Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Danıştay 3. Daire

Tarih    : 05.04.2021

Esas No : 2017/4460

Karar No  : 2021/1744

VUK Md. 30

MAHKEMEYE SUNULAN DEFTER VE BELGELERİN İDAREYE GÖNDERİLMESİNE KARŞIN İDARECE İŞLEM YAPILMAMASI

İncelemeye ibraz edilmeyen, ancak mahkemeye ibraz edilen defter ve belgeler davalı idareye gönderilerek eleştiri konusu bir husus olup olmadığının incelenmesi istenmesine karşın, verilen cevapta eleştiri konusu bir hususun bildirilmediği ve inceleme raporu düzenlenmediği durumda, yapılan tarhiyatın hukuka uygun olmadığı hk.

İstemin Konusu: İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 18.09.2017 tarih ve E:2017/3600, K:2017/3355 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava Konusu İstem: Davacı adına, yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2011 yılının Ocak ila Aralık dönemleri için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacının defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle re’sen tarh yoluna gidilmesi hukuka uygun olmakla birlikte, dava dilekçesinde sunabileceğini bildirmesi sonucu Mahkemelerince verilen ara kararı neticesinde dosyaya ibraz edilen defter ve belgeler davalı idareye gönderilerek eleştiri konusu bir husus olup olmadığı yönünde incelenmesinin istenmesine karşın verilen cevapta eleştiri konusu bir hususun bildirilmediği ve bu yönde bir inceleme raporu düzenlenmediği anlaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları: Davacı tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmediği, indirimlerin reddi suretiyle yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

Karşı Tarafın Savunması: Defter ve belgeler mahkemede olduğundan ibraz edilemediği, gizlemek gibi bir niyetlerinin bulunmadığı, defter ve belgelerin İcra Hukuk Mahkemesinden teslim alınarak dava dosyasına sunulduğu, yapılan tarhiyatın hukuka uygun olmadığı belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Karar: Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 18.09.2017 tarih ve E:2017/3600, K: 2017/3355 sayılı kararının onanmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı hazırladı.

Bu kapsamda, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan, sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların da münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançları için kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli olacak.

Bu kazançların ihracata isabet eden kısmı için ayrıca indirim uygulanmayacak.

İndirimin uygulanacağı dönem

Hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükellefler 1 Ocak 2022'den itibaren üretim ve ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları için 1 puanlık bu indirimden yararlanabilecekler.

Öte yandan, takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerinin mahiyetine uygun olmayıp Hazine ve Maliye Bakanlığınca kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan mükellefler ise 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren bu kapsamda elde edecekleri kazançlarına 1 puanlık indirimi uygulayabilecek.

İndirimin şartları

İhracat yapan kurumların gerek mal gerekse hizmet ihraçlarından elde ettikleri kazançlarına özel olmak üzere ilgili dönemde geçerli olan kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli olabilecek.

Mükelleflerin ihracat faaliyetlerinin yanı sıra diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarının da bulunması halinde ihracattan kaynaklanan ve 1 puan indirim uygulanacak matrah, ihracattan elde edilen kazancın ticari bilanço karına oranlanması suretiyle tespit edilecek.

Yurt dışından satın alınan malların Türkiye'ye girmeksizin başka bir ülkedeki müşteriye satılmak suretiyle ihraç edilmesi halinde de bu faaliyetten elde edilen kazanç için 1 puan indirimden yararlanılabilecek.

Sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerin üretim faaliyetlerinin yanı sıra diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar bulunması halinde, üretim faaliyetinden elde edilen ve 1 puan indirim uygulanacak matrah, fiilen yapılan üretimden elde edilen kazancın ticari bilanço karına oranlanması suretiyle tespit edilecek.

Üretilen ürünlerin kazancı ihracattan kaynaklansa da 1 puan indirim geçerli

Mükelleflerce üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazancın bir kısmı veya tamamı ihracattan kaynaklansa bile bu kazanca üretim faaliyetinden elde edilen kazanç olarak kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli olarak uygulanacak.

Payları, Borsa İstanbul Pay Piyasası'nda ilk defa işlem görmek üzere en az yüzde 20 halka arz edilen kurumların, paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançlarının tamamına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanıyor.

Bu şekilde ilk defa halka arz edilen kurumlarda üretim ve ihracat faaliyetiyle iştigal edilerek bir kazanç elde edilmesi halinde, bu kurumların tüm matrahları için 2 puan indirim hesaplandıktan sonra üretim faaliyetleri ile ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları için 1 puan indirim daha uygulanacak.

Öte yandan, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara, ilgili teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı ve vergi indirim oranları dikkate alınarak yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanıyor.

İndirimli kurumlar vergisinden yararlanacak olan sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerin aynı dönemde üretim faaliyetlerinden veya ihracat faaliyetlerinden kazanç elde etmiş olmaları halinde, hem 1 puanlık indirimden hem de yatırım teşvik belgelerindeki vergi indirim oranına göre indirimli kurumlar vergisinden aynı anda yararlanmaları söz konusu olabilecek.

Taslağın geliştirilmesi ve yayımlanmaya hazır hale getirilmesi için GİB tarafından çalışmalar devam ederken, taslakta yer alan konuların geliştirilmesi, değiştirilmesi veya katkıda bulunulması ile ilgili görüş ve öneriler 9 Mayıs'a kadar GİB'e iletilebilecek.

https://www.dunya.com/ekonomi/ihracat-ve-uretimde-kurumlar-vergisi-indirimi-haberi-656781

Pazar, 01 Mayıs 2022 23:01

Ramazan Bayramınız Mübarek Olsun

İnsanlığın Öne Çıktığı Bu Bayramlarımızda Kardeşliğin, Paylaşmanın Her zaman Olması Dileği İle, Bayramınız Mübarek Olsun ...

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

64597866-125[6]-4069

02.03.2022

Konu

:

Şirkete ait yurt dışı iştirak hisselerinin birleşmesi durumunda Türkiye'de vergiye tabi kurum kazancı oluşup oluşmadığı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinde, Şirketinizin Hollanda mukimi ... ve ...  Şirketlerinin …. durumunda olduğu, Hollanda Hükümeti tarafından, kendisine mukim her bir şirket için bir kısım yükümlülükler getirildiği ve Şirketinizin bu yükümlülüklere mükerrer olarak katlanmak istememesi, her iki şirket için ayrı ayrı yönetim kurulu toplantısından kaçınılmak istenmesi (yönetimde basitlik sağlanması) gibi sebeplerle, ...  Şirketinin infisah edip kül halinde ...  Şirketine devredileceği belirtilerek, Şirketinizin aktifindeki ... hisseleri yerine ... hisselerinin gelmesi durumunda Türkiye'de vergiye tabi kurum kazancı oluşup oluşmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında, Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunanların, tam mükellefiyet esasında, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği, 6 ncı maddesinde de kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesinde, hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymetin borsa rayici ile değerleneceği, borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedelin, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanacağı, ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kâr ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetlerin alış bedeli ile değerleneceği hüküm altına alınmıştır.

Bunun yanı sıra, alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alınması karşılığında ödenen veya borçlanılan bedeli ifade etmekte olup, sadece iktisadi kıymetin alış değerini kapsamakta, alışla ilgili diğer masrafları kapsamamaktadır.

Bu itibarla, şirketinizin tamamına sahip bulunduğu Hollanda mukimi ….. ve …. şirketlerinden …. şirketinin kül halinde …. şirketine devredilmesi …. şirketinde sermaye artırımını müteakiben bu şirkete ait yeni hisse edinimi işleminde alış bedeli olarak, … şirketinin hisselerinin alımı için ödenmiş olan ve kayıtlarda izlenen bedelin esas alınması, bu çerçevede, şirketinizin aktifine kayıtlı bulunan …. hisselerinin alış bedelinin …. hisselerinin alış bedeline ilave edilmesi ve bu suretle …. hisselerinin şirket kayıtlarından çıkarılması gerekmektedir. 

Öte yandan, Şirketinizin … sahip olduğu Hollanda mukimi ... 'nin yine … sahip olduğu ... 'ye kül halinde tüm aktif ve pasifi ile ilgili ülke yasal mevzuatına uygun şekilde devrolması ve Şirketinizin aktifinde yer alan ... hisselerinin yerine devirden kaynaklı ... 'de yapılacak sermaye artışı sonucu çıkarılacak yeni hisse senetlerinin gelmesi nedeniyle Şirketiniz bünyesinde vergilendirilmesi gereken kurum kazancından bahsedilemeyecektir.

Diğer taraftan, sahip olunan ... hisselerinin elden çıkarılması halinde oluşacak kazancın iç mevzuatımız ve Hollanda Krallığı ile imzalanan Gelir Üzerinden Alınan Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması hükümlerine göre vergilendirileceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı: 62030549-120[94-2019/1718]-313032

Tarih: 21.03.2022

Konu: Vekalet ücreti ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapılması

İlgi: 17/12/2019 tarih 4084357 sayılı özelge talep formu

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, dava sonucu Kurumunuz aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ödemelerine ilişkin olarak; icra müdürlüğüne yatırılan vekalet ücreti için, alacaklı avukatın serbest meslek makbuzu düzenlememesi durumunda, söz konusu ödeme için katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı, vekalet ücretinin alacaklı avukat dışında üçüncü kişilere ödenmesi veya davacının resmi kurum olması halinde, söz konusu ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ile vekalet ücretinin icra dairesine yatırılmadan doğrudan davayı kazanana ödenmesi durumunda, söz konusu ödemenin tevkifata tabi olup olmadığı, ayrıca Kurumunuzun 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı Kanunun 21 inci maddesi gereğince her türlü vergi resim ve harçtan muaf olduğu belirtilerek, dava sonucu Kurumunuz lehine hükmedilen vekalet ücreti ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez."  hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 65 inci maddesinde "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin serbest meslek kazancı niteliğinde olması nedeniyle serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi, bir işverene bağlı ve tabi olarak hizmet sözleşmesine istinaden çalışan avukatlara işvereni aracılığıyla ödenen vekalet ücretlerinin ise ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaları gerektiği hüküm altına alınmış olup, aynı fıkranın; (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, (2) numaralı bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 7194 sayılı Kanunun 16 ncı  maddesi ile 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen üçüncü fıkrasında, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılacağı" hükmüne yer verilmek suretiyle, mahkemelerce veya icra ve iflas müdürlüklerince karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dahil edilmesi gereken vekalet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır.

27/05/2020 tarihli ve 31137 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmayan 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin sekizinci bölümünde, konu ile ilgili olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup, anılan Tebliğin;

- "Vekalet ücretlerinde vergi tevkifatı uygulaması" başlıklı 25 inci maddesinde,

"(1) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında gelir vergisi tevkifatı yapmaya mecbur olan kişi ve kurumlar belirtilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretlerden 103 üncü ve 104 üncü maddelere göre, (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

(2) 7194 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, mahkemelerce veya icra ve iflas müdürlüklerince karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dahil edilmesi gereken vekalet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır. Buna göre, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar tarafından 2004 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Kanun uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin;

a) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,

b) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,

c) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda, alacaklı (davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında,

gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

(3) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılmayanlar, diğer bir ifadeyle tevkifat yükümlülüğü bulunmayanlar tarafından yapılan vekalet ücreti ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

(4) Vekalet ücretini ödemekle yükümlü olanlarca, ücretli olarak çalışan avukatların işverenlerine yapılan vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılmayacak, işverenin vekalet ücretini avukata ödemesi esnasında ise işverence ücret hükümlerine göre tevkifat yapılacaktır.

(5) Mahkeme kararında "KDV hariç" şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir. Bu durumda gelir vergisi tevkifatının KDV hariç tutar üzerinden yapılması gerektiği tabiidir.

(6) İcra işleminin durdurulması için, ilama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlunun ilamın icrasını durdurabilmek için takip edilen vekalet ücreti dahil borç tutarı için teminat verildiği ve istinaf veya temyiz başvurusunun reddedilmesi üzerine teminata konu paranın alacaklının avukatına ödendiği durumlarda, vekalet ücretine ilişkin nakden veya hesaben ödemenin ne zaman gerçekleşeceği bilinemeyeceğinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Anı şekilde, icra işlemleri sonucu borçluya haciz uygulanması ve hacze konu mallarının satılması veya borcun, kefil ve benzeri üçüncü kişilerden tahsil edilmesi durumlarında da borçlunun gelir vergisi tevkifatı yapması söz konusu olmayacaktır. Bu durumlarda da serbest meslek erbabı olan avukat tarafından borçlu adına serbest meslek makbuzu düzenlenerek avukat tarafından elde edilen tevkifata konu olmayan vekalet ücreti, serbest meslek kazancına dahil edilerek ilgili geçici vergilendirme dönemleri ve yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir.

......." açıklamasına,

-"Vekalet ücreti ödemelerinde belge düzeni" başlıklı 26 ncı maddesinde,

"(1) 213 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinde, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim ederek bir nüshasını müşteriye vermek ve müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.

(2) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, doğrudan avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir.

(3) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir. Bu durumda düzenlenen makbuzun bir nüshasının icra iflas müdürlüğüne verilmesine gerek bulunmamaktadır.

(4) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan alacaklıya (davayı kazanan) ödenmesi halinde, alacaklı (davayı kazanan)  tarafından borçlu (davayı kaybeden) adına fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir.

(5) Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukata ödenmesi halinde, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun ödemeyi yapan alacaklı (davayı kazanan) adına düzenlenmesi gerekmektedir.

(6) Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin ücretli çalışanı olan avukata ödenmesi halinde ise ödemenin ücret bordrosu düzenlenmek suretiyle yapılması gerekmektedir." açıklamasına,

yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

- Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, doğrudan veya icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla avukata ödendiği durumlarda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı (b) alt bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmekte olup, avukat tarafından da vekalet ücreti ödemesi karşılığı borçlu (davayı kaybeden) adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

 - Vekalet ücretinin borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödenmesi veya avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırılması durumlarında, borçlu (davayı kaybeden) tarafın tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmaktadır. Borçlu (davayı kaybeden) tarafından, icra ve iflas müdürlüklerine yatırılan vekalet ücretlerinin avukata mı, alacaklıya (davayı kazanana) mı ödeneceğinin bilinmediği durumlarda da sorumluluk gereği gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Borçlu (davayı kaybeden) tarafından, vekalet ücreti ödemesi yapılan avukatın alacaklı (davayı kazanan) tarafın ücretli avukatı olarak çalıştığının bilinmesi (alacaklı (davayı kazanan) tarafından bilgilendirilmesi) durumunda ise tevkifat yapılmaması mümkün bulunmaktadır. Bu durumda, borçlular (davayı kaybedenler) tarafından vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılması durumunda, bağlı bulunan vergi dairesi müdürlüğüne düzeltme talebinde bulunmak suretiyle, yapılan tevkifatların iadesinin istenmesi mümkündür.

- Vekalet ücretinin doğrudan alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda ise borçlu (davayı kaybeden) tarafından tevkifat yapılmaması, alacaklı (davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında tevkifat yapılması gerekmektedir.

- İcra dairelerine yatırılan vekalet ücretlerinden tevkifat yapılması Gelir Vergisi Kanununun  94 üncü maddesinin amir hükmü olup, vekalet ücretinin icra dairelerine borçlu (davayı kaybeden) tarafından vekalet ücreti üzerinden yapılması gereken %20 oranındaki tevkifat tutarı kadar eksik yatırılması icra dosyasının kapatılmasına engel teşkil etmemektedir. Bu husus Adalet Bakanlığı tarafından teşkilatlarına duyurulmuştur.

Buna göre,

- Kurumunuz tarafından kaybedilen davalara ilişkin olarak mahkemelerce hükmolunan vekâlet ücretinin, karşı taraf avukatına ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırılması esnasında, Kurumunuz tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmekte olup, karşı taraf avukatı tarafından da vekalet ücreti ödemesi için Kurumunuz adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

- Avukatın yapılan vekalet ücreti ödemesine ilişkin Kurumunuza serbest meslek makbuzu düzenlemekten imtina etmesi, söz konusu ödeme üzerinden tevkifat yapılması uygulamasını etkilemeyecektir. Buna göre icra dairelerine yapılacak vekalet ücreti ödemelerinde serbest meslek makbuzunun düzenlenmemesi halinde serbest meslek makbuzu düzenlemeyen avukatın Kurumunuz tarafından vergi dairenize bildirilmesi halinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde gerekli cezai işlemler uygulanacaktır.

- Kurumunuzca vekalet ücretinin doğrudan alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda, Kurumunuzca tevkifat yapılmaması, alacaklı (davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında tevkifat yapılması gerekmektedir.

-  Vekalet ücretinin icra aracılığıyla alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödenmesi durumunda ise avukatın alacaklı (davayı kazanan) tarafın (kurum veya şirket) ücretli avukatı olduğu yönünde bilgilendirilmeniz halinde tevkifat yapmamanız mümkün bulunmaktadır.

- Kurumunuz lehine yükletilen vekalet ücretlerinin doğrudan Kurumunuza ödenmesi durumunda tevkifat yapılmayacağı açıktır. Serbest çalışan avukatlar tarafından temsil edildiğiniz davalarda lehinize hükmedilen vekalet ücretinin icra müdürlüklerine yatırılarak ödenmesi halinde, söz konusu tutarların icra müdürlüğünden avukat veya Kurumunuzca tahsil edilmiş olması, bu ödemeler üzerinden tevkifat yapılması uygulamasını etkilemeyecektir. İcra müdürlüklerine yatırılan vekalet ücretlerinin Kurumunuzca tahsil edildiği durumlarda, vekalet ücretinin serbest çalışan avukata aktarılan kısmından ayrıca tevkifat yapılmayacağı tabiidir.

- Ücretli çalışan avukatlarınız tarafından temsil edildiğiniz davalarda lehinize hükmedilen vekalet ücretinin, icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla Kurumunuza ödenmesi durumunda ise borçlunun (davayı kaybedenin), avukatlarınızın Kurumunuz ücretli avukatı olduğu yönünde bilgilendirilmesi halinde tevkifat yapılmaması mümkün bulunmaktadır. Söz konusu vekalet ücretlerinin, Kurumunuz tarafından Kurumunuz çalışanı avukatlara ödenmesi esnasında ise ücret hükümlerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir. Bu durumlarda, borçlular (davayı kaybedenler) tarafından, Kurumunuzca tahsil edilen vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılması durumunda, bağlı bulunan vergi dairesi müdürlüğüne düzeltme talebinde bulunmak suretiyle, yapılan tevkifatların, yersiz ödenen vergiler kapsamında Kurumunuza iade edilmesi mümkün bulunmaktadır.

- 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun "Muafiyetler" başlıklı 21 nci maddesinde yer alan "İSKİ'nin görevleri için kullandığı taşınmaz malları, tesisleri, işlemleri ve faaliyetleri her türlü vergi resim ve harçtan muaftır." hükmünün gelir vergisi tevkifatlarını kapsamadığı açıktır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-4/1 maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-9 uncu maddesinde, Hazine ve Maliye Bakanlığının gerekli gördüğü hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

-20 nci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin 35 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile değiştirilen ve 1/3/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe giren (I/C-2.1.3.2.13.) bölümünde, "KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır." açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, mahkemelerce hükmolunan vekalet ücretinin sözleşme gereği ücret karşılığında bünyenizde çalışan avukatlara ait olması halinde söz konusu vekalet ücreti ödemeleri KDV ye tabi olmayacaktır. Ancak Genel Müdürlüğünüz ile avukatlar arasında bir ücret akdi olmaksızın verilen avukatlık hizmeti karşılığı alınan vekalet ücretleri serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilecek ve KDV ye tabi tutulacaktır.

Öte yandan, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun ile kurulan Genel Müdürlüğünüz Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) ayrımında sayılan idare, kurum ve kuruluşlar arasında yer aldığından, 1/3/2021 tarihinden itibaren serbest meslek erbabı avukatlardan aldığınız ve KDV dahil bedeli 1.000 TL yi aşan avukatlık hizmetleri için (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-93767041-120-56003

27.04.2022

Konu

:

Vergiden muaf esnafın evlerinde ürettikleri ürünleri ticari amaçla alanların yapacağı ödemelerdeki gelir vergisi tevkifatı

İlgi

:

18/03/2022 tarihli özelge talep formu.

 İlgide kayıtlı özelge talep formunda; esnaf muafiyet belgesi bulunan kişilerden evlerinde üretmiş oldukları ürünlerini aranızda bir bağımlılık sözleşmesi bulunmadan alıp satmak istediğiniz, bu durumun esnaf muafiyet belgesi ile ürünlerini satan kişilerin muafiyetlerini etkileyip etkilemeyeceği ve esnaf muafiyet belgesi ile almış olduğunuz ürünler için uygulamanız gereken tevkifat oranı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergiden Muaf Esnaf" başlıklı 9 uncu maddesinde, "Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

...

  1. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

...

Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.

...

Esnaf muaflığına ilişkin şartları taşıyanlara talepleri halinde vergi dairesince Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi verilir. Bu belgenin şekil ve muhtevasının tayin ve tespiti ile iptali ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Bu muaflığın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur.

..." hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi tutulacak ödemeler belirtilmiş ve aynı fıkranın (13) numaralı bendinde vergiden muaf esnafa yapılan ödemeler tevkifat kapsamına alınmıştır. 6/6/2012 tarihli ve 2012/3322 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yer alan emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden yapılacak tevkifat oranı %2 olarak belirlenmiştir.

Bu hükümlere göre, vergiden muaf esnafa ilişkin şartları sağlayan kişilerin evlerinde üretmiş oldukları ürünlerini bağlılık arz etmeyecek şekilde şirketinize satmaları halinde, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında, esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, esnaf muaflığından faydalanan bu kişilerden satın aldığınız ürünler karşılığı yapacağınız ödemeler üzerinden Şirketinizce, Gelir Vergisi Kanununun 94/13 maddesi uyarınca %2 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

İmza                           

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı: E-40392771-130[2-2022-121-17]-35177

Tarih: 01.04.2022

Konu: Müzayede mahallinde yapılan taşınmaz satışında vergiyi doğuran olay hk.

İlgi: 31.03.2022 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, idarenizce ihtiyacınız kalmayan tarla vasıflı taşınmazların 28.02.2022-04.03.2022 tarihleri arasında ve 07.03.2022 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında açık arttırma usulü ile ihale edildiği, ita amirlerinizce ihalelerinizin 11.03.2022 tarihinde onaylanarak ihalelerin onaylanma sürecinin tamamlandığı, ihalenin üzerinde kalan vatandaşlarca ihale bedeli ile KDV ve Karar Pulu bedellerinin ödenmesine müteakip tapuda tescil işleminin yapılacağı, vatandaşların bir kısmının %18 üzerinden KDV bedelini İdareniz hesabına yatırdığı ancak tapuda henüz tescil işleminin yapılmadığı, bazı vatandaşların ise ihale bedelini 1 Nisan 2022 tarihinde yatırarak 29.03.2022 tarih ve 31793 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında %8 KDV oranınından faydalanmak istedikleri, söz konusu ihalesi yapılan taşınmazlarla ilgili Cumhurbaşkanı Kararına göre %8 oranında KDV ödenerek işlem yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımızdan özelge talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/3-d maddesinde, müzayede mahallerinde yapılan satışların KDV ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Kanunun 10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında, 10/b maddesinde de malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, Kanunun 1/3-d maddesine ilişkin olarak, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin "Müzayede Mahallerinde Yapılan Satışlar" başlıklı bölümünün "6.1. Genel Olarak" başlıklı alt bölümünde "3065 sayılı Kanunun (1/3-d) maddesine göre, cebri icra, izale-i şüyu, ipoteğin paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle yapılan açık artırma, pazarlık ve diğer şekillerdeki satışlar da dahil olmak üzere, müzayede mahallerinde yapılan her türlü satışlar KDV'ye tabidir. Kanunun istisna ve vergi oranlarına ilişkin hükümleri bu satışlar için de geçerlidir.

Bu satışlarda vergiyi doğuran olay, satışın yapıldığı tarihte vuku bulmaktadır. Verginin mükellefi 3065 sayılı Kanunun (8/ç) maddesine göre,1 satışları düzenleyen özel veya resmi kişi ve/veya kuruluşlar olup, 3065 sayılı Kanunun (23/d) maddesi hükmüne göre, satılan malın kesin satış bedeli KDV'nin matrahıdır. Ancak izale-i şüyu çerçevesinde yapılan satışlarda alıcının hissedarlardan biri olması halinde hissesi, bu hisse için mülkiyet devri söz konusu olmadığından matrahtan indirilir.

Bu satışlarda giderler dolayısıyla ödenen vergiler, malların kesin satış bedeli üzerinden hesaplanan vergiden indirilemez, ancak müzayedeyi düzenleyenin komisyonu üzerinden hesaplanan KDV'den indirilebilir. Bir komisyon söz konusu değilse, yüklenilen vergiler gider veya maliyet olarak dikkate alınır.

Bu satışlarla ilgili beyan ve ödeme mükellefiyeti genel esaslara göre yerine getirilir. Başka faaliyetleri dolayısıyla sürekli beyanname vermek zorunda olmayan resmi kuruluşlar (icra daireleri hariç) tarafından bu şekilde tahsil edilen KDV, yetki alanı içerisinde bulunulan vergi dairelerine en geç 7 (yedi) gün içinde ödenir. Ancak tahsilât tutarının 50.000TL'yi aşması halinde, bu süre beklenilmeksizin ertesi gün mesai bitimine kadar ödenmesi zorunludur.

Müzayede suretiyle yapılan satışlarda esas olan organizasyonun düzenlenmesi olup, müzayedeye katılan sayısının birden fazla kişi olmaması, işlemin mahiyetini değiştirmez." ifadelerine yer verilmiştir.

Buna göre, Bölge Müdürlüğünüzce ihale yoluyla yapılan tarla vasıflı taşınmazların satışında vergiyi doğuran olay satışın yapıldığı tarihte meydana gelmektedir. Dolayısıyla söz konusu taşınmazlara ait KDV nin satışın yapıldığı tarihte geçerli olan KDV oranı üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ​​​fikirlerini hayata geçirmek isteyenler için 6 farklı girişimci modeline yönelik finansman desteğinin uygun koşullarda devreye alındığını bildirdi.

Nebati, sosyal medya hesabından, “Girişimcilerimize bayram müjdemiz” notuyla yaptığı paylaşımda, “Fikirlerini hayata geçirmek isteyen tüm girişimcilerimize 6 farklı girişimci modeline yönelik finansman desteğini uygun koşullarda devreye alıyoruz.” ifadesini kullandı.

  • Bakan Nebati’nin paylaşımında yer alan infografiğe göre, Halkbank aracılığıyla avantajlı faiz oranları ve azami 12 ay anapara ödemesiz dönem, 60 aya kadar vade imkanı tanınarak girişimcilere ihtiyaç duydukları finansmana erişim geniş bir yelpazede sunuluyor.
  • Bu kapsamda, “genç girişimci”, “cesur girişimci”, “usta girişimci”, “tekno girişimci”, “halk girişimci” ve “girişimci esnaf” kredileri olmak üzere 6 kategoride finansman destekleri hayata geçiriliyor.
  • İnfografikte, kredilerden kimlerin faydalanabileceği ve kredi üst limitleri gibi bilgiler de bulunuyor.

Cumartesi, 30 Nisan 2022 15:04

Metaverse ve Vergilendirme

Metaverse. Hayatımıza, diğer siber âlem araçları gibi çok hızla giren bir digital gerçeklik alanı. Kripto paralarla alışveriş yapabildiğiniz, sizi temsil eden avatarlarınızla hayat bulduğunuz sanal dünya. Tabi burada diğer teknik özelliklerini açıklamakla uğraşmayacağız. Bize daha ziyade vergi âlemine etkisi lazım.

Pandemi ve sonrasındaki ivmeyle birlikte teknoloji ve araçlarına yönelim %500 arttı. Tüm sektörlerde. Mesela Fintech (finansal teknoloji) sektörüne 2021 de 210 milyar dolar yatırım yapılmış ve sektörde 30’dan fazla şirket var, büyüme devam ediyor. Temel Problem: Sektörde yazılım geliştirilmesi değil, sürdürülememesi, ticari destek devam etmeyince yazılım çöplükleri oluşması. Peki, çözüme kafa yoruyor muyuz?

Metaverse bize neleri tartıştırıyor. Vergilendirilecek mi? hangi gelir unsuruna girer?, sanal topraklar, telif hakları, gelir vergileri, vergi planlaması, vergi denetimleri,  vergilendirmede temsil, vergi mahkemesinde temsilcilik, grup eğitim & konferanslar, uluslararası vergilendirmeye etkileri vb.

Metaverse sanal evreninde vergilendirme yetkisi kime ait? Hangi devlet egemen? Mülkilik/şahsilik ilkeleri bu âlemde işleyecek mi? Avatar benim kişiliğim mi? Metaversede satış yapan şirketlere yaptırılacak kesintiler vergi mi ücret mi veya başka ne ile isimlendirilebilir?

ABD merkezli Citigroup, Metaverse ekonomisinin 2030 yılına kadar 8 ile 13 trilyon dolar arasında büyüyeceğini tahmin etmiş. Metaverse kullanıcı sayısının da beş milyar kişiye kadar yükselebileceğini öngörüyor, bu gidişle çok yakın gelecekte bu rakamları görebiliriz. Metaverse’in değeri 21 milyar doları aştı. Piyasanın önümüzdeki iki yıl içerisinde 1 Trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

PricewaterhouseCoopers (PWC) metaverse nin zemin hazırladığı sanal sektörün dünya ekonomisine katkısının 30 trilyon $ olacağını öngörüyor.

Metaversenin bir anda daha çok duyulmasını sağlayan sanal gerçeklik oyunu «Second Life» artık satışlardan vergi kesileceğini 4 Mart 2022 de açıkladı. Artık oyun içerisinde gerçekleştirilen her türlü satın alım işlemlerinde vergi ödenmesi gerekecek. Gerekçe olarak da, 2018’de ABD’de yürürlüğe giren ve çevrimiçi alımlarda vergi ödenmesini zorunlu kılan bir yasa olduğu ifade ediliyor. Böylelikle Metaverse de arazi alım satımlarına ilk kez vergi getirilmiş oldu. Acaba bu bir vergi midir? Diye tartışanlar da yok değil.

Metaverse ve benzeri 900 Sanal evrenden bahsediliyor. Bu evrenlerde gerçekleştirilen alışverişlerden yapılan vergi ve benzeri kesintilerin, alışveriş yapanların uyruklarına göre ülkelerine kazandırılmasını savunanlar da var. Mesela OVR kullanıcılarının 1/3’ü Türk kullanıcılarmış, kesintilerin 1/3’ü Türkiye’ye mi aktarılmalı? Yada tüm kesintiler BM nezdinde bir hesaba aktarılıp, yoksullukla mücadeleye mi kullanılmalı..

Peki, normalde Türkiye’de arsa alsak ve bir süre sonra satsak ne kadar vergi öderiz? Malumunuz GVK 80. maddesinin ilgili bendine göre 5 yıl içinde arsa alıp satarsanız değer artışı kazancı elde etmiş olursunuz. Satış tutarından enflasyon dikkate alınarak endekslenmiş alım değeri + giderleri ve bir de değer artışı kazançlarına uygulanan istisnayı düştükten sonra kalan kısım matrahınız olur ve GV tarifesine göre vergi ödersiniz.

Peki, metaverse de sanal arsa alırsak nasıl vergilendirilecek? 1000 dolara aldım 10 bine sattım mesela?

Metaverse aleminde Decentraland adındaki sanal şehirde arsalar satılıyor, başka sanal şehirlerde var tabi.. Bir uygulama üzerinden dünyanın herhangi bir noktasından küçük parsel şeklinde arsa vb. yerler alabiliyorsunuz,  bedelini kripto para birimlerinden etheryum ve mana gibi paralar ile ödüyorsunuz. Elinizde tapu yok ama işlemler blockchain üzerinden yapıldığı için her şey kayıt altında. Peki 1000 doların kripto para cinsinden değeriyle alıp 10000 doların kripto para cinsinden değeriyle sattığınız bu arazi alım satımından vergi ödeyecekmisiniz? Cevabımız Türk vatandaşları için ŞU ANDA hayır. Ama second life Amerikan vatandaşları için alınacağını gerekçesiyle ifade etmiş bile. Türkiyedede yakın zamanda yasal düzenlemeyi duyarsınız. Fakat dikkat etmek lazım… Metaverse de alım satımlar yasaklandı denirse mağdur olmayın.

Bir de değişmesi mümkün olmayan para denilen TOKEN’ler (NFT) var. Pazarı sürekli genişliyor. Mesela ABD’li sanatçı Beeple (Mike Winkelmann), eserlerinden oluşan bir kolaj, müzayede evi Christie’s tarafından düzenlenen açık artırmayla 69.4 milyon dolara satıldı. NBA Top Shot uygulaması aracılığıyla satılan Lebron James’in smaç video NFT’’si 77 bin dolara alıcı buldu. Twitter CEO’su Jack Dorsey’in tweet’i 2.9 milyon dolara satın alındı. Peki, vergi ödeniyor mu? Cevabımız yine Türk vatandaşı olarak Türkiye’den bu işlemi gerçekleştirdiyseniz vergi ödemeyeceksiniz ödemiyorsunuz ŞU AN için.

Aynı şekilde, Beeple NFT’nin alıcısı, Metakovan takma adını kullanıyormuş ve Singapur’da. Singapur'da bir sermaye kazancı vergisi olmadığından, Metakovan vergi ödemeyecek. Ancak Metakovan ABD vatandaşı olsaydı, satın alma işleminin bir parçası olarak 10 milyon dolardan fazla sermaye kazancı vergisi ödeyeceği ifade ediliyor. Dediğimiz gibi, Türkiye’de yasal altyapı henüz hazır değil ama hazırlanıyor, açıklanması an meselesi.

NFT gibi sanal âlem ürünlerine “gayri maddi hak” mı veya başka isimler mi verelim, VUK ta yer alan hangi değerleme yöntemine göre değerleyelim? Bu alım satımlardan elde edilen kazançlar ticari, zirai, mesleki kazanç mı olacak? Hangi gelir unsuruna girer? veya tartışmayıp GVK 80’e göre değer artışı kazancı mı sayacağız? Konuları maliyenin sıcak gündemlerinden… Diğer taraftan sanal evrende alınan arsayı gerçek kişi satarsa tüzel kişi satarsa ne olur? Metaverse mağazasından ürün aldım KDV var mı? Metaverse mağazası bana belge düzenlemezse cezası var mı? Metaverse mağazasına vergi incelemesi yapılır mı? Metaverse avatar çalıştırınca geliri ücret mi, vergisi kesilecek mi? Gibi birçok konuda beyin jimnastikleri devam ediyor.

Bir an evvel düzenlemeleri yapıp evren ötesi dünyaya Metaverse mali olarak entegre olmalıyız ama döviz kazandırıcı faaliyetleri ürkütmeden ..Prof. Dr. Ersan ÖZ

https://www.dunya.com/kose-yazisi/metaverse-ve-vergilendirme/656724

 

Gelir vergisi kanunu geçici 93. maddesinde yurt dışında ve yurt içinde bulunan bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasına ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, söz konusu madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar da “1 Seri No’lu Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ” ile belirlenmiştir.

Yurt dışında ve yurt içinde bulunan bazı varlıkların ekonomiye kazandırılmasına ilişkin düzenlemeden yararlanmak için son tarih, kanun maddesinde 30.06.2021 tarihi olarak belirlenmiş olmasına rağmen 31706 Sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 5058 Sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, 30.06.2022 tarihine kadar uzatılmıştır. Cumhurbaşkanı, kanun maddesinde belirtilen süre uzatımı yetkisini, son olarak kullanmış olduğunu hatırlatarak bildirimde bulunmak isteyenlerin 30.06.2022 tarihini son gün olarak dikkate almaları gerektiğini vurgulamak istiyoruz.

Varlık Barışından Kimler Yararlanabilir?

Yurt dışında kapsama dahil varlıkları bulunan gerçek ve tüzel kişiler (Vergi mükellefi veya Türk vatandaşı olma zorunluluğu yoktur) ile yurt içinde bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklara sahip olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri faydalanabilmektedir.

Varlık barışı düzenlemesinden gelir vergisi mükelleflerine ilişkin ayrım yapılmamış olup, tamamının (Bilanço esasına göre defter tutanlar, işletme esasına göre defter tutanlar, serbest meslek kazancı defteri tutanlar) yararlanabileceği belirtilmiştir.

Varlık Barışı Kapsamında Olan Varlıklar Nelerdir?

Yurt dışında bulunan;

·     Para,

·     Altın,

·     Döviz,

·     Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları (Eurobond, Varant, Swap, Gayrimenkul Sertifikası vb.)

Yurt içinde bulunan ve kanuni defter kayıtlarında yer almayan;

·     Para,

·     Altın,

·     Döviz,

·     Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları (Eurobond, Varant, Swap, Gayrimenkul Sertifikası vb.)

·     Taşınmazlar (Arsa, Arazi, Bina, Haklar vb.) varlık barışı kapsamındadır.

Yurt içinde bulunan taşınmazlar varlık barışı kapsamında olmakla beraber, yurt dışında bulunan taşınmazlar ise kapsam dışında tutulmuştur. Bildirimde bulunmak isteyenler yurt dışındaki taşınmazlarını yukarıda belirtilen varlıklara dönüştürerek düzenlemeden faydalanabileceklerdir.

Düzenlemeden Yararlanmanın Şartları Nelerdir?

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin düzenlemeden yararlanılabilmesi için;

·     Yurt dışında para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bulunması,

·     Yurt dışında bulunan bu varlıkların 30 Haziran 2022 tarihine kadar Türkiye’deki banka ve aracı kurumlara bildirilmesi,

·     Bildirimi yapılan bu varlıkların bildirim tarihinden itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya transfer edilmesi.

  Yurt içinde bulunan varlıklara ilişkin düzenlemeden yararlanılabilmesi için;

·     Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması,

·     Türkiye’de bulunan varlıkların 17 Kasım 2020 tarihi itibariyle mükellefin kanuni defter ve kayıtlarında yer almaması,

·     Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası ile taşınmazların 30 Haziran 2022 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine bildirilmesi,

·     Taşınmaz dışındaki bildirime konu varlıkların, mükelleflerce banka ve aracı kurumlardaki hesaplarına yatırılması gerekmekte,

·     Taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması halinde, sermaye artırım kararının taşınmaza ait bildiriminin yapıldığı tarih itibariyle alınmış olması ve bildirim tarihini izleyen 10. ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi,

Gerekmektedir.

Varlık Barışına İlişkin Bildirim Nasıl Yapılır?

  Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirimin Türkiye’deki bankalara ve aracı kurumlara yapılması gerekirken, yurt içinde bulunan varlıkların bildirimi vergi dairelerine yapılacaktır.

Yurt dışında bulunan varlıklar için gerçek ve tüzel kişiler tarafından tebliğ ekinde yer alan Form (Ek-1) doldurularak bankalara ve aracı kurumlara bildirilecek olup ayrıca bu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir bildirimde bulunulmayacaktır.

Yurt içinde bulunan varlıklar ise gelir ve kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine, tebliğ ekinde yer alan Form (Ek-2) bildirimi ile yapılacak olup, mükellefler bu kapsamdaki bildirimlerini bağlı bulundukları vergi dairelerine elektronik ortamda gönderebileceklerdir.

Yurt dışında ve yurt içinde bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak 30.06.2022 tarihine kadar birden fazla bildirimde (düzeltme amacıyla yapılan bildirimler dahil) bulunulması mümkündür.

Varlık Barışının Sunduğu Fırsatlar Nelerdir?   

·     Türkiye’ye getirilen varlıklar serbestçe tasarruf edilebilecek,

·     Vergiye tabi dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacak yani gelir kalemi olarak matraha eklenmeyecek,

·     Kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmadan işletmeden çekilebilecek,

·     İşletmeye dahil edilen varlıkların kurumlar vergisi mükellefleri tarafından ortaklara dağıtılması durumunda;

-  Kar dağıtımına bağlı stopaj yapılmayacak,

-  Gerçek ve tüzel kişi ortaklar tarafından elde edilen bu tutarlar vergilendirilmeyecek.

·     Bu varlıklar için herhangi bir vergi hesaplanmayacak ve ödenmeyecek,

·     Bu varlıklar için vergi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.

Varlık Barışı Kapsamındaki Fırsatlardan Yararlanmak İçin;

Bildirime konu yurt dışındaki varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

Bildirime konu yurt içindeki varlıkların mükelleflerce banka ve aracı kurumlardaki hesaplarına yatırılması gerekmekte, (Not: Bildirim tarihini takip eden 3 ay içinde Türkiye’ye getirme ve transfer uygulaması sadece yurt dışı varlıklar da geçerlidir. Yurt içinde bulunan varlıklar için Varlık Barışı işlemlerinin son tarihi 30.06.2022’dir.) daha sonra teşvik edici belgeler ile vergi dairesine bildirimde bulunulması gerekmektedir.

Sonuç olarak;

Yazımızda Varlık Barışından yararlanacak olanların faydalanacağı fırsatlar belirtilmiş olmakla birlikte, geçmiş yıllarda uygulanan varlık barışı düzenlemelerinde farklı oranlarda (%2-%5 vb.) vergi ödenmesi söz konusu olmaklaydı, hali hazırda yararlanılabilecek varlık barışında hem yurt dışı hem de yurt içi varlıkların beyanında mükelleflerin vergi ödemeyeceği dikkate alındığında geçmiş varlık barışı uygulamalarından daha avantajlı bir düzenleme olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ayrıca bildirim süresinin 30.06.2022 tarihinde sona ereceğini ve bu tarihin resmi tatil gününe de rastlamadığını tekrar hatırlatarak, mükelleflerin söz konusu fırsatı değerlendirmelerini tavsiye ediyoruz. Murat ÇİFTÇİOĞLU - Vergi Müfettişi

https://www.dunya.com/kose-yazisi/kacirilmamasi-gereken-firsat-varlik-barisi/656745

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Hizmet Vergisi Beyannamesi (Banka Muameleleri Vergisi) Veren Mükelleflere Önemli GİB Duyurusu Gelir İdaresi Başkanlığı, Dijital Vergi Dairesi üzerinden yapılan 02/05/2024 tarihli…
  • Transfer Fiyatlandırması Formunu Unutmayın Kurumlar Vergisi beyannamesinde son günlere yaklaşırken, “Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen…
  • Örtülü Sermaye Müessesesinde Değişim Gereği Önceki yazımda kurumlar vergisinin örtülü sermaye müessesesinden bahsederek uygulanmasında dikkat…
Top