Yeni bir bülten yazısından daha merhaba! Yaz geldi, mali tatil başladı ama mali düzenlemelerin ardı arkası kesilmiyor.

Geçen haftaki bülten yazımda, Meclis’e sunulan yeni torba kanun teklifindeki sürpriz bir düzenlemeyle nakit sermaye artışı indiriminin 5 yılla sınırlanmasının öngörüldüğünü yazmıştım. Düzenlemeyle ilgili ilk değerlendirmelerimi de bu yazımda paylaşmıştım.

Güncelliği sebebiyle bu haftaki yazımı da bu konuya ayırdım.

***

Nakit sermaye artışı indirimini 5 yılla sınırlayan düzenlemeyi içeren torba kanun teklifi, kamu görevlilerinin ek göstergeleri ve özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler içermesi ve bu düzenlemelerin bir an önce uygulanmak istenmesi nedeniyle jet hızıyla yasalaştı.

Torba kanun jet hızıyla kabul edildi

Anılan torba kanun teklifi 28 Haziran 2022 tarihinde Meclis’e sunulmuştu. Teklif 29 ve 30 Haziran tarihlerinde Plan ve Bütçe Komisyonunda ve 1 Temmuzda Genel Kurulda yapılan görüşmeler neticesinde bazı değişikliklerle kabul edildi ve 7417 kanun olarak 5 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Nakit sermaye artışı indirimine süre sınırına yönelik Komisyondaki tartışmalar

Teklifte yer alan nakit sermaye artışı indirimine süre sınırı getiren düzenlemelerin, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında tartışıldığını anlıyoruz. Özellikle daha önce sermaye artışı yapmış olan mükelleflerin bu değişiklikten olumsuz etkileneceği, o nedenle mevcut sermaye artışı yapmış olanlar için herhangi bir süre sınırı konulmaması veya böyle bir sınır konulacak ise de bunlar için daha uzun bir süre öngörülmesi konusunda Komisyonda (parti temsilcileri arasında) bir konsensusun sağlandığı anlaşılıyor. Öyle ki, teklif sahibi Ak Parti milletvekili de bu görüşü destekliyor. Komisyon Başkanı bu konuda “Bunu Genel Kurul aşamasına kadar tekrar bir inceleyin bence, üzerinde düşünülmeye değer bir tartışma” deyip madde görüşmesini sona erdiriyor.

Teklifin ertesi gün yapılan Genel Kurul görüşmelerinde ise bu konuda herhangi bir tartışma olmuyor. Anlaşılan o ki, Komisyonda daha önce sermaye artışı yapmış olanlar lehine oluşan bu olumlu hava, Maliye’nin devreye girmesiyle 1 gün içinde ortadan kalkıyor. Çünkü Maliye’nin süre sınırı olmayan bir düzenlemeyi desteklemediğini öteden beri biliyoruz.

Bu süreç sonunda Teklifteki nakit sermaye artışı indirimine süre sınırı getiren düzenlemeler noktasına ve virgülüne dokunulmadan aynen kabul ediliyor.

Keşke Komisyonun duyduğu çekinceler dikkate alınsaydı ve değişiklik öncesi sermaye artışı yapmış olanların hak kaybına uğramayacakları bir seçenek bulunabilseydi. Önceki yazımda belirttiğim için burada tekrara girmeyeceğim ama değişiklik öncesi yapılan sermaye artışlarına yönelik kabul edilen düzenlemenin hukuki belirlilik, hukuki istikrar, öngörülebilirlik ve haklı beklenti ilkelelerine aykırı olduğunu düşünüyorum.

Yazımın bundan sonraki kısmında, getirilen bu düzenlemelere ilişkin bir kaç detay hakkında bilgi vermek istiyorum.

Söz konusu düzenlemeler 7417 sayılı Kanunun 49 ve 50 nci maddelerinde yer alıyor. 49 uncu madde, değişiklik sonrası yapılacak nakit sermaye artışlarındaki uygulamayı; 50 nci madde ise değişiklik öncesi yapılan nakit sermaye artışlarındaki uygulamayı düzenliyor.

Değişiklik sonrası yapılan sermaye artışları

Kanunun 49 uncu maddesiyle; Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ı maddesinin üçüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirildi:

Bu resim için metin sağlanmadı

Buna göre, bu değişikliğin yürürlüğe girmesiyle nakit sermaye artışı indirimindeki süresiz yararlanma hakkı sona ermiş oldu. İndirim hakkı, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi ile sınırlandı.

Başlıkta her ne kadar “nakit sermaye artışı indirimi artık 5 yılla sınırlı” diye ifade ettiysem de aslında burada 5 tam yıldan bahsetmiyoruz. Hatırlanacağı gibi, nakit sermaye artışı indiriminde, ilk yıl için nakdi sermayenin ödendiği aydan yıl sonuna kadar kıst bir hesaplama yapılıyor. Yani örneğin sermaye artışı Haziran’da tescil edilmiş ve ödenmişse, ilk yıl 6 aylık bir süre için indirim hesaplanıyor. Dolayısıyla, değişiklik sonrasında örneğin Aralık ayında tescil edilen ve ödenen bir nakit sermaye artışı bulunuyorsa, toplamda sadece 4 yıl 1 aylık bir dönem için bu indirimden yararlanılabilmesi mümkün olacak.

Diğer yandan TTK’ya göre, anonim şirketlerde yapılan nakit sermaye artışlarında, artırılan sermayenin %75’inin, limited şirketlerde ise tamamının tescili takip eden 24 aylık sürede ödenmesi mümkün. Getirilen düzenleme, 5 yıllık dönem sınırını tescil tarihinden başlattığından, taahhüt edilen nakit sermayenin %75’inin veya tamamının tescili takip eden 2 yıl içinde ödenmesi halinde, bu kısma isabet eden indirim hesaplaması nakit ödeme döneminden (kıst) başlayarak tescilin yapıldığı yılı takip eden 4 üncü yılın sonuna kadar olan dönem için yapılacak. Haliyle, bu tutarlar için indirimden yararlanılabilecek dönem sadece 2 yılı 1 ayla bile sınırlı olabilecek.

Durum böyle olunca, bu değişiklikle birlikte nakit sermaye artışlarının özellikle yılın ilk aylarında yapılması ve tescil edilen sermayenin kısa sürede ödenmesi mükelleflerin bu indirimden daha yüksek tutarda faydalanmalarını sağlayacak.

Değişiklik öncesi yapılan nakdi sermaye artışları

Kanunun 50 nci maddesiyle; Kurumlar Vergisi Kanununa 13 fıkradan oluşan geçici 15 inci madde eklendi. Bu maddenin ilk 12 fıkrası yeni varlık barışını düzenliyor; 13 üncü ve son fıkrası ise aşağıdaki hükmü içeriyor (Birbirinden bağımsız bu iki düzenlemenin aynı geçici madde içerisinde yapılmış olmasını doğru bulmadığımı da yeri gelmişken belirtmeliyim):

“(13) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklik hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce sermaye artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemi için uygulanır.”

Buna göre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (5.7.2022) önce sermaye artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketlerin yararlanabileceği indirim tutarı 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemiyle sınırlanmış oldu. Yani daha önce nakit sermaye artırımı yapmış olan mükellefler, sadece 2022, 2023, 2024, 2025 ve 2026 yılları için indirim hesaplaması yapabilecekler ancak sonraki dönemler için bu hesaplamayı yapamayacaklar.

Değişiklik öncesinde sermaye artışı yapılmış ve tescil edilmiş ancak nakdi ödemenin bir kısmı henüz yapılmamış ise, bu kısım için nakdi ödemenin yapıldığı tarihten 2026 yılı sonuna kadar olan dönem için hesaplama yapılabilecek. Bu durumda da indirim hesaplanacak süre yukarıda belirttiğim gibi 5 yıldan daha kısa bir süre olabilecek.

Hesaplanan tutarın indiriminde bir süre sınırı yok

Diğer taraftan, her iki değişiklik de kazanç yetersizliği bulunması halinde bu dönemlerde matrahtan indirim konusu yapılamayan indirim tutarlarının indirimine bir süre sınırı getirmiyor. Zira KVK’nın 10/1-ı maddesinin 4 üncü fıkrasındaki “Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder” hüküm yürürlüğünü halen sürdürüyor.

Buna göre, hesaplamanın yapıldığı bu 5 yıllık dönemde yeterli mali kar bulunmaması nedeniyle indirilemeyen tutarlar, herhangi bir süre sınırı olmaksızın sonraki dönemlerde indirilebilecek. Örneğin, 2022 ila 2026 yıllarında hesaplanan nakit sermaye artışı indirimi tutarlarının, mükellefin bu dönemlerde mali zararı bulunması nedeniyle kurumlar vergisi matrahından indirilemese dahi, herhangi bir süre sınırı olmaksızın takip eden dönemlerde indirilebilmesi mümkün olacak.

Nitekim madde gerekçesinde, 5 yıllık yararlanma süresi içinde kazanılan indirim tutarlarından, kazancın yetersizliği nedeniyle ilgili dönemlerde indirim konusu yapılamayan tutarların, 5 yıllık süre dolduktan sonra da indirime konu edilebileceği, bu kapsamda bir sınırlamaya gidilmediği açıkça ifade ediliyor.

Nakit sermaye artışı indirimi artık daha işlevsel hale getirilmeli

Bu değişikliklerle nakit sermaye artışı indirimine süre sınırı getirildiğine göre, artık uygulamanın çok daha işlevsel hale getirilmesi gerekir. Bunun için de uygulamadaki aksaklıkların süratle giderilmesi şart.

Her şeyden önce Maliye, başta ortaklardan alınan borçların sermayeye ilave edilmesindeki olumsuz görüşü olmak üzere uygulamanın özüne aykırı olan katı görüşlerini esnetmeli.

Yine Cumhurbaşkanı’nın kanundaki yetkisini kullanarak %50 olan kanuni oranı%100’e kadar artırması, süre sınırı nedeniyle mükellefler nezdinde önemini yitirebilecek bu uygulamayı cazip halde tutmaya yardımcı olabilir.

Bunun dışında ilgili Bakanlar Kurulu Kararındaki indirim oranına yönelik bazı kısıtlamaların da gözden geçirilebileceğini düşünüyorum.

Son olarak, son dönemlerdeki yüksek enflasyon gerçeği de dikkate alınarak, gelecek dönemlere devreden indirim tutarlarının endekslenebilmesine yönelik yasal bir değişikliğin de gerekli olduğuna inanıyorum. Erdal Güleç

https://www.linkedin.com/pulse/nakit-sermaye-art%25C4%25B1%25C5%259F%25C4%25B1-indirimi-art%25C4%25B1k-5-y%25C4%25B1lla-s%25C4%25B1n%25C4%25B1rl%25C4%25B1-erdal-g%25C3%25BCle%25C3%25A7/?trackingId=7VJRmumatNdWcY6teeMkvw%3D%3D

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşsiz bir galibiyet olarak yer eden Kurtuluş…
  • ANONİM / LİMİTED ŞİRKET PAY SAHİBİ OLANLAR İLE DİĞER İLGİLİ ŞAHISLARIN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞI Türk Ticaret Kanununun 358 Ve 644. Maddelerine Göre Pay Sahipleri:> Sermaye…
  • YURT DIŞI İŞTİRAK PAYLARININ ELDEN ÇIKARMALARINA İLİŞKİN İSTİSNA Kurumların aktiflerinde bulunan iştirak hisselerinin satılması, buradan elde edilen kazançların…
Top