Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BELEDİYE GELİRLERİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 54)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 –  (1) Bu Tebliğin amacı, 1/1/2022 tarihinden itibaren konutlar ile işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi tutarlarının tespit ve ilan edilmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü maddesinde, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu; konutlara ait çevre temizlik vergisinin, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehirlerde 15 kuruş, diğer yerlerde 12 kuruş olarak hesaplanacağı; işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisinin maddede belirtilen tarifeye göre alınacağı ve büyükşehirlerde %25 artırımlı uygulanacağı; bu maddede yer alan tutarların her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağı ve bu tutarların belirlenmesinde, vergi tutarlarının yüzde beşini aşmayan kesirlerin dikkate alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

(2) Bakanlığımızca 2021 yılı için yeniden değerleme oranı %36,20 (otuzaltı virgül yirmi) olarak tespit edilmiş ve 27/11/2021  tarihli ve 31672 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:533) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.

(3) Buna göre; 1/1/2022 tarihinden itibaren konutlar ile işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi bu Tebliğde belirlenen tutarlara göre tahsil edilecektir.

Konutlara ait çevre temizlik vergisi

MADDE 3 – (1) Konutlara ait çevre temizlik vergisi; su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehir belediyelerinde 68 kuruş, diğer belediyelerde 50 kuruş olarak hesaplanacaktır.

(2) Diğer taraftan, belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan ancak, su ihtiyacını belediyece veya büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerince tesis edilmiş su şebekesi haricinden karşılayan konutlara ilişkin çevre temizlik vergisi, aşağıda yer alan ilgili tarifelerin yedinci grubunun belediye meclislerince en son intibak ettirilen derecelere ait tutarlar üzerinden tahakkuk ettirilecektir.

İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi

MADDE 4 – (1) İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi, büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelerde aşağıdaki tarifelere göre uygulanacaktır.

a) Büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelerde uygulanacak çevre temizlik vergisi tarifesi:

Büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelerde uygulanacak olan çevre temizlik vergisi tarifesi aşağıda yer almaktadır.

Bina Grupları

Bina Dereceleri ve Yıllık Vergi Tutarları (TL)

1. Derece

2. Derece

3. Derece

4. Derece

5. Derece

1. Grup

6000

4900

3800

3400

2800

2. Grup

3800

2800

2300

1900

1700

3. Grup

2800

1900

1700

1200

950

4. Grup

1200

950

700

600

490

5. Grup

700

600

420

400

340

6. Grup

400

340

210

190

148

7. Grup

148

117

80

68

50

b) Büyükşehir belediyelerinde uygulanacak çevre temizlik vergisi tarifesi:

2464 sayılı Kanunun mükerrer 44 üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre, büyükşehir belediyelerinde çevre temizlik vergisi, diğer belediyelerde uygulanan çevre temizlik vergisi tutarları %25 artırılarak hesaplanacaktır. Buna göre büyükşehir belediyelerinde uygulanacak olan çevre temizlik vergisi tarifesi aşağıda yer almaktadır.

Bina Grupları

Bina Dereceleri ve Yıllık Vergi Tutarları (TL)

1. Derece

2. Derece

3. Derece

4. Derece

5. Derece

1. Grup

7500

6125

4750

4250

3500

2. Grup

4750

3500

2875

2375

2125

3. Grup

3500

2375

2125

1500

1187

4. Grup

1500

1187

875

750

612

5. Grup

875

750

525

500

425

6. Grup

500

425

262

237

185

7. Grup

185

146

100

85

62

İndirimli çevre temizlik vergisi uygulaması

MADDE 5 – (1) 2464 sayılı Kanunun mükerrer 44 üncü maddesinin onikinci fıkrasında, "Cumhurbaşkanı; beşinci fıkradaki tarifede yer alan bina gruplarını belirlemeye ve bu maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında yer alan tutarları yöreler, belediyelerin nüfusları ve bina grupları itibarıyla ayrı ayrı dörtte birine kadar indirmeye veya yarısına kadar artırmaya yetkilidir." hükmü yer almaktadır.

(2) Bu hükmün verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 13/12/2005 tarihli ve 2005/9817 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının ekindeki Kararın 7 nci maddesine göre; konut, işyeri ve diğer şekilde kullanılan binalar için belirlenen tutarlar, büyükşehir belediye sınırları içinde bulunanlar hariç olmak üzere kalkınmada öncelikli yörelerdeki belediyeler ile nüfusu 5.000'den az olan belediyelerde %50 indirimli olarak uygulanacaktır.

(3) Buna göre, kalkınmada öncelikli yörelerdeki belediyeler ile nüfusu 5.000'den az olan belediyelerde bulunan konutlara ait çevre temizlik vergisi su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına 25 kuruş olarak hesaplanacak; işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi tutarları ise aşağıdaki tarifeye göre hesaplanacaktır.

Bina Grupları

Bina Dereceleri ve Yıllık Vergi Tutarları (TL)

1. Derece

2. Derece

3. Derece

4. Derece

5. Derece

1. Grup

3000

2450

1900

1700

1400

2. Grup

1900

1400

1150

950

850

3. Grup

1400

950

850

600

475

4. Grup

600

475

350

300

245

5. Grup

350

300

210

200

170

6. Grup

200

170

105

95

74

7. Grup

74

58

40

34

25

Yürürlük

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 53)

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları ile 16 ncı maddesinde yer alan vergi tarifesi matrah dilim tutarlarının yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle tespit edilmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile  16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Maktu istisna tutarlarının tespiti

MADDE 3 – (1) 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “(b), (d) ve (e) bentlerine göre, her bir takvim yılında uygulanacak istisna hadleri, önceki yılda uygulanan istisna hadlerine bu yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artış yapılmak suretiyle tespit olunur. Artırım sırasında 1 milyon liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

(2) Bakanlığımızca 2021 yılı için yeniden değerleme oranı %36,20 (otuz altı virgül yirmi) olarak tespit edilmiş ve 27/11/2021 tarihli ve 31672 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 533) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.

(3) Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları;

- Evlatlıklar dâhil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 455.635 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 911.830 TL),

- İvazsız suretle meydana gelen intikallerde 10.491 TL,

- Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerde 10.491 TL,

olarak dikkate alınacaktır.

Matrah dilim tutarlarının tespiti

MADDE 4 – (1) 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Vergi tarifesinin matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının yüzde 5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. ...” hükmüne yer verilmiştir.

(2) Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren veraset yoluyla veya ivazsız suretle meydana gelen intikallerde veraset ve intikal vergisi aşağıdaki tarifeye göre hesaplanacaktır.

Matrah

Verginin Oranı (%)

Veraset Yoluyla İntikallerde

İvazsız
İntikallerde

İlk                                    500.000         TL için

1

10

Sonra gelen                  1.200.000         TL için

3

15

Sonra gelen                  2.500.000         TL için

5

20

Sonra gelen                  4.900.000         TL için

7

25

Matrahın                       9.100.000         TL’yi aşan bölümü için

10

30

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 39)

MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.) bölümünün sekizinci paragrafındaki “2021 yılı için 18.900 TL” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 2022 yılı için 25.700 TL” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2 – Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 38)

MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.2.2.) bölümünün dördüncü paragrafının birinci cümlesindeki “prensip olarak tevkifat kapsamına girmemektedir.” ibaresi “bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Aynı Tebliğe, (II/F) kısmının (4.25.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“4.26. Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar İçin Uygulama Geliştiriciliği İstisnası

3065 sayılı Kanunun (17/4-a) maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir.

Söz konusu istisna, 1/1/2022 tarihinden itibaren söz konusu madde kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetlere uygulanacaktır.

Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler üzerinden KDV hesaplanmaz.

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesi kapsamına girmeyen kazançlara konu teslim ve hizmetlerin istisna olmadığı ve genel hükümlere göre vergilendirileceği tabiidir.

Ayrıca söz konusu işlemlerin Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesindeki şartları baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar işlemleri yapanlardan aranır.

Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20/B maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki kazançların toplamının aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşmasının ve bu kazançların mezkur Kanun uyarınca yıllık beyanname ile beyan edilecek olmasının, istisna uygulamasına bir etkisi bulunmamaktadır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğe, (III/B-2.7.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

“2.8. Yenilenmiş Cep Telefonu Teslimlerinde KDV Oran Uygulaması

2.8.1. Kapsam

2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listeye 30/9/2021 tarihli ve 31614 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 29/9/2021 tarihli ve 4517 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla eklenen 21 inci sıra uyarınca, “Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik” kapsamında en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiği bulunan kullanılmış cep telefonlarının yenilenmek ve sertifikalandırılmak kaydıyla yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş ürün garantisi verilerek teslimlerine uygulanacak KDV oranı (%1) olarak belirlenmiştir.

Ayrıca ilgili sırada bu mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, bu sıra kapsamında teslim ettikleri mallar nedeniyle yüklendikleri vergilerin dâhil edilmeyeceği de belirtilmiştir.

2.8.2. İndirimli Oran Uygulaması

Kullanılmış malların yenilenerek tekrar satışa sunulması amacıyla 22/8/2020 tarihli ve 31221 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik kapsamında yenilenmiş cep telefonlarının teslimlerinde indirimli oran uygulanabilmesi için;

- Elektronik kimlik bilgisi bulunan kullanılmış cep telefonlarının en az bir yıl öncesine ilişkin data, ses ya da kısa mesaj kullanım trafiğinin bulunması ve bu durumun, yenileme merkezleri veya onlar adına alım yapabilen yetkili alıcılar tarafından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kayıtlarından kontrol edilmesi,

- Kullanılmış cep telefonlarının, yenileme merkezi tarafından tüketiciden doğrudan alınarak veya ilgili Yönetmelikte tanımlanmış olan yetkili alıcılar aracılığıyla yenileme merkezi adına temin edilerek yenilenmesi,

- Yenileme işleminin ilgili Yönetmelik kapsamında yenileme merkezleri tarafından, Ticaret Bakanlığının veya Türk Standardları Enstitüsünün belirlediği düzenleme veya standartlara uygun şekilde yapılması,

- Yenileme merkezlerinin yenilediği kullanılmış cep telefonlarının sertifikalandırma işleminin, Türk Standardları Enstitüsü tarafından numaralandırılmış hologramlı sertifika formu kullanılarak ve ticari unvan, iletişim bilgileri, yenileme yetki belgesi ve yenileme işlemine ilişkin bilgileri içeren karekod ile güvenliğinin sağlanacak şekilde yapılması ve bu sertifikanın yenilenmiş ürünle birlikte yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla verilmesi,

 - Yenilenmiş cep telefonu teslimlerinde yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar tarafından yenilenmiş ürün garantisi verilmesi,

şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

Kullanılmış cep telefonları, yenileme ve sertifikalandırma işlemi sonrasında yalnızca ilgili Yönetmelikte tanımlanmış olan yenileme merkezleri ve bu merkezlerin yetkilendirdiği yetkili satıcılar tarafından indirimli oran uygulanarak teslim edilebilir. Bu aşamada nihai tüketiciye teslimden önce yenileme merkezlerinin yetkili satıcılara veya yetkili satıcılar arasında sertifikalı yenilenmiş cep telefonu teslimlerinde de indirimli oran uygulanır. Ancak, ilgili Yönetmelik kapsamında yenilenmiş olsa dahi yenileme merkezi veya yetkili satıcı niteliğini haiz bulunmayanlar tarafından yapılan kullanılmış cep telefonu teslimleri ile bu niteliği haiz bulunmakla birlikte mezkur Yönetmelik kapsamında yenilemeye tabi tutulmamış cep telefonu teslimlerinde indirimli oran uygulanmaz.

Örnek: (Y) yenileme merkezi, yetkili alıcı (A) aracılığıyla KDV mükellefi olmayan gerçek kişi (K)’den aldığı 2 adet kullanılmış cep telefonunu yenileme ve sertifikalandırma işlemi sonrasında yetkili satıcısı (S)’ye satmıştır. Yetkili satıcı (S) yenilenmiş telefonlardan birini gerçek kişi (G)’ye diğerini ise aynı modelden stok fazlası olduğundan yetkili satıcı olan (D)’ye satmıştır. Yetkili satıcı (D) ise TSE hologramlı ve (Y) yenileme merkezi ile birlikte yenilenmiş ürün garantisinden müteselsil sorumlu olduğu telefonu (N) A.Ş.ye 12 ay garantili şekilde satmıştır.

(N) A.Ş., personeline tahsis ettiği yenilenmiş cep telefonunu bir süre sonra yeni modelle değiştirmek için (T) Yenileme Merkezine satmıştır.

Söz konusu teslimlerde KDV uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır:

(Y) yenileme merkezi tarafından (K) adına düzenlenecek gider pusulasında KDV hesaplanmayacak, yetkili alıcı (A)’nın (Y)  yenileme merkezine verdiği aracılık hizmeti %18 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır.

- (Y) yenileme merkezinin yetkili satıcı (S)’ye,

- Yetkili satıcı (S)’nin, gerçek işi (G) ve yetkili satıcı (D)’ye,

- Yetkili satıcı (D)’nin (N) A.Ş.ye

yenilenmiş cep telefonu tesliminde %1 oranında KDV hesaplanacaktır.

(N) A.Ş.nin (T) yenileme merkezine kullanılmış cep telefonu tesliminde ise (N) A.Ş.nin düzenleyeceği faturada %18 oranında KDV hesaplanacaktır.

2.8.3. Yenilenmiş Cep Telefonu Teslimleri Dolayısıyla Yüklenilen KDV

3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesi uyarınca, Cumhurbaşkanı, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen KDV ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili kılınmıştır.

Söz konusu yetki çerçevesinde 4517 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listeye eklenen 21 inci sırada, yenilenmiş ürün garantili cep telefonu teslimlerine ilişkin olarak mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerine ait iade hesabına, bu sıra kapsamında teslim ettikleri mallar nedeniyle yüklendikleri vergilerin dâhil edilmemesine karar verilmiştir.

Buna göre, yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar, yenilenmiş cep telefonu teslimlerine ilişkin yüklendikleri KDV tutarını indirim konusu yapabilirler ancak bu teslimler nedeniyle iade talep edemezler.

Mükelleflerin indirimli orana tabi başka işlemleri nedeniyle iade talep etmeleri halinde de bu durum dikkate alınır.

2.8.4. Bildirim Zorunluluğu

Yenilenmiş ürün garantili cep telefonu tesliminde bulunan yenileme merkezleri ve yetkili satıcılar, söz konusu ürünlere ilişkin olarak her bir vergilendirme döneminde gerçekleştirdikleri indirimli orana tabi teslimlerine ait listeyi, ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ekinde elektronik ortamda vermek zorundadır.

Buna göre indirimli oran uygulanan her yenilenmiş cep telefonu satış faturası itibarıyla;

- Belgenin tarih ve numarası,

- Satışı yapılan cep telefonunun markası, modeli, IMEI numarası,

- Satış tutarı ve hesaplanan KDV tutarı,

- Alıcının adı/soyadı-unvanı ve vergi kimlik numarası veya TC kimlik numarası/pasaport numarası,

- Satışı yapılan cep telefonunun alımında düzenlenen gider pusulası/faturanın tarih ve numarası, satıcının adı/soyadı-unvanı ve vergi kimlik numarası veya TC kimlik numarası/pasaport numarası ile işlem bedeli

ve benzeri bilgilerini içeren liste satıcı mükellefler tarafından ilgili döneme ait beyanname ekinde verilir.

Bu bildirim zorunluluğuna uymayan veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunanlar hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu çerçevesinde işlem yapılır.”

MADDE 4 – Aynı Tebliğin;

a) (I/B) kısmının (3.) bölümünde yer alan “basit usulde vergilendirilen” ibaresi ile (I/C) kısmının (2.1.2.3.) ve (2.1.2.4.) bölümlerinde yer alan “basit usulde vergilendirilenler” ibareleri “kazançları basit usulde tespit edilenler” şeklinde,

b) (I/B) kısmının (13.) bölümünün başlığı ile (II/F) kısmının (4.2.) bölümünün başlığında yer alan “Basit Usulde Vergilendirilen” ibareleri “Kazançları Basit Usulde Tespit Edilen” şeklinde,

c) (I/B) kısmının (13.) bölümünün birinci paragrafında, (II/F) kısmının (2.8.) bölümü ile (4.2.) bölümünde, (V/B) kısmının (1.) bölümünde yer alan “basit usulde vergilendirilen” ibareleri “kazançları basit usulde tespit edilen” şeklinde,

ç) (I/B) kısmının (13.) bölümünün ikinci paragrafı ile (II/F) kısmının (4.2.) bölümünün son paragrafında yer alan “Basit usulde vergilendirilen” ibareleri “Kazançları basit usulde tespit edilen” şeklinde,

değiştirilmiştir.

MADDE 5 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 20)

MADDE 1 – (1) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında, “Mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde (iş ve hizmetlerin merkezi bir sunucu tarafından uzaktan izlenmesi ve yürütülmesine yönelik makineler arası veri aktarımına mahsus olan ve bunların yürütülmesi için zorunlu olanlar dışında sesli, görsel iletişim veya genel amaçlı internet erişimi için kullanılmayan mobil telefon aboneliğinin ilk tesisi ile operatör değişiklikleri hariç) yirmimilyon lira ayrıca özel iletişim vergisi alınır. Bu tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Hesaplanan tutarın yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

(2) 27/11/2021 tarihli ve 31672 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:533) ile yeniden değerleme oranı 2021 yılı için %36,20 olarak tespit edilmiştir.

(3) Buna göre, söz konusu maktu vergi tutarı 1/1/2022 tarihinden itibaren 117,00 TL olarak uygulanacaktır.

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ (II) SAYILI LİSTE UYGULAMA GENEL TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ NO: 9)

MADDE 1 – 18/4/2015 tarihli ve 29330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin;

a) (II/C/1.2.1) ve (II/C/3) bölümlerinin birinci paragraflarında yer alan “330.800 TL’nin” ibareleri “450.500 TL’nin” şeklinde,

b) (II/C/1) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “330.800 TL’yi” ibaresi “450.500 TL’yi” şeklinde,

değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin

Tarihi

Sayısı

18/4/2015

29330

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete'nin

Tarihi

Sayısı

1-

10/8/2019

30858

2-

27/12/2019

30991 (2.Mükerrer)

3-

29/12/2020

31349 (Mükerrer)

21 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31696

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

MUHASEBAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 70) DEĞERLİ 

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 21/2/1963 tarihli ve 210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanununa ekli Değerli Kağıtlar Tablosunda yer alan değerli kağıtların 2022 yılında uygulanacak satış bedellerini tespit etmektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 210 sayılı Kanunun 1 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Değerli kağıt bedelleri

MADDE 3 – (1) 210 sayılı Kanuna ekli Değerli Kağıtlar Tablosunda yer alan değerli kağıtların bedelleri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

Değerli Kağıdın Cinsi                                                                           Bedel (TL)

1 - Noter kağıtları :

a) Noter kağıdı                                                                                             25,00

b) Beyanname                                                                                              25,00

c) Protesto, vekaletnamere’sen senet                                                          50,00

2 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)

3 - Pasaportlar                                                                                          225,00

4 - İkamet İzni (değişik:28/7/2016-6735/27 md.)                                   160,00

5 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)

6 - (Değişik:14/1/2016-6661/3.md.)

a) Kanuni bildirim süresi dışında

doğum nedeniyle düzenlenen

Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı                                                           37,50

b) Değiştirme nedeniyle düzenlenen

Türkiye Cumhuriyeti Kimlik kartı                                                          37,50

c) Kayıp nedeniyle düzenlenen

Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı                                                           75,00

7 - Aile cüzdanları                                                                                    200,00

8 - (Mülga:30/12/2004-5281/14.md)

9 - Sürücü belgeleri                                                                                  280,00

10 - Sürücü çalışma belgeleri (karneleri)                                               280,00

11 - (Mülga: 2/1/2017-KHK-680/35 md.; Aynen kabul:

1/2/2018-7072/34 md.)

12 - Motorlu araç tescil belgesi                                                                250,00

13 - İş makinesi tescil belgesi                                                                  210,00

14 - Banka çekleri (Her bir çek yaprağı)                                                  15,00

15 - Mavi Kart (Ek:9/5/2012-6304/9 md.)                                                20,00

16 - Yabancı çalışma izni belgesi                                                            160,00

(Ek:28/7/2016-6735/27. md.)

17-  Çalışma izni muafiyeti belgesi                                                         160,00

(Ek:28/7/2016-6735/27. md.)

(2) Birinci fıkrada yer alan tabloda belirtilen değerli kağıtlar muhasebe birimleri, yetkili memurlar, noterler ve noterlik görevini yapan memurlar ile bankalar tarafından yeni bedelleri üzerinden satılır.

(3) Muhasebe birimleri ve yetkili memurlarda mevcut değerli kağıtların yeniden değerlendirilmesi ve muhasebeleştirilmesi işlemleri 27/12/2014 tarihli ve 29218 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği hükümlerine göre yürütülür.

(4) Yurtdışı temsilcilikler tarafından satılan değerli kağıtların bedellerinin yabancı para cinsinden tahsilinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından 2021 yılının son iş günü saat 15.30’da belirlenen gösterge niteliğindeki efektif alış kurları esas alınır ve bu hesaplamada ortaya çıkan ondalık küsuratlar tama iblağ edilir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 4 – (1) 31/12/2020 tarihli ve 31351 beşinci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 66) Değerli Kağıtlar yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Vergi uyuşmazlıklarının yargı yolu ile çözümünde uyuşmazlık konusu tutar; ilk derece (vergi) mahkemesinin aleyhe kararları için, istinaf yolu başvurusu ve aleyhe istinaf kararları için, temyiz başvuru hakkı açısından önemlidir. Tutara göre vergi davaları tek, iki ya da üç aşamalı olabilmektedir. Davanın kaç aşamalı olacağına ilişkin tutar, örneğin davanın konusu vergi/ceza ihbarnamesinin iptali ise ihbarnamedeki tutar olan vergi ve ceza tutarı, ya da örneğin davanın konusu ödeme emrinin iptali ise ödeme emri tutarı olacaktır.

2022 yılında ilk derece (vergi) mahkemesi kararlarının kesinliği, 2022 yılında verilecek ilk derece (vergi) mahkemesi kararlarının  bölge idare mahkemesine istinaf başvurusu ve 2022 yılında verilecek istinaf kararlarının Danıştay’da temyizine ilişkin tutar hadleri aşağıda belirtilmiştir.

a) Konusu 9 Bin Türk Lirasını Geçmeyen Vergi Davalarında Mahkeme Kararı Kesindir

İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesi uyarınca konusu 5 bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.

İstinaf: 

Madde 45 – (Değişik: 18/6/2014-6545/19 md.)

  1. İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. (2)
  2. İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir.
  3. Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
  4. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.
  5. Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararları kesindir.
  6. Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir. (Ek cümle: 20/7/2017-7035/6 md.) Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.
  7. İstinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da karara katılan hâkim, aynı davanın istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde bulunamaz.
  8. İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.

İdari Yargılama Usulü Kanununun Ek 1. maddesi uyarınca, Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. 2021 yılı için yeniden değerleme oranı %36,2 olarak belirlenmiştir.[1] Hüküm ve oran uyarınca, düzenlemede yer alan ve 2021 yılında uygulanan 7 bin TL tutarın, 2022 yılında 9 bin TL olarak uygulanacağı sonucuna varılmaktadır. Yine hadlerin belirlenmesinde dava açılış tarihi değil, karar tarihine ilişkin yılın hadleri dikkate alınmaktadır. Sonraki bölümlerde bu hususa ilişkin emsal yargı kararlarına ve eleştirilerimize yer verilmiştir.

Vergi Mahkemesinin Karar Tarihinin İçinde Bulunduğu Yıl/Hesaplama Verileri Geçerli Had /Hesaplama Verileri
2016 Yılı  Tutarı (İlk Uygulama Yılı) 5.000,00 TL
2016 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 3,83%
Değerlenmiş Tutar 5.191,50 TL
2017 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 5.000,00 TL
2017 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 14,47%
Değerlenmiş Tutar 5.723,50 TL
2018 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 5.000,00 TL
2018 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 23,73%
Değerlenmiş Tutar 6.186,50 TL
2019 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 6.000,00 TL
2019 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 22,58 %
Değerlenmiş Tutar 7.354,80 TL
2020 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 7.000,00 TL
2020 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 9,11 %
Değerlenmiş Tutar 7.637,70 TL
2021 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 7.000,00 TL
2021 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 36,2 %
Değerlenmiş Tutar 9.534,00 TL
2022 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 9.000,00 TL

Ek Madde 1 – (Ek: 5/4/1990-3622/26 md.; Değişik : 8/6/2000-4577/9 md.)

Bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.

İlk derece mahkemesi kararlarının denetime tabi tutulmasının parasal değer ile sınırlanmasının adil yargılanma hakkını zedeleyici olduğunu düşündüğümüzü ifade etmek isteriz. Örneğin Danıştay’ın istikrar kazanmış kararlarına aykırı ilk derece mahkeme kararı, dava konusu tutarın düşüklüğü sebebiyle kesinleşebilecektir.

Vergi yargısında 6545 sayılı Kanun ile getirilen parasal sınırlara ilişkin çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır. Aynı nitelikte bir vergi suçunu veya kabahatini işleyenlerin yarattıkları vergi kayıp miktarları veya muhatap tutuldukları parasal yaptırım miktarları esas alınarak yargısal makamlara başvuru hakkının farklılaşabileceği; bu kişilerin farklı yargısal süreçlere tabi tutulmalarının eşitlik ve yargılamada adalet ilkelerine aykırı bir durum oluşturacağı ve benzer durumlarda farklı mahkemeler, örneğin; vergi mahkemesi ve istinaf mahkemesi tarafından farklı kararlar verilmesinin, yargıda birliğin sağlanması bakımından sorunlu bir nokta oluşturacağı ifade edilmektedir. Benzer şekilde parasal sınır temel kriter alınarak yargısal süreç belirlendiğinde, aynı tarihte aynı suçu işleyen iki mükelleften suçu zamanaşımı süresinin ilk yılında belirlenenle, dördüncü yılında belirlenen arasında fark olacağı ve bu farklılığın eşitsiz ve adaletsiz bir durum yaratacağı düşünülmektedir.[2]

b) İlk Derece Vergi Mahkemesi Hakimliklerince Verilen Kararlarda Dava Konusu Tutar 9 Bin TL’yi Geçiyorsa 30 Gün İçinde İstinaf[3]Yoluna Başvurulabilir

Yukarıda belirtilen İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesi uyarınca idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bunun tek şartı davanın, konusu 9 bin Türk lirasını geçen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları kapsamına girmesidir.

İstinaf yoluna başvurulmuş olması, yürütmeyi durdurmaz. Yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.[4]

Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verebilecektir. Bu halde bölge idare mahkemesi işin esasına girecek ve esas hakkında yeniden bir karar verecektir. İşin esasına girilerek yapılacak inceleme sırasında ihtiyaç duyulması halinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilecektir. Bu durumda istinabe[5] olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.

Yargı kararları uyarınca istinaf yoluna başvuru için gerekli tutar sınırının belirlenmesinde ilk derece Vergi Mahkemesi Hakimliğince verilen karar tarihi itibarıyla geçerli olan had dikkate alınmalıdır.

İzmir BİM, 3. VDD, E. 2020/633 K. 2020/768 T. 8.9.2020: “Dosyanın incelenmesinden; ilk derece Vergi Mahkemesi Hakimliğince verilen karar tarihi itibarıyla dava konusu 6.141,00-₺’lik tutarın, 2020 yılı için geçerli bulunan 7.000,00-₺’lik yasal haddin altında kaldığı anlaşılmış olup, yukarıda anılan Kanun hükmüne göre, Mahkemesince verilen karar kesin olduğundan, istinaf başvurusunun incelenmesine olanak bulunmamaktadır.”[6]

c) Konusu 261 Bin Türk Lirasını Geçen Vergi Davalarında Bölge İdare Mahkemesi Kararının Tebliğinden İtibaren 30 Gün İçinde Temyiz Yoluna Başvurulabilir

İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesi uyarınca, konusu 100 bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalarda bölge idare mahkemelerinin verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir.

Temyiz:

Madde 46 – (Değişik: 18/6/2014-6545/20 md.)

Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:

a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.

b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.

c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.

Önceki bölümlerde belirtilen Ek 1. madde hükmü ve yeniden değerleme oranı dikkate alındığında düzenlemedeki 100 bin TL tutarın, 2017 yılında 103 bin TL (%3,83), 2018 yılında 117 bin TL (%14,47), 2019 yılında 144 bin TL (%23,73), 2020 yılında 176 bin TL (%22,58), 2021 yılında 192 bin TL (%9,11), 2022 yılında 261 bin TL (%9,11)  olarak uygulanacağı sonucuna varılmaktadır.

Temyize Konu Edilecek Kararın (İstinaf Kararının) Verildiği Yıl/Hesaplama Verileri Geçerli Had / Hesaplama Verileri
2016 Yılı Tutarı (İlk Uygulama Yılı) 100.000,00 TL
2016 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 3,83%
Değerlenmiş Tutar 103.830,00 TL
2017 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 103.000,00 TL
2017 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 14,47%
Değerlenmiş Tutar 117.904,10 TL
2018 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 117.000,00 TL
2018 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 23,73%
Değerlenmiş Tutar 144.764,10 TL
2019 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 144.000,00 TL
2019 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 22,58 %
Değerlenmiş Tutar 176.515,20 TL
2020 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 176.000,00 TL
2020 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 9,11 %
Değerlenmiş Tutar 192.033,60 TL
2021 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 192.000,00 TL
2021 Yılı Yeniden Değerleme Oranı 36,2 %
Değerlenmiş Tutar 261.504,00 TL
2022 Yılı Tutarı (Bin TL’yi Aşmayan Tutar Dikkate Alınmaz) 261.000,00 TL

Burada bir hususun altının çizilmesi gerekmektedir. Türkiye Adalet Akademisinin web sitesinde yer alan “Vergi Yargısında Güncel Uygulamalar ve Sorunlar Semineri (11-13 Aralık 2017-Ankara) Ders Notları” bölümünün 3. Sunumunda (sunuma ilişkin kısa bilgi sonraki bölümde yer alıyor) temyize esas tutarın hangi tarihe göre belirleneceği konusunda aşağıdaki sonuca ulaşılmıştır.

”2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46’ncı maddesinde belirtilen yüzbin Türk Lirası … tutarının hangi tarih itibarıyla uygulanacağı konusuna ilişkin olarak;

… 

2- “İSTİNAF KARAR TARİHİ”nde geçerli olan sınırın dikkate alınması;”

Buna göre temyizde, ilk derece mahkemesinde dava açılma tarihi değil, istinaf karar tarihindeki sınır dikkate alınmalıdır. Bu konuda emsal Danıştay kararları da olduğu bilinmektedir.[7]

İstinaf ve temyiz başvurularında, ilk derece (vergi) mahkemesinde dava açılış tarihi değil de istinafta vergi mahkemesi karar tarihi ve temyizde ise istinaf karar tarihindeki tutar sınırlarının dikkate alınması pek tutarlı bir yaklaşım sergilememektedir. Bu yaklaşım, ülkemizdeki enflasyon olgusunu göz ardı etmektedir. Örneğin dava konusu edilen bir vergi/ceza ihbarnamesine ilişkin vergi mahkemesi/istinaf kararı geciktikçe, dava açılış tarihinde var olan istinaf/temyiz hakkı kaybolabilecektir. Ayrıca unutulmamalıdır ki dava konusu edilen ve iptali istenen ceza ihbarnamesindeki vergi aslına ilişkin gecikme faizi dava sürecince de devam etmektedir. Ancak bu tutar doğrudan dava konusu edilmediğinden tutar sınırlarının hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.

Düşüncemiz dava konusu idari işleme esas olayın olduğu yılın hadlerinin, tüm dava süreci için geçerli olmasının daha adil olacağıdır.

Temyiz yoluna başvurulmuş olması, yürütmeyi durdurmaz. Yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.

d) Yeniden Değerleme Uygulamasının Başladığı Yıl Sorunu Üzerine

Önceki bölümlerde belirtildiği üzere İdari Yargılama Usulü Kanununun Ek 1. maddesi uyarınca, Kanunda öngörülen parasal sınırlar; her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.

Yeniden değerleme uygulamasının hangi tarihten (yıldan) başlayacağı konusunda tereddütler bulunmaktadır. Yasal düzenlemenin yapıldığı 2014 yılı mı, uygulamaya başlandığı 2016 yılı mı? Bize göre 2016 yılı dikkate alınarak yeniden değerlemenin ilk yılı 2017 yılı olmalıdır. Çünkü Geçici 8. madde değişikliklerin yürürlüğünü özel olarak belirlemiştir: “Geçici Madde 8 – (Ek: 18/6/2014-6545/27 md.) İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır…”

7.11.2015 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tüm Yurtta Göreve Başlayacakları Tarihe İlişkin Karar ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 25 ve geçici 2 nci maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen bölge adliye mahkemeleri ile; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve geçici 20 nci maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen bölge idare mahkemelerinin, 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı duyurulmuştur. Böylece idari yargıda istinaf, 2016 yılında başlamıştır.

Ayrıca Türkiye Adalet Akademisinin web sitesinde yer alan“Vergi Yargısında Güncel Uygulamalar ve Sorunlar Semineri (11-13 Aralık 2017-Ankara) Ders Notları” bölümünün 3. Sunumunda, “Özel Gündem” görüşmelerinin Sn. Mahmut VURAL’ın 25.9.2017’de Danıştay Başkanvekili olarak seçilmesi üzerine sistematik bir biçimde hayata geçirildiği, söz konusu uygulamayla, genel itibarıyla Danıştay’ın (özelde vergi dava dairelerinin) karşılaştığı ve farklı uygulamalar sonucunda ortaya çıkabilecek olumsuzlukları gidermek, (özellikle usuli konularda ) uygulama birliğini sağlamak amaçlandığı belirtildikten sonra sunumun sonuç kısmında yeniden değerlenmiş tutarımızı teyit edecek aşağıdaki ifadeler yer almaktadır.

“2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46’ncı maddesinde belirtilen yüzbin Türk Lirası ile bu tutarın yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen tutarının hangi tarih itibarıyla uygulanacağı konusuna ilişkin olarak;

1- 2017 yılında 103.000 Türk Liralık tutarın esas alınması,”

e) Özet Tablo

2022 Yılında Verilecek Kararlarda Dava Konusu Tutar
9.000 TL’yi Geçmeyen 9.000 TL’nin Üstü Ancak 261.000 TL’yi Aşmayan 261.000 TL’yi Aşan
İlk Derece: Vergi Mahkemesi Kararı Kesin mi? Evet Hayır Hayır
İstinaf: Bölge İdare Mahkemesine İstinaf Başvurusu Yapılabilir mi? Hayır Evet Evet
Temyiz: Bölge İdare Mahkemesi Kararı Danıştay’a Temyize Götürülebilir mi? Hayır Hayır Evet

Son olarak unutulmamalıdır ki, kesinleşen kararlar için, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurulabilir. Kesinleşme önemlidir. Şöyle ki, ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.

Emrah AYGÜL
Yeminli Mali Müşavir

Bağımsız Denetçi
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.alomaliye.com/2021/12/20/2022-istinaf-ve-temyiz-basvurularinda-dikkate-alinacak-hadler/

Dip Notlar

[1] 27.11.2021 Tarih ve 31672 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 533 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yeniden değerleme oranı 2021 yılı için %36,2 (otuzaltı virgül iki) olarak açıklanmıştır.

[2]  Selda Taner, Vergi Yargısında İstinaf Üzerine Bir Değerlendirme, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Sayı 136, Sayfa:216

[3] İstinaf, ilk derece mahkemelerinin henüz kesinleşmemiş son kararlarının hem maddi hem de hukuki yönden denetlenerek, hukuka aykırılıkları gidermek için kabul edilmiş bir olağan kanun yoludur.

[4] Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.

[5] İstinabe: yer yönünden yetkili olan mahkemenin yer yönünden yetkisiz olan mahkemeden, kendi adına işlem yapmasını talep etmesidir.

[6] www.lexpera.com

[7] Danıştay Kararı – 3. D., E. 2021/2685 K. 2021/3598 T. 8.9.2021: “Davacı şirket adına, 2016 yılının Mart dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ve tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ile düzenlenen vergi inceleme raporuna karşı açılan davayı sonuçlandıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının bozulması istemiyle yapılan temyiz başvurusunun, dava konusu ihbarnamenin parasal değerinin 2021 yılı için belirlenen temyiz sınırı olan 192.000 TL’yi aşmadığı, vergi inceleme raporunun ise parasal değerinin belli olmadığı anlaşıldığından incelenme olanağı bulunmamaktadır.” (Kaynak: www.lexpera.com)

Pazartesi, 20 Aralık 2021 10:55

Kurumlar Vergisinden Bağışık Kazançlar

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) 5’inci maddesi gereği aşağıda belirtilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır:

a) Kurumların:

Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,

1- Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun karına katılma imkânı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kar payları,

2- Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kar payları,

Diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kar payları bu istisnadan yararlanamaz.

b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limitet şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan iştirak kazançları;

1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10'una sahip olması,

2) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması (Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınır.)

3) Yurt dışı iştirak kazancının kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer edilmesi.

Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, özel amaç için kurulduğunun ana sözleşmelerinde belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şartıyla, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar için bu bentte belirtilen şartlar aranmaz.

Bu bent uyarınca vergi yükü, kanuni veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir.

c) Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, kanuni veya iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları,

ç) Anonim şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değeri aşan kısmı,

d) Türkiye’de kurulu,

1) Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

2) Portföyü Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,

3) Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,

4) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,

5) Emeklilik yatırım fonlarının kazançları,

6) Konut finansmanı fonları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları.

e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50'lik kısmı,

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibari değeriyle elde edilen hisse senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas alınır. Veysi Seviğ

https://www.dunya.com/kose-yazisi/kurumlar-vergisinden-bagisik-kazanclar/643328

Pazartesi, 20 Aralık 2021 10:29

Yeni Asgari Ücret Neleri Değiştirdi?

Çalışma hayatında asgari ücrete bağlı parametreler yeni yılla birlikte değişecek. İşte A’dan Z’ye ayrıntılar...

Geçtiğimiz hafta asgari ücret belirlenince çalışma hayatı ile ilgili pek çok parametre de değişti. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması ile birlikte AGİ uygulaması ve asgari ücretin üzerinde maaş alan kişiler için vergi muafiyetinin uygulanıp uygulanmayacağı sorulara gündeme geldi. Önümüzdeki hafta Meclis komisyonunda görüşülmeye başlanacak torba kanunda yer alan madde bu konuda bir öngörü sunuyor. Komisyonda yapılacak düzenlemeler ile konu netleşecektir. Ancak kesin olan şu ki çalışma hayatında asgari ücrete bağlı parametreler yeni yılda değişecek.

Günlük 166.8 TL

Asgari ücret 2022 yılı boyunca brüt 5.004 TL olarak uygulanacak. Bu rakam aylık. Ancak asgari ücret kural olarak günlük belirleniyor. Günlük asgari ücret rakamı ise 166,8 TL. Buna göre sigortalı bir çalışanın SGK’ya bildirilebilecek prime esas kazanç günlük üst sınır 1.251 TL’ye, aylık üst sınır ise 37.530 TL’ye yükselmiş oldu. Yani bir sigortalı için SGK’ya en fazla 37.530 TL üzerinden prim ödenebilecek.

Bağ–Kur’lunun primi

Primlerini kendisi ödeyen Bağ – Kur’lular için yeni yılda en düşük prim 1726.38 TL. Bağ – Kur’lular düzenli ödemede 5 puan prim indirimden faydalanabiliyor. Prim borcu olmayan ve 5 puan indiriminden yararlanan Bağ – Kur’luların prim miktarı 1476.18 TL’ye inecek. Tarım Bağ – Kur’lular için ise prim miktarı 1668.83 TL olacak. Primini düzenli ödeyen Tarım Bağ – Kur’lular ise 1426.97 TL prim ödeyecekler.

'İsteğe bağlı' sigorta ne oldu?

Sigortalı olarak çalışmayan fakat isteğe bağlı sigorta primi ödeyerek Bağ – Kur’lu sayılan kişilerin de 2022 yılında ödemesi gereken aylık prim miktarı 1601.28 TL olacak. Kendi primini ödeyerek sigortalı olan isteğe bağlı sigortalılar yıl boyu 1601.28 TL prim ödeyecekler.

2022 yılında ev hizmetlerinde 10 günden az çalıştırılan kişiler için günlük ödenmesi gereken prim miktarı 3.34 TL olacak. Diğer yandan 10 gün ve daha fazla çalıştırılan kişiler için ödenmesi gereken prim 54.21 TL’ye yükselecek. Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az çalıştırılan kişiler yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortasına tabiler. Bu nedenle de 10 gün ve daha fazla çalıştırılan kişilere göre aylık ödenmesi gereken prim tutarları farklılaşıyor.

İşsizlik ödeneği ne kadara çıktı?

İşsizlik ödeneğinin miktarı da işsiz kalan kişinin SGK’ya bildirilen kazancına endeksli. İşsiz kalmadan önceki son dört aydaki kazançlar üzerinden hesaplanan işsizlik ödeneğinin tutarı, asgari ücretteki artışla birlikte mayısta işsiz kalan bir asgari ücretli için 1986.41 TL olacak. Diğer yandan ocaktan itibaren işsizlik ödeneğinin tavan miktarı 3972.82 TL olacak. İşsizlik ödeneği hesaplanırken bulunan tutar 3972.82 TL’nin üzerinde olsa bile ocak ayından itibaren en fazla bu tutarda işsizlik ödeneği ödenecek. Bu tutarın üzerinde işsizlik ödeneği ödenmeyecek.

65 yaş aylığı

65 yaş aylığının miktarı asgari ücrete değil, memur maaş katsayısına endeksli. Dolayısıyla 65 yaş aylığının miktarı yeni yıl ile birlikte belli olacak. Ancak 65 yaş aylığı için gerekli şartlar içerisinde yer alan gelir sınırı asgari ücrete göre belirleniyor. 2022 yılında 65 yaş aylığı için gerekli şartları sağlayan kişilerin gelir tespiti yapılırken 1417.66 TL tutarı baz alınacak. Bu tutarın üzerinde gelir varsa 65 yaş aylığı bağlanamayacak.

Genel Sağlık Sigortası için gelir sınırı ne?

Sigortalıların genel sağlık sigortası primleri işverenleri tarafından yatırılıyor. Sigortalıların bakmakla yükümlü oldukları kişiler için de bu primler nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanma söz konusu oluyor. Ancak hiçbir sosyal güvencesi olmayan kişiler için genel sağlık sigortasından yararlanmanın iki yolu var.

Bu kişiler gelir testi yaptırırlar ve yaşadıkları hane içerisindeki kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinden düşük olursa bu durumda genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından ödeniyor. Ancak gelir testi sonucu sınır aşılmışsa bu durumda primlerin kendileri tarafından ödenmesi gerekiyor. İşte gelir sınırı 2022 yılı için 1168 TL olarak uygulanacak. Gelir testi sonucu gelir sınırı aşılmışsa bu durumda ödenecek prim de 2022 yılı boyunca 150.12 TL olacak.

Borçlanma bedelleri

Sosyal güvenlik sisteminde borçlanma bedelleri de asgari ücrete endeksli. 2022 yılı boyunca bir günlük borçlanma bedeli 53.38 TL olacak. Yurtdışı borçlanmasında bu tutar 75.06 TL olarak uygulanacak. Bu çerçevede 12 aylık askerlik borçlanmasının bedeli 19.215 TL’yi 18 aylık askerlik borçlanmasının bedeli 28.823 TL’yi, bir çocuk için doğum borçlanmasının bedeli ise 38.430 TL’yi bulacak. Bu rakamlar ocak ayı ile birlikte devreye girecek. Dolayısıyla borçlanma yapmayı düşünenlerin yıl bitmeden taleplerini iletip borçlarını ödemeleri avantajlarına olacaktır. Cem Kılıç

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/yeni-asgari-ucret-neleri-degistirdi-6664888

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • EN SON DEĞİŞİKLİKLE DÖVİZLİ ÖDEME YAPILABİLECEK HALLER 2024 28/02/2024 tarihli ve 32474 Sayılı Resmi Gazete’de “Türk Parası Kıymetini…
  • KDV BEYANNAMESİNDE PÜF NOKTALAR Değerli okurlar, son dönemlerde KDV Kanunu ile bazı diğer kanunlarda…
  • EMEKLİLERDE EMLAK VERGİSİ Mayıs ayının emlâk vergisi için birinci taksitin ödenme ayı olmasını…
Top