Lirasına dönüşüm işlemlerinin ve Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerin sonuçlarında yarım Kuruş ve üzerindeki değerlerin bir Kuruşa tamamlanacağı ve yarım Kuruşun altındaki değerlerin dikkate alınmayacağı” hükme bağlanmıştır.

(*)2021/01 Genelgeden uyarlanmış,rakamlar 2022 göre revize edilmiştir...

2022 yılında yayınlanacak SGK genelgesi dikkate alınmalıdır.

Bilgi için yazılmıştır.

04.01.2022

Vedat İlki
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

YouTuberlar için “Kolay Vergileme” olarak adlandırdığımız yeni dönem 1 Ocak 2022’de başladı. Hatırlanacağı üzere Şubat ayında DÜNYA Gazetesi’nde yayınlanan açıklamamızdan sonra konu gündeme gelmiş, medyada önemli bir yer işgal etmişti. Geçtiğimiz Ekim ayından TBMM’de kabul edilen 7338 sayılı Kanun’a göre; YouTuberlara belli tutara kadar olan kazançlarda sadece bankalar tarafından stopaj yapılacak, defter tutulmayacak, fatura düzenlenmeyecek, beyanname verilmeyecek ve işlemlerde KDV olmayacak.

Gelir İdaresi Başkanlığı, 24 Aralık Cuma akşamı, YouTuberların ve mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin vergi dışı kalmak için ne yapacaklarına ilişkin bir genel tebliğ taslağı yayınladı. Tebliğde öne çıkan unsurlar ve iyileştirilmesi gereken konuları gençlerimiz için ele aldım.

İstisnadan nasıl yararlanılacak?

2022 yılında 880 bin liranın altında kazanç elde edenler, bankalar tarafından yapılacak %15 stopaj ile vergilendirilmiş olacaklar. Bunun dışında defter tutma, fatura düzenleme ve beyanname verme gibi yükümlülükler yok.

Uygulama kendiliğinden mi başlayacak?

- Tebliğ taslağına göre gençler yaşadıkları yerdeki Vergi Dairesi’ne giderek gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirecek “193 Sayılı Kanun’un Mükerrer 20/B Maddesi Uygulamasına İlişkin İstisna Belgesi” talep edecekler. Kişinin daha önce gelir vergisi mükellefiyeti varsa yeniden mükellef tesis edilmeyecek. Ancak şu ana kadar gelir vergisi mükellefiyeti yoksa bu kişi için önce gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecek.

- Vergi dairesi, başvuru sahibinin faaliyetinin istisna kapsamında olup olmadığını kontrol edecek.

- Vergi dairesi uygun görmüşse istisna belgesini düzenleyecek.

- İstisna belgesi bankada hesap açmak için kullanılacak. Halihazırda mevcut bir hesap da bu amaçlar kullanılabilir. Bu durumda da yine istisna belgesinin bankaya sunulması gerekiyor.

Türkiye’de kurulu (kanuni ve merkezi Türkiye’de olan) bir bankada hesap açılmalı, birden fazla bankada hesap açılabilir.

- Bankada hesap açıldıktan ya da mevcut hesap istisna hesabı olarak kaydettirildikten 1 AY içinde vergi dairesine (banka adı, banka şubesi, İBAN numarası) bildirilmesi gerekiyor.

- Banka hesabına/hesaplarına yatırılan para tutarı (stopaj öncesi tutar) 2022 yılında 880 bin lirayı aşmadığı sürece, stopajla kalınacak, gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek. Başka gelirler nedeniyle gelir vergisi beyannamesi verilecek olursa YouTuber gelirleri beyannameye dahil edilmeyecek.

- Banka hesabı dışında tahsilat yapılırsa istisnadan yararlanılamayacak, istisna o yıl için bozulacak.

- Bankadaki tahsilatın 880 bin liranın üzerine çıkması ya da istisnadan yararlanma şartlarının ihlal edilmesi nedeniyle gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerektiğinde beyanname üzerinde giderlerin düşülmesi mümkün olacak. Tebliğde geçici vergi beyannamesi verilmeyeceği ifade olunmuştur.

- YouTuber’a firma ödeme olarak örneğin cep telefonu, bilgisayar, ürün vb. verilmişse YouTuber bu kıymetin rayiç bedelinin karşılığını bankaya gidip yatıracak bu durumda istisnadan yararlanma şartlarını ihlal etmemiş olacak.

- Bankalar yıl içinde YouTuber’ın 880 bin liralık istisna sınırının aşılıp aşılmadığını kontrol etmeksizin gelen paradan sürekli stopaj yapmak zorunda olacak.

- İstisna tutarı aşılsa da aşılmasa da fatura düzenleme veya defter tutulması sözkonusu olmayacak

- Yapmış oldukları giderlere ilişkin belgelerin 5 yıl süreyle saklanması gerekiyor. İstendiği zaman ibraz edilmesi gerekir.

Tebliğ taslağındaki sorunlu konular

Düzenleme ile YouTuberların vergi dairesine giderek ticari kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeleri isteniyor. Hâlbuki kolay vergilendirme kapsamında, daha işin başında istenen bu şart, kanun hükmünde yer almayıp ek bir külfet yaratacak mahiyettedir. Daha da önemlisi Sosyal Güvenlik Uzmanlarına göre, Sosyal Güvenlik Kanunu uyarınca 4/b kapsamına girileceğinden Bağ-Kur primi yatırmak gerekecektir. Sırf mükellefiyet tesis edilmesi nedeniyle bu yükümlülüğün büyük küçük tüm YouTuberlara getirilmesi gelir elde etmeyen ya da düşük tutarda gelir elde edenler için ek yük teşkil edecektir. Bu nedenle de bizce başlangıçta mükellefiyet tesisi etme zorunluluğu Tebliğden çıkarılmalıdır. Eğer YouTuber beyanname verme sınırını aşarsa, vereceği beyanname ile otomatik olarak mükellefiyeti tesis edilmiş olmalı. Dolayısıyla ek bir mükellefiyet tesisi için başvuru süreci olmamalı.

Tebliğ taslağında Vergi İstisnası Belgesi almak için de vergi dairesine gidilmesi öngörülmüş durumda. Oysaki internet üzerinden İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden bu işlem yapılabilir.

Yasa maddesinde beyanname verme sınırının belirlenmesinde “kazanç” kavramı esas alınmışken Tebliğde “hasılat” kavramı kullanılmıştır. Ancak kazanç, hasılattan masraflar düşüldükten sonra kalan kısımdır ve bu dikkate alınmalıdır.

YouTuber’ın ürünlerini tanıttığı firma, YouTuber’a içerik üretimi karşılığında ayni ödeme olarak örneğin cep telefonu, bilgisayar, ürün vb. vermişse YouTuber bu kıymetin rayiç bedelinin karşılığını bankaya gidip nakit yatırma zorunluluğu getirilmiş. Tabi ki banka, yatırılan paradan stopaj yapacak. Oysaki kanun maddesinde ayni ödemelerin Tevkifata tabi olacağı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Önerimiz; ayni ödemeyi yapan firmanın, YouTuber’a verdiği mal veya ürünün rayiç bedelini tespit edip, bu tutarı brüte tamamlayarak stopaj yapması şeklinde bir yasal değişiklik yapılması yönündedir. Nazmi Karyağdı

https://www.dunya.com/kose-yazisi/youtuberlar-ve-mobil-cihazlar-icin-uygulama-gelistirenler-vergi-disi-kalmak-icin-ne-yapacaklar/644863

Genelde İdari yargıda, özelde vergi yargısında sistem bazen tek dereceli, bazen iki, bazen de üç dereceli olarak çalışmaktadır. En altta idare ve vergi mahkemeleri, üzerinde ise istinaf mahkemeleri yer almaktadır. Sistemin en üstünde ise temyiz mercii olarak Danıştay bulunmaktadır. Sistemde idari yargı mercileri hep kurul olarak örgütlenmiş olmakla birlikte, bu yargı manzumesinin en altında bulunan vergi mahkemeleri küçük rakamlı davalara tek hâkimli olarak bakmaktadır.

İdari yargı manzumesi içerisinde gerek tek hâkimle bakılacak davaların sınırı gerek mahkemeden istinafa, oradan da temyize geçişte sınırlar, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda dava konusu miktara göre belirlenmiştir.

Öte yandan İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ek 1. maddesinde; “Bu kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk Lirası’nı aşmayan kısımları dikkate alınmaz” hükmü yer almıştır. Bu düzenlemeye göre 2021 yılı sonu itibariyle açıklanan %36,2 oranındaki yeniden değerleme oranına göre 2022 değerlerini yeniden hesaplamak gerekmektedir.

Söz konusu ek 1. maddeye göre 2022 yılında vergi mahkemelerinde tek hâkimle bakılacak davalarda sınır 77 bin TL olacaktır (2021 yılında 57 bin TL idi). Dava konusunun bu tutarı aşması halinde vergi mahkemeleri, davaya heyet halinde bakmak durumunda olacaklardır.

Vergi mahkemelerinde duruşma yapılması, tek hâkimli vergi mahkemelerinde talep edilse dahi mahkemenin gerek görmesine, heyet halinde vergi mahkemelerinde ise talep edilmişse zorunludur. Dolayısıyla talep halinde zorunlu duruşma yapılması, konusu 2022 yılında 77 bin lirayı geçen davalar için zorunlu olmaktadır. Ancak bu sınırla bağlı olmaksızın mahkeme, talep edilmemiş olsa dahi, gerek görürse her zaman duruşma yapabilir. 

Tek hâkimle bakılacak davalarda verilen kararlardan, 2022 yılında konusu 9 bin TL’yi geçmeyenlerde verilen kararlar kesin olacaktır (2021 yılında da 7 bin TL idi). Bir başka deyişle konusu 9 bin TL’yi geçmeyen davalarda verilen kararlara karşı istinaf ve/veya temyiz yolu kapalıdır. Konusu 9 bin TL’yi geçen davalarda ise vergi mahkemesi kararlarına karşı istinaf yolu açıktır.  

İstinaf mahkemelerince 2022 yılında verilen kararlardan, konusu 261 bin TL’yi geçmeyen davalara ilişkin olanlar kesin nitelik taşıyacak ve temyiz yolu kapalı olacaktır. Konusu 261 bin TL’yi geçen davalarda ise istinaf mahkemelerince verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurmak mümkün olacaktır (Bu sınır 2021 yılında 192 bin TL idi).

Bu sınırlar önce, davaların açılış tarihine göre yaşama geçmektedir. Yani davaların açılış tarihinde geçerli tutarlara göre davaya tek hâkimin mi yoksa heyetin mi bakacağı belirlenmektedir. Bu nedenle 2022 yılında açılmış davalarda, 2022 yılına ilişkin parasal sınırlar uygulanacaktır. Örneğin 20 Aralık 2020 günü tebliğ edilen, vergi ve ceza toplamı 75 bin Lira olan bir vergi/ceza ihbarnamesine karşı 27 Aralık günü dava açılırsa heyet halinde, 3 Ocak günü dava açılırsa tek hâkimli vergi mahkemesi davaya bakacaktır.

Buna karşılık tek hâkim kararlarının kesin olup olmadığına veya istinaf mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilip gidilemeyeceği konularında ise karar tarihinde geçerli parasal sınırlar dikkate alınmaktadır.

Bu uygulamaya göre, 2021 yılında istinaf mahkemesi nezdinde görülmekte olan ve konusu 195 bin lira olan bir davada karar 2021 yılında verildiyse, karara karşı temyiz yolu açık olacakken iş yükü ve sair sebeplerle karar verilmesinin 2022 yılına kalması halinde karar kesin olacak ve temyiz yoluna gidilemeyecektir. Yargının bazen idari yargılama usulünün gerektirdiği usul kuralları dolayısıyla bazen de iş yükü sebebiyle davanın açıldığı yılda karar verememesinin sorumlusu davanın tarafları değildir. İstinafa veya temyize gitme konusundaki parasal sınırların da dava açma tarihi itibariyle belirlenmesi ve dava süresince uygulanması gerekir. Zira bu durumda açılmış bir davada, idarece açıklanan oranlarla kişilerin yargı yolları ve üst mahkemeye başvuru hakları üzerinde değişiklik meydana getirilerek idareye yargı sürecini etkileme olanağı yaratılmaktadır. Bu sonuç ise tabii hâkim ilkesine aykırıdır. Öte yandan yeniden değerleme oranının belirleniş formülüne göre yıllık enflasyonu temsil etmediği de açıktır. Bu nedenle uygulamayı anayasa açısından yerinde görmek kanaatimce mümkün değildir.

Bu sınırlar uygulanırken dava konusu olarak, toplam dava tutarlarına bakılması gerektiğini de hatırlatalım. Örneğin tarh işlemi aleyhine açılmış davalarda dava konusu vergi ve cezanın toplamına, ödeme emrine karşı açılan davalarda dava konusu vergi, ceza ve gecikme faizi toplamına bakmak gerekmektedir. Bumin Doğrusöz

https://www.dunya.com/kose-yazisi/vergi-yargisinda-2022nin-olcutleri/644832

90’lı yıllarda fiyatlar genel seviyesinde meydana gelen sürekli artışlar nedeniyle, şirketlerin mali tablolarının ait olduğu tarihteki satın alma gücünü tam olarak yansıtmaması nedeniyle, 16 yıl önce yasalaşan 5024 sayılı kanun ile “yeniden değerleme oranı” uygulamaları yürürlükten kaldırılmış, yerine kamuoyunda kısaca “enflasyon muhasebesi” olarak bilinen “Enflasyon düzeltmesi” müessesi ihdas edilmiştir.

Ancak 2004 yılı sonu itibariyle uygulama imkanı kalmayan enflasyon düzeltmesi müessesesi, son 35 ayda ÜFE endeksinde 858,43/422,94-1=%103 artış olması ve büyük olasılıkla da 03.01.2022 tarihinde yayımlanacak Aralık/2021 ayı enflasyonunun ile %100’ün altına düşmeyecek olması ile beraber bu müessese tekrar vergi ve muhasebe uygulamalarında kendine yer bulacaktır.

YENİDEN DEĞERLEME VE ENFLASYON DÜZELTMESİ MÜESSESELERİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Enflasyon düzeltmesi ile ilgili 5024 sayılı Kanunla ikili yaklaşım benimsenmiş ve 31.12.2003 tarihli mali tabloların düzeltilmesiyle ilgili VUK’da geçici 25. Maddesi düzenlenmiş ve buna bağlı 328 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği yayımlanmıştır. Ayrıca 5024 sayılı Kanunla süreklilik arz eden ve düzeltme işlemine ilişkin ana esasların belirlendiği hükümler VUK’nun mükerrer 298. Maddesinde düzenlemeye gidilmiş ve yine bağlı olarak 338 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği yayımlanmış ve Tekdüzen Hesap Planına yeni hesaplar eklenmesine ilişkin 12 Sıra No.lu MSUGT yayımlanmıştır.

2004 yılını takip eden ilk geçici vergi dönemi olan Mart/2005 sonunda enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşmaması nedeniyle (Son 12 aydaki Yİ-ÜFE artış oranı yüzde 10’u ve son 36 aydaki Yİ-ÜFE oranı yüzde 100’ü) bu uygulama rafa kaldırılmıştır.

Daha sonra, şirketlerin bilançolarında yer alan taşınmazların gerçek değerinden çok uzak görüntü sergilemesi, zaman içinde rayiç bedellerini yansıtmaması nedeniyle, 7144 Sayılı kanunun 5. maddesiyle 25.05.2018 tarihinden itibaren geçici 31. madde yani “Yeniden Değerleme” uygulaması getirilmiştir. Adından da anlaşılacağı üzere geçici bir uygulama olan bu müessese, %2 vergi ödenmek suretiyle mükelleflerin kullanımına sunulmuş ve ortadan kalkmıştır.

Ancak 7326 sayılı Af Kanunun 11. maddesiyle, geçici 31. Madde %2 vergili “Yeniden Değerleme” uygulaması yeniden aktif hale getirilmiş olup bu uygulama halen (31.12.2021 tarihine kadar) yürürlüktedir.

En son 7338 sayılı Torba yasa ile 01.01.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, VUK’nun Mükerrer 298. Maddesinde düzenlemeye gidilerek hem “Enflasyon Düzeltmesi” hem de “(Vergisiz) Yeniden Değerleme” müessesesi, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmamasına göre mükelleflere opsiyonel kullanım imkanı tanınmıştır.

Ayrıca 7338 sayılı Torba yasa ile Geçici 32. Maddede, Enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmadığı dönemlerde, VUK Mük.298. madde “Vergisiz Yeniden Değerleme” uygulamasından yararlanmadan önce yine %2 “Vergili-Geçici Yeniden Değerleme” müessesesi getirilmiştir.

TABLO - 1 : ENF. DÜZ. VE YENİDEN DEĞERLEME MÜESSESELERİ ÖZETİ

KANUN MADDESİ

UYGULAMA

KULLANIM İMKANI VE YÜRÜRLÜK TARİHİ

VUK Geçici 31

Geçici - Vergili - Yeniden Değerleme

İhtiyari

En Son 31.12.2021 Tarihine Kadar Kullanılabilir.

VUK Geçici 32

Geçici - Vergili - Yeniden Değerleme

İhtiyari

Bir altta yer alan Vergisiz - Yeniden Değerleme uygulamasından yararlanmadan önce kullanılmak üzere 01.01.2022 tarihinden itibaren.

VUK Mük.298/Ç

Kalıcı - Vergisiz - Yeniden Değerleme

İhtiyari

Enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla kullanılmak üzere 01.01.2022 tarihinden itibaren.

VUK Mük.298/A

Enflasyon Düzeltmesi

Zorunlu

01.01.2004 tarihinden itibaren son 12 aydaki Yİ-ÜFE artış oranı yüzde 10’u ve son 36 aydaki Yİ-ÜFE oranı yüzde 100’ü aşması halinde uygulanır.

 

HANGİ MÜESSESEDEN FAYDALANILMALI ?

Normalde enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşmadığı ortamda, tüm yeniden değerleme maddelerinden süreç içerisinde yararlanılması mükelleflerin lehine bir uygulamadır. Çünkü, işletmelerin aktiflerinde yer alan Taşınmaz ve ATİK’lerin rayiç değeri gün gün artmakta, ancak bu kıymetler bilançoda tarihi maliyetleri üzerinden gösterilmektedir. Bunun doğal sonucu olarak, bilançonun satın alma gücü daha düşük görünmekte ve bu kıymetlerin elden çıkarılması halinde yüksek karlar ortaya çıkmaktadır.

Ancak yakın zamanda enflasyon düzeltmesi şartlarının oluştuğu gerçeğiyle, bizce 7326 sayılı Af Kanunun 11. Maddesiyle yeniden canlandırılan ve %2 vergi ödenerek yararlanılan ve hala başvuru imkanı bulunan (31.12.2021 Tarihine Kadar) VUK Geçici 31. Madde “Geçici – Vergili – Yeniden Değerleme” müessesesinin avantajı kalmamıştır. Çünkü “Enflasyon Düzeltmesi” ile 31.12.2021 tarihi itibariyle bilançolar, satın alma gücü üzerinden hem de vergi ödemeden gösterilebilecektir.

İlerleyen yıllarda, fiyatlar genel seviyesindeki artışın dizginlenmesi ile birlikte “Enflasyon Düzeltmesi” şartları oluşmaz ise, mükelleflerce önce tek kullanımlık hakkı bulunan VUK Geçici 32 maddesi “Geçici - Vergili - Yeniden Değerleme” müessesesi daha sonra VUK Mük.298/Ç maddesi “Kalıcı - Vergisiz - Yeniden Değerleme” müessesesi sırasıyla kullanılabilecektir.

ENFLASYON DÜZELTMESİ NEDİR HATIRLAYALIM

Genel anlamda enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır.

Düzeltme, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştirilecektir.

ENFLASYON DÜZELTMESİ İÇİN NASIL BİR SÜREÇ İZLEYELİM ?

Bir önceki başlıkta yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere enflasyon düzeltmesinin amacı, mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasıdır. Bunu gerçekleştirmek için mükellefler aşağıdaki tabloda gösterilen hususları sırasıyla yerine getirmelidirler;

  • Mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin tespitinin yapılması,
  • Bu kıymetlerin düzeltilmesinde dikkate alınacak tutarlarının tespit edilmesi,
  • Bulunan tutarlar ile kıymetlerin düzeltmede esas alınacak tarihlerine göre bulunacak düzeltme katsayıları ile çarpılması,
  • Parasal olmayan kıymetlerin düzeltilmiş değerleriyle mali tabloda gösterilmesi.

PARASAL OLMAYAN KIYMETLER NELERDİR ?

Düzeltmeye tabi olmayacak parasal kıymetler; Hazır Değerler, Menkul Kıymetler, Alacaklar, Parasal Avanslar, Peşin Ödenen Vergi ve Fonlar, Mali ve Ticari Borçlar, Ödenecek vergiler vb. aktif ve pasif unsurlar iken; düzeltmede esas alınacak parasal olmayan kıymetler aşağıdaki tablodaki gibidir:

TABLO - 2: PARASAL OLMAYAN KIYMETLER

AKTİF

PASİF

Stoklar

Parasal Olmayan Alınan Avanslar

Peşin Ödenen Giderler

Parasal Olmayan Sayım Fazlalıkları

Verilen Sipariş Avansları

YYİO İşlerine İlişkin Hakedişler

Parasal Olmayan İş Avansları

Sermaye

Parasal Olmayan Sayım Noksanları

Emisyon Primi

YYİO İşlerine İlişkin Maliyetler

Hisse Senedi İhraç ve İptal Karları

Mali Duran Varlıklar

Yedekler

Maddi ve Maddi Olmayan Duran Varlıklar

Yenileme ve Özel Fonlar

Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar

Geçmiş Yıl Kar/Zararları

                       

DÜZELTME KATSAYISI

Düzeltme işlemine tabi tutulacak mali tabloda yer alan iktisadi kıymetlerden bazılarının düzeltmeye esas tarihleri, düzeltme yapılmış bir tarihten sonrasına gidebilir. Bu takdirde bu tür iktisadi kıymetler için düzeltmeye esas tarihe kadar inmek, uygun düzeltme katsayısını bulmak ve düzeltmeye esas tutar ile düzeltme katsayısını çarparak düzeltme işlemini gerçekleştirmek gerekecektir.

Düzeltme işlemi aşağıdaki formüle göre hesaplanan düzeltme katsayıları kullanılarak yapılacaktır.


DİĞER HUSUSLAR

Enflasyon düzeltmeleri, ilgili kıymetlere ait fark hesaplarına ve enflasyon düzeltme hesabına kaydedilerek muhasebeleştirilecektir.

Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulacaktır.  Ancak öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacaktır.

Enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden çıkarılması halinde ise bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet addolunacaktır.

Matrahın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl malî zararları enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate alınacaktır.

Muhakkak bu konu önümüzdeki günlerde de kamuoyunu meşgul etmeye devam edecektir. İş bu nedenle söz konusu müessesenin detayları konunun ilgililerince ilerleyen zamanlarda da sıcak şekilde servisi devam edecektir. Bu nedenle yazımızı burada noktalayarak değişiklik olabileceği umuduyla serinleme süresi niteliğinde yıl sonuna kadar bekleyelim ve görelim. Muhammed Kutub Bağırgan

https://piyasaraporu.com/koseyazarlari/koseyazisi/5

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 31.12.2023 Öncesinde İktisadi İşletmeye Dahil Olan ve 2025 Yılında Satılan Amortismana Tabi Olmayan Emtialar, Arazi ve Arsalar 2023 Yılı Düzeltilmiş Değerinin Üstünde Zararına Satılabilir Mi? Enflasyon Düzeltme İşlemine Tabi Tutulmuş Olan 2023 Hesap Dönemi Sonuna…
  • İşçinin Hastalanması Halinde İstirahat Raporu Alması ve Geçici İş Göremezlik Ödeneği (Rapor Parası Ödenmesi) Şartları İstirahat raporu süreleri:? Tek hekim raporu bir seferde en fazla…
  • ENFLASYON DÜZELTMESİNİN (TEVSİ YATIRIMLARDA) İNDİRİMLİ KV HESAPLAMASINA ETKİSİ Bilindiği gibi, Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi uyarınca yatırımlardan elde…
Top