2019'a ilişkin defterlerin kapanış kaydı yapılmadan, 2020 yılına ilişkin açılış kaydı yapılamayacağından ilk dönem geçici vergi beyanında bulunulması fiilen mümkün değil.

İşletmelerin yılın ilk üç ayında elde ettikleri geliri üzerinden geçici vergi ödemeleri gerekiyor. Ancak pandemi nedeniyle işletmeler büyük bölümü ikinci üç ayda ciddi zarar ettiler. Birinci dönem geçici vergi ertelenmez ise zarar eden işletmeler ayrıca devleti finanse etmek zorunda kalacaklar.

İşletmelerin Ocak, Şubat, Mart aylarında elde ettikleri gelirler için 18 Mayıs’a kadar geçici vergi ödemeleri gerekiyor. Yılın ilk üç ayında kar eden işletmelerin büyük çoğunluğu COVİD- 19 salgını nedeniyle yılın ikinci çeyreğinde zarar ettiler. Bu nedenle 18 Mayıs'a kadar ödenmesi gereken Ocak-Mart 2020 dönemine ilişkin geçici verginin alınmasının fiilen ve teknik olarak mümkün olmadığı değerlendirilmektedir.

İlk 3 aylık kazançlar esas alındığında hesaplanan geçici vergilerin 18 Mayıs tarihinde vergi ödenmesi gerekiyor. Ancak, pandemi sürecinin başlamasıyla birlikte ticari ve ekonomik faaliyetler son derece azaldı. Pek çok işletme İçişleri Bakanlığı düzenlemeleri ile kapatıldı. İkinci 3 aylık dönemler için işletmelerin büyük bölümü zarar açıklayacak.

İlk 3 ay karlı dönem için vergi ödenecek. Ancak, ikinci 3 ayla birlikte ilk 6 ay olarak düşünüldüğünde büyük bir zarar çıkacak. Dolayısıyla ilk 3 aylık kazanç üzerinden geçici vergi almak bu pandemi sürecinde devletin zarar eden işletmeler tarafından finanse edilmesi anlamına gelecek. Bu yüzden ilk 3 aylık kazançlardan geçici vergi alınmamalıdır.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca bazı mükellef grupları mücbir sebep hali kapsamına alınmıştı. Bu mükellefler defter kayıtlarını tutmuyorlar, beyannamelerini vermiyorlar. Mücbir sebep halinde olan mükelleflerden fatura ve benzeri belgelerin temininde zorluk yaşanmaktadır. 65 yaş üstü ya da kronik hastalığı bulunan gelir vergisi mükelleflerinden ya da kapatılan işletmelerden belge temin edilememektedir. Mücbir sebep halinde olduğu kabul edilen mükelleflerin Mart ayına ilişkin KDV beyan süreleri 27 Temmuz 2020 tarihine kadar uzatılmıştır. Mart ayına ilişkin KDV beyannamesi verilmeden Mart ayını da içinde barındıran geçici vergi beyannamesinin verilmesi mümkün değildir.

Ayrıca 2019 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyanname verme süresi 1 Haziran 2020 tarihine ertelenmiştir. Dolayısıyla henüz 2019’a ilişkin defterlerin kapanış kaydı yapılmadan 2020 yılma ilişkin açılış kaydı yapılamayacağından ilk dönem geçici vergi beyanında bulunulması fiilen mümkün değildir.

Bu nedenle dönem sonu mal mevcutlarının kaydi olarak tespiti de yapılamayacaktır. Bir önceki yıl defterleri kapatılmadan, yeni yılın defterleri açılmadan geçici verginin yapılmasını beklemek, mucizeyi beklemek anlamına gelir. Geçici vergi beyanlarında dikkate alınacak zarar, istisna ve indirimlerin bir önceki yıla ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesi verilmeden bilinmesi mümkün değildir.

Dolayısıyla 2019 yılına ilişkin Kurumlar Vergisi Beyannamesi verilmeden geçici vergi beyanının verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle ilk dönem geçici vergi mutlaka ertelenmelidir. Ocak, Şubat ve Mart aylarını içine alan dönem için ödenmesi gereken geçici verginin tekrar altışar aylık döneme döndürülerek, mükelleflerin zor durumda kalmaları engellenecektir.

İlk 6 aylık kazanç üzerinden geçici vergi alınması vergilendirmede adalet ilkesini de güçlendirecektir.

GEÇİCİ VERGİNİN AMACI NEDİR?

Geçici vergi, enflasyonun ekonomide kronikleştiği yıllarda devletin elde edeceği vergi gelirinin enflasyona karşı korunabilmesi için geliştirilen bir tahsil yöntemi olduğundan, mükelleflerin devlete bir çeşit peşin ödeme yapması anlamına gelmektedir. Kanunda altışar aylık dönemler halinde alınacağı ifade edilen geçici vergi, yürütme organına verilen yetki ile üçer aylık dönemler halinde tahsil edilmektedir. Bilindiği üzere ticari kazancı ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükellefleri ve tüm kurumlar vergisi mükellefleri üçer aylık dönemler halinde beyan edilen ve ödenen geçici vergi, aslında içinde bulundukları yılı izleyen yılın mart veya nisan ayında beyan edecekleri vergiden mahsup edilir. Bir başka deyişle dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, mükellefi n diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu teknik bilginin verilmesinin amacı, geçici verginin bir vergilendirme tekniği bir tahsil sistemi olduğunu aktarabilmek içindir.

Olağanüstü günleri yaşadığımız ve pek çoğumuzun hayatına ilişkin kararları, gelecek vizyonunu yenilediği bir ortamda, geçmişin izlerini taşıyan ve enflasyon canavarından devlet gelirleri korumak amaçlı olarak vergi sistemine giren geçici verginin varlığı tekrar sorgulanmalıdır.

https://www.dunya.com/ekonomi/ilk-donem-gecici-verginin-verilmesi-mumkun-degil-haberi-470074

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 19 Mayıs Atatürk' ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşsiz bir galibiyet olarak yer eden Kurtuluş…
  • ANONİM / LİMİTED ŞİRKET PAY SAHİBİ OLANLAR İLE DİĞER İLGİLİ ŞAHISLARIN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞI Türk Ticaret Kanununun 358 Ve 644. Maddelerine Göre Pay Sahipleri:> Sermaye…
  • YURT DIŞI İŞTİRAK PAYLARININ ELDEN ÇIKARMALARINA İLİŞKİN İSTİSNA Kurumların aktiflerinde bulunan iştirak hisselerinin satılması, buradan elde edilen kazançların…
Top