Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı: 98547999-010.99-E.8233536

Tarih: 11/07/2020

Konu: 2020/Temmuz Aylık Artışları ve Gelir/Aylık Alt Sınırları

GENEL YAZI

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 55 inci ve geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince bu Kanun ve Kanunla mülga 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan gelir ve aylıkların artırılması ve alt sınır aylıkları, 82 nci maddesine göre günlük prime esas asgari ve azami günlük kazanç miktarları, geçici 4 üncü maddesine göre belediye başkanlarına ödenen tazminatları ile 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre yapılan ek ödemeler ve 2022 sayılı Kanuna göre ölüm gelir ve aylığı alan çocuklara yapılan fark ödemeleri 2020 yılı Temmuz-Aralık dönemi için aşağıdaki usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.

1) 5510 sayılı Kanunun 55 inci ve geçici 1 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince bu Kanun ve Kanunla mülga 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan gelir ve aylıkların artırılması ve alt sınır aylıkları;

5510 sayılı Kanunun 55 inci maddesinde bağlanan gelir ve aylıkların her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar arttırılarak ödeneceği öngörülmüş olup, 2020/Ocak-Haziran süresi TÜFE oranı % 5,75 olarak belirlenmiştir.

Buna göre, 2020 yılı Temmuz ödeme döneminde;

a) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce bağlanan ölüm gelir/aylıkları, Kanunun yürürlük tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar ile ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce olup, son takvim ayı 2000 yılından önce olan sigortalıların hak sahiplerine bağlanan ölüm gelirleri aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

Aylığın Oranı 2020/Ocak Aylığı (TL) 2020/Temmuz Artış Oranı (%) 2020/Temmuz Aylığı (TL)
Sigortalı alt sınır aylığı 2.030,26 1,0575 2.147,00
%80 1.696,42 1,0575 1.793,96
%60 1.242,25 1,0575 1.313,68
%30 621,15 1,0575 656,87
%45 931,70 1,0575 985,27

b) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra çalışırken ölen sigortalıların hak sahipleri ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmış durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

2020/Ocak 2020/Temmuz 2020/Temmuz
Aylığın Oranı Aylığı (TL) Artış Oranı (%) Aylığı (TL)
Sigortalı alt sınır aylığı 2.030,26 1,0575 2.147,00
%80 1.693,91 1,0575 1.791,31
%60 1.241,40 1,0575 1.312,78
%30 620,75 1,0575 656,44
%45 931,08 1,0575 984,62

c) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının sadece 2000 yılından sonra hizmetlerinin bulunması (4447 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi + 5510 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi) halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

Aylığın Oranı 2020/Ocak 2020/Temmuz 2020/Temmuz
Aylığı (TL) Artış Oranı (%) Aylığı (TL)
Sigortalı alt sınır aylığı 1.251,75 1,0575 1.323,73
%80 1.001,39 1,0575 1.058,97
%60 751,01 1,0575 794,19
%30 375,54 1,0575 397,13
%45 563,32 1,0575 595,71

d) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine 4447 sayılı Kanuna göre bağlanacak ölüm geliri aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

1/7/2020 tarihinde geçerli olan asgari günlük kazanç 98,10 TL olduğundan alt sınır geliri: 98,10 x 30 x % 35 = 1.030,05 TL’dir.

Gelirin Oranı 01/07/2020 Geliri (TL) 2020/Temmuz Artış Oranı (%) 2020/Temmuz Dönemi Geliri (TL)
Sigortalı alt sınır geliri 1.030,05 1,0575 1.089,28
%80 824,04 1,0575 871,42
%60 618,03 1,0575 653,57
%30 309,02 1,0575 326,79
%45 463,52 1,0575 490,17

İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından bağlanacak ve son takvim ayı;

– 2020/Ocak-Aralık olan gelirlerde, sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması durumunda, bağlanacak gelir 98,10 x 30 x % 85 = 2.501,55 TL’den,

az olmayacaktır.

2) 1/7/2020-31/12/2020 döneminde aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayısı 0,154461 olarak belirlenmiştir.

5510 sayılı Kanun ile bu Kanunla mülga 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık ve gelir olarak her ay ödenecek tutarlara göre,

– 2020 yılının ikinci altı aylık döneminde yapılacak ek ödemenin bir aylık tutarı, her bir aylık veya geliri;

– 1.448,54 TL (dahil) ve daha az olanlar için gelir ve aylık tutarlarının % 5’i,

– 1.448,54 TL’den fazla olanlar için gelir ve aylık tutarlarının % 4’ü,

üzerinden hesaplanacaktır.

3) 2022 sayılı Kanun gereğince ölüm gelir ve aylığı alan çocuklara yapılan fark ödemeleri;

5510 sayılı Kanun ile bu Kanunla mülga 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık ve gelir almakta olan yetim çocuklara 2022 sayılı Kanun gereğince yapılacak fark aylık ödemelerinde aylıklarının, 1/7/2020-31/12/2020 tarihleri arasında özürlülük dereceleri;

– % 70 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerde;

– 01/07/2020-31/12/2020 süresi için, 5253 x 0,154461 = 811,38 TL’nin,

– % 40 ile % 69 arasında olanlar ile 18 yaşından küçük olup, özürlülük derecesi % 40 ve üzeri olanlara ise,

– 01/07/2020-31/12/2020 süresi için, 3502 x 0,154461= 540,92 TL’nin,

altında olması halinde, aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılması gerekmektedir.

4) Geçici 4 üncü maddesine göre belediye başkanlarına ödenen tazminatlar;

Memur maaş katsayısının 01/07/2020-31/12/2020 süresi için 0,154461 olarak belirlenmesi nedeniyle belediye başkanlarına, belediye başkanlığı niteliğine göre aylıklarla birlikte ödenecek makam/temsil/görev tazminat tutarları aşağıda belirtilmiştir.

5) 2020 yılı Temmuz dönemi için uygulanacak memur taban aylık katsayısı; 2,417699 olacaktır.

01/07/2020-31/12/2020 süresi için;

Seçimle Gelen Başkanlar Makam Tazminatı Temsil Tazminatı Görev Tazminatı
Büyükşehir Belediye Başkanları 7000 x 0,154461 = 1.081,23 17000 x 0,154461 = 2.625,84
İl Belediye Başkanları 6000 x 0,154461 = 926,77 15000 x 0,154461 = 2.316,92
İlçe ve İlk Kademe Belediye Bşk. 3000 x 0,154461 = 463,38 9000 x 0,154461 = 1.390,15
Diğerleri (belde, kasaba bld.bşk) 1500 x 0,154461 = 231,69 7500 x 0,154461 = 1.158,46

6) 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı veya hak sahiplerine 2330 sayılı Kanun hükümlerine ve 667 KHK’ya göre bağlanacak aylıklarda alt sınır aylığı uygulamasında dosyadaki ilk gelir/aylık başlangıç tarihi 01/07/2020-31/12/2020 tarihleri arasında olanlar için kişinin öğrenim durumu ve maluliyet derecesi dikkate alınarak ekli tablolar kullanılacaktır.

Bilgilerinize arz ederim.

İsmail ERTÜZÜN

Genel Müdür V.

16 Temmuz 2020 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31187

Sermaye Piyasası Kurulundan:

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun geçici 3 üncü maddesi hükmü ile verilen yetkiler çerçevesinde, Özel Fon mal varlığının yönetimi ile nemalandırılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun geçici 3 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Başkan: Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetim Kurulu Başkanını,

b) Kanun: 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununu,

c) Kurul: Sermaye Piyasası Kurulunu,

ç) Özel Fon: Kanunun geçici 3 üncü maddesinde düzenlenen, 18/12/1999 tarihinden önce, Kurulca tüm yetki belgeleri iptal edilen aracı kurumların yatırımcılarının sermaye piyasası faaliyetlerinden doğan alacaklarının bu maddedeki esaslar çerçevesinde kısmen ödenmesini teminen kurulmuş olan fonu,

d) Yönetim Kurulu: Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetim Kurulunu,

e) YTM: Yatırımcı Tazmin Merkezini,

ifade eder.

(2) Bu Yönetmelikte geçen diğer kavramlar; Kanunun 3 üncü ve 27/2/2015 tarihli ve 29280 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetmeliğinin 4 üncü maddelerindeki tanımları ile kullanılmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Özel Fonun Yönetimi, Nemalandırılması ve Özel

Fondan Yapılacak Ödemeler

Özel Fon mal varlığının yönetimi ve nemalandırılması

MADDE 4 – (1) Özel Fon mal varlığı, 8/8/2018 tarihli ve 17 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan Tek Hazine Kurumlar Hesabı Kapsamına Alınacak Kamu İdareleri ve Hesapların Belirlenmesi Hakkında Karar ile 9/8/2018 tarihli ve 30504 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tek Hazine Kurumlar Hesabı Uygulamasına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamında yönetilir ve nemalandırılır.

(2) Özel Fon mal varlığının yönetimi ve korunması için gerekli işleri yapmaya Başkan yetkilidir. Başkan bu yetkisini sınırlarını açıkça belirlemek ve yazılı olmak kaydıyla alt kademelere devredebilir.

Özel Fon mal varlığından yapılacak ödemeler

MADDE 5 – (1) Özel Fondan Kanunun geçici 3 üncü maddesi hükmü gereğince iflas idarelerine yapılacak ödemeler, Yönetim Kurulu kararı ile yapılır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Özel Fon Mal Varlığı Hakkında Bilgilendirme,

Muhasebe İşlemleri ve Son Hükümler

Özel Fon mal varlığı hakkında bilgilendirme

MADDE 6 – (1) Özel Fon mal varlığı hakkında yılda bir kez Yönetim Kuruluna rapor sunulur.

Özel Fonun muhasebe, hesap ve işlemleri

MADDE 7 – (1) Özel Fon mal varlığının muhasebe hesap ve işlemleri, YTM mal varlığından ayrı olarak izlenir.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 8 – (1) 6/12/2013 tarihli ve 28843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Fon Mal Varlığının Yönetimine ve Nemalandırılmasına İlişkin Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 9 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı yürütür.

MADDE 1- 17/7/1963 tarihli ve 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun ek 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“2547 sayılı Kanunun 38 inci maddesi uyarınca Türkiye Bilimler Akademisinde görevlendirilenler hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.”

MADDE 2- 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun geçici 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına “başvuru tarihini” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve/veya kısa çalışma ödeneğinin süresini sektörel olarak ayrı ayrı veya bir bütün olarak” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 3– 4447 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 26- Geçici 23 üncü madde kapsamında, 1/7/2020 tarihinden önce kısa çalışma başvurusunda bulunmuş olan özel sektör işyerlerinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanan sigortalıların; işyerindeki kısa çalışmanın sona ermesi ve aynı işyerinde haftalık normal çalışma sürelerine dönmeleri durumunda, 31/12/2020 tarihini geçmemek üzere kısa çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden aydan itibaren üç ay süreyle, 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigortalı ve işveren hissesi primlerinin tamamı tutarında, her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene prim desteği sağlanır ve destek tutarı Fondan karşılanır.

Geçici 24 üncü madde kapsamında, 1/7/2020 tarihinden önce başvuruda bulunarak nakdi ücret desteğinden yararlandırılan sigortalının haftalık normal çalışma süresine dönmesi durumunda, işveren söz konusu sigortalı için birinci fıkra kapsamındaki destekten ilgili fıkrada belirtilen süreler ve şartlarla yararlandırılır.

Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında işverene her bir ay için sağlanacak destek süresi; kısa çalışma ödeneği alanlar için sigortalının geçici 23 üncü madde kapsamında kısa çalışma ödeneği aldığı aylık ortalama gün sayısını, geçici 24 üncü madde kapsamında sağlanan nakdi ücret desteğinden yararlandırılanlar için nakdi ücret desteği aldıkları aylık ortalama gün sayısını geçemez.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ve sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar ve yurtdışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

Geçici 23 üncü madde kapsamında işyerinde uygulanan kısa çalışmadan yersiz yararlanıldığının tespiti veya kısa çalışma başvurusuna yönelik uygunluk tespitinin olumsuz sonuçlanması ya da geçici 24 üncü madde kapsamında nakdi ücret desteğinden yersiz yararlandığının tespiti halinde, işyeri bu madde kapsamında sağlanan destekten yararlanamaz veya yersiz yararlanmış sayılır. Bu madde kapsamında destekten yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan destek tutan işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

Bu maddeyle sağlanan teşvikten yararlanmakta olan işverenler, bu teşvikten yararlanılan ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi indirimi, teşvik ve desteklerinden yararlanamaz.

Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez.

Fondan bu madde kapsamında karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan üç aylık süreyi sektörel olarak ayrı ayrı veya bir bütün olarak altı aya kadar uzatmaya yetkilidir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.”

MADDE 4– 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına “haller ve benzeri sebepler” ibaresinden sonra gelmek üzere “, belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi halleri” ibaresi eklenmiş ve dördüncü fıkrasında yer alan “altı aya” ibaresi “her defasında en fazla üçer aylık sürelerle 30/6/2021 tarihine” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5– 4857 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 11- Manisa İli Soma İlçesinde 13/5/2014 tarihinde meydana gelen maden ocağı kazası sonrasında, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun taraf olduğu 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında imzalanmış rödovans sözleşmeleri kapsamında yer alan Işıklar, Atabacası ve Geventepe ocaklarında çalışan ve kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde hizmet akdi sona erdirilen işçilerden kıdem tazminatlarım alamayanların kıdem tazminatları, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren 2 ay içerisinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumuna müracaat etmeleri halinde müracaat tarihinden itibaren 6 ay içerisinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu tarafından ödenir. Yapılan ödeme nedeni ile Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun rödovans sözleşmesinin tarafı olan ilgili şirkete ve/veya şirketlere rücu hakkı saklıdır.”

MADDE 6- 1/7/2005 tarihli ve 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun geçici 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “iki yılı” ibaresi “üç yılı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 7– 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinin yedinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi halinde idari para cezası tahsil edilmez.”

MADDE 8– 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 38 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “1/7/2020” ibaresi “31/12/2023” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- Bu Kanunun;

a) 3 üncü maddesi yayımı tarihini takip eden ayın başında,

b) 8 inci maddesi 1/7/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

ç) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 10– Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

Genel Gerekçe İçin Tıklayınız

15 Temmuz 2020 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31186

Kanun No. 7249

Kabul Tarihi: 11/7/2020

MADDE 1 – 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yer barosu” ibaresi “baro” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2 – 1136 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasına, “dahildir.)” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve staj yaptığı baroya kayıtlı” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 3 – 1136 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “yer barosuna” ibaresi “baroya” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4 – 1136 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “o baroya yazılı” ibaresi “staj yaptığı baroya kayıtlı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5 – 1136 sayılı Kanunun 42 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “gelmesi hallerinde,” ibaresinden sonra gelmek üzere “avukatın kayıtlı olduğu” ibaresi ve “yürütmek için” ibaresinden sonra gelmek üzere “kendi barosuna kayıtlı” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 6 – 1136 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde yer alan “aynı baroya” ibareleri “aynı ilde kurulu barolardan herhangi birine” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 7 – 1136 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Avukatların resmi kılık ve kıyafeti:

MADDE 49 – Avukatlar, mahkemelere Türkiye Barolar Birliği tarafından şekli belirlenen cübbeyle çıkmak zorundadır.

Avukatlara, staj dönemi de dahil olmak üzere, baro ve Birliğin iş ve işlemleri ile mesleğin icrası kapsamında kılık ve kıyafetle ilgili herhangi bir zorunluluk getirilemez.”

MADDE 8 – 1136 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Birden fazla baronun bulunduğu illerde baro için ayrılacak yer Türkiye Barolar Birliğine tahsis edilir ve Birlik, barolara kayıtlı avukat sayısını esas alarak bu yeri barolara tahsis eder.”

MADDE 9 – 1136 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Cumhuriyet savcısı denetiminde ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “kayıtlı olunan” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 10 – 1136 sayılı Kanunun 59 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 286 ncı maddesinin ikinci fıkrası uygulanmaz.”

MADDE 11 – 1136 sayılı Kanunun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “düşmedikçe,” ve ikinci fıkrasında yer alan “avukat hakkında,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “kayıtlı olduğu” ibareleri eklenmiş ve üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “baro” ibaresi “kararı veren baronun” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 12 – 1136 sayılı Kanunun 65 inci maddesinin birinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Şu kadar ki, mesleğin ilk beş yılında baro keseneği yarı oranında alınır.”

MADDE 13 – 1136 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Bir ilde birden fazla baronun bulunması hâlinde avukat, bunlardan birinin levhasına yazılır.”

MADDE 14 – 1136 sayılı Kanunun 67 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “o yer barosu” ibaresi, “bu tespiti yapan baronun” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 15 – 1136 sayılı Kanunun 77 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler ve üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Beşbinden fazla avukat bulunan illerde asgari ikibin avukatla bir baro kurulabilir. Bu sayıların belirlenmesinde baro levhasına kayıtlı avukatlar ile kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde görev yapan avukatlar esas alınır. Kuruluş müracaatında, kuruluş talebini içeren dilekçe ile ikibin avukatın imzasının ve bu avukatların belirlediği dört kişilik kurucular kurulunun isimlerinin yer aldığı liste Türkiye Barolar Birliğine verilir. Birlik, kuruluş işlemlerini yerine getirmek üzere kurucular kurulunu görevlendirir. Kurucular kurulu en geç altı ay içinde organ seçimlerini yapmak üzere kuruluş genel kurulunu toplar ve yeni baronun kuruluşunu tamamlayarak Birliğe bildirir. Yeni kurulan baro, seçimli ilk olağan genel kurulunu yapıncaya kadar Birlikte temsil edilmez ve seçimli ilk olağan genel kurulunu 82 nci madde hükmü uyarınca yapar. Avukat sayısının ikibinin altına düşmesi hâlinde Birlik, asgari avukat sayısının altı ay içinde sağlanmasını yazılı olarak ilgili baroya bildirir. Verilen süre içinde eksiklik giderilemezse baronun tüzel kişiliğine Birlik tarafından son verilir ve son verme kararı Birliğin resmi internet sitesinde ilan edilir. Tüzel kişiliği sona eren baroya kayıtlı avukatlar ve stajyerler ilan tarihinden itibaren onbeş gün içinde o ilde bir baro varsa o baroya, birden fazla baro varsa diledikleri baroya kaydolur ve bunların devam eden iş ve işlemleri kaydoldukları baro tarafından yürütülür. Tüzel kişiliği sona eren baronun tasfiye işlemleri son yönetim kurulu tarafından Birliğin denetim ve gözetiminde yapılır ve kalan malvarlığı Birliğe geçer.”

“Aynı ilde yeni bir baronun kurulması hâlinde Türkiye Barolar Birliği, tüzel kişilik kazanma tarihini esas almak ve birden başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandırır.”

MADDE 16 – 1136 sayılı Kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Genel kurul” ibaresinden sonra gelmek üzere “son rakamı çift olan yıllarda olmak kaydıyla” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 17 – 1136 sayılı Kanunun 96 ncı maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Seçim döneminin bitmesinden önce ayrılan baro başkanının yerine baro yönetim kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından, kalan süreyi tamamlamak üzere baro başkanı seçilir.”

MADDE 18 – 1136 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “ikişer” ibaresi “üçer” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Baro genel kurullarınca ayrıca her beşbin üye için birer delege seçilir.”

MADDE 19 – 1136 sayılı Kanunun 115 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Birlik Genel Kurulu baro seçimlerinin yapıldığı yılın aralık ayında, Ankara’da olağan toplantısını yapar.

Birlik Yönetim Kurulu doğrudan veya en az yirmibeş baronun yönetim kurullarının yazılı istemi üzerine, 117 nci maddede belirtilen görev alanıyla sınırlı olmak kaydıyla, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır. Ancak olağanüstü toplantıda seçim yapılamaz.”

MADDE 20 – 1136 sayılı Kanunun 177 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım bürosu, baroların eşit olarak temsili esas alınarak oluşturulur. Büroda görevlendirme, o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılır. Adli yardım bürosunun oluşturulmasına ve adli yardım hizmetinin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanan ve Adalet Bakanlığınca onaylanan yönetmelikte gösterilir.”

MADDE 21 – 1136 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının dördüncü cümlesine “yer barosuna” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya o ilde birden fazla baronun bulunması hâlinde bu barolardan birine” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 22 – 1136 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 23 – Görev sürelerine bakılmaksızın tüm barolarda baro başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri ile Türkiye Barolar Birliği delege seçimleri 2020 yılı Ekim ayının ilk haftasında; Birlik Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri seçimleri ise 2020 yılı Aralık ayı içinde yapılır.”

MADDE 23 – 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Birden fazla baro kurulan illerde komisyona üye görevlendirilmesi, baroların eşit ve dönüşümlü temsili esas alınarak yapılır. Görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan yönetmelikte gösterilir.”

MADDE 24 – 3/7/2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Birden fazla baro kurulan illerde koruma kurullarına temsilci görevlendirilmesi, baroların eşit ve dönüşümlü temsili esas alınarak yapılır. Görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan yönetmelikte gösterilir.”

MADDE 25 – 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Birden fazla baro kurulan illerde hal hakem heyetlerine üye görevlendirilmesi, baroların eşit ve dönüşümlü temsili esas alınarak yapılır. Görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan yönetmelikte gösterilir.”

MADDE 26 – 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Birden fazla baro kurulan illerde il ve ilçe tüketici hakem heyetlerine üye görevlendirilmesi, baroların eşit ve dönüşümlü temsili esas alınarak yapılır. Görevlendirmeye ilişkin usul ve esaslar Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan yönetmelikte gösterilir.”

MADDE 27 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 28 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. 14/7/2020

Çarşamba, 15 Temmuz 2020 09:53

Bayram İkramiyesi Kimlere, Ne Kadar?

Emekliler ve malullük aylığı alan kişiler Kurban Bayramı öncesi 1.000 TL ikramiye alacaklar. Dul ve yetim aylığı alan kişiler ise ölüm aylığı oranında bayram ikramiyesi alabilecekler

İlk kez 2018 yılının Ramazan Bayramı’nda emeklilere ödenen bayram ikramiyesi, Kurban Bayramı’nda da ödenecek. 1 Temmuz tarihine kadar emekli olmak için dilekçelerini vermiş olanlar bayramda ikramiye alabilecek. Emekliler ile birlikte dul ve yetim aylığı alanlara da bayram ikramiyesi ödeniyor. Emekliler ile dul ve yetim aylığı alanlara ödenen ikramiye rakamı ise farklı.

Kimlere ödeniyor?

Bayram ikramiyesi her yıl Ramazan ve Kurban bayramından önce SGK’dan gelir veya aylık alanlara ödeniyor. Dolayısıyla emekliler, dul ve yetim aylığı alanlar, malulen emekliler yılda iki kez bayram ikramiyesi alıyorlar. İkramiye sayesinde bayram harcamaları için emeklilerin eli rahatlamış oluyor. Diğer yandan bayram ikramiyeleri ile emeklinin bayramda çocuk ve torunlarına hediyeler alarak mutlu olmaları da sağlanmış oluyor.

Haziran ayının son günü olan 30 Haziran ve öncesinde emekli olmak için gerekli şartları sağlayıp SGK’ya dilekçe veren kişiler bu Kurban ikramiye alabilecekler. Ancak 1 Temmuz ve sonrasında emekli olmak için gerekli şartları sağlayanlar ve bu tarih ve sonrasında dilekçelerini SGK’ya verenler Kurban da değil önümüzdeki Ramazan Bayramı’nda ilk kez ikramiye alabilecekler.

Doğrudan bankaya

Halen Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aylık alanların bayram ikramiyesi alması için başvuru yapmalarına gerek yok.

Bu kişilere ikramiyeler herhangi bir başvuru olmaksızın ödenecek. Ödemeler doğrudan emekli aylıklarının yatırıldığı bankalara yapılacak.
Dolayısıyla bayram ikramiyelerini emekliler kendi bankalarından çekebilecekler.

Kime, ne ödenecek?

Emekliler ve malulen emekli olmuş malullük aylığı alan kişiler Kurban Bayramı öncesi 1.000 TL ikramiye alacaklar. Dul ve yetim aylığı alan kişiler ise ölüm aylığı oranında bayram ikramiyesi alabilecekler.

Örneğin kocasından dul aylığı alan ve çalışan kadın, yüzde 50 oranında ölüm aylığı alır. Bu durumda aylık alan duş eşe 500 TL bayram ikramiyesi ödenecek. Çalışmayan ve emekli olmayan dul eş aylık alan tek kişi ise yüzde 75 oranında ölüm aylığı alır. Bu durumda dul eşe 750 TL bayram ikramiyesi ödenecek. Diğer yandan babasından dolayı aylık almakta olan kız çocuk yüzde 25 oranında aldığı yetim aylığı nedeniyle 250 TL bayram ikramiyesi alabilecek. Dolayısıyla dul ve yetim aylığı alan kişilerin ikramiyesi ölüm aylığı oranına göre belirlenecek.

Dul ve yetim de ikramiye alacak

Bayram ikramiyesinden SGK’dan gelir ve aylık alan herkes yararlanabiliyor. Bunlar emekliler, maluller, dul ve yetim aylığı alanlar, iş göremezlik geliri alanlar, iş göremezlik geliri alırken vefat edenin hak sahipleri, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkelerde çalışması bulunan ve Türkiye’den kısmi gelir ve aylık alan kişiler...

Çeyiz parasına dahil değil

Ölüm aylığı almakta olan kız çocukları evlenmeleri halinde aylıklarını kaybediyorlar. Ancak evlenirken ölüm aylıklarının iki yıllık tutarını çeyiz parası olarak alıyorlar. Bayram ikramiyeleri çeyiz parasının hesabında dikkate alınmıyor. Evlilik hazırlığındaki kişilerin bayram ikramiyesi alabilmek için düğünü ertelemeleri söz konusu olabilir. Düğünü bayram sonrası yaptığı için bayram ikramiyesi ödendiği tarihte aylık alıyor olan kız çocuğu bayram ikramiyesi alabilecek. Cem Kılıç

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/bayram-ikramiyesi-kimlere-ne-kadar-6259633

2007 yılından beri “mali tatil” uygulanıyor. Maliye çalışanları ve meslek mensuplarının (muhasebeciler, mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler) yoğun iş stresinden uzaklaştırılması, daha verimli ve sağlıklı çalışmalarının sağlanması amacıyla çıkarılmıştı. Ancak her geçen yıl kapsamı daraltılıyor, bu nedenle özellikle meslek mensupları açısından artık bu amaca hizmet ettiğini söylemek biraz zor gözüküyor.

Mali tatil, her yılın temmuz ayının birinden yirmisine kadar geçerli. Bu yıl da 1 Temmuz Çarşamba günü başladı 20 Temmuz Pazartesi akşamı sona erecek.

Bu hafta mali tatilin; beyan ve ödeme süreleri, vergi incelemeleri ve dava açma süreleri üzerindeki etkileriyle, mücbir sebep kapsamındaki mükelleflerin uzatılan beyan yükümlülükleri üzerinde duracağız.

ÖTV, BSMV ve şans oyunları

Mali tatil süresinde verilmesi gereken bazı beyannameler var. Özel tüketim vergisi (ÖTV), banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV), özel iletişim vergisi ile şans oyunları vergisi beyannameleri gibi. Ancak yasada, mali tatilin bu beyannameleri kapsamadığına dair bir düzenleme bulunuyor. Sadece bu beyannameler mali tatil süresi içinde veriliyor ama mali tatil bu beyannameleri kapsamıyor(!)

Buna göre 2020 yılında;

  • 16-30 Haziran dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin özel tüketim vergisi beyannamelerinin 10 Temmuz Cuma gününe,
  • Haziran dönemine ait diğer aylık ÖTV beyannameleri ile BSMV ve özel iletişim vergisi beyannamelerinin 16 Temmuz Perşembe gününe,
  • Şans oyunları vergisine ilişkin beyannamelerin ise 20 Temmuz Pazartesi gününe,

kadar verilmesi gerekiyor. Bir de kaynak kullanımını destekleme fonu (KKDF) bildirimleri var. O da kapsama girmediği için bildirimin 16 Temmuz’a kadar verilip, kesintilerin aynı tarihe kadar yatırılması gerekiyor.

Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harçlarla ilgili olarak ise mali tatil uygulanmıyor.

Muhtasar ve KDV

Yasada mali tatilin sona erdiği günü izleyen 5 gün içinde biten kanuni ve idari sürelerin, mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren 5. günün mesai saati bitiminde sona ermiş sayılacağı belirtiliyor. Buna göre mali tatilin son gününü (20 Temmuz) izleyen 5. gün 25 Temmuz oluyor. Aylık KDV, muhtasar ve damga vergisi beyannamelerinin verilme ve ödeme tarihleri takip eden ayın 26’sı olarak belirlenmiş durumda. Bu kapsamda söz konusu beyannameler mali tatil uygulaması kapsamı dışına çıkmış olduğundan haziran dönemine ilişkin olup temmuz ayında verilmesi gereken KDV, damga vergisi ve muhtasar beyannamelerin 27 Temmuz Pazartesi (26 Temmuz hafta sonuna geldiğinden) gün sonuna kadar verilmesi gerekiyor.

Ödeme süresi

Kural olarak verilme süresi mali tatil nedeniyle uzamış olan beyannamelerdeki vergilerin, beyan tarihini takip eden gün içerisinde ödenmesi gerekiyor. Ancak gerek yazımızın ilk bölümünde belirttiğimiz mali tatil kapsamına girmeyen beyannameler olsun, gerekse de mali tatil uygulaması kapsamı dışına çıkarılmış olan KDV, muhtasar ve damga vergisi gibi beyannameler olsun normal vade tarihlerinde ödenmeleri gerekiyor. Buna göre haziran dönemine ilişkin KDV, muhtasar ve damga vergisi beyannamelerindeki vergilerin de 27 Temmuz Pazartesi akşamına kadar ödenmesi gerekiyor.

SGK prim bildirgeleri

Aylık prim ve hizmet belgeleri normal olarak ertesi ayın 23’üne kadar veriliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu her yıl bir genelge yayınlıyor. Bu genelgelerde şimdiye kadar mali tatil kapsamında beyan süresinin uzadığı belirtiliyordu. Bu yıl için de mli tatil kapsamında SGK bildirgelerinin 27 Temmuz Pazartesi gününe kadar verilebileceği kanaatindeyiz. Primlerin ödeme süresinde ise mali tatilin hiçbir etkisi olmuyor. 31 Temmuz Kurban Bayramı’na denk geldiğinden 4 Ağustos Salı gününe kadar ödenmesi gerekiyor.

Vergi incelemeleri

Mali tatil süresince inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazı istenemediği gibi mükellefin işyerinde incelemeye de başlanamıyor. Ancak bu kuralın bir istisnası var. O da mahkeme kararı veya Cumhuriyet Savcılıklarının talebi üzerine ya da Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yapılan aramalı incelemeler.

Mali tatilden önce ibraz edilmiş olan defter ve belgeler üzerinde ise incelemeye devam edilebiliyor. Ancak inceleme tamamlandığında mükellefin inceleme tutanağını imzalamaya davet edilebilmesi için mali tatilin bitmesinin beklenmesi gerekiyor.

Uzlaşma ve indirim

Mükellefler, kendilerine tebliğ edilen “vergi ve ceza ihbarnamesi” ile ilgili olarak “uzlaşma” talep edebiliyorlar. Vergi aslı ve vergi aslına bağlı olarak kesilmiş olan cezalar (vergi ziyaı cezası) uzlaşma konusuna giriyor. Bundan başka mükellefler, vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için cezalarda indirim imkânından da yararlanılabiliyor.

Her iki hakkın kullanılmasıyla ilgili olarak da 30 günlük başvuru süresi bulunuyor. Başvuru süresinin sonu mali tatile (1-20 Temmuz) denk geliyorsa, mali tatilin bitiminden itibaren 7 gün uzama söz konusu olduğundan, 27 Temmuz Pazartesi akşamına kadar söz konusu haklar kullanılabiliyor.

Dava açma süresi

Yukarıdaki yöntemler yerine dava açma yoluna da gidilebilir. Bu durumda da ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün (ödeme emrine karşı açılan davalarda 15 gün) içerisinde dava açılması gerekiyor.

Dava açma süresinin mali tatile rastlaması halinde, süre, mali tatil devam ettiği müddetçe işlemiyor. Mali tatil nedeniyle uzayan dava açma süresinin son gününün vergi mahkemelerinin çalışmaya ara verme süresine (20 Temmuz-31 Ağustos) rastlaması durumunda ise dava açma süresi, çalışmaya ara vermenin sona erdiği günü izleyen günden itibaren de 7 gün uzuyor.

Mali tatil kapsamında temmuz ayı içerisinde verilmesi gereken bazı beyanname, bildirim ve ödeme süreleri aşağıdaki tabloda özetleniyor:

Beyanname/Bildirim Türü

Son Beyan Tarihi

Son Ödeme (Vade) Tarihi

Haziran 2020 Katma Değer Vergisi

27.07.2020

27.07.2020

Haziran 2020 Muhtasar

27.07.2020

27.07.2020

Haziran 2020 Damga Vergisi

27.07.2020

27.07.2020

Haziran 2020 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi

16.07.2020

16.07.2020

Haziran 2020 Özel İletişim Vergisi

16.07.2020

16.07.2020

Haziran 2020 Şans Oyunları Vergisi

20.07.2020

20.07.2020

Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi (16-30 Haziran 2020)

10.07.2020

10.07.2020

Petrol ve Doğalgaz Ürünlerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi (1-15 Temmuz 2020)

27.07.2020

27.07.2020

Haziran 2020 Bazı İçecekler, Alkollü İçkiler, Sigara ve Tütün Mamullerine İlişkin Özel Tüketim Vergisi

16.07.2020

16.07.2020

Haziran 2020 Dayanıklı Tüketim ve Diğer Mallara İlişkin

Özel Tüketim Vergisi

16.07.2020

16.07.2020

Haziran 2020 Motorlu Taşıt Araçlarına İlişkin Özel Tüketim Vergisi (Tescile Tabi Olmayanlar)

16.07.2020

16.07.2020

Haziran 2020 Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu

16.07.2020

16.07.2020

2019 Gelir Vergisi (2. Taksit)

04.08.2020

2020 Motorlu Taşıtlar Vergisi (2. Taksit)

04.08.2020

Haziran 2020 Ba-Bs Formları

04.08.2020


Yukarıdaki özet tablodan da görüleceği üzere, son düzenlemeler çerçevesinde mali tatilin, beyan ve ödeme sürelerinde herhangi bir değişikliğe neden olmadığını söyleyebiliriz. Yani artık mali tatil, özellikle beyan ve ödeme süreleri açısından sadece isim olarak varlığını koruyor, mükelleflere ve meslek mensuplarına bir avantaj sağlamıyor.

Mücbir sebep kapsamındaki mükellefler

Koronavirüs salgını nedeniyle başta gelir vergisi mükellefleri olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmalar mücbir sebep kapsamına alınmıştı (518 VUK Tebliği). Bu mükellefler tarafından;

  • 27 Nisan, 27 Mayıs ve 26 Haziran 2020 tarihlerine kadar verilmesi gereken; muhtasar beyannameler (Muhtasar ve prim hizmet beyannameleri dâhil) ve KDV beyannamelerinin verilme süreleri ile,
  • 30 Nisan, 1 Haziran ve 30 Haziran 2020 tarihlerine kadar verilmesi gereken Mart, Nisan ve Mayıs 2020 dönemlerine ilişkin “Form Ba-Bs” bildirimlerinin verilme süreleri,

27 Temmuz 2020 tarihine kadar uzatılmıştı. Buna göre kapsama giren mükelleflerin, yukarıdaki tablodaki mükellefiyetlerinin yanında ertelenen beyanname (muhtasar, KDV) ve bildirimlerini (Ba-Bs) de 27 Temmuz 2020 tarihine kadar vermeleri gerekiyor. Söz konusu beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerin ödenmesine ise daha var. Sırasıyla 27 Ekim, 27 Kasım ve 28 Aralık 2020 tarihlerine kadar ödenmeleri mümkün. M. Fatih Köprü  https://www.vergidegundem.com/

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaklaşık 1 ay önce duyurduğu geniş kapsamlı İstihdam Kalkanı Paketinin sonbahara kaldığı, AK Parti grubunun bugün 6-7 maddeden oluşan mini bir paketi TBMM’ye sunacağı öğrenildi.

Edinilen bilgilere göre, bu pakette kısa çalışma ödeneğinde sektörleri belirleme konusunda Cumhurbaşkanına yetki verilecek.  Kısa çalışma ödeneğinin  süresi 1 ay uzatılmıştı.

Mini paketin önemli bir unsurunu da iş güvenliği uzmanıyla ilgili kısım oluşturuyor. 1 Temmuz’dan itibaren zorunlu hale gelen iş güvenliği uzmanı istihdam zorunluluğunun 3 yıl uzatılacağı kaydedildi.

AK Parti kaynakları, kısa çalışma ödeneğinin turizm başta olmak üzere ihtiyaç olanlarda uzatılmasının daha anlamlı olacağını, ancak krizi üzerinden atan gıda gibi sektörlerde ihtiyaç olmadığının altını çizerek, bu konuda Cumhurbaşkanına yetki verileceğini aktardılar.

TBMM’nin COVID-19 sebebiyle yeterli verimlilikte çalışamadığını belirten kaynaklar,  daha kapsamlı bir istihdam paketinin sonbaharda geçeği bilgisini verdiler.

Öte yandan bugün TBMM’ye verilmesi beklenen pakette, İşsizlik Sigortası Fonu prim artışı ve yeniden yapılandırma konularının yer almadığı, özellikle yeniden yapılandırmaya Hazine ve Maliye Bakanlığının karış çıktığı belirtildi.

Genel Gerekçe İçin Tıklayınız

https://www.dunya.com/ekonomi/istihdam-kalkani-paketi-sonbahara-kaldi-mini-paket-meclise-geliyor-haberi-475125

 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan;

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509)’NDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: ….)

MADDE 1 – 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nin “IV.1.4. e-Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümün (a) fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“6. Sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczane, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları) tüm mükellefler.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin “IV.1.5. e-Fatura Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümün birinci fıkrasına aşağıdaki (d) bendi eklenmiştir.

“d) Sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczane, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları) tüm mükellefler 01/01/2021 tarihinden itibaren, brüt satış hasılatına bakılmaksızın e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğin “IV.2.4.3. e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” başlıklı bölümünün birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 1/1/2020 tarihinden itibaren düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarı 5.000 TL’yi) aşması halinde, söz konusu 18 faturaların, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, “e-Arşiv Fatura” olarak Başkanlıkça sunulan e-Belge düzenleme portali üzerinden ya da Başkanlığın e-Belge düzenleme portaline gerekli entegrasyonları sağlayarak Başkanlıktan izin alan özel entegratör kuruluşların sistemleri aracılığıyla düzenlenmesi zorunludur.”

MADDE 4– Aynı Tebliğe aşağıdaki “IV.12. e-Adisyon Uygulaması” başlıklı bölüm eklenmiştir.

“ IV.12. e-Adisyon Uygulaması

IV.121. Genel Olarak

185 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca, masada servis yapılan ve gerçek usulde vergilendirilen hizmet işletmeleri (lokanta, kafeterya, pastane, gazino, bar, pavyon, gibi) tarafından kullanılması zorunluluğu bulunan ve kağıt ortamda düzenlenmekte olan “adisyon” belgesinin elektronik belge olarak elektronik ortam düzenlenmesi, muhafaza ve ibraz edilebilmesi ve belge veya bilgilerinin Başkanlığa elektronik ortamda iletilmesine veya raporlanabilmesine ilişkin düzenlemeler bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.

Bu Tebliğde düzenlenen e-Adisyon belgesi, yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki “Adisyon” belgesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

IV.12.2.    e-Adisyon Uygulamasına Dâhil Olma

e-Adisyon uygulaması bu Tebliğin “IV.12.4.” numaralı bölümünde belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin;

  1. e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına dâhil olması,
  2. Bu Tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-Adisyon belgesini düzenleyebilme, muhafaza ve ibraz edebilme, belge ve bilgilerini elektronik ortamda Başkanlığa iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması,
  3. Bu Tebliğin “V.1.” numaralı bölümünde belirtilen, uygulamadan yararlanma yöntemleri arasında bulunan; Başkanlıktan izin almış özel entegratörlerin bilgi işlem sistemleri aracılığıyla (Özel Entegratör Yöntemi) ya da kendi bilgi işlem sistemlerinin Başkanlık bilgi işlem sistemleri ile doğrudan entegre edilmesi yoluyla (Doğrudan Entegrasyon Yöntemi) yöntemlerinden birine göre ve başvuru esaslarına uygun şekilde e-Adisyon uygulamasına dâhil olmak için gerekli başvuruyu yapması,

gerekmektedir.

IV.12.3.    e-Adisyon Belgesinin Düzenlenmesi ve Belgede Bulunması Gereken Bilgiler

Bu bölümde belirtilen gerçek usuldeki hizmet işletmeleri tarafından sunulan hizmetin veya emtianın cins ve miktarını göstermek amacıyla düzenlenen adisyon belgeleri, e-Adisyon uygulamasına dahil olan mükellefler tarafından müşteriden sipariş alınırken Başkanlıkça belirlenen asgari bilgileri ihtiva edecek içerikte ve belirlen belge formatında elektronik ortamda düzenlenecektir.

Elektronik ortamda düzenlenen adisyon belgesinin, hizmetin sunumu süresince müşterinin masasında bir kağıt çıktısının bulundurulması zorunlu olmayıp, oluşturulmaya başlanan (açılan) her adisyon belgesinin hizmetin tamamlanması (ödemenin alınması) ile eş zamanlı olarak elektronik ortamda üzerinde e-Adisyon Belgesinin evrensel tekil numarasının (ETTN) numarasının yer alacağı e-Fatura, e-Arşiv Fatura ya da yeni nesil ÖKC’lerden düzenlenen perakende satış fişine dönüştürülmesi zorunludur.

e-Adisyon belgesinde aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur:

  1. Hizmet işletmesinin adı, soyadı veya unvanı, vergi dairesi, TCKN/VKN’si ve
  2. e-Adisyon belgesinin düzenlenme tarihi, saat ve dakika olarak düzenlenme zamanı, evrensel tekil numarası ve e-belge numarası.
  3. Sunulan hizmetin veya emtianın adı ve miktarı,

ç) Hizmetin tamamlanması ile birlikte düzenlenecek e-Fatura, e-Arşiv Fatura veya yeni nesil ÖKC’den düzenlenecek perakende satış fişinde yer alacak vergiler hariç ve dahil toplam hizmet tutarı,

  1. Düzenlenen e-Adisyon belgesinin ilintili olduğu e-Fatura, e-Arşiv Fatura’nın evrensel tekil numarası (ETTN) veya perakende satış fişinin düzenlendiği ÖKC’nin cihaz sicil numarası,

Başkanlık, ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-Adisyon belgesinde bulunmasını, mükelleflere gerekli duyuruları ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir.

Mükellefler e-Adisyon belgesi üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebileceklerdir.

IV.12.4.    e-Adisyon Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu

Başkanlık, adisyon belgesi düzenleyen hizmet işletmelerine, yıllık veya aylık satış hasılatı tutarlarını dikkate alarak, kendilerine geçiş hazırlıkları için en az 3 ay geçiş süresi vermek ve yazılı bildirim ya da ebelge.gib.gov.tr adresinde duyurmak suretiyle e-Adisyon uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir.

Yazılı bildirim veya duyuru yapılan mükelleflerin yazılı bildirim ve duyuruda belirtilen süreler içinde e-Adisyon uygulamasına dâhil olmaları gerekmektedir. Yazılı bildirim veya duyuru yapılan mükelleflerin, yazıda veya duyuruda belirtilen süreler içinde e-Adisyon uygulamasına dahil olması ve düzenleyeceği adisyon belgelerini, e-Adisyon belgesi olarak düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır.

IV.12.5.    e-Adisyon Uygulamasına Geçiş Süresi

Başkanlık tarafından e-Adisyon uygulamasına zorunlu olarak dahil olacağı yazılı bildirim veya duyuru ile bildirilen mükelleflerin, Başkanlık tarafından yapılan bildirim veya duyuruda belirtilen süre içinde e-Adisyon uygulamasına dahil olmaları ve bu tarihten itibaren bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, adisyon belgesini, e-Adisyon belgesi olarak düzenlemeleri zorunludur.

IV.12.6.    Ceza Uygulaması

Zorunluluk getirildiği halde e-Adisyon uygulamasına süresi içinde geçmeyen mükellefler ile e-Adisyon şeklinde düzenlenmesi gereken adisyon belgesini, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-Adisyon belgesi olarak düzenlemeyen mükellefler (matbu kağıt adisyon olarak düzenleyenler dahil) hakkında Kanununda öngörülen cezai hükümler uygulanır.”

MADDE 5 – Aynı Tebliğin “V.9. Mali Mühür” başlıklı bölümüne aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Başkanlık, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilen elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşlarından mali mühür üretimi konusunda Başkanlıkça belirlenen teknik koşulları sağlayan kuruluşları da mali mühür üretimi ve satışı konusunda yetkilendirebilir. Başkanlıkça yetkilendirilen elektronik sertifika hizmet sağlayıcı kuruluşlar ebelge.gib.gov.tr adresinde yayınlanır.”

MADDE 6 – Aynı Tebliğe aşağıdaki “V.10. Elektronik Belgelerde Mal ve Hizmetlere Ait Standart Kod, Standart Birim Miktarı ve Ölçülerinin Yazılması Zorunluluğu” başlıklı bölüm eklenmiştir.

V.10. Elektronik Belgelerde Mal ve Hizmetlere Ait Standart Kod, Standart Birim Miktarı ve Ölçülerinin Yazılması Zorunluluğu

Kanunun mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetki uyarınca bu Tebliğde belirtilen e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Serbest Meslek Makbuzu, e-Müstahsil Makbuzu belgelerinde, ciro ve/veya mükellefiyet türleri itibariyle aşağıdaki tabloda belirtilen tarihlerinden itibaren; Türkiye İstatistik Kurumu tarafından mal ve hizmetlerin sınıflandırma ve/veya tanımlanmasına ilişkin belirlenen ve https://mhs.hmb.gov.tr internet adresinde yayınlanan standart kodlara, standart ölçü birimlerine ve standart birim ölçüsü dikkate alınarak hesaplanacak standart birim miktarlarına doğru şekilde yer verilmesi zorunludur. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen cezai hükümler uygulanır.

Başkanlık, mal ve hizmetlerin sınıflandırma ve/veya tanımlanmasına ilişkin belirlenen standart kod, ölçü ve miktar bilgilerinin belirtilen e-Belgelerde hangi alanlarda ve hangi formatta yer verileceğine ilişkin usul, esas ve kuralları ebelge.gib.gov.tr adresinde yayınlanan Kılavuzlarla belirlemeye yetkilidir.

e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu

Zorunluluk Başlangıç Tarihi

2019 yılı cirosu (brüt satış hasılatı veya gayri safi iş hasılatı):

25 Milyon TL’yi aşanlar

01/10/2020

25 Milyon ila 10 Milyon TL arasında olanlar

01/11/2020

10 Milyon TL ila 5 Milyon TL arasında olanlar

01/12/2020

2020 ve daha sonrasında işe başlayan ve belirtilen e-Belge uygulamalarına isteğe bağlı veya zorunlu olarak dahil olan mükellefler:

01/10/2020 tarihinden itibaren olmak üzere e-Belge uygulamalarına dahil oldukları tarihi izleyen 3’üncü ayın başından itibaren

e-Serbest Meslek Makbuzu

Zorunluluk Başlangıç Tarihi

01/08/2020 tarihi itibarıyla faaliyetine devam etmekte olan ve e-Serbest Meslek Makbuzu uygulamasına isteğe bağlı veya zorunlu olarak dahil olanlar:

01/10/2020

01/08/2020 tarihinden sonra faaliyetine başlayan ve e-Serbest Meslek Makbuzu uygulamasına isteğe bağlı veya zorunlu olarak dahil olanlar

e-Serbest Meslek Makbuzu uygulamasına dahil oldukları tarihten itibaren,

MADDE 7– Aynı Tebliğin “VIII-Diğer Hususlar” başlıklı bölümünün mevcut onyedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bölüme aşağıdaki ikinci ve üçüncü fıkralar eklenmiştir.

“Başkanlık, kendilerine e-Belge uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilen mükelleflerin zorunluluklarının başlayacağı tarihe kadar e-Belge uygulamalarından yararlanma yöntemlerinden herhangi birini seçerek uygulamaya dahil olmamaları halinde, bu Tebliğin

V.1.1. bölümünde belirtilen “e-Belge Portalleri Aracılığı ile Kullanım (GİB Portal Yöntemi)”ne göre kullanıcı hesaplarını re’sen tanımlamaya yetkilidir.”

“e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin e-Fatura veya e-Arşiv Fatura olarak düzenledikleri faturalar ile bu Tebliğin IV.2.4.3. bölümünde yapılan açıklamalar uyarınca e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan ancak faturalarını Başkanlıkça sunulan e-Belge düzenleme portali üzerinden e-Arşiv Fatura olarak düzenleyen mükelleflerin düzenledikleri e-Arşiv Faturalar, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca verilmesi gereken “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)”bildirimine 1/1/2021 tarihinden itibaren dahil edilmeyecek olup söz konusu faturalara ilişkin ilgili bildirim formunda yer alması gerekli bilgiler Başkanlık bilgi sistemleri tarafından otomatik olarak elektronik ortamda oluşturulacak ve mükelleflerin nihai onayına sunularak bildirim verme süresi içinde mükellefleri tarafından Başkanlık sistemleri üzerinden elektronik ortamda onaylanacaktır. e-Fatura veya e-Arşiv Fatura olarak düzenlenmeyen faturalar öteden beri olduğu gibi Form Bs bildirimine, mükellefler tarafından dahil edilerek Başkanlığa elektronik ortamda bildirimi gerçekleştirilecektir. ”

“e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin e-Fatura veya e-Arşiv Fatura olarak aldıkları faturalar ile bu Tebliğin IV.2.4.3. bölümünde yapılan açıklamalar uyarınca e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan ancak faturalarını Başkanlıkça sunulan e-Belge düzenleme portali üzerinden e-Arşiv Fatura olarak düzenleyen mükelleflerden e-Arşiv Fatura olarak alan mükelleflerin aldıkları e-Arşiv Faturalar, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca verilmesi gereken “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba) bildirimine 1/1/2021 tarihinden itibaren dahil edilmeyecek olup söz konusu faturalara ilişkin ilgili bildirim formunda yer alması gerekli bilgiler Başkanlık bilgi sistemleri tarafından otomatik olarak elektronik ortamda oluşturulacak ve mükelleflerin nihai onayına sunularak bildirim verme süresi içinde mükellefleri tarafından Başkanlık sistemleri üzerinden elektronik ortamda onaylanacaktır. e-Fatura veya e-Arşiv Fatura olarak alınmayan faturalar öteden beri olduğu gibi Form Ba bildirimine, mükellefler tarafından dahil edilerek Başkanlığa elektronik ortamda bildirimi gerçekleştirilecektir.”

MADDE 8 – Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 9 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’Nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı(pdf)

Maliye idaresi sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen mükellefler nezdinde vergi tekniği raporları düzenlenmekte daha sonra da bu kişilerden mal ve hizmet alımında bulunan mükellefleri sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmaktan incelemeye alıp tarhiyatlar yapmaktadır. Ayrıca bu suçlar, Vergi Usul Kanunu'nda yer alan kaçakçılık suçlarının konusunu da oluşturduğu için mükellefler nezdinde beş yıla kadar hapis istemiyle ceza davası da açılmaktadır.

Kamu hizmetlerinin finanse edilmesi amacıyla alınan vergilere ülkede yaşayanların eşit ve adil katılımının sağlanması için vergi incelemesi yapılması önemli olmakla birlikte inceleme sürecinde hatalar da yapılmakta ve bu nedenle mükellefler yargıya başvurmak zorunda kalmaktadırlar.

Bilindiği üzere idare tarafından tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar Vergi Ceza İhbarnamesi ile muhataplarına tebliğ edilmektedir. Vergi Ceza İhbarnamelerinde yer alması gereken bilgilere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 35'inci maddesinde yer verilmiş olup; bunlar arasında vergi inceleme raporları da bulunmaktadır. Ancak İdare hem bu düzenlemeyi hem de Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Mahremiyeti” ile ilgili düzenlemelerini gerekçe göstererek vergi ceza ihbarnamelerine vergi inceleme raporlarını eklemekte tarhiyatın esas dayanağı olan vergi tekniği raporlarını ise eklememektedir.

Bu durum savunma hakkının zedelendiği gerekçesi ile uzun zamandır eleştiri konusu yapılmakta ve ihtilaflara konu olmaktadır.

24.06.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun Bölge İdare Mahkemesi Kararları Arasındaki Aykırılığın Giderilmesi İstemi Hakkında E.2020/9, K. 2020/2 sayılı Kararı ile bu durum kesin olarak açıklığa kavuşturulmuştur.

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, söz konusu Kararında “vergi inceleme raporunun ve/veya vergi tekniği raporunun ihbarname ekinde tebliğ edilmemesinin esasa etkili bir şekil hatası oluşturmadığı ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal etmediği” yönünde karar vermiştir.

Oyçokluğuyla alınan Kararda, tarhiyatın dayanağı olan raporun ihbarname ekinde davacıya tebliğ edilmediği ya da dava dosyasına sunulmadığının saptandığı hallerde 2577 sayılı Kanun'un 20'nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer alan kural ve resen araştırma ilkesi uyarınca yargı mercii tarafından ara kararıyla istenilmesinin mümkün olduğu, ancak idarenin dayanak raporu dava dosyasına da sunmaması halinde ise sebep unsurunun ortaya konulamamış olması nedeniyle tarh işleminin iptali yönünde karar verileceğinde kuşku bulunmadığı belirtilmiştir.

Dolayısıyla mükellefler dayanağını bilemedikleri ya da göremedikleri vergi ve ceza ihbarnamesine karşı ancak dava açtıktan sonra neden vergi ve cezaya muhatap olduklarının gerekçesini öğrenebileceklerdir.

Görünen o ki mükellefler, haklarında yapılan tarhiyatın esas dayanağı olan vergi tekniği raporlarını ancak mahkemeye giderlerse görebileceklerdir. Diğer bir ifade ile mükellefe “sen davanı aç, nedenini mahkemede öğrenirsin” denilmektedir.

https://www.dunya.com/ekonomi/vergi-teknigi-raporunu-gormek-icin-dava-acmak-gerekiyor-haberi-475095

(SGK’nın TÜRMOB’a Gönderdiği Cevabi Yazı)

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı :51592363-045.02-E.8230373

Tarih: 10/07/2020

Konu : Eksik Gün Nedeni

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ

İlgi: 22/6/2020 tarihli ve 3836 sayılı yazınız

İlgide kayıtlı yazınızda Covid 19 pandemisi kapsamında alınan tedbirleri müteakip geçilen normalleşme süreci sonrasında birçok firmanın kısa çalışma ödeneğini sonlandırdığı, birliğinize gelen yoğun sorularda Haziran ayının kalan süreleri için çalışanlarını nakdi ücret desteği kapsamında ücretsiz izinden yararlandırmak isteyen işverenlerin 27-Kısa Çalışma Ödeneği ve Diğer Nedenler mi yoksa 29-Pandemi Ücretsiz İzin veya Diğer (4857 Geç. 10. Md.) kodunu mu seçecekleri hakkında tereddüt oluştuğu belirtilmiştir.

Konuya ilişkin olarak 24/06/2020 tarihli ve 7448589 sayılı yazımız ile söz konusu husus Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığı’ndan sorulmuştur.

İlgili Başkanlıktan alınan görüş yazısında;

17/04/2020 tarihli ve 31102 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7244 sayılı Kanun ile 4857 sayılı İş Kanununun geçici 10 uncu maddesi uyarınca ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçiler ile iş sözleşmesi işsizlik ödeneğine hak kazanacak şekilde feshedilmesine rağmen işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilere, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamaları kaydıyla, geçici 10 uncu maddede yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere, nakdi ücret desteği ödenebilmesi hüküm altına alındığı,

22/04/2020 tarihinde kabul edilen 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 24 üncü Maddesi Kapsamında Yapılacak Nakdi Ücret Desteği Uygulamasına İlişkin Usul ve Esasların “Başvuru Esasları” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının a) bendinde ” Nakdi ücret desteğinden yararlanılabilmesi için ücretsiz izne ayrılan işçilere ilişkin aylık bildirimler,

https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi” internet adresinden ücretsiz iznin verildiği ayı takip eden ayın 3’üne kadar işverenlerce yapılır. Bu şekilde bildirimi yapılan işçiler için ilgili aya ait Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinde/Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinde eksik gün nedeninin, “28-Pandemi Ücretsiz İzin” olarak seçilmesi gerekmektedir. 5510 sayılı Kanunun Ek-9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 günden fazla sigortalı çalıştıranlar ise bu durum değişikliğini, ücretsiz iznin verildiği ayın sonuna kadar aynı eksik gün koduyla Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkezlerine bildirirler.” Hükmünün yer aldığı,

Uygulama bakımından 4447 sayılı Kanunun Geçici 24 üncü maddesi kapsamında ücretsiz izin bildirimi yapılacak dönemde, pandemi nedeniyle verilen ücretsiz izinle birlikte ilgili Madde (Geçici 24) kapsamına girmeyen bir eksik gün nedeninin söz konusu olması halinde (kısa çalışma ödeneği de olsa), Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinde/Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinde eksik gün nedeninin, “29-Pandemi Ücretsiz İzin ve Diğer” olarak seçilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Konuya ilişkin Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşsizlik Sigortası Dairesi Başkanlığı’ndan alınan görüş yazısı da yazımız ekinde yer almakta olup belirtildiği şekilde işlem yapılması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür V.

Kaynak: TÜRMOB

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • BİNEK OTOYA İLİŞKİN ENFLASYON DÜZELTMESİ SONRASI VERGİSEL AÇIDAN GİDER ANALİZİ Binek otomobil; Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin (87.03) pozisyonunda yer alan motorlu…
  • SERMAYE TAAHHÜDÜNÜN SÜRESİNDE ÖDENMEMESİ Türk Ticaret Kanununun 332. Maddesi Uyarınca Anonim Şirketler Asgari 250.000,00…
  • 2023 Yılında Yapılan Enflasyon Düzeltmesi, 2024 Yılında Ortaya Çıkacak "ENFLASYON DÜZELTMESİ KARINI" Etkiler Mi? CEVAP : HAYIR 2- 2023 yılında yapılan enflasyon düzeltmesi, 2024…
Top