Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

12 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31864

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; binalar ve yerleşmelerin doğal kaynakları ve enerjiyi verimli kullanarak çevreye olan olumsuz etkilerini azaltmak için değerlendirme ve sertifikalandırma sistemlerinin oluşturulmasına; yeşil sertifika uzmanlarının, yeşil sertifika değerlendirme uzmanlarının ve eğitici kuruluşların nitelikleri ile yeşil bina ve yeşil yerleşmelerin değerlendirme kriterlerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik, mevcut ve yeni binalar ile yerleşmelerin sürdürülebilir çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarının değerlendirilmesini ve sertifikalandırılmasını kapsar.

Dayanak

MADDE 3- (1) Bu Yönetmelik, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 107 nci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4- (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını,

b) Bina: Kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü olan, insanların içine girebilecekleri, insanların oturmasına, çalışmasına, eğlenmesine, dinlenmesine veya ibadet etmesine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına uygun yapıyı,

c) Bina sahibi: Bina üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek veya tüzel kişiyi veya varsa intifa hakkı sahibini, eğer her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edeni veya bu Yönetmelik kapsamındaki iş ve işlemler için yasal vekâlet verdikleri temsilciyi,

ç) Değerlendirme kılavuzu: Yeşil binalar ile yeşil yerleşmelerin kriterlerini, başvuruların alınması ve değerlendirilmesini, sertifikalandırma usul ve esasları ile yeşil sertifika uzmanları ve yeşil sertifika değerlendirme uzmanlarının niteliklerini içeren dokümanı,

d) Değerlendirme kuruluşu: Türkiye Çevre Ajansını,

e) Eğitici kuruluş: Yeşil sertifika uzman adaylarına eğitim vermek amacıyla Bakanlıkça yetkilendirilmiş kurum veya kuruluşu,

f) Genel Müdürlük: Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğünü,

g) Ulusal yeşil sertifika sistemi (YeS-TR): Yeşil binalar ile yeşil yerleşmelerin sertifikalandırma sürecinin çevrimiçi olarak işletilmesi için Bakanlıkça oluşturulan sistemi,

ğ) Yerleşme: İçerisinde birden fazla bina bulunan imar parseli ve daha büyük ölçekteki alanı,

h) Yerleşme sahibi: Yeşil yerleşme sertifikası için müracaat edilen alan içinde mülkiyet hakkı ve tasarruf yetkisi bulunanları veya bu Yönetmelik kapsamındaki iş ve işlemler için yasal vekâlet verdikleri temsilciyi,

ı) Yeşil bina: Yer seçimi, tasarım, inşaat, işletme, bakım, tadilat, yıkım, atık ve atık suların bertarafını kapsayan, yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir, enerji verimli, doğayla uyumlu, düşük emisyonlu ve çevreye olan olumsuz etkileri asgari düzeye indirilmiş binayı,

i) Yeşil sertifika: Değerlendirme kuruluşu tarafından yapılan değerlendirme sonrası, kuruluşça binaya veya yerleşmeye verilen belgeyi,

j) Yeşil sertifika değerlendirme uzmanı: Değerlendirme kuruluşu ekibinde görev yapan ve binaların veya yerleşmelerin değerlendirme kılavuzuna göre değerlendirilmesinden ve puanlanmasından sorumlu olan yeşil sertifika uzmanlarını,

k) Yeşil sertifika uzmanı: Nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen ve Bakanlık veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş eğitici kurum veya kuruluşlar tarafından verilen eğitimde başarılı olan kişileri,

l) Yeşil yerleşme: Yer seçimi, tasarım, inşaat, işletme, bakım, tadilat, yıkım, atık ve atık suların bertarafını kapsayan yaşam döngüsü boyunca sürdürülebilir, enerji verimli, doğayla uyumlu, düşük emisyonlu ve çevreye asgari düzeyde zarar veren içerisinde binalar ile yaşamın sürdürülebilmesi için gereken alt ve üst yapıyı içeren yerleşmeyi,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Esaslar

Genel esaslar

MADDE 5- (1) Yeşil sertifika almak isteğe bağlıdır.

(2) Yeşil sertifika, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1 Yeşil Sertifika Bina Değerlendirme Kılavuzu ve Ek-2 Yeşil Sertifika Yerleşme Değerlendirme Kılavuzunda tanımlanan kriterler esas alınarak düzenlenir.

(3) Yeşil sertifika almak isteyen bina veya yerleşme sahibi, Bakanlıkça yetkilendirilen yeşil sertifika uzmanlarından ve değerlendirme kuruluşundan hizmet alır.

(4) Yeşil sertifika uzmanı, sertifika alınmak istenen bina veya yerleşmeye ait bilgileri ilgisine göre Ek-1 veya Ek-2’de yer alan değerlendirme kılavuzuna uygun olarak YeS-TR sistemine kaydeder.

(5) Değerlendirme kuruluşu, başvuruları değerlendirme kılavuzuna göre, sisteme kaydedilen bilgiler üzerinden ve gerekli durumlarda yerinde etüt etmek suretiyle değerlendirerek işlem tesis eder.

(6) Bina ve yerleşmelerin değerlendirilmesi ve sertifikalandırılmasına ilişkin işlemler YeS-TR’de gerçekleştirilir.

(7) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında doğabilecek tereddütler ve itirazlar Genel Müdürlük tarafından değerlendirilir. Bakanlığın bu Yönetmelik kapsamındaki her türlü eğitim ve yetkilendirme iş ve işlemlerini yapma yetkisi saklıdır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Eğitici Kuruluşlara, Değerlendirme Kuruluşuna, Yeşil Sertifika Uzmanlarına ve

Yeşil Sertifika Değerlendirme Uzmanlarına İlişkin Esaslar

Eğitici kuruluşlar

MADDE 6- (1) Yeşil binalar ile yeşil yerleşmeler gibi konularda faaliyet gösteren kamu veya özel hukuk hükümlerine tabi kamu tüzel kişiliğini haiz kurum ve kuruluşlar, üniversiteler ile sivil toplum kuruluşları, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-3 Yeşil Sertifika Ulusal Yeşil Bina ve Yeşil Yerleşme Sertifikasyonu Eğitimine İlişkin Hususlar içerisinde belirtilen koşulları sağlamaları halinde eğitici kuruluş olarak faaliyet gösterebilirler. Eğitici kuruluşlar Bakanlıkça yetkilendirilir ve Bakanlık resmi internet sayfasında yayımlanır.

(2) Yeşil sertifika uzmanları, Ek-3’te belirlenen esaslar dâhilinde eğitici kuruluşlar tarafından düzenlenecek sertifika eğitim programına katılarak uygulanacak yazılı sınavda başarılı olmaları ve Bakanlıkça YeS-TR’de yetkilendirilmeleri halinde, bu Yönetmelik kapsamında faaliyet yürütebilirler.

(3) Eğitici kuruluşlar, sınavda başarılı olan yeşil sertifika uzmanı adaylarını YeS-TR’ye kaydeder ve Genel Müdürlüğe bildirir.

(4) Eğitici kuruluşlar; eğitim verdikleri yeşil sertifika uzmanı adaylarına ait başvuru evrakını, eğitim ve sınav belgelerini; talep edildiğinde Bakanlığa sunmak üzere en az on yıl süre ile saklamak zorundadır. Eğitici kuruluşlar, faaliyetlerinin ya da yetkilerinin sonlanması halinde düzenlemiş oldukları eğitimlerle ilgili dosyaları Bakanlığa teslim etmekle yükümlüdür.

Değerlendirme kuruluşu

MADDE 7- (1) Değerlendirme kuruluşu; başvuruya konu bina veya yerleşmeye ilişkin olarak değerlendirme kılavuzunda belirtilen kriterleri değerlendirebilecek nitelik ve sayıda yeşil sertifika değerlendirme uzmanını bünyesinde bulundurur veya dış kaynaklı temin eder.

(2) Değerlendirme kuruluşu, sertifika başvurularını inceler ve değerlendirme kılavuzlarına uygun nitelikteki binalar ile yerleşmelerin sürdürülebilir çevresel, sosyal ve ekonomik performanslarını kılavuzlara göre değerlendirir. Kuruluş, sertifikalandırma faaliyetlerini yürütür ve kriterleri sağlayan bina ve yerleşmelere ilgili sertifikayı düzenler.

Yeşil sertifika uzmanı

MADDE 8- (1) Yeşil sertifika eğitimlerine, değerlendirme kılavuzlarında belirtilen meslekleri haiz kişiler katılabilir.

(2) Yeşil sertifika uzmanlık yetkisinin geçerlilik süresi on yıldır. Bu sürenin bitiminde eğitime katılmaksızın tekrar sınava girilerek uzmanlık yetkisi yenilenebilir.

(3) Değerlendirme kılavuzlarında Bakanlık tarafından versiyon değişikliği yapılması durumunda yetkisi devam eden yeşil sertifika uzmanları, güncel versiyon hakkında eğitici kuruluştan Bakanlıkça belirlenen içerikte eğitim almak zorundadır. Aksi halde eğitim almayan uzmanların yetkisi askıya alınır.

(4) Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışmakta olup, değerlendirme kılavuzlarında belirtilen yeşil sertifika uzmanı mesleklerini haiz personelden;

a) Yeşil sertifika ile ilgili faaliyetler kapsamında en az üç yıl görev yapmış olanlar ile bu birimlerde yönetici olarak en az iki yıl çalışmış olanlar,

b) Yeşil sertifika değerlendirme kılavuzları kapsamındaki ana kategorilerden yapı malzemesi ve yaşam döngüsü, enerji kullanımı ve verimliliği, su yönetimi, atık su ve atık yönetimi kategorilerinde yer alan konular ile ilgili teknik birimlerde en az dört yıl çalışmış olanlar ile uluslararası kabul görmüş benzer yeşil sertifika programlarından belge sahibi olanlar, eğitime katılmaksızın sınavda başarılı olmaları halinde,

yeşil sertifika uzmanı olmaya hak kazanır.

(5) Yeşil sertifika uzmanlarının faaliyetleri Genel Müdürlükçe oluşturulan komisyon tarafından denetlenir. Değerlendirme kılavuzlarına göre bina veya yerleşmenin yeşil sertifika sınıfını değiştirecek mertebede veya asgari kriterleri karşılamak üzere hatalı işlem yaptığı tespit edilen yeşil sertifika uzmanlarının yetkileri altı ay süreyle askıya alınır. Ancak farklı projelerde olmak üzere bu şekilde üç kez işlem yaptığı tespit edilenler ile gerçeğe aykırı veya yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları tespit edilenlerin yetkileri her hâlükârda bir daha verilmemek üzere iptal edilir. Bu işlemlerden askıya alma, iptal, itirazların değerlendirilmesi gibi işlemler Genel Müdürlük bünyesinde ilgili Daire Başkanının yer aldığı asgari üç teknik personelden oluşan farklı bir komisyon marifetiyle yapılır.

(6) Yeşil sertifika uzmanının görev ve sorumlulukları şunlardır:

a) Binanın veya yerleşmenin değerlendirme kılavuzunda belirtilen kriterlere göre plan, proje ve inşa süreçlerinde sadece bina veya yerleşme sahibine danışmanlık yapmak.

b) Bina veya yerleşme ile ilgili bilgi ve belgeleri değerlendirme kuruluşuna sunmak.

c) Bina veya yerleşme sahibi adına başvuru ile ilgili iş ve işlemleri takip etmek.

ç) Değerlendirme kuruluşuna sunacağı bilgi ve belgelerin doğruluğundan sorumlu olmak.

d) Aynı anda üç adete kadar bina ya da yerleşme için hizmet vermek.

Yeşil sertifika değerlendirme uzmanı

MADDE 9- (1) Yeşil sertifika uzmanları, değerlendirme kuruluşu ekibinde görev yapmaları halinde, yeşil sertifika değerlendirme uzmanı unvanını alırlar ve değerlendirme kuruluşu tarafından YeS-TR’ye tanımlanırlar.

(2) Yeşil sertifika değerlendirme uzmanı;

a) Değerlendirme kuruluşunda görev aldığı sürece yeşil sertifika uzmanlığı hizmeti veremez, danışmanlık yapamaz.

b) YeS-TR’ye kaydedilen bilgi ve belgeleri değerlendirerek binanın veya yerleşmenin yeşil bina veya yeşil yerleşme olma koşullarını yerine getirip getirmediğine dair analizi ve puanlamayı yapar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 10- (1) 23/12/2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Binalar ile Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce 10 uncu maddede yer alan hükümlere göre Bakanlıkça eğitici kuruluş olarak görevlendirilen tüzel kişiler ile gerekli eğitimleri alarak yeşil sertifika uzmanlığı elde etmiş olanların hakları saklıdır.

Yürürlük

MADDE 11- (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız

A Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaşmak İçin Tıklayınız
B Grubu Sınav Soru ve Cevaplarına Ulaşmak İçin Tıklayınız

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu

32 Sayılı Karar 85 Sayili Kararname Yabanci parayla yapilan sozlesmeler Doviz olarak yapilan sozlesmeler

Fotoğraf açıklaması yok.

Giriş

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 31/12/2019 (5058 Sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, 30.06.2022) tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.

Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %1 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler.

Birinci fıkra kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/12/2019 (5058 Sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, 30.06.2022) tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılır.

Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye'ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye'ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dâhil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilirler.

Ödenecek Vergi Tutarı

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 (5058 Sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, 30.06.2022) tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen söz konusu varlıklar, bu tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu fıkra kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %1 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.

“Türkiye'de bulunan ve taşınmazlar dışındaki bildirime konu varlıkların ise banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını gösterir belgelerle tevsik edilmesi, gerekmektedir.” Burada dikkat edilmesi gerekli olan  "bildirimlere/beyanlara  ilişkin ödenen vergilerin inceleme sonucu ortaya çıkan matrah farkı başta olmak üzere diğer vergilerden mahsubu" ile " bildirilen/beyan edilen varlıklar nedeniyle ödenen vergilerin mükelleflerin alacağı olarak emanet hesaplarına alınması" hususunun Gelir Vergisi Kanununun geçici 93 üncü maddesi kapsamında dikkate alınmayacaktır.

Sonuç 

Varlık Barışı hükümlerinden yararlanan mükellefler yararlandıkları tutarı kanıtlayarak ilgili tutarlarla ilgili vergi incelemesine tabi olmayacaktır. Diğer taraftan “Varlık Barışı” hükümleri mükelleflerin yapmış oldukları diğer iş/işlemlerle ilgili tam bir koruma kalkanı da olmayacaktır. 30.06.2022 olarak güncellenen tarihten sonra da mükelleflerin tüm iş/işlemleri vergi incelemesi kapsamında olacağı konusuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Mesud ALTUNDAĞ Vergi Müfettişi

https://www.dunya.com/kose-yazisi/vergi-incelemesi-in-varlik-barisi-out/660545

11 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31863

Karar Sayısı: 5729

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespiti hakkındaki 28/8/1998 tarihli ve 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararda değişiklik yapılmasına ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 6802 sayılı Kanunun mezkûr maddesi gereğince karar verilmiştir.

10 Haziran 2022

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

10/6/2022 TARİHLİ VE 5729 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

MADDE 1- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespitine ilişkin 28/8/1998 tarihli ve 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasına (g) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (ğ) bendi eklenmiştir.

“ğ) Tüketici kredilerinde lehe alınan paralar üzerinden %10,”

MADDE 2– Bu Karar yayımı tarihinden itibaren kullandırılacak tüketici kredilerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3– Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

11 Haziran 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı :31863

AVUKATLIK KANUNU İLE TÜRK BORÇLAR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 7409

Kabul Tarihi: 8/6/2022

MADDE 1- 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 16 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir işte sigortalı olarak çalışılması avukatlık stajının yapılmasına engel değildir. Adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayları ile hâkim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görevleri sırasında avukatlık stajı yapabilir. İlgili birimlerce stajın yapılması konusunda gereken kolaylık sağlanır. Bu fıkraya ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte düzenlenir.”

MADDE 2- 1136 sayılı Kanunun 177 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Birden fazla baronun bulunduğu illerde her bir baro tarafından adli yardım bürosu oluşturulur. Yargı mercilerinin talebi üzerine yapılacak görevlendirmeler, Türkiye Barolar Birliği tarafından oluşturulan elektronik bilişim sistemi üzerinden o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılır.”

MADDE 3- 1136 sayılı Kanunun 180 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Paraların barolar arasındaki dağıtımında puanlama esas alınır. Her baroya öncelikle beş temel puan verilir. Verilen temel puana, her elli üye avukat için bir puan, ayrıca il nüfusu esas alınarak her beş bin nüfus için bir puan eklenir. Birden fazla baronun bulunduğu illerde, her beş bin nüfus için tespit edilecek toplam puanın yüzde kırkı o ilde bulunan barolar arasında eşit olarak, kalanı ise o ilde levhaya kayıtlı toplam avukat sayısına bölündükten sonra elde edilen rakamın her baronun üye sayısına çarpımı sonucu elde edilecek puana göre dağıtılır.”

MADDE 4- 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 1- Konut kiraları bakımından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ilâ 1/7/2023 (bu tarih dâhil) tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde yirmi beşini geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının yüzde yirmi beşin altında kalması halinde değişim oranı geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Bu oranları geçecek şekilde yapılan sözleşmeler, fazla miktar yönünden geçersizdir. Bu fıkra hükmü, 344 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca hâkim tarafından verilecek kararlar bakımından da uygulanır.”

MADDE 5- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Gerçek kişi olarak ticari faaliyette bulunan babam 24/5/2022 tarihinde vefat etti. Muhasebecimiz Mayıs ayında çalışan işçilerin SGK bildirimlerini yapamadığını söyledi. Ne yapmamız gerekir? Ali Haydar T.

Hizmet akdine tabi çalışan sigortalıların SGK bildirimleri her ne kadar mali müşavirin MUHSGK şifresi ile yapılıyor olsa bile, MUHSGK’da SGK bildirimlerinin yapılabilmesi için SGK tarafından işyeri bazında verilmiş e-Sigorta şifresinin aktif olması gerekiyor. Başka bir anlatımla e-Sigorta şifresi pasif hale gelmiş ise MUHSGK’da SGK bildirimlerinin gönderilmesine izin verilmemektedir.

e-Bildirge kullanıcısının veya gerçek kişi işverenin vefatı durumlarında e-Bildirge şifreleri üç farklı şekilde pasif hale getirilmektedir. Şöyle ki,

-e-Sigorta kullanıcısının vefatı halinde şifre, vefat tarihi itibariyle,

-Vefat eden kişi gerçek kişi işveren ise ve e-Sigorta şifresini kendisi dışında üçüncü bir kişi adına almış ise şifre gerçek kişi işverenin vefat tarihini izleyen 100. gün itibariyle,

-Vefat eden gerçek kişi işveren e-Sigorta şifresini kendi adına almış ise şifre gerçek kişi işverenin vefat tarihi itibariyle

Pasif hale getirilmektedir.

Gerçek kişi işverenin vefatı halinde e-Sigorta şifresinin üçüncü bir kişi adına alındığı durumlarda şifrenin 100 günlük süre boyunca aktif olarak kullanılabiliyor olması nedeniyle bu süre zarfında veraset ilamının çıkartılarak varislerince intikal nedeniyle işyeri bildirgesi verilmesi mümkündür. Dolayısıyla söz konusu işlemlerin 100 günlük süre içinde tamamlanması mümkün olduğundan SGK bildirimlerinde de genel anlamda bir sorun yaşanmamaktadır.

Buna karşın e-Sigorta şifresinin vefat eden gerçek kişi işverenin kendi adına alınmış olduğu durumlarda, e-Sigorta şifresi vefat tarihi itibariyle pasife alınmakta ve intikal nedeniyle işyeri bildirgesi düzenlenip yeni bir e-Sigorta şifresi alınmadığı sürece SGK bildirimlerinin yapılmasına izin verilmemektedir. Haliyle intikal nedeniyle işyeri bildirgesi düzenlenebilmesi için veraset ilamının çıkartılması gerektiğinden veraset ilamının çıkartıldığı süreye kadar kimi zaman SGK bildirimleri gecikebilmektedir.

Bu durumda 5510/11. maddeye göre işyerinin miras yoluyla intikali halinde, işyeri bildirgesinin ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde verilmesinin mümkün olması nedeniyle, varislerce üç aylık süre içinde veraset ilamının çıkartılmasının ardından intikal nedeniyle işyeri bildirgesi verilerek yeni e-Sigorta şifresi alındıktan sonra yasal verilme süresi söz konusu üç aylık süre içinde kalan işe giriş, işten ayrılış ve MUHSGK bildirimlerinin İPC uygulanmaksızın ve teşvikli olarak yapılabilmesi hususunda ilgili sosyal güvenlik merkezine yazılı müracaatta bulunması gerekecektir. Yapılacak müracaat sonrası SGK tarafından verilecek mehil süresi içinde işe giriş, işten ayrılış veya MUHSGK’daki SGK bildirimlerinin yapılması halinde idari para cezası uygulanmayacağı gibi mehil süresi içinde teşvik sonrası kalan primlerin ödenmesi halinde prim teşviklerinden de yararlanılması mümkün olacaktır.

SİGORTA KOLU DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE İDARİ PARA CEZASI UYGULANMAZ

Vergi indirim belgesi ile emekli olmuş ve yaşlılık aylığı alan bir personelimizi 2021/Şubat ayından itibaren SGDP’li olarak bildirdik. Ancak bu kişinin kontrol muayenesi sonrasında emekli aylığı 1/4/2022 tarihinden itibaren kesildi. 2022/Nisan ayına ait MUHSGK’daki SGDP’li bildirimleri Haziran ayında iptal edip, normal çalışan gibi MUHSGK’sını verdik. Bu bildirgelere ceza uygulanmadığını biliyorum. Ama bu personel için süresi dışında verdiğimiz 31/3/2022 tarihli işten ayrılış bildirgesi ile 1/4/2022 tarihli işe giriş bildirgesine ceza gelir mi? Tahir B.

Yaşlılık aylığı almakta iken yeniden çalışmaya başlayan sigortalıların SGDP’ye mi tabi çalışacakları, yoksa tüm sigorta kollarına mı tabi çalışacakları konusundaki tercihleri, evvelce sigorta kolu tercih bildirim formu ile yapılmakta idi.

Ancak Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde 25/8/2016 tarihli Resmi Gazete’de yapılan değişiklik sonrası bu uygulamaya son verilmiştir. Dolayısıyla vergi indirim belgesi ile yaşlılık aylığına hak kazanmış, sonrasında yeniden çalışmaya başlamış sigortalının kontrol muayenesi sonrası aylık bağlanmasına esas engellilik halinin kalktığına karar verilmesi durumunda, yeni rapor tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren aylığı kesildiğinden, bu personel için daha önce SGDP’li sigorta kolundan verilmiş işe giriş bildirgesi için 31/3/2022 tarihli işten ayrılış bildirgesi ve 1/4/2022 tarihli tüm sigorta kollarına tabi işe giriş bildirgesi verilmesi gerekiyor.

Bu bildirgelerin süresi dışında verilmesi nedeniyle idari para cezası uygulanıp uygulanmayacağı noktasına geldiğimizde 2013/11 sayılı Genelgede, “…Aynı işveren yanında çalışması devam eden bu sigortalılar için sigortalılık statüsünün değişikliği nedeniyle düzenlenen işe giriş bildirgesinin geç verilmesi nedeniyle idari para cezası uygulanmayacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Bu bakımdan kontrol muayenesi sonrasında yaşlılık aylığının kesilmesi nedeniyle sigorta kolu değişikliği yapılacak personel için süresi dışında verilen işten ayrılış ve işe giriş bildirgelerine idari para cezası uygulanması söz konusu değildir. Eyüp Sabri Demirci

https://www.karar.com/yazarlar/eyup-sabri-demirci/vefat-halinde-sgk-bildirimleri-nasil-yapilir-1593267

2022 yılı Mayıs ayında vergi mevzuatına ilişkin olarak Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeler ekte yer almaktadır. Yine idare tarafından verilen bir kısım özelge özetleri ve yargı kararları da ayrıca ilave edilmiştir. 

Vergi Mevzuatında Değişiklikler Özelge Ve Yargı Kararı Özetleri İçin Tıklayınız

Kaynak,

Hazırlayan

Hakan Değirmenci

Vergi Müfettişi

https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:6940584965042507776/

BOBİ FRS Modül 25; Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardının Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Bölümünde 5 Mart 2022 Tarihli Resmi Gazete Yayımlanan Değişiklikler Kapsamında Güncellenmiştir.

Güncellemeyi İndirmek İçin Tıklayınız

Kaynak, KGK Kurumu

Çocukluğumuzda bir tekerleme vardı: “Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak.”  İtiraf etmeliyim ki, dinlerken de, söylerken de zorlanmışımdır. Eski dostum Fatih’in de sorusunu buna benzettim. Bakalım soruyu sorduğum da siz tekrar edebilecek misiniz:

Almanya’daki bağlı ortaklığıma enflasyon muhasebesi uygulayarak mı konsolide etmeli, yoksa enflasyon muhasebesi uygulamadan mı konsolide etmeli?

Sözü Fatih’e verip sorusunun detaylarını anlayalım ki, yurtdışı yatırımını sarımsaklayacak mıyız, yoksa konsolide mi edeceğiz karar verelim. Evet Fatih, seni dinliyoruz.

Yabancı bağlı ortaklıkların raporlaması

“Almanya’da bağlı ortaklığım var. Türkiye’deki şirketime konsolide oluyor. Almanya’daki şirketimin fonksiyonel para birimi Avro, Türkiye’deki şirkete raporlama amacıyla finansal tablolarını Türk lirasına (sunum para birimi- presentation currency) çevirip gönderiyor. Tüm bu işlemleri Uluslararası/Türkiye Muhasebe Standartları UMS 21, Kur Değişim Etkileri Standardına uygun olarak yapıyoruz.

Biliyorsun, şirketin fonksiyonel para birimi (geçerli para birimi) faaliyette bulunduğu temel ekonomik çevrenin para birimidir. Bizim Almanya’dak işletmemiz de bu yüzden işlemlerini Avro olarak muhasebeleşitrmektedir. Hiperenflasyonlu bir ekonomide faaliyet göstermediği için, Türkiye’ye raporlama yaparken aynı standardın paragraf 39-41 gereği, bilançosundaki bakiyeleri raporlama tarihinde Avro’dan Türk lirasına, diğer kapsamlı gelir tablosu ve kar-zarar tablosu kalemlerini ise işlem tarihindeki kurdan veya ortalama kurdan Türk lirasına çeviriyor.  Çevrimden dolayı oluşan farkı da “yabancı para çevrim farkları” olarak diğer kapsamlı gelir tablosunda muhasebeleştiriyor.

Türkiye’deki ana ortak konumundaki şirketimiz ise, Türkiye’de faaliyet gösterdiği için hem fonksiyonel para birimi, hem de sunum para birimi Türk lirası. Bugüne kadar da ana şirket, Almanya’daki bağlı ortaklığını konsolide ediyordu.”

Fatih, sistem tıkır tıkır işliyormuş. Sorununu anlayamadık?

“Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (UFRS) uygun konsolide finansal tablolar hazırladığımızda, Türk lirası bir süredir yüksek enflasyonlu ekonomi para birimi olduğu için, UMS 29 Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama Standardı gereği ana ortaklığın finansal tablolarına enflasyon uygulaması gerekiyor.

Enflasyon düzeltmesi yapmak demek, hem cari dönemi/yılı hem de karşılaştırmalı finansal tabloları raporlama tarihindeki satın alma gücüne getirecek endekslerle çarpmak demektir.

Enflasyon muhasebesi uygulanacak mı?

Şimdi sizlere soruyorum:

Hadi anladım, UFRS raporlama için Türkiye’deki şirketime enflasyon muhasebesi uygulayacağım da, Almanya’daki şirketime ne yapacağım? Ona da mı enflasyon muhasebesi uygulayacağım?

Bağlı ortaklığımın tüm işlemleri yüksek enflasyon olmayan ülke para birimi olan Avro cinsinden ancak raporlama amacıyla yüksek enflasyonlu ekonomi para birimi olan Türk lirasında raporlama yapıyor.

Önümde iki seçenek var. Birincisi, Almanya’daki şirkete hiçbir şey yapmamak, yani başta anlattığım gibi enflasyon düzeltmesi yapmadan konsolide etmeye devam etmek. İkincisi ise, Almanya’daki şirketin Türk lirasına döndürdüğüm finansal tablolarına konsolide etmeden önce enflasyon muhasebesi uygulamak.”

“Fatih, çok doğru bir soruya parmak bastın. Senden önce de başkaları parmaklarını basmış ki, Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) bu konuyu 15 – 16 Haziran yapacağı toplantı gündemine koymuş.

Aaa, o kadar bekleyemem dersen hemen sana IASB’deki kuşların bu konudaki yorumlarını söyleyebilirim. Tabi bu yorumların toplantı sonrası nihai hale geleceğini de belirtmeden geçmeyeyim. Neyse, kuşlara geri dönersek, diyorlar ki her iki seçenekte uygulanabilir.

TMS 21 gözüyle bakanlar, yabancı para işlemlerinde UMUS 21 standardının yüksek enflasyonlu ve yüksek enflasyonsuz ülkelerde çevrim işleminin nasıl yapılacağını belirttiğini, bundan dolayı da ayrıca UMS 29 standardı uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına gerek olmadığını düşünüyorlar.

TMS 29 gözüyle bakanlar ise, senin Almanya’daki şirketin gelir tablosu ortalama kurlardan veya işlem tarihindeki kurdan Türk lirasına çevrildi, dolaysıyla bu işlem enflasyonun amacı olan raporlama tarihindeki satın alma gücünü yansıtmıyor, bu nedenle finansal tabloları Türk lirasına çevirdikten sonra enflasyon düzeltmesi de uygulanmalı diyorlar.

Örneğin, Almanya’daki şirket Şubat ayında 1.000 avroluk mal satmış olsun. O tarihte bir Avro’da bir Türk lirası olsa…Bu bir rüya olsa… Şubat ayını Aralık ayı sonuna getiren enflasyon endeksi de 1.5 olsun. Bu durumda, birinci seçeneği seçen şirketin konsolide finansal tablosunda bağlı ortaklıktan gelen satış tutarı 1.000TL iken, ikinci seçeneği seçen şirkette bu tutar enflasyon düzeltmesi sonrası 1,500TL olacaktır.  Hangi seçeneğin seçildiği finansal tablolarda açıklanmalıdır. Aslı GEDİK

https://www.dunya.com/kose-yazisi/fatih-beyin-yurtdisi-yatirimlari-enflasyondan-etkilenir-mi/660413

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 2023 Yılında Yapılan Enflasyon Düzeltmesi, 2024 Yılında Ortaya Çıkacak "ENFLASYON DÜZELTMESİ KARINI" Etkiler Mi? CEVAP : HAYIR 2- 2023 yılında yapılan enflasyon düzeltmesi, 2024…
  • İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ 32/A MADDESİ KAPSAMINDA VERGİ ZİYAI CEZASI İndirimli Kurumlar Vergisi uygulamasında; KVK 32/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen…
  • MADEN İŞLETMELERİNDE İMTİYAZ BEDELLERİNİN TESPİTİ ve AMORTİSMAN TUTARLARININ HESAPLANMASI 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Madenlerde Amortisman” başlıklı 316’ncı maddesinde…
Top