Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

07 Ocak 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31712

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından:

MADDE 1 – 1/9/2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşveren Uygulama Tebliği yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.

213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası gereğince, 2021 hesap dönemi ve düzeltme şartlarının devam etmesine bağlı olarak izleyen hesap dönemlerine (geçici vergi dönemleri dahil) ilişkin olarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tabloların ve 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre yapılacak düzeltme işlemlerinin usul ve esaslarının belirlenmesine yönelik Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği taslağı hazırlanmıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: …)

Amaç ve Kapsam

Madde 1- (1) Mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması ve böylece vergileme üzerindeki enflasyondan kaynaklanan olumsuzlukların giderilmesini teminen, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin, 17/12/2003 tarihli ve 5024 sayılı Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile değiştirilerek yeniden düzenlenmesi ve aynı Kanuna geçici 25 inci maddenin eklenmesiyle enflasyon düzeltmesi müessesesi 30/12/2003 tarihinden itibaren vergi sistemimizdeki yerini almıştır. Enflasyon düzeltme işlemi ile ilgili olarak 5024 sayılı Kanun ikili bir yaklaşım getirmiştir. 1/1/2004 tarihinden sonra düzenlenecek mali tabloların düzeltilmesine ilişkin süreklilik arz eden ve düzeltme işlemine ilişkin ana esasların belirlendiği hükümlere 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasında; 31/12/2003 tarihli mali tabloların düzeltilmesine ilişkin hükümlere ise geçici 25 inci maddesinde yer verilmiştir.

Söz konusu ikili yaklaşım dahilinde, 213 sayılı Kanunun geçici 25 inci maddesinin uygulamasına ilişkin olarak 328 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının uygulamasına ilişkin olarak ise 338 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde düzenlemeler ve açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca söz konusu maddelerin uygulamasına ilişkin olarak 337, 345 ve 348 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde de düzenlemeler ve açıklamalar yapılmıştır.

213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca, fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dâhil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde %10’dan fazla olması halinde malî tabloların enflasyon düzeltmesine tâbi tutulması zorunlu olup, uygulama açısından mükelleflerin herhangi bir seçimlik hakları bulunmamaktadır. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın aynı anda birlikte gerçekleşmemesi halinde ise sona ermektedir. Diğer bir ifade ile söz konusu şartlardan sadece birinin gerçekleşmemesi halinde de enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülüğü devam etmektedir.

213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi,  aynı maddenin (A) fıkrasının (9) numaralı bendinde belirtilenler haricindeki mükelleflerden hesap dönemi takvim yılı olanlar tarafından en son 2004 takvim yılı itibarıyla yapılmıştır. Müteakip takvim yıllarında ise gerekli koşulların oluşmaması nedeniyle 2005 ila 2020 takvim yıllarında (16 yıl) enflasyon düzeltmesi yapılmamıştır. 2021 takvim yılı sonu itibarıyla ise, enflasyon düzeltmesi için aranan her iki koşulun da gerçekleşmiş olması nedeniyle, 2021 hesap dönemine ilişkin mali tabloların 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası hükümleri çerçevesinde enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

(2) 2021 hesap dönemi ve düzeltme şartlarının devam etmesine bağlı olarak izleyen hesap dönemlerine (geçici vergi dönemleri dahil) ilişkin olarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tabloların ve 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre yapılacak düzeltme işlemlerinin usul ve esaslarının belirlenmesi bu Tebliğin amacını ve kapsamını oluşturmaktadır.

Tamamı İçin Tıklayınız

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğü

Sayı : 27998389-010.06.02-

Tarih: 06/01/2022

Konu : Mali ve Sosyal Haklar

GENELGE (Sıra No: 1)

1- Bilindiği üzere, 25/8/2021 tarihli ve 31579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin İkinci Kısım Birinci Bölümünün 5 inci maddesinin beşinci fıkrasında;

“Hazine ve Maliye Bakanlığı, 8 inci maddede öngörülen hallerin gerçekleşmesi durumunda birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarda belirlenmiş olan katsayıları, sözleşme ücreti artış oranlarını ve ücret tavanları ile 7 nci maddede yer alan ortalama ücret toplamı üst sınırlarını; anılan fıkralarda belirlenmiş olan artış oranı ile 8 inci madde uyarınca verilecek enflasyon farkını yansıtacak şekilde yeniden belirler ve duyurur. ”

hükmü yer almaktadır.

Buna göre, 1/1/2022-30/6/2022 döneminde geçerli olmak üzere;

a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 154 üncü maddesi uyarınca aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge ve kıdem aylığı gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı (0,229979), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayısı (3,59963), iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısı ise (0,072934) olarak belirlenmiştir.

b) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3 üncü maddesinin (c) bendi uyarınca sözleşmeli olarak çalıştırılan personelin ücret tavanı 12.587,39 TL’ye yükseltilmiştir.

c) 6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ücret tavanı 11.221,37 TL’ye yükseltilmiştir.

ç) Mevzuatı uyarınca istihdam edilen sözleşmeli personelin hizmet sözleşmesi esaslarında yer alan ve 7/7/2021 tarihli ve 421208 sayılı Bakanlığımız Genelgesinin 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendiyle yükseltilmiş bulunan taban ve tavan ücretleri %27,91 oranında artırılmıştır.

d) Mevzuatı uyarınca vize edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarının, anılan Genelgenin 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendiyle yükseltilmiş bulunan taban ve tavan ücretleri %27,91 oranında artırılmıştır.

e) Çeşitli statülerde 2021 yılında sözleşmeli olarak çalıştırılanlardan 2022 yılında da görevlerine devam etmeleri ilgili kamu idarelerince uygun görülenlerin, söz konusu Genelgenin 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendiyle yükseltilmiş bulunan mevcut brüt sözleşme ücretleri %27,91 oranında artırılmıştır.

f) 29/12/2020 tarihli ve 3342 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe konulan Kamu İktisadi Teşebbüslerinde Uygulanacak Ücretlerin Tespitine İlişkin Karara ekli listede gösterilen grupların 31/12/2021 tarihi itibarıyla en düşük ve en yüksek temel ücretleri ile bu gruplara göre temel ücreti belirlenen personelin anılan tarih itibarıyla geçerli olan temel ücretleri %27,91 oranında artırılmıştır.

g) Özelleştirme programında bulunan kuruluşlarda 527 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 31 inci maddesine istinaden istihdam edilen sözleşmeli personelin 31/12/2021 tarihi itibarıyla geçerli olan sözleşme ücretleri %27,91 oranında artırılmıştır. Ancak, bunların sözleşme ücreti tutarları, ilgili dönemde 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (II) sayılı cetvele dahil emsali personelin toplam sözleşme ücreti tutarını geçmeyecektir.

ğ) 8/2/2002 tarihli ve 2002/3729 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, 2 nci maddesinde yer alan ortalama ücret toplamı üst sınırı 22.906 TL’ye yükseltilmiş ve 3 üncü maddesi kapsamındaki personelin mali ve sosyal hakları söz konusu maddede yer alan usul ve esaslar dahilinde %27,91 oranında artırılmıştır.

2- 1/1/2022 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavan tutarı 10.596,74 TL’dir.

3- 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Kanun uyarınca yürürlüğe konulan Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesi uyarınca Bakanlığımızca ilan edilmesi gereken genel idare hizmetleri sınıfında birinci derecenin birinci kademesindeki şube müdürüne ödenen her türlü zam ve tazminatlar dahil net aylık tutarı 1/1/2022 tarihi itibarıyla 10.195,64 TL’dir.

Aylık ve ücretlerin hesaplanması, yukarıdaki maddelerde yer alan açıklamalar dikkate alınmak suretiyle gerçekleştirilecek olup, 1/1/2022-14/1/2022 tarihleri arasındaki fark tutarları ise hesaplanmalarını müteakiben ödenecektir.

Gereğini arz / rica ederim.

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-88060521-206.99-38078193

Tarih: 05.01.2022

Konu: 4-b Tarım ve Ek 5 Sigortalılarının Primlerinin 6 Aylık Dönemler Halinde Tahakkuk Ettirilmesi

GENEL YAZI

18.08.2021 tarihli ve 31572 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin;

26 ncı maddesinde;

“Aynı Yönetmeliğin 108 inci maddesinin;

a) Birinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi olarak tarımsal faaliyette bulunanlar, genel sağlık sigortası primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerinden ait olduğu yılın Ocak-Haziran dönemi primlerini Temmuz ayı sonuna, Temmuz-Aralık dönemi primlerini takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar Kuruma öderler. ”

29 uncu maddesinde;

“Aynı Yönetmeliğin ek 1 inci maddesinin yedinci fıkrasının ilk cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Bu madde kapsamındaki sigortalılar, genel sağlık sigortası primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerinden ait olduğu yılın Ocak-Haziran dönemi primlerini Temmuz ayı sonuna, Temmuz-Aralık dönemi primlerini takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar Kuruma öderler. ”

36 ncı maddesinde;

“Bu Yönetmeliğin;

(…)

d) 19 uncu maddesi, 26 ncı maddesinin (a) bendi ve 29 uncu maddesi 1/1/2022 tarihinde, yürürlüğe girer. ”

(…)

hükümleri yer almaktadır.

İlgili Yönetmelik değişikliği ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile Kanunun Ek 5 inci maddesi kapsamındaki sigortalıların 01.01.2022 tarihinden itibaren Ocak-Haziran dönemi primlerini Temmuz ayı sonuna, Temmuz-Aralık dönemi primlerini takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar ödemelerine imkan tanınmıştır.

Dönemsel prim ödemelerinde Ocak ve Temmuz aylarının son günü resmi tatile rastlaması hâlinde, resmi tatili izleyen ilk iş günü son ödeme tarihi olarak kabul edilecektir.

1-5510 sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (b) Bendinin (4) Numaralı Alt Bendi Kapsamındaki Sigortalılar

1.1. Prim Yönüyle Yapılacak İşlemler

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalıların 2022/Ocak ayından itibaren Ocak-Haziran dönemi primleri Temmuz ayı sonuna kadar, Temmuz-Aralık dönemi primleri de takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar ödenebilecektir.

Bu bağlamda, bu kapsamdaki sigortalıların örneğin 2022/Ocak-Haziran ayı primlerinin son ödeme tarihi 01.08.2022 (31.07.2022 tarihi hafta sonuna denk geldiğinden), 2022/Temmuz-Aralık ayı primlerinin son ödeme tarihi 31.01.2023 olacak ve takip eden yıllarda da primlerin son ödeme tarihleri bu şekilde oluşturulacaktır.

Yeni dönemsel prim sisteminde sigortalılarımız primlerini aşağıda belirtildiği şekilde ödeyebileceklerdir.

Örnek 1- A sigortalısı 15.03.2022 tarihinde;

– 4B Bağkur Cari Prim Tahsilatı sorgusu ile sadece 2022/Şubat ayı prim borcunu,

– 4B Bağkur Geçmiş Dönem Prim Tahsilatı sorgusu ile 2022/Ocak ayı ve öncesi prim borcunu,

– 4B Bağkur İçinde Bulunulan Ay Tahsilatı sorgusu ile sadece 2022/Mart ayı prim borcunu, ödeyebilecektir.

Örnek 2- A sigortalısı 15.07.2022 tarihinde;

– 4B Bağkur Cari Prim Tahsilatı sorgusu ile sadece 2022/Haziran ayı prim borcunu,

– 4B Bağkur Geçmiş Dönem Prim Tahsilatı sorgusu ile 2022/Mayıs ayı ve öncesi prim borcunu,

– 4B Bağkur İçinde Bulunulan Ay Tahsilatı sorgusu ile sadece 2022/Temmuz ayı prim borcunu,

– 4B Bağkur Tarım İçin Dönemsel Tahsilatı sorgusu ile 2022/Ocak-Haziran dönemi prim borcunu, ödeyebilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalıların her ay 4B Bağkur Cari Prim Tahsilatı, 4B Bağkur Geçmiş Dönem Prim Tahsilatı ve 4B Bağkur İçinde Bulunulan Ay Tahsilatı sorguları ile, Ocak ve Temmuz aylarında söz konusu sorgulara ek 4B Bağkur Tarım İçin Dönemsel Tahsilatı sorgusu aktif olacaktır.

Bağkur Tarım İçin Dönemsel Tahsilatı sorgusu dışındaki sorgular 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dışındaki 4/b sigortalıları (zorunlu ve isteğe bağlı) için de yukarıda belirtildiği şekilde çalışacaktır.

Tamamı İçin Tıklayınız

 

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-98547999-010.99-37811545

Tarih: 30.12.2021

Konu: Ödeme günleri hakkında yönetmelik değişikliği

GENEL YAZI

Bilindiği üzere, 12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69 uncu maddesi;

“Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir ve aylıklar, Kurumca belirlenen dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak ödenir. Ödeme günü cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe rastlayan grubun ödemesi pazartesi günkü grup ile birleştirilerek yapılır.

Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya pazar günü dışında resmi tatil gününe rastlaması halinde, ödemelerin hangi tarihlerde yapılacağı, Kurumca belirlenerek ilan edilir.

Daha önce belirlenen ödeme dönem ve tarihlerinin Kurumca yeniden düzenlenmesi halinde, ödeme tarihleri öne alınanların gelir ve aylıklarından bir kesinti yapılmaz. Ancak, ikinci fıkra hariç olmak üzere, ödeme tarihleri ileri alınanlara bir ayı aşan gün karşılığı kadar fark ödenir.

Bu maddenin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen nedenlerle ödeme günü öne alınanlar ile durum değişikliği veya ölüm halinde sigortalı ve hak sahiplerine durum değişikliği veya ölüm tarihine ait Kanunda belirtilen ödeme döneminde peşin ödenen gelir ve aylıklar geri alınmaz.” hükmünü amir iken,

18.08.2021 tarihli ve 31572 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 19 uncu maddesi ile;

– Anılan madde hükmünün birinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış,

– İkinci fıkrası “Ödeme günlerinden herhangi birinin dini bayramlara rastlaması hâlinde, ödemelerin hangi tarihlerde yapılacağı, Kurumca belirlenerek ilan edilir.” şeklinde değiştirilmiş,

-Dördüncü fıkrasında yer alan “peşin ödenen gelir ve aylıklar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile bayram ikramiyeleri” ibaresi eklenmiş,

ve anılan düzenlemenin 1.1.2022 tarihinde yürürlüğe gireceği öngörülmüştür.

Bu doğrultuda, 14.9.2021 tarihli ve 2021/31 sayılı Genelge ile 2018/38 sayılı Genelgenin “Ortak Hükümler” başlıklı dördüncü kısım “Emeklilik Talebinden Sarfınazar Edilmesi, Gelir ve Aylıkların Ödenmesi, Düzeltilmesi ve Artırılması” başlıklı onbeşinci bölümünün,

– “2.3. Ödeme Günlerinde Değişiklik Olması” alt başlığının ikinci paragrafında yer alan “Gerek Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69 uncu maddesi gerekse Bankalar/PTT ile Kurumumuz arasında imzalanan gelir ve aylık ödeme protokolleri gereğince 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında ödenen gelir ve aylıklarda, ödeme günü cumartesi gününe rastlayan grubun ödemesi cuma, pazar gününe rastlayan grubun ödemesi ise pazartesi günkü grup ile birleştirilerek yapılmaktadır. 4/1-(c) kapsamında aylık alanlar için cumartesi veya pazar ayrımı yoktur. Ödeme günlerinden herhangi birinin cumartesi veya pazar günü dışında resmi tatil gününe rastlaması halinde, ödemelerin hangi tarihlerde yapılacağı Kurum tarafından ayrıca belirlenmektedir.” paragrafı yürürlükten kaldırılmış,

– “2.4. Peşin Ödenen Gelir/Aylıkların Geri Alınmaması” alt başlığının birinci ve ikinci paragrafları

“Sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelir ve aylıklar, Kurumca belirlenen dönem ve tarihlerde her ay peşin olarak ödenmekte ve ödeme günü öne alınanlar ile durum değişikliği veya ölüm halinde sigortalı ve hak sahiplerine durum değişikliği veya ölüm tarihine ait Kanunda belirtilen ödeme döneminde peşin ödenen gelir ve aylıklar geri alınmamaktadır.

Bu defa, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 69 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişikliğe istinaden 1/1/2022 tarihinden itibaren sigortalı ve hak sahiplerine ödeme döneminde peşin ödenen gelir ve aylıkların yanı sıra bayram ikramiyeleri de geri alınmayacaktır. ”

şeklinde değiştirilmiştir.

Buna göre, Yönetmeliğin anılan maddesinin 1.1.2022 tarihinde yürürlüğe gireceği öngörüldüğünden, bu tarihten itibaren 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında gelir veya aylık alan sigortalı ve hak sahiplerinin her ay ödeme dönemlerinde ödenen gelir veya aylıkları, ödeme günlerinin cumartesi ve pazar günü ile resmi tatil günlerine rastlaması halinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın normal ödeme gününde zamanında ödenecektir.

Öte yandan, Yönetmeliğin dördüncü fıkrasında yapılan düzenleme ile de bayram ikramiyelerinin bayramın içinde bulunduğu aydan önceki bir tarihte gelir ve aylıklar gibi peşin olarak ödenmesi halinde ödeme tarihinde hak edilen bayram ikramiyeleri borç çıkarılmayacaktır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

İsmail ERTÜZÜN

Genel Müdür

Mali Müşavirlik mesleği bilgi ve birikime dayanan bir meslektir. Bu yüzden TÜRMOB ve Odalarımızın eğitim temel önceliği oldu ve olmaya devam edecektir. Meslektaşlarımızın ihtiyaç duyacakları bilgiye en doğru ve en sağlıklı bir biçimde ulaşmaları için eğitim faaliyetleri, yayınlar gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalarımızdan birisi de, Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirküleridir.

Meslektaşlarımıza yardımcı olmak amacıyla mali konularda aydınlatıcı bilgi aktarmak ve tartışmalı konulara dikkat çekmek amacıyla, Mesleki Mevzuatı İzleme Kurulu tarafından hazırlanan, Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirkülerinin 12’ncisini sizlerin istifadesine sunuyoruz. Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirkülerini hazırlayan Meslek Mevzuatı İzleme Kurulumuza teşekkür ederiz.

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Yapılan Değişikliklerle İhracat Bedelleri Konusundaki Gelişmeleri konu alan bu Sirkülerimiz daha önce yayınladığımız 5 numaralı Sirkülerimizin güncellenmesini içeriyor. Sirkülerimizde uygulamacılara yardımcı olmak amacıyla konu açıklamaları, ilgili maddeler, kararlar, uygulama örnekleri değerlendirilerek hazırlanmıştır. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Yapılan Değişikliklerle İhracat Bedelleri Konusundaki Gelişmeler Mali Mevzuat Yorum Uygulama Sirkülerimizin meslektaşlarımıza faydalı olmasını diliyoruz.

Emre KARTALOĞLU

TÜRMOB Genel Başkanı

Tamamı İçin Tıklayınız

Aralık ayı enflasyonunun açıklanması sonrasında üç yıllık Yİ-ÜFE’nin yüzde 142 seviyesine çıkmasıyla birlikte, “enflasyon muhasebesi” uygulaması da kesinleşti. Ancak, düzeltmenin hangi dönem itibariyle başlayacağının net olmadığı ve erteleme seçeneğinin de henüz tamamen ortadan kalkmadığı belirtiliyor.

Son üç yıllık Yİ-ÜFE’nin yüzde 142 seviyesinde çıkması, işletmelerin finansal tablolarını ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplamasına karşılık gelen enflasyon muhasebesini zorunlu hale getirdi. Ancak VUK mükerrer 298’inci maddesinde böyle bir zorunluluk bulunmasına rağmen, uygulamanın ertelenmesi seçeneğinin de henüz ortadan kalkmadığı kaydediliyor. Eğer erteleme yapılmazsa bundan sonraki süreçte maliye bürokrasisi ile mali müşavirler, YMM’ler ve muhasebeciler yoğun bir çalışma temposuna girecekler.

Enflasyon muhasebesi ilk kez ve sadece 2001 krizinin ardından 2003 yılında uygulanmıştı. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı’nın önümüzdeki dönemde enflasyon muhasebesinin nasıl yapılacağına ilişkin uygulama tebliği çıkarması gerekiyor. Amortismanın artırılmış değer üzerinden mi eski değer üzerinden mi hesaplanacağı ve düzeltme sonucu ortaya çıkacak kâr veya zararın vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı sorularının da bu tebliğde açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç var.

Dönem kâr-zararı ya artacak, ya da azalacak

İlk kez 2001 krizinin ardından yasal altyapısı oluşturulan ve firmalara, işletmelere, finansal tablolarını ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanma imkanı veren ‘enflasyon muhasebesi (düzeltmesi) uygulaması, erteleme olmazsa 17 yıl aradan sonra yeniden uygulanacak. VUK mükerrer 292’nci maddeye göre enflasyon muhasebesine geçiş için, Yİ-ÜFE’nin içinde bulunulan yıl yüzde 10 ve son 3 hesap döneminde toplam yüzde 100’ün üzerinde olması gerekiyor. 2021 yılında yüzde 79.89 olan YİÜFE artışı son üç yılda ise yüzde 142’yi geçti. Bu durumda ilgili madde uyarınca kapsama giren mükellefl er, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tablolarını düzenleyerek enflasyon düzeltmesi yapmak zorunda olacaklar.

Enflasyon muhasebesinin sahip olduğu parasal ve parasal olmayan kalemlerin bilanço içindeki dağılımına göre daha az veya daha fazla vergi ödenmesine yol açabileceğini söyleyen TÜRMOB Başkanı Emre Kartaloğlu, sistemin işleyişine yönelik teknik bilgiler verdi. DÜNYA’ya konuşan Kartaloğlu, “İşletmelerin bilançolarının aktifinde ve pasifinde yer alan parasal olmayan kıymetleri düzeltme katsayısı ile çarpılıp düzeltme işlemi tamamlandıktan sonra Enflasyon Düzeltme Hesabının bakiyesi, Dönem Kar/Zarar Hesabına devredilerek kapatılacak ve verilen bakiye türüne göre işletmenin dönem kar ya da zararı artacak ya da azalacaktır” ifadelerini kullandı.

Amortismana tabi kıymet satılınca ne olacak?

2021 yılına ilişkin yapılacak olan düzeltme işlemlerinin şirketlerin 2021 vergi matrahlarını etkilememesi gerektiğini ifade eden Emre Kartaloğlu, “Elbette 2021 yılı sonunda yapılması gereken düzletme sonrası oluşan bakiye tutarlar 2022 yılının açılış kayıtları olacak, 2022 yılı amortismanları bir önceki yıl düzeltilerek gelen tutarlar üzerinden ayrılacak, düzeltilen amortismana tabi iktisadi kıymetler satıldığında enflasyon fark hesapları ve maliyet addolunacak ve satış kar zararları buna göre belirlenecek” diye konuştu Kartaloğlu, özsermaye yoğun çalışan ve sahip olduğu bu sermayesini parasal kalemlere yatıran bir işletmenin enflasyon düzeltmesi sonrası dönem kârının azalacağını ya da dönem zararının artacağını çünkü işletme sermayesinin enflasyon karşısında eridiğini söyledi.

“2021 yılında uygulanmaması değerlendirilmeli”

Enflasyon muhasebesine geçilip geçilmemesine ilişkin tartışmaların yersiz olduğunu söyleyen Kartaloğlu, “Açıklanan endeks rakamları uyarınca enflasyon muhasebesine geçilmiştir ve geçilmelidir de. Asıl olan finansal tabloların olabildiğince gerçeği yansıtmalarının sağlanması ve enflasyonun finansal tablolar üzerindeki etkisinin ortadan kaldırılarak vergi matrahının doğru bir şekilde kavranmasıdır” dedi.
Burada asıl üzerinde durulması gereken 17 yıldır uygulanmayan enflasyon düzeltmesinin belirsizlikleri olduğuna dikkat çeken Kartaloğlu, bazı mükellefl erin yüzde 2 oranında vergiyi ödememek için VUK geçici 31’inci maddesindeki düzeltme hükümlerinden yararlanmayı ertelediklerini söyledi.

“Hangi dönemde başlayacağı soru işareti”

E. Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Bülent Taş, uzun süre sonra enflasyon düzeltmesi uygulamasının tereddütlerle beraber başladığını söyledi. Düzeltmenin hangi döneme uygulanarak başlayacağının soru işareti olduğunu dile getiren Taş vergialgi.net internet sitesindeki yazısında, “Eğer 2021 yılı hesapları düzeltmeye tabi tutulacak ise düzeltme sonucu oluşan bir kâr veya zararın 2021 yılına atfedilecek kısmının 2021 yılı vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı ve eğer 2021 yılı hesapları düzeltmeye tabi tutulacaksa sabit kıymetlerin 2021 yılında düzeltme sonucu artan değerleri üzerinden mi yoksa düzelte öncesi değerleri üzerinden mi amortismana tabi tutulacağı tereddütlerin özünü oluşturmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Mali tabloların doğru okunması için zorunlu hale geldi”

Güncel Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, “Özellikle enflasyonunun yüksek olduğu dönemlerde, işletmelerin bilançolarında yer alan varlıklar gerçek değerini yansıtmamaktadır” dedi. Hâlen değer artışı karşılığı yüzde 2 vergi ödenerek değerleme yapılabildiğini söyleyen Sezer, bu maliyete katlanmak istemeyenlerin düzenlemeden yararlanamadığını bunu da tedavülde bulunan bilançoların yeknasak olmasına engel olduğunu söyledi. Sezer, “TÜRMOB haklı olarak meslek mensuplarının iş yükünü artırmamak adına ertelenmesini istiyor, bence Maliye bakanlığı da %2. Vergi gelirlerinden mahrum olmamak için enflasyon muhasebesine geçmek istemiyor. Sonuç olarak daha öncede söylediğim gibi büyük bir olasılıkla erteleme gelecek” diye konuştu.

Erteleme torba kanuna girebilir

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanlığı bugüne kadar konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadığı için enflasyon muhasebesine geçilip geçilmeyeceği henüz tam olarak netleşmedi. Yürürlükteki VUK mükerrer 298’inci maddesi şartlar oluştuğunda tüm şirketlerin enflasyon düzeltmesi yapmasını öngörüyor. Ancak TÜRMOB başta olmak üzere bazı kuruluşlar ise belirsizlikler giderilmeden uygulanamaya geçilmemesi talebinde bulunuyorlardı. Kaynaklar, önceki gün TBMM’ye sunulan kur korumalı mevduatla ilgili torba kanun teklifine böyle bir madde eklenme ihtimalinin bulunduğunu aktarıyor.

https://www.dunya.com/ekonomi/dthtan-gecis-yuzde-1-2-bandinda-kaldi-haberi-645095

Hangi kurumlar, hangi kazançları için vergi indiriminden yararlanacak?

Daha önce Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan bazı vergisel düzenlemelerin hayata geçirilmesini sağlayacak torba yasa teklifi 4 Ocak 2022 tarihinde TBMM Başkanlığına sunuldu. Aynı gün Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderilen teklifin kısa bir süre içinde kanunlaşması bekleniyor.

İndirimi açıklamaya geçmeden önce kurumlar vergisi oranına ilişkin mevcut düzenlemeleri belirtmekte yarar var.

Kurumlar Vergisi Kanunumuza göre kurumlar vergisi oranı yüzde 20 (KVK 32/1). Ancak geçici bir maddeyle bu oran, 2021 yılı kazançları için yüzde 25 olarak uygulandı, bu yıl (2022) için yüzde 23 olarak uygulanacak (KVK Geçici 13). 2023'ten itibaren ise kanuni oran olan yüzde 20'ye dönülecek.

Teklifle, kurumlar vergisi oranını düzenleyen 32. maddede yapılan değişikliklerle yüzde 20 oranının bazı kurum kazançları için 1 puan indirimli uygulanması öngörülüyor.

Hangi kurumlar, hangi kazançları için vergi indiriminden yararlanacak?

1 puanlık kurumlar vergisi indiriminden sanayiciler ve ihracatçılar yararlanabilecek.

Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların sadece üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları için 1 puan indirim uygulanacak. Bu kurumların üretim faaliyeti dışındaki gelirleri için indirim uygulanmayacak. Örneğin bu kurumların imal etmedikleri, yani alım satımını yaptıkları malların satış kazançları için indirim yapılmayacak.

İhracat yapan kurumların da sadece ihracattan elde ettikleri kazançlarına 1 puan vergi indirimi yapılacak. Eğer ihracatçı kurum imalatçı olduğu için yukarıda belirttiğim 1 puanlık indirimden yararlanırsa, ihracat sebebiyle ayrıca yüzde 1 indirim uygulanmayacak. Ancak imal ettikleri mamullerin dışında alım satımını yaptığı malların ihracatından elde ettiği kazançlar için indirimden yararlanabilecek.

Teklifte sanayici açıkça “sanayi sicil belgesini haiz” şeklinde tanımlandığı halde ihracatçı net bir şekilde tanımlanmıyor. Mal veya hizmet ihracatı şeklinde bir belirleme de yapılmıyor. Bunların Mecliste netleştirilmesini umuyorum. Bence mal ihracatı ile uğraşanların yanında hizmet ihracatı ile uğraşanların da indirimden yararlandırılması gerekir. Çünkü hizmet ihracatı da ülkeye döviz kazandırıyor.

2022 kazançları için indirim uygulanmayacak mı?

2022 kazançları için KVK'nın 32. maddesinde düzenlenmiş olan yüzde 20 oranı uygulanmayıp, geçici maddedeki yüzde 23 oranı uygulandığından, 1 puanlık indirimden yararlanılıp yararlanılamayacağı konusunda tereddüt var. Çünkü geçici maddede böyle bir indirim öngörülmüyor ve geçici madde özel bir düzenleme.

Bence böyle bir ayırımın anlamı yok, kapsama giren 2022 kazançları için de 1 puan indirim uygulanarak yüzde 22 oranı kullanılmalıdır. Nitekim yürürlük maddesinde indirim hükmünün 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Yine de Meclis görüşmeleri sırasında bu hususun netleştirilmesinde yarar var.

İndirimin uygulanma sırası

Teklifte ihracat ve imalat faaliyetinden elde edilen kazançlar için getirilen indirimli oranların ilgili maddede daha önce sayılan diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanması öngörülüyor. Bu nedenle öncelikle KOBİ birleşmesi veya halka açılma sebebiyle indirim uygulanacak, sonra kalan orandan 1 puan indirim yapılacaktır.

KVK'nın 32/A maddesi uyarınca teşvik belgeli yatırımlarda fiilen uygulanan indirimli oranın bazının 1 puan indirimli oran olacağı anlaşılıyor.

İndirimli oran uygulanacak kazanç nasıl tespit edilecektir?

İndirim, imalat veya ihracat kazançları için sağlandığından, indirimli oranın uygulanacağı kazanç, kapsama giren faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetlere ilişkin olarak yapılan giderlerin düşülmesi suretiyle hesaplanacaktır.

Kapsama giren faaliyetin dışında yapılan aktif faaliyetlere (alım-satım, inşaat vs.) isabet eden kazanca indirimli oranın uygulanmayacağı açıktır. Ancak mevduat faizi gibi ticari faaliyetle ilgili olarak elde edilen pasif gelirlerin durumu tereddütlüdür.

Kanaatimce kapsama giren imalat ve ihracat faaliyetlerinden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gibi gelirlere indirimli oranın tereddütsüz uygulanması gerekir. Bunların dışında, imalat veya ihracat faaliyetiyle ilgili olarak sağlanan nakdin mevduat ve repo gibi işlemlerde değerlendirilmesi sonucunda elde edilen gelirlere de indirimli oranın uygulanması gerektiğini düşünüyorum.

Bu konunun da Meclis görüşmeleri sırasında netleştirilmesini umuyorum.

Diğer taraftan, birden fazla işle uğraşan kurumlarda müşterek giderlerin nasıl dağıtılacağı da tereddüt konusu olabilir. Bu konularda Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmesi düşünülebilir. Erdoğan Sağlam

https://t24.com.tr/yazarlar/erdogan-saglam/imalatci-veya-ihracatci-kurumlara-1-puan-kurumlar-vergisi-indirimi-getiriliyor,33721

06 Ocak 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31711

Karar Sayısı: 5072

Ekli “Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in yürürlüğe konulmasına, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 46 ncı maddesi gereğince karar verilmiştir.

5 Ocak 2022

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1– 11/2/2010 tarihli ve 2010/139 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b), (o), (ç), (d) ve (e) bentleri ile yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“a) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirdiği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca tespit edilen.

b) En az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarındaki taşınmazı tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın aldığı veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmuş, en az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarı peşin olarak yatırılan ve tapu siciline üç yıl süreyle devir ve terkini yapılmayacağı taahhüdü şerh edilmek şartıyla noterde düzenlenmiş sözleşme ile taşınmazın satışının vaat edildiği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca tespit edilen.

c) En az 50 kişilik istihdam oluşturduğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen.

ç) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen.

d) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında Devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilen.

e) En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında gayrimenkul yatırım fonu katılma payı veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma payını en az üç yıl elinde tutma şartıyla satın aldığı Sermaye Piyasası Kurulunca tespit edilen.”

“(7) İkinci fıkra kapsamında yapılacak vatandaşlık kazanma başvuruları ile ilgili süreci takip etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı bünyesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulabilir.”

“(9) İkinci fıkrada belirtilen kapsam ve tutarda yatırım şartlarının sağlanıp sağlanmadığının tespitinde uygulanacak usul ve esaslar, tespiti yapan kurumca belirlenir.

(10) İkinci fıkranın (b), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen döviz tutarları işlem öncesinde Türkiye’de faaliyet gösteren bir bankaya ve bu bankaca da Merkez Bankasına satılır. Satım sonucu; ikinci fıkranın (ç) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar Türk Lirası mevduatta, ikinci fıkranın (d) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar Türk Lirası cinsinden Devlet borçlanma araçlarında, üç yıl süre ile tutulur. Bu konuya ilişkin uygulama esasları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenir.”

MADDE 2- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3– Bu Yönetmelik hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Konusu Tutar (TL)
Günlük Asgari Ücret 166,80
Aylık Asgari Ücret 5.004,00
Günlük Prime Esas Kazanç Alt Sınırı 166,80
Günlük prime Esas Kazanç Üst Sınırı 1.251,00
Aylık Prime Esas Kazanç Alt Sınırı 5.004,00
Aylık Prime Esas Kazanç Üst Sınırı 37,530,00
Çırak ve Öğrencilerin Prime Esas Kazancı (Aylık) 2.502,00
Ek-9 Ev Hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanların ödeyecekleri sigorta primi (Günlük) 62,55 (166,80 x%37,5)
Ek-9 Ev Hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanların ödeyecekleri sigorta primi (Aylık) 1.876,5 (5.004,00 x%37,5)
Ek-9 Ayda 10 günden az çalışanlar için (Günlük) 3,34 (166,80 x%2)
Ek-5 Sigortalıların ödeyecekleri sigorta primi 1.668,83 (166,80 TL x 29 x %34,5)
Ek-6 Sigortalıların ödeyecekleri sigorta primi (İşsizlik primi hariç) 1.572,09 (166,80 TL x 29 x %32,5)
Ek-6 Sigortalıların ödeyecekleri sigorta primi (İşsizlik primi dahil) 1.717,21 (166,80 TL x 29 x %35,5)
İsteğe bağlı sigortalıların ödeyecekleri prim tutarı 1.000,80 (5.004,00 x %20)
2925 Sayılı Kanuna tabi sigortaların ödeyecekleri prim tutarı 813,15 (166,80 TL x 15x%32,5)
Bağ-Kur sigortalıların ödeyecekleri prim tutarı 1.726,38 (5.004 x %34,5)
Tarım Bağ-Kur sigortalıların ödeyecekleri prim tutarı 1.668,83 (166,8 TL x 29 x %34,5)
5510-60/g liler (GSS) sigorta primi 150,12 (5.004,00 x%3)
Hizmet borçlandırılmasına esas tutar (Günlük) 53,38 (166,80 TL x %32)
Yurtdışında geçen sürelerin borçlandırılmasına esas tutar (Günlük) 75,06(166,80 TL x %45)
Geçici İş Göremezlik Ödeneği (Alt Sınır Üzerinden)
Yatarak tedavilerde 83,40
Ayakta tedavilerde 111,2
Emzirme ödeneği 316,00
Cenaze yardımı 1.250,00
Primden İstisna Tutarları
Yemek parası (%6) Günlük 10,01
Çocuk parası (%2) Aylık 100,08
Aile yardımı (%10) Aylık 500,40
SGK tarafından uygulanan idari para cezalarında esas alınan tutar 5.004,00
NOT : Hesaplamalar SPEK alt sınırı üzerinden ve teşvikler olmadan yapılmıştır.

Kaynak: TÜRMOB

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • KDV BEYANNAMESİNDE PÜF NOKTALAR Değerli okurlar, son dönemlerde KDV Kanunu ile bazı diğer kanunlarda…
  • EMEKLİLERDE EMLAK VERGİSİ Mayıs ayının emlâk vergisi için birinci taksitin ödenme ayı olmasını…
  • ENFLASYON DÜZELTMESİNDE ATİKLER DIŞINDA KALAN VARLIKLARIN SATIŞ ZARARLARININ İNCE HESABI Enflasyon Düzeltmesi uygulamasında, vergisel sonuçlarının doğru olarak gerçekleştirilmesi için muhasebe kayıtlarında,…
Top