I- GİRİŞ

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na[1] (TTK) göre anonim şirketlerin idare ve temsil organı yönetim kuruludur. Kanuni ve zorunlu nitelikteki yönetim kurulu, genel kurula ait olan görev ve yetkiler dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir.

Yönetim kurulu üyeleri, kuruluşta esas sözleşmeyle atanır, daha sonraki süreçte ise genel kurul tarafından seçilir. Ancak TTK’da yönetim kurulu üyeliği sıfatının kazanılmasına ilişkin bazı istisnalar da öngörülmüştür. Bu çerçevede, yönetim kurulunun aktif ve sürekli çalışan bir organ olması ve bu özelliğini koruyabilmesi bakımından kanun koyucu, yönetim kurulu üyeliğinde boşalma olması halinde boşalan üyeliklere yönetim kurulunca geçici olarak atama yapılabilmesine imkan sağlamıştır.

İşte bu çalışmada, anonim şirketlerde boşalan yönetim kurulu üyeliklerinin geçici olarak doldurulma usulü detaylı olarak açıklanmıştır.

II- BOŞALAN YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNİN DİĞER ÜYELERCE DOLDURULMASI

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinden birinin iflasına karar verilmesi veya ehliyetinin kısıtlanması ya da üyelik için gerekli kanuni şartları yahut esas sözleşmede öngörülen nitelikleri kaybetmesi halinde bu kişinin üyeliği, herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden sona erer (TTK md. 363/2). Bunların yanında istifa veya vefat gibi nedenlerle de yönetim kurulu üyeliğinde boşalma olabilir. Yönetim kurulunda oluşan boşluğun ne şekilde doldurulacağı ise aynı maddenin birinci fıkrasında açıklanmış olup, söz konusu fıkrada; “334. madde hükmü saklı kalmak üzere, herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa, yönetim kurulu, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapar ve onaylanması halinde selefinin süresini tamamlar.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde gereğince, boşalan yönetim kurulu üyeliklerini doldurma yetkisi yönetim kuruluna aittir.

Öğretide “kooptasyon”[2] olarak adlandırılan bu yöntemle yönetim kurulu, genel kurula ait olan bir yetkiyi kullanmakta ise de, genel kurulun her zaman toplanamaması ve karar alamaması nedeniyle meydana gelecek olumsuzluklar bertaraf edilmiş ve anonim şirkette organ boşluğunun oluşması önlenmiş olmaktadır.

Yönetim kurulundaki boş üyelikler için yapılacak atamalarda önem arz eden en temel konu, atanacak kişinin kanuni şartları taşımasıdır. Kanuni şartlar ise yukarıda sayıldığı üzere, tam ehliyetli olma, hakkında iflas karar verilmemiş olma ve varsa esas sözleşmede öngörülen nitelikleri taşımadır. Boşalan üyelik için seçilecek kişi, gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir. Yönetim kuruluna bir tüzel kişinin geçilmesi halinde ise bu tüzel kişi kendisi adına hareket edecek bir gerçek kişi belirler. Öte yandan, yönetim kurulu üyeliği için pay sahibi olma zorunluluğu bulunmadığından, bu sıfatı haiz olmayan üçüncü bir kişi de yönetim kuruluna atanabilir. Diğer taraftan, yönetim kurulu üyelerinin Türk vatandaşı olması zorunlu değildir; dolayısıyla yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler de yönetim kuruluna atanabilir. Ayrıca, boşalan yönetim kurulu üyeliğine yönetim kurulunca üye seçimi yapıldığı hususu ile yeni üyenin adı soyadı/unvanı ticaret siciline tescil ve ilan ettirilir. Bu arada, uygulamada ticaret sicili müdürlüklerinin, yönetim kuruluna atanan üyenin görevi kabul ettiğine ilişkin imzalı bir belgenin kendilerine ibraz edilmesini istediklerini belirtelim.

Öte yandan, yönetim kurulu üyeliğine getirilen kişi “geçici olarak” atanmaktadır. Yönetim kurulu atadığı kişiyi ilk yapılacak genel kurulun onayına sunar ve bu kişi genel kurul toplantı tarihine kadar görev yapar. Genel kurul, mezkûr üyeyi onaylayabileceği gibi onaylamama hakkına da sahiptir. Yönetim kurulunca yapılan işlemin genel kurul tarafından onaylanması halinde seçilen üye selefinin (kendisinden önceki üyenin) süresini tamamlar. Selef yönetim kurulu üyesinin görev süresi, zaten genel kurulun yapıldığı tarihte dolmakta ise doğal olarak yönetim kurulunca seçilen üyenin de görevi süresi dolmuş olmaktadır. Bu durumda genel kurul, söz konusu kişiyi yeniden yönetim kurulu üyesi olarak seçip seçmemede serbesttir. Ancak, geçici olarak görev yapan kişi genel kurulca ister onaylansın, ister onaylanmasın, görev yaptığı tarihe kadar diğer yönetim kurulu üyeleriyle hem aynı hak ve yetkilere sahip, hem de aynı sorumluluk ve yükümlülüklere tabidir. Bu çerçevede, geçici olarak seçilen üyenin genel kurul tarafından reddi halinde, o tarihe kadar aldığı kararlar, yaptığı işler ve kullandığı oylar geçerlidir. Dolayısıyla, genel kurulun ret kararı, geriye değil, ileriye doğru hüküm doğurur.

Diğer taraftan, yönetim kurulunun toplantı yeter sayısı sağlandığı sürece, birden fazla yönetim kurulu üyeliğinin boşalması halinde, boşalan üyeliklere yönetim kurulu tarafından seçim yapılabilir. Hemen ifade edelim ki, TTK md. 363’te boşalan yönetim kurulu üyeliği için diğer kurul üyelerine seçme yetkisi verilmekle birlikte, görevden alma yetkisi tanınmamıştır. Boş üyeliklere atama yapıldıktan sonra yönetim kurulu artık seçtiği kişi/kişileri görevden alamaz. Keza görevden alma/azletme yetkisi ise münhasıran genel kurula aittir.[3] Bunun yanında, esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde yönetim kurulu, üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır (TTK md. 390/1). O halde, yönetim kurulunda bir veya daha çok üyeliğin boşalması halinde, geri kalan üyelerin boşalan üyeliklere seçim yapabilmesi için toplantı nisabının var olması şarttır. Örneğin, yönetim kurulu 3 üyeden oluşmakta ve 1 üye ayrılmışsa, yönetim kurulu diğer 2 üyeyle toplanıp boş üyeliği doldurabilir. 2 üyeliğin aynı anda boşalması halinde ise geriye kalan 1 üye toplantı yeter sayısını oluşturmadığından, boşalan üyelikler için TTK md. 363 çerçevesinde seçim yapamaz. 

Yönetim kurulunun tek kişiden oluştuğu ve bu kişinin görevinden ayrıldığı durumlarda ise geride başka bir yönetim kurulu üyesi bulunmadığından, doğal olarak boşalan üyelik TTK’nın 363/1. maddesi uyarınca doldurulamaz. Bu durumda ise yönetim kurulunu belirlemek üzere genel kurulun toplantıya çağrılması gerekir.

Yeri gelmişken ifade edelim ki, boş durumdaki yönetim kurulu üyeliklerinin doldurulması hususunda anılan hükümde bir istisna da öngörülmüştür. Zira TTK’nın 363/1. maddesinde yer alan “334. madde[4] hükmü saklı kalmak üzere” hükmü gereğince, işletme konusu kamu hizmeti olan anonim şirketlerin yönetim kurullarında yer alan kamu tüzel kişisinin temsilcinin, herhangi bir sebeple görevinden ayrılması durumunda yerine gelecek kişiyi belirleme yetkisi yönetim kuruluna değil, ilgili kamu tüzel kişisine aittir.

Son olarak, boşalan yönetim kurulu üyeliği, TTK md. 360 hükmü anlamında belirli pay grupları, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahipleri veya azlık tarafından temsil edilmekte ise yönetim kurulunun geçici üyeliğe seçeceği kişinin de bu sayılanlardan olması gerekir. Farklı bir uygulama, yönetim kurulunun oluşturulmasına ilişkin esas sözleşme hükmüne aykırılık teşkil eder. Keza esas sözleşme ile azlığa veya belirli pay gruplarına ya da belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine tanınmış olan bir hak doğrudan ihlal edilmiş olmaktadır. Nitekim söz konusu temsil hakkı, müktesep bir haktır ve sahiplerinin rızası dışında sınırlandırılması veya kaldırılması mümkün değildir.[5]

III- YÖNETİM KURULUNUN BOŞALAN ÜYELİKLERİ DOLDURMA YETKİSİNİ KULLANMAMASI

Yönetim kurulunun kalan üyeleri, herhangi bir nedenle TTK md. 363/1’in tanıdığı yetkiyi kullanmak istemiyor ve dolayısıyla boşalan yönetim kurulu üyeliğini doldurmak istemiyorsa, bu halde genel kurulun toplantıya çağrılması ve eksikliğin genel kurulca giderilmesi gerekir. Aynı durum, toplantı ve karar yeter sayılarının sağlanamadığı ve boşalan üyeliklerin yönetim kurulunun diğer üyelerince doldurulamadığı hallerde de geçerlidir.

Öte yandan, yönetim kurulu üyeliğinin herhangi bir sebeple boşalması halinde, geriye kalan üyelerin sayısı toplantı nisabını sağlamaya devam ediyorsa bu üyeler yönetim kurulu olarak karar alabilir. Ancak genel kabul, yönetim kurulunun, esas sözleşme veya genel kurul kararında belirlenenden daha az sayıda üye ile görevine devam etmemesidir. Zira TTK md. 363/1’in temel amacı, yönetim kurulunun deyim yerindeyse tam kadro halinde çalışmasının temin edilmesidir. Buna karşın, üyeliklerin boşalmasıyla birlikte yönetim kurulunun toplantı nisabı da kaybedilmişse artık mevcut üyeler toplanıp karar alamazlar; alsalar dahi söz konusu kararlar butlandır.

IV- SONUÇ

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeliğinin istifa, vefat, iflas kararı verilmesi veya ehliyetin kısıtlanması ya da gerekli kanuni şartların yahut esas sözleşmede öngörülen niteliklerin kaybedilmesi nedeniyle boşalması halinde oluşan boşluğun ne şekilde doldurulacağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, herhangi bir sebeple üyelik boşaldığı takdirde yönetim kurulu, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapar ve onaylanması halinde selefinin süresini tamamlar. Seçilen kişi, gerçek veya tüzel kişi olabilir. Ayrıca söz konusu kişinin pay sahibi olması şart değildir.

Yönetim kurulunda boşalan üyeliğin doldurulabilmesi için yönetim kurulunun toplantı nisabını koruyor olması gerekir. Toplantı nisabı mevcut olmadıkça yönetim kurulu, geçici olarak boş üyelikler için seçim yapamaz. Bu durumda, genel kurulun toplantıya çağrılması ve genel kurulca boşalan üyelikler için seçim yapılması gerekir. Diğer taraftan boşalan üyelik, belirli pay grupları, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahipleri veya azlık tarafından temsil edilmekte ise yönetim kurulu geçici üyeliğine bu niteliklere sahip kişiler arasından seçim yapılmalıdır.

Mustafa YAVUZ*

E-Yaklaşım / Ocak 2021 / Sayı: 337

*  Gümrük ve Ticaret Uzmanı

[1]6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 14.02.2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

[2]Kooptasyon, tüzel kişinin organlarını oluşturan üyelerin yine bu organ üyelerince seçilebilmesi imkanını ifade eder (Koray DEMİR, Kooptasyon Uygulamasında Yeni Bir Perspektif Mümkün mü? (TTK m. 363/1’de Öngörüldüğü Haliyle Kooptasyon), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, C.LXXV, S.1, 2017, s.315.)

[3]Fatih BİLGİLİ ve Ertan DEMİRKAPI, Şirketler Hukuku, Dora Yayınları, Bursa 2013, s.370.

[4]TTK’nın 334. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, “Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişilerinden birine, esas sözleşmede öngörülecek bir hükümle, pay sahibi olmasalar da, işletme konusu kamu hizmeti olan anonim şirketlerin yönetim kurullarında temsilci bulundurmak hakkı verilebilir. / Birinci fıkrada yazılı şirketlerde pay sahibi olan kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulundaki temsilcileri, ancak bunlar tarafından görevden alınabilir.” hükmünü amirdir.

[5] Hasan PULAŞLI, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s.403.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • YENİ YAYIMLANAN (VERGİ USUL KANUNU) ÖZELGELER 2024/05 Tarih Öğe Başlığı 06 Mayıs 2024 Z Raporlarının BS Formunda…
  • KIDEM TAZMİNATI ÖDENMEYEN DURUMLAR 4857/25/II maddesi; Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve…
  • MAZERET İZNİ 4857 Sayılı Kanun’un “Mazeret İzini” Başlıklı Ek ikinci maddesinde; İşçiye;…
Top