Kooperatifler, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını iş gücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 124’üncü maddesinde, ticaret şirketlerinin kollektif, komandit, anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerden ibaret olduğu belirtilmiş, 16’ncı maddesinde de ticaret şirketlerinin tacir sayıldığı hükme bağlanmıştır.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin K.2015/3271 sayılı; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin K.2016/2136 ve K.2016/3470 sayılı kararlarında, Kooperatifler Kanunu’nun 1’inci maddesinde gösterilen tanımdan yola çıkarak kooperatifin ticaret şirketi olmadığı, sosyal niteliği ağır basan kendine özgü bir ortaklık olduğu, kooperatifin, kâr-zarar amacından ziyade sosyal yönü ağır basan ortaklık olduğu, TTK’nın m.124/f.1 hükmünde, ticaret şirketleri arasında sayılmışlar ise de, aynı maddenin ikinci fıkrasında kooperatiflerin şahıs şirketleri ve sermaye şirketleri arasında gösterilmediği, Yargıtay’ın istikrar kazanan uygulamasında yapı kooperatiflerinin tacir olarak kabul edildiği gerekçeleriyle, kooperatiflerin tacir olmadıklarına hükmedilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise, 29.11.2017 tarihli ve E.2017/1658, K.2017/1464 sayılı Kararı’nda; Yasa koyucunun, TTK ile kooperatifi ticaret şirketi ve tacir sayma iradesini açık bir şekilde ortaya koyduğu, kooperatifin TTK’nın 124’üncü maddesinde şahıs ve sermaye şirketleri arasında gösterilmemiş olmasının kanunun açık lafzı karşısında kooperatifin ticaret şirketinin sayılmasına engel olmadığı, ticaret siciline tescili zorunlu olan, ancak bu şekilde tüzel kişilik kazanabilen, ticari defterler tutan, ortaklarının sermaye koyma borcu bulunan, şirketler ile birlikte düzenleme yapılıp birleşme, bölünme ve tür değiştirme şartları düzenlenen ve iflasa tabi olan kooperatifin ticaret şirketi ve tacir sayılmamasının mümkün olamayacağı, kâr elde edilip bunun ortaklar arasında paylaşılıp paylaşılmamasının kooperatifin amacının ekonomik olduğu gerçeğini değiştirmediği, 07.11.1945 tarihli ve K.1945/14 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu Kararı’nda kooperatiflerin, ortaklarının sıfatı ve işlemlerinin niteliği ne olursa olsun ticaret şirketi kabul edildiği ve öğretide de, Kooperatifler Kanunu’nun 1’inci maddesinde 2004 yılında yapılan değişiklik ile kooperatifin tacir olup olmadığı hususundaki tartışmanın noktalandığı gerekçeleriyle kooperatiflerin ticaret şirketi ve tacir olduklarına hükmedilmiştir. Kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının tacir olup olmadıkları hususundaki tartışma bu son kararla birlikte bir sonuca kavuşturulmuş gözükmektedir. Dr. Soner ALTAŞ  

https://www.dunya.com/kose-yazisi/kooperatif-tacir-midir/636045

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Lokanta Ve Kafe Gibi İşletmelerde Satılan Gıda Maddeleri İçin KDV Oranının Yüzde 10 Uygulanması Kesinleşti; Tartışmalar Sürüyor! Tebliğde yer alan ve geçen yıl yapılan oran artışlarına ilişkin…
  • Enflasyon Düzeltmesi Sonrası Tevsi Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Giriş Kurumlar vergisi mükelleflerinin kurumlar vergisi beyannamelerini vermeleri için kalan…
  • Yiyecek İçecek Sektöründe KDV Oranı Meselesi 27 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 51 seri numaralı…
Top