Yüksek enflasyon firmaları olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle firmaların tarihi maliyetler ile hazırladıkları mali tablolar firmaların gerçek finansal durumunu göstermemekte ve faaliyet sonuçları yanlış hesaplanmaktadır. Bunların sonucunda da yanlış kâr dağıtımı yapılmakta, yanlış vergiler alınmakta ve yanlış işletme politikaları takip edilmektedir.

 Enflasyonun etkileri sabit yatırımları az olan ticari işletmeler ile hizmet işletmeleri üzerinde daha çabuk gerçekleşirken, imalat sanayii gibi büyük ölçüde sabit kıymet bulunduran sektörler enflasyona karşı daha dayanıklı olmaktadırlar. Bunun sebebi sabit kıymetlerin parasal olmayan varlık olmaları ve dolayısıyla fiyat değişimleri karşısında satın alma güçlerini koruyabilmeleridir. Ancak bu çeşit firmalarda da sabit kıymetlerin gerçek değerlerinden daha düşük değerde bulunduğu için aşınma payı giderleri düşük ayrılmakta ve dolayısıyla firmaların kâr tutarları gerçek değerinden daha yüksek gözükmektedir. Bu da firmaların gerçek kârları yerine kurmaca kâr üzerinden vergi ödemelerine ve kâr dağıtmalarına sebep olmaktadır. Bu da zamanla işletmelerin sermayelerinde erimeye neden olmaktadır.

 Enflasyonun etkilerini belirleyen başka bir faktör de parasal olmayan varlıkların yaşıdır. İşletmede daha uzun yıllar kalan nakdi olmayan varlıklara sahip olan işletmeler enflasyondan daha fazla etkilenmektedirler. Çünkü bu firmalar yıllar itibarıyla maddi duran varlıklarının satın alma gücündeki artışları saymaca olarak mali tablolarına yansıtamamakta ve bu durumda maddi duran varlıkları tarihi maliyetleri ile değerlendirmektedirler. Bu da firma mali tablolarında özellikle yıpranma payı giderlerinin gerçek değerinden daha düşük değerlerle kaydedilmesine ve buna bağlı olarak dönem sonunda kâr tutarının olması gerekenden yüksek gözükmesine sebep olmaktadır.

 29 Ocak tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7352 Sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanununa eklenen Geçici Maddeyle enflasyon muhasebesi uygulaması 2023 yılına ertelenmiştir.

 31.12.2023 tarihli mali tablolar enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın Enflasyon Düzeltmesine tabi tutulacaktır.

 2023 hesap dönemi 1. 2. ve 3. geçici vergi dönemlerinde, Enflasyon düzeltmesi şartları oluşup oluşmadığına bakmaksızın 31.12.2023 tarihi itibarı ile enflasyon muhasebesi uygulanacaktır.

 31.12.2023 tarihli mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulurken, düzeltmeden kaynaklı kar/zarar farkı, geçmiş yıllar kar/zararı hesaplarında gösterilecektir. Geçmiş yıl karı vergilendirilmeyecek, geçmiş yıl zararı ise matrahın tespitinde zarar kabul edilmeyecektir.

 Enflasyon düzeltmesine tabi olmak için;

a- Kazancını bilanço usulüne göre tespit ediyor olmak,

b- Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak şartları aranmaktadır.

 Enflasyon düzeltmesinin amacı: Mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanmasıdır.

Düzeltme İşlemine Tabi Tutulacak Mali Tablolar

1. Bilanço

2. Gelir tablosu

3. Nakit akım tablosu

4. Kar dağıtım tablosu

 Bu mali tablolardan hangisi veyahut hangileri düzeltilmesi istenirse o mali tablo veya tablolar düzenlenir.

Örneğin: 5024 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen geçici 25 inci maddeye göre anılan şirket, 31.12.2003 tarihi itibarıyla düzenlemiş olduğu söz konusu mali tablolardan sadece bilançosunu düzeltecektir.

 Parasal olmayan varlıklar ile parasal olmayan kaynaklar enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekir. Mali tabloda görünen parasal olmayan kıymetlere ait değerler, mali tablo tarihi itibarıyla bu kıymetlerin satın alma gücünü gösteren değerler değildir, düzeltilmeleri icap eder.

 Bilançonun aktif tarafındaki parasal olmayan kalemler, pasifte ise öz kaynak kalemleri parasal olmayan kıymet olarak aynı şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.

 Geçmiş yıl kar veya zararı düzeltme katsayısı ile çarpılmayacak, ancak düzeltilmiş bilanço denkliğini sağlayacak şekilde öz kaynak grubu içinde gösterilecektir.

 Enflasyon Düzeltmesinde İzlenecek Yol

1- Parasal olmayan kıymetleri tespit edilir.

2- Parasal olmayan kıymetler içinde Parasal Varlıklar varsa bunları ayrıştır.

3- Düzeltmeye esas tarihi saptanır.

4- Düzeltmeye esas katsayıyı tespit edilir.

5- Düzeltilmiş değer ile düzeltme öncesi değer arasındaki farkı tespit edilir.

6- Enflasyon düzeltme farkını ilgili bilanço kaleminin altına açılacak muavin hesaba borç, enflasyon düzeltme hesabına alacak işlemi yapılır.

Enflasyon Düzeltme hesabı olarak 698 (yıllara yaygın inşaat işlerinde 697 numaralı hesap) numaralı hesabı kullanılır.

Sermaye hesabının düzeltilmesinde düzeltme farkı 502 hesap olmalıdır.

7- Enflasyon Düzeltme hesabının farkını 570-Geçmiş Yıllar Karları veya 580-Önceki Dönem Zararları hesabına işlenir.

A- PARASAL OLMAYAN KIYMETLER

a) Enflasyonun Parasal Olmayan Aktif Kalemlere Etkileri:

Hisse Senetleri “110”: Geçici olarak elde tutulan hisse senetleri bu hesapta izlenmektedir. İşletmenin iştirak amacı dışında sadece fiyat hareketlerinden yararlanmak amacıyla elde ettiği ve nakde gereksinme duyması halinde satabileceği hisse senetlerinden oluşmaktadır. Söz konusu hesaptaki tutar enflasyon karşısında saymaca değerini kaybetmekte ancak satın alma gücünü kaybetmemekte ve dolayısıyla parasal olmayan değerler arasında kabul edilmektedir.

Stoklar “150-151-152-153-157-159 ”: Stoklar hesabı, firmanın satmak, üretimde kullanmak ya da tüketmek amacıyla edindiği ve bir yıldan az sürede kullanılacak ya da nakde çevrilebilecek varlıklardan oluşmaktadır. Değişmez fiyatlı sözleşmelere bağlı olarak sağlanması dışındaki durumlarda parasal olamayan varlıklar arasında yer almaktadır. Geleneksel muhasebe yönteminde stoklar maliyet fiyatlarıyla değerlendirilmekte ve fiyat artışları yansıtılamadığı için aktifin gerçek değerinden daha düşük gözükmesine sebep olmaktadır. Enflasyonun stoklar ve firma üzerindeki etkisi stok devir hızına ve stoklara yapılan yatırımın toplam varlıklar içerisindeki oransal önemine de bağlı olarak değişebilmektedir. Stokların elde tutulma süresi ne kadar uzun olursa gerçek olmayan kâr tutarı daha fazla olmaktadır çünkü böyle bir durumda stokların satın alma fiyatı düşük, satış fiyatı ise fiyat yükselişleri sebebiyle yüksek olmaktadır.

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri”170”: Yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapan işletmelerin bu işleri dolayısıyla yaptıkları harcamaların izlendiği hesaptır. Bu hesap inşaat firmalarında çalışmaktadır. Bu hesap genel olarak parasal olmayan varlık olarak nitelendirilmekte ancak parasal olup olmadığı gelirin elde ediliş yöntemine göre belirlenebilmektedir. Elde ediliş yöntemleri tamamlama yöntemi ya da yüzde oranına göre tamamlama yöntemleri olarak adlandırılmaktadır. Tamamlama yöntemi kullanıldığı durumlarda yapılmakta olan iş için yapılan fiili harcamalar belirlenmekte ve her değer hesaba alındığı tarih dikkate alınarak düzeltilmektedir. Bu yöntemin kullanıldığı durumlarda söz konusu kalem parasal olmayan varlık olmakta ve ona göre düzeltme gerektirmektedir. Diğer yöntem olan yüzde oranına göre tamamlama yöntemi kullanılıyorsa söz konusu hesap alacak hesabı gibi değerlendirilmekte, parasal kalem olarak dikkate alınmakta ve düzeltme gerektirmemektedir. Bu şartla8268)r altında da ‘elde bulundurma kaybı’ diğer alacak hesaplarında olduğu şekilde dikkate alınmaktadır. İki yöntemden herhangi birinin kullanılması enflasyon muhasebesi uygulaması sonucunu değiştirmemektedir.

Gelecek Aylara Ait Giderler”180”: Gelecek aylara ait giderler peşin ödenen ve cari dönem içerisinde ilgili hesaplara kaydedilmemesi gereken gelecek döneme ait giderlerin izlendiği hesaptır. Bu ödemeler ileride kullanılacak hizmetlere karşılık ödemeler olduğu için enflasyon karşısında değerini korumakta ve dolayısıyla parasal olmayan varlık olarak dikkate alınmaktadır.

İştirakler “ 240-242-245 “ firmaların doğrudan ya da dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ortak olmak amacıyla elde ettikleri hisse senetleri ve ortaklık paylarıdır. Bu hesapta iştirakte sahip olunan sermaye payının ve oy hakkının %20-%50 arasında olması gerekmektedir. Bu paylar işletmenin çeşitli avantajlarını korumak için elde tutulduğundan kısa sürede elden çıkartılmamaktadırlar. Bu da hisse senetlerinden farklarını göstermektedir. Mali duran varlıklar bilançoda maliyet değerleri ile gösterilmekte ve dolayısıyla fiyat değişikliklerinden etkilenmektedirler.

Maddi Duran Varlıklar“250-251-252-253-254-255-258-259 (257) “: İşletme faaliyetlerinde kullanılmak üzere elde edilen ve tahmini yararlanma süresi bir yıldan uzun olan fiziki varlıklar ve bunların aşınma payı hesaplarının izlendiği hesaptır. Bu hesap içerisinde yer alan arsa ve araziler yıpranma payına tabi değildir. Arsa ve araziler işletmede sonsuz denebilecek kullanım süresine sahip olan ve paraya çevrilme ihtimali düşük olan varlıklardır. Arsa ve arazilerin enflasyon dönemlerinde maliyet değerleri gerçek değerlerinin altında gerçekleşmektedir. Ancak bu kalemin dönem sonucuna ilişkin herhangi bir etkisi olmamaktadır çünkü bu kalemde gerçek olmayan kâr ancak satıldıkları zaman ortaya çıkmaktadır. Diğer kalemler yıpranma payı tabi maddi duran varlıklardır. Bunların gerçek değerlerinde değişiklik olmamakta ancak saymaca değerleri fiyat hareketlerine göre değişmektedir. Geleneksel muhasebe yöntemlerinde bu tutarlar maliyet değerleri ile gösterildiğinden ve yıpranma paylarında da bu tutarlar üzerinden ayrılacağından aşınma payı tutarları gerçek değerlerin altında kalacak ve bu da duran varlıkların ekonomik değerlerinin korunmasını ve yenilenmesini olanaksız hale getirecektir. Bu şartlar altında aşınma payı giderleri olması gerekenden daha düşük gösterilmiş olacak ve buna bağlı olarak kâr tutarı da gerçeğin üstünde gözükecektir. Maddi duran varlıklar için başka önemli konu da arsa ve araziler ile yapılmakta olan yatırımlar dışında kalan maddi duran varlık kalemlerinin her yıl, Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan yeniden değerleme katsayıları dikkate alınarak yeniden değerlemeye tabi tutulmalarıdır. Yeniden değerleme katsayıları DİE’nin yayınladığı TEFE-genel değerlerindeki, ekim ayı da dâhil olmak üzere, yıllık ortalama artış katsayısı olarak belirlenmekte ve takip eden yıl yeniden değerlemede kullanılmak üzere, her yıl aralık ayı içerisinde Resmi Gazete ’de yayımlanmaktadır. Yeniden değerleme uygulanmış kalemler enflasyona göre düzeltilirken yeniden değerlemeden arındırılmış değerleri dikkate alınarak düzeltilmelidirler. Maddi Olmayan Duran Varlıklar 260-261-2+92-263-264 -271-272-278-280-294 (268): Bu hesap fiziksel varlığı bulunmayan ve işletmenin faydalandığı varlıklardan oluşmaktadır. Bunların satış değerleri bulunmadığı için paraya çevrilmeleri söz konusu olmamaktadır. Bu kalemler Vergi Usul Kanunu (VUK)’na göre 5 yılda bir itfa edilmek üzere aktifleştirilebilmektedir. Bu nedenle bu hesap fiyat hareketlerinden iki şekilde etkilenmektedir. Bunlardan ilki bu hesapta izlenen tutarlar enflasyon dönemlerinde olduklarından daha düşük değerler üzerinden bilançoda gösterilmektedirler. Diğer taraftan belirli süreler içerisinde itfa edileceklerinden saymaca değerleri üzerinden ayrılan itfa payları sonucunda gerçek olmayan kâr tutarları oluşmaktadır. Bu sebeple bu kalemler parasal olmayan varlıklar arasında yer almaktadır.

Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar: Belirli bir maddi varlıkla çok yakından ilgili bulunan veya tamamen tüketime tabi varlıklar için yapılan, ömrü üretim çalışmalarının zaman ve yoğunluğu ile sınırlı olan giderleri içermektedir. Bu giderler yapılan harcamanın toplamından oluşan maliyet üzerinden değerlenmekte ve parasal olmayan aktif kalemler arasında yer almaktadır.

 Diğer Duran Varlıklar: Diğer Duran varlık kalemleri içerisinde yer alan gelecek yıllar ihtiyacı stoklar, stok değer düşüklüğü karşılıkları ve birikmiş yıpranma payları parasal olmayan varlıklar arasında yer almaktadır.

b)  Enflasyonun Parasal Olmayan Pasif Kalemlere Etkileri:

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hak Edişleri “350”:

Yıllara yaygın taahhüt işleri yapan işletmelerin üstlendiği işlerden, gerçekleştirdiği kısım karşılığında aldıkları hak edişlerin izlendiği hesapları kapsamaktadır. Bu kalem de parasal olmayan pasifler arasında yer almaktadır.

 Gelecek Aylara ve gelecek bilanço dönemlerine Ait Gelirler “340–380-480-”: Bu hesap bilançonun çıkarıldığı dönemi izleyen yıllara ait peşin tahsil olunan gelirlerden oluşmaktadır. Gelecek dönemlerde tahakkuk edecek gelirler peşin olarak tahsil edildiği için fiyat değişmeleri karşısında kullanılış biçimlerine göre gerçek değerlerini korumaktadırlar.

Kiralama işlemlerinden doğan Borçlar “402”: Finansal kiralamanın yapıldığı tarihte kiralama işlemlerinden doğan ve vadesi bir yıldan fazla olan borçlar ile kiralanan varlığa ilişkin kira ödemelerinin bu günkü değeri arasındaki fark.

Alınan Avanslar” 440” İşletmenin satış sözleşmesine dayanılarak mal ve hizmetin tesliminden Önce tahsil ettiği bir yılı aşan avanslar

Öz Sermaye Kalemleri: Öz sermaye işletme sahiplerinin ve ortaklarının bilanço tarihinde işletmeye yapmış oldukları sermaye yatırımları ile işletme faaliyetleri sonucu sağlanan, henüz işletmeden çekilmemiş sermaye artışlarıdır. Geleneksel muhasebe uygulamalarında değer artışları göz önüne alınmadığı için öz sermaye olduğundan az gözükmektedir. Ayrıca öz sermaye kalemleri parasal değerler için kullanıldığında firma değer kaybına uğramaktadır. Bu kayıplar geleneksel muhasebede dönem sonucuna yansımadığı için dönem kârı olduğundan yüksek gözükmektedir. Sermaye Yedekleri ve Kâr Yedekleri: Sermaye yedekleri sermaye hareketleri sebebiyle meydana gelen ve işletmede bırakılan tutarlar, kâr yedekleri ise dağıtılmamış kârlardır. Ödenmiş sermayenin bir parçası olan hisse senedi ihraç primlerinin ve emisyon zararlarının da parasal olmayan kalemler gibi ve sermaye ile beraber düzeltilmesi gerekmektedir. Yasal yedeklerin de ayrıldıkları tarih esas alınarak düzeltilmeleri gerekmektedir. Düzeltmenin ilk yapıldığı dönemde diğer yedeklerde doğrudan bir düzeltme yapılmamakta ve düzeltilmiş bilançodan bakiye kullanılmaktadır. Söz konusu bakiye düzeltilmiş aktif toplamından düzeltilmiş yabancı kaynaklar toplamı ile olağanüstü yedekler hariç düzeltilmiş Öz sermaye unsurlarının çıkarılması sonucunda elde edilen geçmiş yıllar kâr ya da zararı tutarı olmaktadır.

B- PARASAL OLAN KIYMETLER

a)-Enflasyonun Parasal Aktif Kalemlere Etkileri

Hazır Değerler: Bu gruptaki kalemler nakit olarak elde bulundurulan ve istenildiği zaman paraya çevrilebilen varlıkları kapsamaktadır. Bu değerler saymaca değerler üzerinden gösterildikleri için parasal değer olarak nitelendirilmektedir. Bu değerler enflasyonun etkilerine göre düzeltilmiş bilançoda düzeltme yapılmadan aynı şekilde yer almaktadırlar.

Menkul Kıymetler: Özel sektör ve kamu sektörü tarafından çıkarılmış tahvil, senet ve bonolar bu hesapta izlenmektedir. Bunlar para değerindeki düşmelere karşı garanti edilmemişler ise enflasyon karşısında olumsuz etkilenmektedirler. Menkul kıymetler grubunda hisse senedi dışında kalan kalemler parasal kalem olarak değerlendirilmekte ve dolayısıyla tarihi değerleri enflasyonun etkisini göstermektedir. Bu sebeple bu kalemler enflasyona göre düzeltilmiş bilançoda tarihi değerleri ile aynen yer almaktadırlar.

Ticari Alacaklar: İşletmenin ticari ilişkisi nedeniyle ortaya çıkan senetli ve senetsiz alacaklar bu hesap grubunda yer almaktadır. Bunların enflasyon karşısındaki durumları kasa ve bankalar hesabında olduğu gibidir. Ancak bu kalemlerin fiyat değişimlerinden etkilenme dereceleri senetlerin vadeleri ile yakından ilişkili olabilmektedir. 1-2 ay gibi kısa vadeli alacaklarda değer kaybını önlemek mümkün olabilse bile 6-12 ay gibi uzun vadelerde bu oldukça güçtür. Firmaların uğradıkları gerçek değer kayıpları muhasebeleştirilemediği için zararlar olduğundan az, kârlar olduğundan fazla gözükebilmektedir. Senetsiz alacaklar için vadeleri kısa olduğundan fiyat hareketlerinin etkisinin az olacağı düşünülse de aslında uygulamada bu geçerli olmamaktadır. Çünkü kredili satış yapan işletmelerde alacaklar sürekli 10 yenilenmektedir. Bu nedenle bu hesaplar kısa vadeli olmalarına rağmen uzun vadeli özelliği taşıyabilmektedirler.

Diğer Ticari Alacaklar: İşletmenin ticari faaliyetleri sonucu ortaya çıkan ve ticari alacaklar hesapları kapsamı dışında kalan tahsili gecikmiş ancak henüz şüpheli alacak niteliği kazanmayan alacaklar ve diğer senetsiz alacaklar bu hesapta yer almaktadır. Enflasyonun ticari alacaklar üzerinde olduğu gibi bu hesap üzerinde de olumsuz etkisi olmaktadır.

Verilen Avanslar: Yurt içinden ya da yurt dışından satın alınmak üzere siparişe bağlanan stoklarla, maddi duran varlıklarla, maddi olmayan duran varlıklarla ya da özel tükenmeye tabi varlıklarla ilgili olarak yapılan avans ödemelerinin izlendiği hesaptır. Bunların da değerlemesi senetsiz alacaklarda olduğu gibi kayıtlı değeri ile yapılmaktadır. Bu nedenle enflasyondan etkilenmeleri de benzer şekilde gerçekleşmektedir. Fiyat artışları işletmeye yansıtıldığı sürece bu kalem parasal varlık olarak değerlendirilmektedir. Gelir tahakkukları: Gerçekleşmiş olmalarına rağmen henüz tahsil edilemeyecek durumda olan gelirlerin dönem gelirleri arasında gösterilmesini sağlayan hesaptır. Bu hesap işletmenin alacaklarından birini temsil etmesi sebebiyle parasal kalemler arasında yer almaktadır. Gelir tahakkuk ettiği saymaca değerler üzerinden tahsil edileceği için işlemin gerçekleşeceği süreye kadar olan fiyat artışlarından etkilenecek ve alacaklarda olduğu gibi gerçek değerinde fiyat artış oranına göre kayıplar olacaktır.

Diğer Dönen Varlıklar: Diğer hesaplar dışında kalan dönen varlık kalemleri bu hesapta yer almaktadır. Bu hesap grubu da parasal kalem olarak dikkate alınmaktadır. Bağlı menkul kıymetler içerisinde yer alan tahvil ve bono gibi kalemler ve tahvil ve bonolara ait olan bağlı menkul kıymetler değer düşüklüğü karşılığı kalemleri parasal varlık olarak değerlendirilmektedir.

Diğer Duran Varlıklar: Bu hesap grubu çeşitli kalemlerden oluşmaktadır. Peşin ödenen vergiler ve fonlar izleyen yıldan sonraki yıllarda indirim konusu yapılabilecek olan peşin ödenen vergi ve fonların izlendiği hesaptır. Diğer KDV hesabı ertelenen, iadesi gereken, tahsil edilen veya çeşitli şekillerde ortaya çıkan diğer KDV’nin bir yılı aşan tutarlarının kaydedildiği hesaptır. Söz konusu kalemlerin cari değerleri ile kaydedilmiş olmaları ve dolayısıyla bilançonun düzenleme tarihindeki paranın satın alma gücüyle ifade edilmiş olmaları sebebiyle düzeltilmelerine gerek olmamaktadır.

c) Enflasyonun Parasal Pasif Kalemlere Etkileri

Mali Borçlar: Kredi kurumlarına para ve sermaye araçları ile sağlanan mali borçların anapara taksit ve faizlerinden meydana gelmektedir. Fiyatlar genel seviyesi yükselirken, yükümlülükler muhasebede gösterilen cari tutarları üzerinden ödeneceği için firmaların borç yükü azalmaktadır. Paranın satın alma gücündeki değişimleri tarihi değerleri ile ifade edildiği takdirde doğru olarak yansıtması ve bilançoda cari değeri ile yer alması sebebiyle bu hesap parasal değer olarak dikkate alınmaktadır.

Ticari Borçlar: Kuruluşun ticari ilişkileri nedeniyle ortaya çıkan senetli ve senetsiz borçların kaydedildiği hesaptır. Bu hesapta da mali borçlarda olduğu gibi fiyat artışlarının olumlu etkisi olmaktadır. Bu kalem de parasal değer olarak dikkate alınmaktadır. Diğer Borçlar: Herhangi bir ticari neden dışında meydana gelmiş borçların kaydedildiği hesaptır. Enflasyonun bu hesap üzerindeki etkisi mali ve ticari borç kalemlerinde olduğu şekilde gerçekleşmektedir. Alınan Avanslar: Gerek satışlar gerekse satış sözleşmeleri sebebiyle firmalar tarafından üçüncü kişilerden alınan avansların izlendiği hesaptır. Burada alınan avanslar teslimat yapılana kadar geçen süre içerisinde fiyat yükselmesi sonucunda değer kazanmakta ve teslim edilecek mal veya hizmet değer kaybına uğramaktadır. Bu nedenle oluşacak kazanç firma için yararlı olmaktadır. 12 Ancak, alınan avanslar kalemi, sabit fiyattan mal alımını garanti etmediği ve fiyat artışlarının alıcıya yansıtıldığı takdirde parasal değer olarak dikkate alınmakta aksi takdirde parasal olmayan varlıklar arasında değerlendirilmektedir. Ödenecek Vergi ve Diğer Yükümlülükler: İşletmenin mükellef sıfatıyla ödeyeceği vergi ve borçları gösteren hesaptır. Ödenecekleri zamana kadar olan süre içerisinde fiyat değişikliklerinden etkileneceği için parasal değerler arasında yer almaktadır.

 Borç ve Gider Karşılıkları: Bu hesap bilanço tarihinde belirgin olarak ortaya çıkan fakat tutarı ve ne zaman ödeneceği kesinleşmeyen borç ve giderler için ayrılmış karşılıklardan oluşmaktadır. Bunlar ödenecekleri zamana kadar fiyat değerlenmesinden etkilenecek kalemler olduğundan parasal değerler olarak nitelendirilmektedir. Gider Tahakkukları: Bu hesap faaliyet dönemine ait olup gelecek dönemlerde ödenecek giderlerden oluşmaktadır. Giderlerin gelecek dönemde ödenmesi fiyat artışı karşısında borç kalemlerinde olduğu gibi firmaya kazanç sağlamakta ve bu sebeple parasal kalem olarak dikkate alınmaktadır.

Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar ve Diğer Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar: Kendi bölümlerinde tanımlanamayan kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar bu hesapta yer almaktadır. Bunlar da parasal pasif kalemler olarak nitelendirilmektedir.

ÖZSERMAYE kalemlerine ait enflasyon fark hesapları, kurumlar vergisi mükelleflerince sermayeye ilave edilebilir ve bu işlemler kar dağıtımı sayılmaz.

YMM/BD HASAN SANCAK

https://www.linkedin.com/pulse/enflasyon-muhasebesi-hasan-sancak/

Kaynakça

VUK Tebliğleri

TCMB TEZ

TMS 2

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • İhracat ve Üretim Faaliyetlerinde 5 Puanlık Vergi İndirimi İhracat ve üretim yapan firmaların 01.01.2022 tarihinden itibaren bu faaliyetlerinden…
  • 502 Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları Hesabının Sermayeye İlavesi Sonrası Ortaklara Dağıtımı ve Kurumlar Vergisi/ Kar Dağıtım Stopajı Öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş…
  • Kimler Emlak Vergisi Ödemez? Değerli okurlar 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’na göre, Türkiye Cumhuriyeti…
Top