İşi Bırakma ve Mükellefiyetin Terkini Durumunda Elektronik Tebliğ Yapılır mı?

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93'üncü maddesinde; tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği belirtildikten sonra, bilinen adreslerin düzenlendiği 101'inci maddesinin 3'üncü fıkrasında; işyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğin, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise, bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacağı, işyeri adresi olmayanlara tebliğin, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacağı düzenlenmiştir.

 Aynı Yasa'nın "Elektronik ortamda tebliğ" başlıklı 107/A maddesinin 1'inci fıkrasında, bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93'üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği; 07.04.2015 tarihinden geçerli olmak üzere eklenen 2'nci fıkrasında, elektronik ortamda tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı; 3'üncü fıkrasında, Maliye Bakanlığının, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer verilen yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; vesikaların ilgililerine tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ edilebileceği, ancak tebligat hususunda faal ve faal olmayan mükellefler yönünden bir ayrıma gidildiği, faal mükelleflere yapılacak tebliğin esas olarak bilinen adreslerinde posta yoluyla veya elektronik tebligat yoluyla yapılabileceği, işin bırakılması/bırakılmış addolunması hallerinde ise tebligatın gerçek kişi yönünden adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinin herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılacağı sonucuna varılmaktadır.

Yasa koyucunun, 107/A maddesindeki düzenleme ile mükelleflere yapılacak tebliğlerde posta vasıtasıyla tebliğin yanı sıra gelişen teknolojik imkanlardan faydalanarak daha kolay ve etkili bir şekilde elektronik tebliğ yapılmasına olanak getirdiği görülmekle birlikte; faal mükellefler için geçerli olan bu durumun (elektronik tebligatın) işi terk eden ya da işi terk etmiş addolunan kişiler açısından 101/3.maddede tanımlanan "bilinen adres" tanımını daraltacak şekilde uygulanması mümkün değildir.

Nitekim, Yasa'nın 107/A maddesiyle posta yolu dışında bir yöntemle (elektronik ortamda) tebliğe imkan tanındığı, bunun dışında madde metninde elektronik tebligat adresinin artık tek bilinen adres olacağı ya da 101. maddede tanımlanan bilinen adreslerin elektronik tebligat halinde dikkate alınmayacağı yolunda bir hüküm yer almamaktadır.

213 sayılı Yasa'nın 107/A maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca verilen yetkiye dayanılarak hazırlanan ve 27/08/2015 tarihinde yayımlanan 456 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, elektronik tebligat adresi, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından internet vergi dairesi bünyesinde oluşturulacak tebliğe elverişli elektronik ortam olarak tanımlanmış olup, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar, isteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler haricinde, kurumlar vergisi ve belirli bir takım gelir vergisi mükellefiyetine hasredilmiş, dolayısıyla elektronik tebligat usulünde ve muhatabının belirlenmesinde vergi mükellefiyeti esas alınmış, 7'nci maddesinde ise zorunlu veya ihtiyari olarak tebligat sistemine dahil olanların aşağıda belirtilen durumlar dışında sistemden çıkmalarının mümkün olmadığı, tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla elektronik tebligat adresinin kapatılacağı, gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresinin re'sen kapatılacağı, düzenlemelerine yer verilmiştir.

456 sayılı Genel Tebliğin 7'nci maddesinin, 213 sayılı Yasa'da yer almayan ilave bir yükümlülük getirdiği, bu düzenlemenin işini terk edenlere geri kalan hayatlarında işine devam eden bir yükümlü gibi elektronik tebligat yapılan ortamı devamlı takip etme ve elektronik tebliğ ile doğan yükümlülükleri taşıma külfeti getirmekte olduğu, elektronik tebliğ ile tebligat için oluşturulan ortama idarece gönderilen belgelerin beş gün sonra otomatik okunmuş kabul edilerek tebliğ edilmiş sayılacağı hususları birlikte dikkate alındığında, işini terk eden ve artık mükellef olmayan bir kişinin günümüzün artan ekonomik, sosyal yaşam ve serbest dolaşım koşullarında nerede bulunursa bulunsun ağır sonuçlar doğuran böyle bir külfete zorunlu kılınması hukuken kabul edilebilir değildir.

Kaldı ki ilgili tebliğde yer alan, tüzel kişilerin ticaret sicilinin silindiği tarih itibariyle, gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresinin kapatılacağı yönündeki düzenlemenin, mevzuat bir bütün olarak değerlendirildiğinde, mükellefiyet kaydı devam eden gerçek/tüzel kişilere ilişkin bir düzenleme olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde yani mükellefiyetin kapatıldığı veya resen terk ettirildiği durumlarda tebliğin, elektronik ortamda değil, ilgilisine göre kişinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılması gerektiği düşünülmektedir.

OSMAN AVŞAR

HAKİM

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

 

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 2023 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Enflasyon Muhasebesi İle İlgili  Bilanço Dipnot Bilgileri Enflasyon Muhasebesi ile ilgili 2023 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Bilanço…
  • DEVAMSIZLIK SAATLERİNİN TOPLANMASI VE HAKLI FESİH Çalışan ve işveren ilişkisi iş akdinin feshine kadar devam eder,…
  • YILLIK ÜCRETLİ İZİN ALACAĞINDA ZAMAN AŞIMI 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti” başlığını…
Top