Vergi reformu, doğru tasarlanırsa enflasyonla mücadelede bir fren değil, tam tersine bir motor olabilir
Aslında malumunuz enflasyonla mücadelede çoğunlukla faiz artırımı mekanizmaları, sıkı para politikası gibi yöntemler konuşuluyor. Maliye politikasına çok da dikkat etmiyoruz. Oysa başka bir sessiz ama etkili mücadele alanı daha var: Vergi politikaları!
Bütçe gelirlerimiz içindeki dolaylı vergilerin ağırlığını başka bir bahse bırakarak, vergi politikalarının enflasyonla mücadele üzerindeki etkisini güncel güzel bir örnek üzerinden -sigara/tütün ürünleri vergilendirmesi- değerlendirelim.
Merkez Bankası’nın son enflasyon raporlarını vergici gözü ile okuyunca defalarca vurgulanan bir husus dikkat çekiyor. Bu nokta “yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar” konusu. Aslında elektrikten doğal gaza, otoyol ücretlerinden tütün ürünlerine kadar birçok kalem ya kamu tarafından doğrudan belirleniyor ya da fiyat tespitinde kamunun etkisi büyük. Elbette, bu kalemlerdeki her artış ya da düzenleme doğal olarak enflasyon üzerinde doğrudan etki yaratıyor.
Özellikle tütün mamulleri gibi, hem enflasyon sepetinde yüksek ağırlığı olan hem de ciddi vergi geliri sağlayan ürün grupları, hükümet için çift taraflı bir sınav. Fiyat artışlarını frenle, ama vergi gelirden de olma...
Kamu kesimi açısından bu sınav zor görünüyor; ancak doğru maliye politikası yöntemleriyle -2024’te atılan adımlarla- bu ikilemin de aşılabildiğini gördük.
Ne oldu?
Sigarada yüksek nispi vergi (ÖTV) oranı yıllardır dikkat çeken ve sıklıkla tartışılan bir konu. Ürün üzerindeki fiyata bağlı nispi vergi arttıkça bu durum maliyetlerin katlanarak fiyatlara yansımasına, yani yüksek mali çarpan etkisine neden oluyor.
Kıymetli okurlar, hem bu mali çarpan konusu hem de dolaylı vergilerimizin Anayasal hükümler karşısındaki durumu için değerli meslektaşım Emrah Akın’ın Vergi Dünyası Dergisi’nin Haziran Sayısındaki (Sayı:546) “Anayasal Vergileme İlkeleri Bağlamında Dolaylı Vergi Politikamız” başlıklı makalesini okumanızı tavsiye ederim.
Peki sigara vergilemesinde ne oldu? 2024’te rüzgâr bir miktar tersine döndü. Son bir buçuk yılda nispi (ÖTV) vergi oranı kademeli olarak düşürülürken, paket başına sabit alınan maktu (ÖTV) vergi artırıldı.
Sonuç? Tütün ürünlerinde yıllık fiyat artışı yüzde 39,3 ile genel enflasyon olan yüzde 44,4’ün altında kaldı. Üstelik bu ürünler üzerinden devletin kasasına giren ÖTV geliri yüzde 75 artarak 309 milyar TL’ye ulaştı.
Yani bu politika ile hem enflasyon üzerindeki baskı azaldı hem de bütçede bir gelir kaybı yaşanmadı. Yapılan bu politika değişikliği ile aslında iki dengenin de sağlandığını söyleyebiliriz. Demek ki bazen dolaylı vergi oranlarını azaltmak vergi gelirinden vazgeçmeye neden olmuyor!
Bu adımı önemsiyorum!
Çünkü Türkiye gibi yüksek enflasyonla boğuşan ülkelerde kamu maliyesinin disiplini en az para politikası kadar önemli. Biri olmadan diğerinde başarı olamayacağını defalarca test ettik. Sadece vergi politikası değil, kamu harcamaları bacağı da önemli. Enflasyon arttıkça kamu harcamalarının otomatik olarak arttığını öngörmek de çok basit.
Dolayısıyla zaman ve tecrübeler bize gösterdi ki vergi sistemi sadece gelir toplama aracı değil; aynı zamanda enflasyonu kontrol etme ve bütçeyi dengeleme mekanizması haline gelmek zorunda. Zira, Merkez Bankası da son enflasyon raporunda şöyle diyor: “Orta Vadeli Program’da öngörülen bütçe dengesi hedeflerine gelir artışları yerine harcamalardaki düşüşün önceliklendirilerek ulaşılması makroekonomik dengelenmeyi ve enflasyonla mücadeleyi destekleyecektir.” Başka söze ne hacet…
* * *
Son söz: “Uyum” başarıyı getiriyor
Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı, gelir politikaları… Hepsi aynı hedefe kilitlendiğinde sonuç alınıyor. Sigara vergilendirmesi, bu uyumun küçük ama güçlü bir örneği…
Şimdi yapılması gereken, bu yaklaşımı diğer alanlara da taşımak: Enerji, ulaşım, otomotiv…
Vergi reformu, doğru tasarlanırsa enflasyonla mücadelede bir fren değil, tam tersine bir motor olabilir.
Erdoğan Sağlam YMM
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.