Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) birleşmeleri durumunda, yararlanabilecekleri genel ve özel vergisel düzenlemelere değinmeden önce KOBİ’lerin tanımından başlayarak özelliklerine ve yasal düzenlemelerdeki şartlarına kısaca bir göz atalım.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler kimlerdir?

2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanımı, nitelikleri ve sınıflandırılması hakkındaki yönetmelikte, KOBİ’ler: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri iki yüz elli milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler olarak tanımlanmış olup, kendi içlerinde aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır;

a) Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri beş milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler,

b) Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri elli milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler,

c) Orta büyüklükteki işletme: İki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri iki yüz elli milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler.

Vergi Kanunlarına göre KOBİ’ler kimlerdir?

Kurumlar vergisi genel tebliğinde KOBİ’nin tanımı yapılırken yukarıda belirtilen 2005/9617 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin tanımı, nitelikleri ve sınıflandırılması hakkındaki yönetmeliğe atıfta bulunulmuş ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinin beşinci fıkrasının uygulanması bakımından küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ); birleşmenin gerçekleştiği tarihten önceki hesap döneminde iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve aynı hesap dönemine ilişkin gelir tablosunda yer alan yıllık net satış hasılatı veya bu dönemin sonunda çıkarılan bilançonun aktif toplamından herhangi biri kırk milyon Türk Lirasını ( iki yüz elli milyon) aşmayan işletmeler olarak tanımlanmış ve birleşmenin gerçekleştiği tarihten önceki hesap döneminde iki yüz elli kişiden az yıllık çalışan istihdam etme kriterinin tespitinde, sigorta bildirgeleri esas alınmak suretiyle hesaplanan yıllık ortalama çalışan sayısının dikkate alınacağı belirtilmiştir.  

KOBİ’lerin birleşmesine ilişkin vergi kanunlarında özel düzenleme mevcut mu?

Evet, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 5. maddesinde küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin söz konusu madde kapsamında belirtilen şartlar dahilinde birleşme işlemlerinden doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir. Ancak söz konusu düzenlemede KOBİ’lerin bu maddeye ilişkin 31.12.2009 tarihine kadar yapılan birleşmeleri kapsadığı belirtilmiş olup maddenin uygulanmasına ilişkin süre uzatımının yapılmamış olması nedeniyle söz kanun maddesinin yürürlükte uygulaması kalmamıştır.

Mevcut düzenlemelerde KOBİ’lerin birleşmesi durumunda vergisel avantajlar nelerdir?

KOBİ’lerin birleşmesi durumunda vergi kanunlarında yer alan mevcut vergisel avantajlardan yararlanmaları için birleşme işlemlerini Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan devir ve birleşme hükümlerine göre gerçekleştirmeleri gerekmektedir.

KOBİ’lerin KVK kapsamında birleşmeleri durumunda yararlanacakları vergisel avantajlar şöyle sıralanabilir;

  • KOBİ’lerin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde belirtilen (kül halindeki birleşmeler) şartlar dahilinde yapılan işlemlerden doğan karları vergilendirilmeyecektir.

  • KOBİ’lerin Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre yapacakları devir ve bölünme işlemleri katma değer vergisinden istisnadır.

  • Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi işletmeler ile kolektif ve adi komandit şirketlerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinde belirtilen şartlar dahilindeki işlemler sonucunda, gerçek kişi yada gerçek kişi şirket ortakları lehine oluşan değer artış kazançları hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

  • 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu'na ekli "Damga Vergisinden İstisna Edilen Kağıtlar" baş¬lıklı (2) sayılı tablonun (17) numaralı fıkrasına göre, KVK'ya göre yapılan birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle düzenlenen kağıtların damga vergisinden istisna edildiği belirtilmiştir.

  • Harçlar Kanunu'nun 123'üncü maddesine göre; anonim, eshamlı komandit ve limited şirketlerin birleşme, devir ve bölünmeler nedeniyle yapılacak işlemleri harca tabi tutulmayacaktır.

  • Ayrıca 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı 29'uncu maddesine eklenen (s) bendine göre; KVK'ya göre yapılan birleşme, devir, bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kazançlar banka ve sigorta muameleleri vergisinden (BSMV) istisna olduğu belirtilmiştir.

Peki birleşen KOBİ’lere indirimli kurumlar vergisi avantajı sağlanır mı?

Evet sağlanabilir! Hatta Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesine 18.01.2017 tarihinde eklenen beşinci fıkra bunu kapsamaktadır. Şöyle ki;

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinin birinci fıkrası kapsamında birleşen sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin, birleşme tarihinde sona eren hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançları ile bu kapsamda birleşilen kurumun birleşme işleminin gerçekleştiği hesap dönemi dahil olmak üzere üç hesap döneminde münhasıran üretim faaliyetinden elde ettiği kazançlarına uygulanmak üzere kurumlar vergisi oranını %75'e kadar indirimli uygulatmaya, bu indirim oranını, sektörler, iş kolları, üretim alanları, bölgeler, hesap dönemleri itibarıyla ya da orta ve yüksek teknolojili ürün üreten veya imalatçı ihracatçı kurumlar için ayrı ayrı veya birlikte farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı; bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkili olduğu belirtilmiştir.

Geçmiş tarihlerde KOBİ’lerin birleşmesinde indirimli kurumlar vergisi uygulandı mı?

Evet uygulandı, hem de kanun maddesinde üst sınır olarak belirlenen %75 indirim oranı uygulanarak!

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 5. maddesinde yer alan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin madde kapsamında 31.12.2009 tarihine kadar belirtilen şartlar dahilinde birleşmelerinde, kurumlar vergisi oranını %75’e kadar indirimli uygulatmaya Bakanlar Kurulu’na yetki verilmişti, Bakanlar kurulu bu yetkisini kullanarak 13.08.2009 tarihli ve 2009/15386 sayılı karar ile madde kapsamında uygulanacak kurumlar vergisi oranını %5 (2009 yılında kurumlar vergisi oranı %20’ydi) olarak belirlemişti.

Ancak yazımızın yayımlandığı tarih itibariyle KOBİ’lerin yukarıda belirtilen şartlar dahilinde birleşmeleri durumunda KVK 32. maddesinde belirtilen indirimli kurumlar vergisi uygulanmasına ilişkin herhangi bir oran henüz belirlenmemiştir.

Sonuç olarak;

KOBİ’lerin birleşmesinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 5. maddesinde özel düzenleme mevcut olmasına rağmen söz konusu düzenlemenin 31.12.2009 tarihine kadar yapılan birleşmeleri kapsaması ve bu tarihin de uzatılmamış olması göz önünde alındığında günümüz uygulamasında geçerliliği kalmamıştır. Ancak KOBİ’lerin yazımız içerisinde belirtildiği üzere Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde belirtilen şartları gerçekleştirerek birleşmeleri durumunda kurumlar vergisi, gelir vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi, Harçlar Kanunu ve BSMV Kanunlarında yer alan vergisel avantajlardan yararlanabilecektir.

Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde belirtilen indirimli kurumlar vergisi uygulanmasına ilişkin olarak Cumhurbaşkanlığı tarafından ilerleyen tarihlerde oran belirlenmesi durumunda şartları sağlayan KOBİ’lerin belirtmiş olduğumuz vergisel avantajların yanında indirimli kurumlar vergisi uygulamasından da yararlanarak ciddi vergisel avantaj sağlayacakları düşünülmektedir. Murat Çiftçioğlu

https://www.istekobi.com.tr/blog-yazilari/kobi-lerin-birlesmesinde-vergisel-avantajlar

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşsiz bir galibiyet olarak yer eden Kurtuluş…
  • ANONİM / LİMİTED ŞİRKET PAY SAHİBİ OLANLAR İLE DİĞER İLGİLİ ŞAHISLARIN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞI Türk Ticaret Kanununun 358 Ve 644. Maddelerine Göre Pay Sahipleri:> Sermaye…
  • YURT DIŞI İŞTİRAK PAYLARININ ELDEN ÇIKARMALARINA İLİŞKİN İSTİSNA Kurumların aktiflerinde bulunan iştirak hisselerinin satılması, buradan elde edilen kazançların…
Top