Esas itibariyle konuyla ilgili SGK, İŞKUR ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın konuya müdahil olması ve belirsizlik içeren hususlarla ilgili açıklama yapmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

16 Mart tarihi itibariyle kısa çalışmaya geçtiğini beyan ederek İŞKUR’a müracaat eden ve 20 işçisi bulunan işveren ücret bordrosunu ne şekilde düzenleyecektir?

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun Ek 2.maddesinde “Zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yapılması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40’ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar.”  hükmü,

4857 sayılı İş Kanunu’nun 40.maddesinde 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.” hükmü yer almaktadır.

Kısa çalışma başvurusunda bulunan işverenlerin uygunluk tespiti Müfettişlerce yapıldıktan sonra, İŞKUR kısa çalışmanın başladığı tarihi takip eden günden itibaren başlayarak 90 günlük sürenin ilk yedi günlük süresini yarım ücret ödenen dönem olarak kabul etmektedir. Haliyle kısa çalışma ödeneği de yedi günlük süreyi takip eden günden itibaren, yani en fazla 83 günlük süre boyunca verilmektedir.

Bu durumda işveren 16 Mart itibariyle kısa çalışmaya müracaat etmiş olsa da İŞKUR tarafından kısa çalışma başlangıç tarihi olarak talep tarihini takip eden günden kısa çalışma süresi başlatılmaktadır. Yani işveren öncelikle Mart ayının ilk 16 günü için normal ücret tahakkuku yapacaktır. Yukarıda belirtilen 4447 ve 4857 sayılı kanunların ilgili hükümleri gereğince 17-23 Mart tarihleri arasındaki 7 günlük süre için işveren tarafından yarım ücret hesaplanacaktır. Bu durumda 24-31 Mart tarih aralığına ilişkin herhangi bir ücret tahakkuku söz konusu olmayacaktır.

Bu durumda işveren 16 Mart itibariyle kısa çalışmaya geçmiş olsa da, İŞKUR tarafından 17 Mart ila 23 Mart arası yarım ücret ödenen dönem kabul edilmektedir. Bu durumda işveren öncelikle Mart ayının ilk 16 günü için normal ücret tahakkuku yapacaktır. Yukarıda belirtilen 4447 ve 4857 sayılı kanunların ilgili hükümleri gereğince 17-23 Mart tarihleri arasındaki 7 günlük süre için işveren tarafından yarım ücret hesaplanacak, 24-31 Mart tarih aralığına ilişkin ödemeler İŞKUR tarafından yapılacağından 24-31 Mart tarihleri arasında işveren tarafından herhangi bir ücret tahakkuku söz konusu olmayacaktır.

Buna göre, bir işçinin günlük brüt ücretinin 98,10 TL (asgari ücret) olduğunu kabul ettiğimizde;

-  1-16 Mart ücret tahakkuku (98,10*16) 1.569.60- TL

-  17-23 Mart yarım ücret tahakkuku (98,10/2*7) 343,35.-TL

olarak hesap edilecektir.

-  24-31 Mart tarih aralığına ait ücret ve prim ödemeleri İŞKUR tarafından yapılacağından işveren tarafından herhangi ücret tahakkuku ve ödeme yapılmayacaktır.

Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin mevcut uygulamalarına göre; bu işçi için aylık bildirgede;

Prim gün sayısı: 16 gün,

Ücreti: 1.569,60.-TL

Prim-İkramiye: 343,35 TL,

Eksik gün sayısı:15 gün

Eksik gün nedeni 18-Kısa çalışma ödeneği olarak girilmesi gerekecektir.

Ne var ki, esas sorun bu aşamadan sonra ortaya çıkmaktadır. Kısa çalışma ödeneğine müracaat edilen 20 çalışan için de bu ödeneğin çıkacağı düşünülerek hazırlanan bordro ve bildirge, bir kısım çalışana bu ödeneğin verilmemesi halinde (60 ve 450 günlük şartları taşımadıklarının İŞKUR tarafından tespiti durumunda) hatalı düzenlenmiş olacaktır.

4447 sayılı kanuna eklenen Geçici 23.maddede “Bu madde kapsamında yapılan başvurular, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılır.” hükmüne yer verilerek kısa çalışma ödeneği başvurularının 60 günde sonuçlandırılacağı belirtilmiştir.

Makalenin Devamı İçin Tıklayınız

Kaynak, https://gulbenkmusavirlik.com/

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesinin İndirimli Kurumlar Vergisi Hesaplamalarına Etkisi İndirimli kurumlar vergisi uygulaması, Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde düzenlenen, teşvik belgeli…
  • HANGİ İŞLEMLERE FORM BA-BS VERİLECEK Form Ba - Bs Beyanı: Yakın Gelecekte Muhtemelen Çoğu İşlem…
  • Finansman Gider Kısıtlamasında Danıştay’dan İlk Karar Danıştay 3.Dairesi ihtirazi kayıtla açılan, tebliğin yabancı kaynak tanımının da…
Top