7146 sayılı Kanun ile getirilen hak kapsamında 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa göre tabip veya diş tabibi kadro ve pozisyonları esas alınarak emekli, adi malûllük veya vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan;

Aylıklarıyla birlikte makam tazminatı ödenmesine hak kazanamamış olan ve 5510 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesi uyarınca ilave aylık alamayan tabip ve diş tabiplerinden ilgili mevzuatına göre uzman olanlara 17000 gösterge rakamının,

Uzman olmayanlara 13000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda her ay emekli aylıklarıyla birlikte ilave ödeme yapılması yasalaşmıştı.

Bu kapsamdaki ödemeler 2019 yılı Ocak ayından itibaren başlamış olup, aylık ödemenin bugünkü katsayılardan karşılığı uzman tabipler için 2.220,15 TL; tabipler ve diş hekimleri için ise 1.697,76 TL değerinde bulunuyor.

Ayrıca bundan önce 5510 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesi kapsamında tıp doktorlarının ayrı bir hakkı daha vardı. Döner sermayeden alınan ek ödeme primlendirilerek normal emekli aylığı dışında bir ilave aylık, normal toptan ödeme dışında ilave bir toptan ödeme anlamına geliyordu.

Bahse konu haklar 15.10.2008’den sonra ilk defa 4/c sigortalısı olsun veya bu tarihten önce Emekli Sandığı iştirakçiliği bulunan 4/c sigortalılarından olsun tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanları kapsıyor. Hatta bunların vefatı halinde dul ve yetimleri de aynı haklara sahip olabilecekti.

209 sayılı Kanunun Ek-3 üncü maddesine göre 15.08.2010 tarihinden itibaren en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dâhil)

  1. a) Eğitim görevlileri %410’u,

b)Uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar ile uzman diş tabiplerine %335’i,

  1. c) Pratisyen tabip ve diş tabiplerine ise %180’i oranında,

yapılan ek ödeme tutarı, personelin “İlave Prime Esas Kazanç Tutarı” olarak belirlenmekte olup,  belirlenen bu tutar üzerinden toplam %20 oranında ilave sigorta primine tabi tutuluyordu.

Daha sonra emekli olacak iştirakçi ya da sigortalıya bu kapsamda ilave aylık bağlanıyor veya emekli olamıyorsa da toptan ödeme biçiminde ödenmesi mümkün bulunuyordu.

İşte 7165 sayılı Yasa ile 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli olup bilfiil çalışmayan tıp doktorları için ilave ödeme yapılması hakkı yasalaşınca aynı kanunla 5510 sayılı Kanunun ek-3 üncü maddesi kapsamındaki ek ödeme de sessiz sedasız yürürlükten kaldırılıverdi.

Aslında yasa taslağında ek-3 üncü maddedeki ek ödemenin ilave ödemeden mahsup edilmesi öngörülse de Plan Bütçe Komisyonunda yapılan değişiklik ile 5510 sayılı Kanunun ek-3 üncü maddesinden kaynaklanan ek ödemenin mahsup edilmesi yerine yürürlükten kaldırılması uygun görüldü.

Bu durumda 2019’dan önce 5510 sayılı Kanunun Ek 3 üncü maddesi kapsamında yapılan kesintiler ne olacağı sorusu gündeme geliyor.

7146 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 77 nci maddede bu konuda “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar mülga ek 3 üncü madde hükümlerine göre ödenen ilave sigorta primleri hakkında mülga ek 3 üncü madde hükümlerine göre işlem yapılır” deniyor.

Oysa Ek-3 üncü maddede ise kendisinin ilga edilmesi halinde ne olacağına dair bir açıklayıcı hüküm yok. Yani kaldırılan ek3 üncü madde kapsamında daha önce yapılan kesintiler için Kurumun yorumu merakla bekleniyor.

Bu arada 2019 başı itibariyle getirilen ilave ödemede de haksızlıklar yapılıyor. Yasa 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli olan tabiplere çalışmıyor olmaları kaydıyla bu hakkı tanırken SGK 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli olan ama emeklilik tarihinden önce kısa bir süre SSK’lı yahut Bağ-Kurlu olan doktorlara bu ödemeyi yapmayarak yeni bir haksızlığa daha yelken açıyor.

Açıkça yargıdan döneceği muhakkak olan bu konuda bu yorumu kim yapıyorsa aklıselime davet ediyor, vatandaşı gereksiz yere mahkeme kapılarına yönlendirmemelerini salık veriyoruz. Şevket Tezel

https://alitezel.com.tr/gitti-ilave-aylik-geldi-ilave-odeme-8774/

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • İşçinin Hatırlatıldığı Halde Görevini Yapmaması Halinde İşveren Haklı Nedenle Fesih Yapabilir Mi? İş Kanunu'nun 25 maddesinde işverenin haklı fesih yapabileceği durumlar belirtilmiştir.…
  • MALİ İDARE ENFLASYON DÜZELTMESİNDEN VAZGEÇEBİLİR! DÜZELTME İŞLEMLERİ 2024 VE İZLEYEN DÖNEMLERDE VERGİ GELİRLERİNİ AZALTIYOR OLABİLİR…
  • Stok Affı ve Öz Sermaye Enflasyon Farklarının Ortaklara Dağıtımı Sorunu 7440 sayılı Kanunun 6/1 maddesi kapsamında mükellefler stoklarında bulunan ancak…
Top