Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Kamuoyunda Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak bilinen 7438 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 03.03.2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yapılan düzenleme ile ilk sigortalılık başlangıcı 8/9/1999 ve öncesi olanlara yaş dışındaki diğer şartları sağlaması kaydıyla yaşlılık veya emekli aylığı almalarına imkan sağlanmış, kısmi emeklilik şartlarında ise (SSK’lılar için 15 yıl sigortalılık süresi + 3600 prim gün sayısı, kadın ise 50-58 yaş, erkek ise 55-60 yaş, Bağ-Kur’lular için 5400 prim gün sayısı, kadın ise 50-56 yaş, erkekler için 55-60 yaş) herhangi bir değişikliğe gidilmemiştir.

SGK tarafından hazırlanan Etki Analiz Raporuna göre, EYT kapsamında 4,8 milyon kişi bulunmakta olup, yaş şartının kaldırılmasıyla prim ödeme gün sayısı ve sigortalılık süresi şartını sağladığı için hemen emekli olabilecek 2,2 milyon kişi bulunmaktadır. Bunların 1,7 milyonu SSK’lı (4/a), 89 bini Bağ-Kur’lu (4/b), 496 bini ise Emekli Sandığı (4/c) statüsüne tabidir. Toplam 4,8 milyon kişi olduğu tahmin edilen kişilerden geriye kalanlar da zaman içerisinde sigortalılık süresi ve prim gün sayısını tamamlamayarak EYT kapsamında emekli olabileceklerdir.

Yine, Etki Analiz Raporuna göre, hemen emekli olabilecek 2,2 milyon sigortalının ortalama yaşı 48,5 ve ortalama emekliliğe kalan süresi 6,3 yıldır. Dolayısıyla, yapılan EYT düzenlemesiyle 6,3 yıl beklemeden emekli olabileceklerdir.

Hemen emekli olabilecek 1,7 milyon SSK (4/a) sigortalısının yaklaşık %87’si (1,4 milyon) aktif çalışma hayatında yer almaktadır.
SGK tarafından paylaşılan bilgilere göre, EYT ile ilgili düzenlemenin yürürlüğe girdiği 03.03.2023 ile 05.03.2023 tarihleri arasında sadece e-Devlet üzerinden altı gün içinde 700 bin civarında emeklilik başvurusu yapılmıştır.

Aktif olarak çalışma hayatında olan SSK (4/a) sigortalılarının emekliliğe hak kazanmış olmaları, emekli aylığı şeklinde kendilerine önemli bir sosyal güvence sağlamanın yanı sıra, çalıştıkları işyerinden kıdem tazminatı, varsa hakedip de kullanmadıkları yıllık izin ücretinin ödenip ödenmeyeceği ve işten çıkış kodunun belirlenmesi noktasında da önemli taşımaktadır.

Zira, 1475 sayılı İş Kanunu’nun “Kıdem tazminatı” başlıklı halen yürürlükte olan 14. Maddesine göre; 4857 İş Kanununa tabi işlerde çalışmakta olup, yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılan ve işveren nezdindeki bir yıllık çalışma/kıdem süresini de doldurmuş olan işçilere, işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için 30 günlük ücreti tutarında ve bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir.

Yine, yıllık izinlerin fiilen kullanılması esas olmakla birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 59.maddesi uyarınca, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretinin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, çalışan işçinin emekliliğe hak kazanıp kazanmadığı hususu, SGK tarafından emekli aylığı bağlanıp bağlanmayacağı kadar, işverenin işçisine kıdem tazminatı ve varsa hakkedip de kullanmadığı yılık izin ücretinin ödenip ödenmeyeceğinde de belirleyici olmaktadır.

SGK tarafından 7438 sayılı Kanunla yapılan EYT düzenlemesi öncesinde, sigortalıların emekliliğe hak kazanıp kazanmadıkları/ kıdem tazminatı alıp alamayacaklarına dair yazı talebinde bulunulması halinde, sigortalılara ilgili kanun maddelerine göre emekli aylığına hak kazandıklarına veya 1475 sayılı Kanunun ilgili madde/bendine atıf yapılarak kıdem tazminatı alabileceklerine dair yazı verilmekte iken, EYT düzenlemesi kapsamında yapılan başvuruların yoğunluğu nedeniyle 3 Mart 2023 tarihinde yayımladığı Duyuru ile “emekli olabilir” şeklinde bir yazı verilmeyeceği konusunda açıklama yapmıştır.

SGK’nın söz konusu Duyurusunda özetle, "EYT konusundaki yoğunluk nedeniyle, "Emekli Olabilir" şeklinde bir yazı verilmeyeceği, çalışanların Kurum tarafından e-Devlet platformunda sunulan hizmetler arasında yer alan “SGK Tescil ve Hizmet Dökümü”, “Sosyal Güvenlik Kayıt Belgesi” ve “Çalışma Hayatım” ayrıca www.sgk.gov.tr internet adresinde yer alan “Ne Zaman Emekli Olurum” uygulamalarında sigortalıların aylığa hak kazanmak için yerine getirmesi gereken şartlar, bu şartları yerine getirip getirmedikleri ve hangi tarihte yerine getireceklerine dair sigortalı tescil ve hizmet bilgilerinin yer aldığı,

Bu nedenle, işverenlerce sigortalıların söz konusu belgeleri temin etmesi için Kuruma yönlendirilmemesi, e-Devlet üzerinden temin edilecek bilgi ve belgelere istinaden işten ayrılış bildirgelerinin düzenlenmesi, sadece hizmetlerinde tereddüt olan sigortalılar için Kurumdan resmi yazı talep etmeleri" şeklinde açıklama yapılmıştır.

SGK’nın, kendisine başvuran sigortalılara "emekli olabilir" veya “kıdem tazminatı alabilir” şeklinde resmi bir yazı vermemesi ileride çeşitli sorunlara yol açabilecektir.

Şöyle ki, SGK'nın Duyurusunda belirtilen SGK Tescil ve Hizmet Dökümü”, “Sosyal Güvenlik Kayıt Belgesi” ve “Çalışma Hayatım” “Ne Zaman Emekli Olurum” uygulamalarında yer alan bilgiler zaman zaman hatalı bilgileri içerebilmektedir.

Nitekim, söz konusu uygulamalarda yer alan bilgiler/hesaplamalar bilgilendirme amaçlı olup, herhangi bir uyuşmazlık durumunda SGK’nın resmi kayıtları esas alınmaktadır.

Ayrıca, söz konusu uygulamalarda yer alan bilgiler doğru olsa dahi bu bilgilerin yorumlanarak ilgili kişinin emekliliğe hak kazanıp kazanmadığına karar verilmesi teknik mevzuat bilgisini gerektirmektedir ki, işverenler, insan kaynakları uzmanları ve diğer ilgili kişilerin bilgileri bunları yorumlamakta yetersiz kalacaktır.

Örnek olarak söylemek gerekirse;

• Başkasına ait sigortalılık hizmetleri başkasının hizmet dökümünde yer alabilmektedir.

• Emeklilik hesaplamalarında her yıl 360 gün olarak kabul edilmesine rağmen, bazı kişilerin aynı anda birden fazla işyerinde çalışmış olması halinde prim gün sayısı 360 günden fazla olabilmektedir.

• Kişinin 18 yaşından önce sigortalılık başlangıcı varsa, kadınlarda 20 yıl, erkeklerde ise 25 yıllık sigortalılık süresinin hesabı farklı yapılmaktadır.

• Kişinin hangi sigortalılık statüsünden (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) emekli olacağı son 7 yılda ödenmiş primlere göre belirlenmesine rağmen, 4/a veya 4/b emeklilik sorgulamalarında bu kuralın bilinmemesi durumunda farklı sonuçlar doğabilmektedir.

• Kişinin fiili hizmet zammı (yıpranma) varsa emeklilik hesaplamaları (sigortalılık süresi ve prim gün hesabı) farklı şekilde yapılmaktadır.

• Geçmişten gelen 4/b (Bağ-Kur) prim borcu varken emeklilik başvurusu yapmış/yapacak olan kişinin daha sonra dosya incelemesi sırasında borcu olduğunun anlaşılması durumunda emeklilik talebi reddedilecektir.

• Kişinin 4/a ve 4/b sigortalılık çakışması varsa öncelikle bunun düzeltilerek geçerli olan sigortalılık statüsü belirlendikten sonra emeklilik hesaplamalarının buna göre yapılması gerekmektedir.

• Bazı kişilerin ilk sigortalılık başlangıcının çırak veya staj çalışmasından kaynaklanması durumunda (bu tür sigortalılık başlangıcı emeklilikte dikkate alınmamaktadır) ilk sigortalılık başlangıcı ile uzun vade hizmet başlangıcı farklı olabilmektedir.

SGK’nın Duyurusunda, “….sadece hizmetlerinde tereddüt olan sigortalılar için Kurumdan resmi yazı talep edilmesi” şeklinde bir açık kapı bırakılmış ise de, hangi durumlarda tereddüt edilmesi gerektiği ve buna kimin-nasıl karar vereceği belirsiz olduğundan şu an işyerleri ve çalışanları karşı karşıya bırakılmış durumdadır.

Dolayısıyla, emeklilik konusu özel uzmanlık gerektiren bir alan olup, bir kişinin emekli olup, olamayacağına esas olarak SGK tarafından karar verilmesi gerekirken, yoğunluk gerekçesiyle bu belgelere bakılarak, sigortalının işten çıkışının yapılması şekildeki uygulama hem sigortalının emekli aylığı açısından, hem kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ödemelerinde, hem de emeklilik sonrası çalışanlar için yapılacak SGK bildirimlerde sorun yaratabilecektir.

Zira, EYT kapsamında ilk etapta 2-2,5 milyon kişinin başvuru yapması beklendiğinden, yoğunluk nedeniyle aylık bağlama işlemlerinin çok uzun (6-7 ay, belki daha fazla) süreceği tahmin edilmektedir. Dolayısıyla, ilgili kişinin emekli aylığına hak kazanıp kazanmadığı kısa süre içinde öğrenilemeyecektir.

Bu çerçevede, emeklilik nedeniyle işten çıkışı yapılmış, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ödenmiş ve emeklilik sonrası SGDP'li olarak SGK'ya bildirimleri yapılmış olan kişilerden bazılarının emekli aylığına hak kazanamadığının aradan uzun zaman geçtikten sonra anlaşılması durumunda, hem ödenmiş kıdem tazminatının geri alınıp alınmayacağı konusunda tartışmalara yol açacak, hem de daha önce sosyal güvenlik destek primli (SGDP) olarak yapılmış bildirimlerin geriye dönük iptal edilip, normal sigortalı (tüm sigorta kolları) olarak düzeltme bildirgesi verilmesini gerektirecektir ki, bu durum hem işçi ve işvereni karşı karşıya getirecek, hem de işvereni eksik prim ödemeye bağlı olarak fark prim ve gecikme ödemesi ile karşı karşıya bırakabilecektir.

Sonuç olarak; işverenlerin ve sigortalıların yukarıda belirtilen sorunlarla karşılaşmaması için SGK’nın gerekli organizasyonu yaparak kendisine başvuran sigortalılara “emekli olabilir” veya “kıdem tazminatı alabilir” şeklinde yazı vermesi veya emeklilik başvurusu öncesinde e-Devlet sistemi üzerinden sigortalının yapacağı başvuruya istinaden söz konusu yazıların elektronik ortamdan alınabilmesine imkan sağlaması, bu arada da yukarıda belirtilen sorunları en aza indirebilmek için, EYT kapsamında emekli olmak isteyen sigortalılar tarafından işyerine emeklilik için ibraz edilen belgelerin (“SGK Tescil ve Hizmet Dökümü”, “Sosyal Güvenlik Kayıt Belgesi” ve “Çalışma Hayatım” “Ne Zaman Emekli Olurum” ) insan kaynakları uzmanları tarafından dikkatli olarak kontrol edilmesi, gerekmesi durumunda profesyonel destek alınması önerilmektedir.

Bu arada, gerek EYT kapsamında yapılan emeklilik başvurularının yoğunluğu, gerek sık sık yapılan yapılandırma işlemleri, gerekse 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketi sonrasında 11 il ve bazı ilçelerdeki SGK Müdürlüklerinin işlemlerinin de başka SGK Müdürlüklerine devredilmesi sonucunda SGK’da görev yapan personel büyük bir iş yükü ile karşı karşıya kalmış durumdadır. Bu bağlamda, büyük bir özveri ve yoğun tempoda çalışan SGK personelinin uzun zamandır beklediği ve çeşitli platformlarda dile getirdiği özlük ve mali haklarındaki iyileştirmenin de ivedi olarak yapılması gerekmektedir. Celal ÖZCAN

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/sgknin-eytlilere-emekli-olabilir-yazisi-vermemesinin-yaratacagi-sorunlar/685924

10 Mart 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32128

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı; 127 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Alımları, Alacakları ve Sosyal Tesislerine İlişkin Bazı Tedbirlerin Alınması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında; 6/2/2023 tarihinde yaşanan depremler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesindeki Hazine taşınmazlarına ilişkin olarak olağanüstü hal süresince sözleşmeye istinaden tahsil edilmesi gereken satış, ön izin, irtifak hakkı, kullanma izni, kira bedelleri, hasılat payları ve benzeri bedeller ile ecrimisillerin olağanüstü hal süresince ertelenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 127 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Erteleme dönemi: 6/2/2023 (bu tarih dâhil) tarihi ile 8/5/2023 tarihi arasındaki dönemi,

b) Erteleme süresi: Erteleme döneminde tahsil edilmesi gereken bedellerin vade tarihinden itibaren üç aylık süreyi,

c) Hazine taşınmazı: Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri,

ç) İdare: İllerde çevre, şehircilik ve iklim değişikliği il müdürlüğünü (millî emlak dairesi başkanlığı veya millî emlak müdürlüğü), ilçelerde millî emlak müdürlüğünü yoksa millî emlak şefliğini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Bedel ve Ecrimisil Ertelemesi ile Taksitlendirme ve Ödeme

Bedel ertelemesi

MADDE 4- (1) Hazine taşınmazlarına ilişkin;

a) İdarece yapılan satışa esas tebligat tarihinden itibaren süresi içerisinde peşinat veya satış bedelini ödemesi gerektiği bildirilenlerden son ödeme tarihi,

b) Daha önce taksitli satış sözleşmesi imzalananlardan taksitlerinin vade tarihi,

c) Ön izin, irtifak hakkı, kullanma izni, kira bedelleri ile hasılat payları ve benzeri bedellerin vade tarihi,

erteleme dönemi içerisinde olanların ödeme süreleri ertelenir.

Ecrimisil ertelemesi

MADDE 5- (1) Hazine taşınmazlarından 6/2/2023 (bu tarih dâhil) tarihi itibarıyla işgale uğradığı tespit edilip henüz bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilmeyen veya tespit ve takdir edilip henüz tebliğ edilmeyen ecrimisil işlemleri, hasat ve sezon dönemi ile zamanaşımı süresi de dikkate alınmak suretiyle ertelenir.

(2) Ecrimisil bedellerinin vade tarihi erteleme dönemi içerisinde olanların ödeme süreleri ertelenir.

Taksitlendirme ve ödeme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ kapsamındaki kullanım bedelleri ve ecrimisiller İdarece başvuru şartı aranmaksızın erteleme süresi kadar ertelenir ve taksitlendirilerek tahsil edilir. Bu bedellere herhangi bir gecikme zammı veya faiz uygulanmaz.

(2) Ertelenen bedellerin ilk taksit ödemesi erteleme süresinin sona erdiği tarihte, ikinci ve üçüncü taksitlerin ödemesi ise takip eden aylarda aynı güne tekabül eden tarihte yapılır. Ancak vadesi 6/2/2023, 7/2/2023 ve 8/2/2023 tarihine isabet eden ödemelerin ilk taksit ödemesi 8/5/2023 tarihinde yapılır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Tebligat

MADDE 7- (1) İdarece; ertelenen bedellerin türleri, taksit ve tutarları, son ödeme tarihleri, vadesinde ödenmemesi halinde yapılacak işlemler ile varsa diğer hususlar da açıklanmak suretiyle ilgililerine erteleme süresinin sona ereceği tarihten önce yazılı tebligat yapılır.

Diğer hususlar

MADDE 8- (1) Ertelenen bedellerin süresi içerisinde ödenmemesi halinde mevcut resmi senet ve sözleşmelerinde veya ilgili mevzuatında belirtildiği şekilde işlem yapılır.

(2) Ertelenen ecrimisillere ilişkin yapılacak indirimler, itiraz, düzeltme, süresinde ödenmeyen taksitlerin gecikme zammı uygulanarak tahsili ve diğer konular hakkında 19/6/2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik ile 20/8/2011 tarihli ve 28031 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 336)’nde yer alan düzenlemelere göre işlem yapılır.

Yürürlük

MADDE 9- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür.

TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan kanun teklifine göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler, YİKOB ile ilgili alacaklara yapılandırma imkanı sunuluyor. Düzenleme kapsamındaki alacaklar için 31 Aralık 2022 tarihi esas alınacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler ve YİKOB’Iara bağlı tahsil dairelerine ödenecek yapılandırma tutarlarının ilk taksitini 31 Mayıs 2023’e kadar ve azami 48 eşit taksitte ödeyebilme şartı aranacak. Sürücülere uygulanan trafik idari para cezalarına istinaden verilen ve aktif durumda olan ceza puanları silinecek, ceza puanı hesaplamasında dikkate alınmayacak. Alkollü ve uyuşturucuyla araç kullanmak, drift yapmak ve ölümlü kazaya sebebiyet vermek, bu düzenleme kapsamında değerlendirilmeyecek.

TBMM Genel Kurulunda, kamuya olan borçların yapılandırılmasını da içeren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı.

Kanunla, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), il özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) ile ilgili alacaklara yapılandırma imkanı sunuluyor.

Alacaklar için 31 Aralık 2022 tarihi esas alınırken, vergiler, vergi cezaları, idari ve adli para cezaları, gümrük vergileri, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi feri alacaklar kapsama dahil ediliyor.

Bu idarelerin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip ve tahsil edilen diğer alacakları ile belediyelerin, su, atık su ve katı atık gibi alacakları da düzenleme kapsamında yer alıyor.

Kanunla ayrıca işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanına ilişkin düzenlemeye gidiliyor.

Düzenleme kapsamında kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31 Aralık 2004’e kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1 Ocak 2005’ten itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1 Ocak 2014’ten itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1 Kasım 2016’dan itibaren aylık yüzde 0,75 oranını ifade edecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, il özel idareleri, belediyeler ve YİKOB tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ve belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş bazı alacaklarından düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergiler ve vergi cezaları, idari para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip edilen alacaklar, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme cezası gibi fer’i alacaklar yapılandırılacak.

İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden alacaklar da kesinleşmiş alacak olarak yapılandırılacak.

Her bir taşıt için ödenecek olan MTV, taşıta ilişkin idari para cezaları ile geçiş ücretinin en az yüzde 10’unun ödenmesi şartıyla taksit ödeme süresince fenni muayeneye izin verilecek.

Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kağıdı ve alkollü içkilerin üreticileri ve ithalatçılarının, ürünlerinde kullanmaları gereken özel etiket ve işaretleri kullanabilmeleri için yapılandırılan ve vadesi 1 Mart 2016’dan sonra gelen Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda yer alan ürünlere ilişkin özel tüketim vergisi ve vadesi 1 Ekim 2020’den sonra gelen katma değer vergisi ile bu vergilere ait beyannameden doğan damga vergisinin tamamının ödenmesi şartı getiriliyor.

Belediyelerin su, atık su ve katı atık ücretleri ile sunduğu bazı hizmetlerden kaynaklanan ücret alacakları ile aldığı bazı paylar ile büyükşehir belediyelerinin katı atık ücretleri ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli ile harcamalara katılma payı alacakları ve YİKOB’ların alacakları yapılandırılacak.

Düzenlemeden yararlanmak isteyenlerden, diğer şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şartı aranacak.

Söz konusu kurumların kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacakları da düzenlemenin kapsamında yer alıyor. Buna göre, düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar, istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş veya karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar da yapılandırılacak.

Kanunla sadece vergi cezaları/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin olarak dava açılmış olması halinde ödenecek tutarlar, düzenleme kapsamındaki idari para cezalarından ihtilaflı olanlar ile ecrimisillerden ihtilaflı olanların yapılandırılması da düzenleniyor.

Düzenlemenin yayımı tarihinden önce başlanıldığı halde tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, tarh edilen vergilerin yapılandırılması ve düzenlemeden yararlanma, ihbarname tebliğine bağlı başvuru ve ödeme süreleri belirlenerek kurala bağlanıyor.

Buna göre, düzenlemenin kapsadığı dönemlere ilişkin iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, cezanın yüzde 25’ini belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde cezanın kalan yüzde 75’inin tahsilinden vazgeçilecek.

Düzenlemenin kapsadığı dönemlere ilişkin, yayımı tarihinden önce pişmanlık talebiyle veya izaha davet kapsamında verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş vergi cezaları hakkında da bu hükümler uygulanacak.

Düzenlemenin yayımı tarihinden önce tamamlandığı halde bu tarihte veya bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılması ve belirlenen tutarın, belirtilen süre içinde ödenmesi şartıyla kanunun hükümlerinden yararlanılabilecek.

Bu düzenleme hükümlerinden yararlanacak mükellefler, Vergi Usul Kanunu’ndaki uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma, vergi cezalarında indirim, Gümrük Kanunu’nun uzlaşma, Kabahatler Kanunu’nun peşin ödeme indirimi ile Devlet İhale Kanunu’ndaki indirim hükümlerinden yararlanamayacak.

Kanunda matrah ve vergi artırımı da düzenleniyor.

Mükelleflerce çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş veya beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dahilinde beyan edilmesi sağlanıyor. Bu şekilde beyan edilecek gelirlere uygulanacak oran ve tutarların tespitinde ekonomik gelişmelere paralel olarak tespit edilen matrahlar esas alınıyor.

Buna göre, mükellefler, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan vergi cezaları ve gecikme faizlerine muhatap olmadan vergilerini ödeyebilecek. Artırımda bulunulan vergiler ve dönemler için artırılan vergilerin ödenmesi şartıyla vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.

Matrah artırımında bulunan mükelleflerin beyan edecekleri ve üzerinden vergi hesaplanacak matrahlar için asgari tutarlar belirleniyor, daha önce zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması veya hiç beyanname verilmemiş yahut ilgili yıllarda faaliyette bulunulmuş veya gelir elde edilmiş olsa da bu faaliyetlerin ve gelirlerin vergi dairesinin bilgisi dışında bırakılmış olması nedeniyle matrah bulunmaması halleriyle mükellefler tarafından beyan edilen matrahlara uygulanan oranlar sonucu bulunan matrahlara alt sınır getiriliyor.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin artırımda bulundukları kurumlar vergisi matrahlarının yanı sıra ilgili kanuna göre vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratları üzerinden tevkif edilen vergileri artırmaları şartı getiriliyor.

Gelir (stopaj) vergisi ve kurumlar (stopaj) vergisine ilişkin vergi ve matrah artırımı hükümleri düzenleniyor. Bundan faydalanan mükellefler nezdinde, artırımda bulunulan vergiyi ödemeyi kabul ettikleri vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler dolayısıyla gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak. Gelir ve kurumlar vergisi kanunları uyarınca kar dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı ödemeler üzerinden yapılması gereken vergi tevkifatı hükümlerine istinaden düzenleme kapsamında matrahlarını artıranların, kurumlar vergisi yönünden de matrah artırımında bulunmaları gerekecek.

Katma değer vergisi mükellefleri, vergi artırımında bulunmaları ve ödemeleri halinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatına muhatap tutulmayacak. Artırıma esas alınan tutar, yıl içinde verilen katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen “hesaplanan katma değer vergisi”nin yıllık toplamı olacak. Hesaplanan KDV, indirimlerden önceki vergi tutarı olacak.

Kanunla, 2022 yılı için de matrah artırımı getirildi. 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahının yüzde 25 oranından az olmamak üzere matrah artırımı yapılacak.

2022 yılı için matrah artırımında bulunan gelir vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutanlar için 105 bin liradan; bilanço esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek erbabı için 200 bin liradan, kurumlar vergisi mükellefleri için 500 bin liradan an az olamayacak.

2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için bu yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın yüzde 122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın yüzde 40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması şartı aranacak.

Kanuna göre, 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükelleflerce 1 Ocak 2023’ten sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, bu hükme istinaden yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınacak.

2022 takvim yılına ilişkin üçüncü geçici vergilendirme dönemi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması halinde; ikinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edilen matrahın yüzde 100 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar; sadece birinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinin verilmiş olması halinde bu beyannamede beyan edilen matrahın yüzde 300 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar, bu kapsamda yapılacak kıyaslamada dikkate alınacak.

2021 takvim yılı ve 2022 yılının üçüncü geçici vergilendirme dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş olması durumunda, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için bu şart aranmayacak

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları 2022 yılına ait zararlarının tamamı 2023 yılından itibaren izleyen yıl karlarından mahsup edilmeyecek. 2022 yılına yönelik matrah artırımında bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerinde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilmeyecek.

Mükellefler, 2022 yılı her bir vergilendirme dönemine ilişkin verdikleri katma değer vergisi beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2022 yılı için yüzde 2 oranından az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak artırmaları halinde anılan bu hükümlerden yararlanacak.

2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulması, Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında alınacak ek vergi için bu döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmeyecek.

Düzenlemede mükelleflerin matrah ve vergi artırımına ilişkin olarak dikkate alacakları diğer hususlar da düzenleniyor. Matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin defter ve belgeleri incelenmeyecek ve artırıma konu olan vergilerle ilgili olarak tarhiyat yapılmayacak.

Bu düzenlemeye göre matrah veya vergi artırımında bulunulması, yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel teşkil etmeyecek. Ancak maddede yer alan inceleme yapma hakkına yönelik hükümler saklı kalmak kaydıyla vergi incelemeleri ve takdir işlemleri düzenlemenin yayımını izleyen 7 iş günü içinde sonuçlandırılamaması halinde bu işlemlere devam edilmeyecek. Bu süre içinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacak.

Vergi Usul Kanunu’ndaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenlerin”, aynı kanunda yer alan bazı fiilleri işleyenler, terör suçundan hüküm giyenlerin ve haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler bu düzenlemenin matrah veya vergi artırımına ilişkin hükümlerinden yararlanamayacak. Matrah ve vergi artırımı üzerine hesaplanan vergilerin aylık dönemler halinde azami 12 eşit taksitte ödenmesi gerekecek.

Matrah ve vergi artırımı dolayısıyla verilen beyannamelere ait damga vergisi, matrah ve vergi artırımı sonucu tahakkuk eden vergilere ilişkin ilk taksit ödeme süresi içinde ödenecek.

Matrah ve vergi artırımlarıyla ilgili beyannamelerden 1000 lira damga vergisi alınacak, bu vergi indirim hesaplanmasında dikkate alınmayacak.

Kayıt dışı faaliyetlerin kayıt altına alınabilmesi için işletmelerde mevcut olmasına rağmen kayıtlara yansıtılmamış emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilebilmesini sağlamak için düzenlemeye gidiliyor.

Buna göre, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilecek rayiç bedeliyle, düzenlemede öngörülen süre içinde vergi dairelerine bir envanter listesi ile bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilecek.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler aktiflerine kaydettikleri emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için iki ayrı karşılık hesabı açacak. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi halinde sermayenin bir unsuru olarak sayılacağı için vergilendirilmeyecek.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin kayıtlarının daha sağlıklı hale getirilebilmesi için kayıtlarında yer aldığı halde gerçekte mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilmelerine imkan sağlanıyor.

Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31 Aralık 2022 itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları, ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, düzenlemede öngörülen süre ve şekilde vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltebilecek. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden yüzde 3 oranında verginin hesaplanarak beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekecek.

Yasayla kesinleşmiş SGK alacaklarına yapılandırma imkanı da getiriliyor.

Buna göre, sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkanı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, SGK tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden düzenlemenin yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi feri alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

31 Aralık 2022 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, bu düzenlemeden yararlanmak için başvurulduğu halde, belirtilen başvuru süresinin sonuna kadar işverene tebliğ edilmiş olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutan üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden düzenlemenin yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi feri alacaklar tahsil edilmeyecek.

Kanunla, 31 Aralık 2022’den önce işlenen fiillere ilişkin olup yapılandırma son başvuru tarihine kadar tebliğ edilen idari para cezaları da yapılandırılacak.

31 Aralık 2022 ve önceki dönemlere ilişkin olup yapılandırmaya son başvuru tarihine kadar başvuruda bulunmak kaydıyla ilk taksit ödeme süresi sonuna kadar tahakkuk edecek SGK alacakları yapılandırma kapsamında olacak.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre, yapılandırma düzenlemesinden yararlanmak isteyenler, 30 Nisan 2023’e kadar ilgili idareye başvuracak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler ve YİKOB’Iara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31 Mayıs 2023’e kadar, diğer taksitlerini ise bu tarihi takip eden aylık dönemler halinde azami 48 eşit taksitte ödeyebilme şartı aranacak.

Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin ödenmesi halinde katsayı uygulanmayacak, feri alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların yüzde 90’ının tahsilinden vazgeçilecek. Bu durumda idari para cezalarından yüzde 25 indirim yapılacak, yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece feri alacaktan ibaret olması halinde feri alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanacak tutardan yüzde 50 indirim yapılacak.

İlgili maddelerde yer alan azami süreler aşılmamak kaydıyla bu düzenlemeye göre yapılandırılan borçlar 12, 18, 24, 36 veya 48 eşit taksitte ödenebilecek. Borçlular, ödeme seçeneklerinden birini başvuru sırasında tercih edecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile SGK’ye bağlı tahsil dairelerinin düzenleme kapsamındaki alacakları, kredi kartıyla da ödenebilecek.

Birinci ve ikinci taksitlerin ödeme sürelerinde yapılması koşuluyla kalan taksitlerden bir takvim yılında en fazla üç taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde düzenleme hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacak.

Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar 12 eşit taksit için 1,09; 18 eşit taksit için 1,135; 24 eşit taksit için 1,18; 36 eşit taksit için 1,27; 48 eşit taksit için 1,36 katsayısı ile çarpılacak, bulunan tutar taksit sayısına bölünerek aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacak.

Yapılandırma kapsamındaki alacaklara yönelik zaman aşımı süreleri işlemeyecek.

Dava konusu olan tarhiyatlar, idari para cezaları ve ecrimisillere karşılık düzenlemenin yayımı tarihinden önce ödeme yapılması halinde ödenen bu tutarlar, ilk derece mahkemesinde devam eden davalar ile ilk derece mahkemesince daha önce verilmiş terkin kararlar için kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklara yönelik hükümlerden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine nakden veya mahsuben iade edilebilecek.

Öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilen ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüpleri ile düzenleme kapsamında belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarlar, aylık dönemler halinde azami 120 eşit taksitte ödenebilecek.

Düzenlemeyle Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan vadesi 31 Aralık 2022’den önce olduğu halde 1 Ocak 2023 itibarıyla ödenmemiş ve tüm tahsil daireleri itibarıyla asli ve feri toplamı 2 bin lira ve altında bulunanların tahsilinden vazgeçilecek.

Bu kapsamda terkin işlemlerinde amme borçlusu adına tahakkuk etmiş borçlar esas alınacak borçlunun müteselsil sorumluluk veya ikincil sorumluluklar kapsamında ödemesi gereken tutarlar dikkate alınmayacak. Ayrıca 2 bin liralık tutarın tespitinde 1 Ocak 2023’te vergi dairesi kayıtlarında bulunan tutar esas alınarak terkin işlemleri gerçekleştirilecek.

Bu tutarın tespitinde 1 Ocak 2023 itibarıyla tahsil dairesi kayıtları esas alınacak. Tahsilinden vazgeçilen alacaklar ile ilgili açılmış davalar, alacaklı tahsil dairesinin alacağın terkin edildiğine ilişkin bildirimi üzerine mahkemesince sonlandırılacak. Düzenlemenin yayımı tarihinden önce ödenmiş olan tutarlar iade edilmeyecek.

SGK’nin iş kazası, meslek hastalıkları gibi sebeplerle işverene rücu edilen alacakları ve emekli aylıklarından yersiz ödenenlerden kaynaklı alacaklarına karşılık olarak sattıkları ürün bedellerinden kesinti yapılmak suretiyle SGK’ye ödenmesi gereken prim alacakları yapılandırılabilecek.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamından çıkarılan iş yerlerine ilişkin olup ödeme süresi 31 Aralık 2020 veya önceki bir tarih olduğu halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 500 lirasını aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı feri alacaklardan tutarı 10 bin lirayı aşmayanların tahsilinden vazgeçilecek.

Araç muayenelerini süresinde yaptıramamış olanlar, 30 Eylül 2023’e kadar bu muayenelerin yapılması şartıyla muayenede gecikilen her ay ve kesri için alınan yüzde 5 fazla yerine Yİ-ÜFE oranları, düzenlemenin yayımı tarihinden sonra ise aylık yüzde 0,75 oranı kullanılarak bulunan tutarı ödeyecek.

Orman sayılan yerler, Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar hakkında yapılan kesin izin, kesin tahsis, kullandırma kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 31 Aralık 2022 itibarıyla geldiği halde düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan bedeller de yapılandırılabilecek.

İl özel idareleri, YİKOB’lar, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar hakkında yaptıkları satış, irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 31 Aralık 2022 itibarıyla geldiği halde bu düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş kullanım bedelleri ve hasılat payları alacaklarına yapılandırma imkanı getiriliyor.

Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerince takip edilen ve vadesi 31 Aralık 2020’den önce olduğu halde düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş ve her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 250 lirayı aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı feri alacakların, aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 500 lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilecek.

Kanun kapsamında yer alan diğer yapılandırma borçları şöyle:

“TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında üyelerin oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların TOBB’a aidat borçları; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan birlik payı borçları; Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu hükümlerine göre esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna olan katılma payı, esnaf ve sanatkarların meslek eğitimini geliştirme ve destekleme fonu borçları; Avukatlık Kanunu hükümlerine göre avukatların ve stajyer avukatların ilgili barolara olan baro kesenekleri ile Türkiye Barolar Birliğine olan staj kredisi borçları; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları; Türk Tabipleri Birliği Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Merkez Konseyine olan birlik payı borçları; Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türk Diş Hekimleri Birliğine olan birlik payı borçları; Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türk Veteriner Hekimleri Birliğine olan birlik payı borçları.”

Genç girişimcilere sağlanan kazanç istisnası tutarı, 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere, gelir vergisi tarifesinin ikinci diliminde yer alan tutar olarak belirlenecek.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla geri ödemesi başlamış veya takip için vergi dairesine bildirilmiş öğrenim ve katkı kredilerinden vadesi geldiği halde ödenmemiş olanların asıllarına vade tarihleriyle 9 Kasım 2022 tarihleri arasında gecikme zammı, Yİ-ÜFE tutarı, katsayı tutarı gibi alacaklar hesaplanmayacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar iade edilmeyecek.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu etkiler dikkate alınarak Vergi Usul Kanunu kapsamında yapılacak başvuruların ve ödenecek taksitlerin süreleri birer ay uzatılacak. Mücbir sebep hali ilan edilen illerdeki dairelere borçlu olanlar, mücbir sebebin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar başvuracak ve ödemelerini bu süreyi takip eden aydan başlamak üzere belirtilen süre ve şekilde yapacak.

Depremden kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6 Şubat-31 Temmuz 2023 tarihlerinde mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile 50 bin lirayı geçmeyen nakdi yardımlar prime esas kazanca dahil edilmeyecek. Bu yardımlar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi alınmayacak.

Depremden etkilenen vatandaşlara, sahibi oldukları konutları ikamet amacıyla bedelsiz olarak tahsis eden konut sahipleri için emsal kira bedeli uygulanmayacak.

Depremde vefat edenlerin mirasçılarına, sigorta ve emeklilik şirketlerince ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak.

Depremde ölenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar ile bunların eşine, çocuklarına, anne ve babasına işverenlerce yapılan yardımlar, veraset ve intikal vergisinden istisna tutulacak. Bu şekilde gerçekleşen intikaller nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmeyecek, ilişik kesme belgesi aranmayacak.

Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tutulması, muhafazası ve ibrazı mecburi olan defter ve belgeleri depremde zayi olan mükelleflerin, zayi belgesi için yetkili mahkemeye başvuru süresi 31 Temmuz 2023’e kadar uzatılacak. Bu belgenin il veya ilçe idare kurullarından alınabilmesine imkan sağlanacak. Yeni defter açılışları kolaylaştırılacak ve yeni defterlerin tasdiki işlemlerinde noter harcı ve noterlik ücreti alınmayacak.

Deprem nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde faaliyet gösteren kişilerle iktisadi ve ticari ilişkisi bulunan mükelleflerin alacaklarının tahsilinde ortaya çıkan zorluklar nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılması ile ilgili şartlar hafifletilecek.

Mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki ticari işletme, ticaret şirketleri ve şubelerin deprem nedeniyle ticaret sicili müdürlüklerinde gerçekleştirecekleri işlemlerde, 31 Temmuz 2023’e kadar harç ve bu işlemlere bağlı ücret ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilan ücreti alınmayacak.

Mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde depremden zarar gören esnaf ve sanatkarların ekonomik faaliyetlerine devam etmelerine katkıda bulunmak için 31 Temmuz 2023’e kadar, esnaf sicil müdürlüklerinde yapacakları tescil, terkin, tadil, sicil tasdikname işlemlerinden harç ile sicil gazetesi ilan ücreti alınmayacak.

Depremde yıkılan veya ağır hasar gören binalar ile kullanılamaz duruma gelen taşıtlara ilişkin vergi ve katkı payları ile varsa bu alacaklara ilişkin feri alacakları terkin edilecek. Taşıtlar üzerindeki vergi dairelerince konulan hacizler kaldırılacak.

Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin yüzde 10 oranında; kurumlar vergisi istisnaları ile yurt dışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise yüzde 5 oranında tek seferlik ek vergi alınacak.

Depremden etkilenen 11 il ile Sivas’ın Gürün ilçesindeki kurumlar vergisi mükellefleri kapsam dışında tutulacak.

Hesaplanacak verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenecek.

Hesaplanan söz konusu vergi, gider ve indirim olarak dikkate alınmayacak; kurumlar vergisi, geçici vergi ve tevkif suretiyle kesilen vergiler ile varsa yurt dışında ödenen vergiler dahil hiçbir vergiden mahsup edilmesine imkan tanınmayacak.

Söz konusu verginin, ilk taksiti kurumlar vergisi ödeme süresi içinde, ikincisi ise bu süreyi takip eden dördüncü ayda olmak üzere iki taksitte ödenecek.

Tam mükellef kurumlardan elde edilen risturn istisnası, bağış ve yardımlar gibi bazı istisna ve indirimler kapsam dışında tutulacak ve ek vergi kapsamına girmeyen mükellefler belirlenecek.

Genel Kurulda teklifin, daha önce kabul edilen 10. maddesi, yeniden müzakere edilerek değiştirildi. Kabul edilen maddeye göre, kurumlar vergisi mükelleflerinden tek seferlik alınacak ek vergiden mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile AR-GE ve tasarım merkezleri muaf olacak. Ayrıca yurt dışına gönderilen öğrencilerin kamuya olan borçları yapılandırma kapsamına alındı.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 31 Aralık 2023’e kadar (bu tarih dahil) Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca konut ve konut ile birlikte ihale edilen yapım işine ilişkin olarak çıkılacak veya daha önce ihaleye çıkılmış ancak bu düzenlemenin yürürlük tarihi itibarıyla ihale (son teklif verme) tarihi geçmemiş ihalelerde, alınan ihale kararları ve Başkanlık ile işi yüklenenler arasında düzenlenen sözleşmeler damga vergisinden müstesna olacak.

Harçlar Kanunu’nda yapılan düzenleme ile ortaklıktan ayrılma yoluyla satışa konu edilen her bir taşınmaza ilişkin devir ve iktisaplarda, en az maktu harç miktarı, devir ve iktisap sayısı ile ilişkilendirilmeksizin, devir eden ve devir alanın her birinden bir kez alınacak.

Karayolları Trafik Kanunu’na eklenen geçici madde ile sürücülere uygulanan trafik idari para cezalarına istinaden verilen ve aktif durumda olan ceza puanları silinecek, ceza puanı hesaplamasında bu durum dikkate alınmayacak.

Geçici olarak geri alınan ve ilgilisine teslim edilmemiş sürücü belgelerinin geçici geri almaları pasif duruma getirilecek ve ilgilinin müracaatı üzerine iade edilecek ve daha sonraki geri alma işlemi hesaplamalarında bu durum dikkate alınmayacak.

Alkollü ve uyuşturucuyla araç kullanmak, drift yapmak ve ölümlü kazaya sebebiyet vermek, bu düzenleme kapsamında değerlendirilmeyecek.

Pasif duruma getirilen geçici geri alma süreleri ve ceza puanları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki tüm adli ve idari işler bakımından ilgilisine herhangi bir hak veya istisna sağlamayacak ve uygulanmış olan trafik idari para cezalarını ortadan kaldırmayacak.

Katma Değer Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenleme ile boru hatları veya elektrik telleri ile taşınan ve sürekli akış halinde olan malların ithaline ilişkin olarak ithalatın yapıldığı vergilendirme dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin verilme süresi sonuna kadar ödenen katma değer vergisi, ithalatın yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabilecek.

Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu’ndaki “Amatör sporun ve altyapı spor eğitim tesislerinin desteklenmesi” başlığında düzenleme yapılıyor.

Buna göre spor kulüpleri ve spor anonim şirketleri tarafından sporculara yapılan ücret ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisinin; ilgili vergi dairesine kanuni süresinde beyan edilmiş ve vadesinde ödenmiş olması kaydıyla, vergi dairesince ilgili kulüp ve şirketlerce açılan özel hesaplarına aktarılması sağlanacak.

Kanunla iadeye konu edilerek özel hesaba alınan tutarların hangi harcamalarda kullanılabileceği ve harcama sınırları belirleniyor.

Düzenlemeyle özel hesaba aktarılan tutarlar; amatör spor faaliyetleri ile futbol kulüpleri ve futbol spor anonim şirketlerinin altyapıları dahil altyapı spor eğitim tesislerinde sportif faaliyet gösteren sporculara, bunların çalıştırıcılarına ve diğer spor elemanlarına yapılan ücret ve ücret sayılan ödemeler için kullanılabilecek. Bu tutarlar, bu kapsamındaki sporcu, çalıştırıcılar ve diğer spor elemanlarının sportif faaliyetlerine ilişkin iaşe, ibate, seyahat, sağlık, eğitim-öğretim harcamaları ile amatör ve altyapı faaliyetlerine ilişkin hazırlık kampları, müsabaka, malzeme ve ekipman, federasyon vize, lisans, tescil ve katılım gibi harcamalar için de kullanılabilecek.

Düzenlemeyle özel hesaba aktarılan tutarların, amatör spor faaliyetleri ile sporcuların yetiştirilmesi ve eğitimi için futbol kulüpleri ve futbol spor anonim şirketlerinin altyapıları dahil kurulan veya kurulacak altyapı spor eğitim tesisleri için de kullanılabilmesine imkan tanınıyor.

Özel hesaba aktarılan tutarlar, altyapı spor eğitim tesisleri inşası ve bu tesislerde görevli personel ücretleri dahil bu tesislerin işletilmesi ve idamesi için yapılan harcamalar için de kullanılabilecek.

Yasayla spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerine iade edilerek özel hesaba alınan ve harcanamayan tutarlardan spor kulübü ve bu spor kulübünün bağlı ortaklığı veya iştiraki olarak kurulan spor anonim şirketleri, kendi aralarında aynı amaçla harcanmak üzere aktarım yapılabilecek. Spor kulüpleri ile spor anonim şirketlerince iade alınmadan önce yapılan harcamalar daha sonra özel hesaba aktarılan tutarlardan karşılanabilecek.

Özel hesaba aktarılan tutarlar ile bu tutarlardan yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gelir, gider, indirim veya maliyet olarak dikkate alınamayacak.

Özel hesaptan amaç dışı kullanılan vergi iadeleri, amaç dışı kullanıldığı vergilendirme dönemine ilişkin gelir vergisi olarak özel hesap açılan mükellef adına vergi ziyaı cezası kesilerek tarh edilecek ve gecikme faizi hesaplanacak.

İade edilecek tutarları yüzde 50’sine kadar azaltmaya ve kanuni seviyesine getirme hususunda Hazine ve Maliye Bakanı yetki sahibi olacak.

Özel hesabın oluşturulması, idaresi, bu hesaba aktarılan tutarların kullanılması ve denetlenmesi ile maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığınca bu konuda müştereken hazırlanacak yönetmelik ile belirlenecek.

Bu maddede yapılan düzenleme kanunun yayımı tarihini izleyen ayın başında yürürlüğe girecek.

Düzenlemeyle Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle teknoloji geliştirme bölgesi dışında teşvik kapsamında çalışılabilecek süreye ilişkin Cumhurbaşkanına verilen yüzde 75’e kadar artırma yetkisi yüzde 100’e çıkarılıyor. Cumhurbaşkanına tanınan yetkinin meslek gruplarına göre de kullanılabilmesine imkan tanınıyor.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikle; kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmeyecek. İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri, bu kanun kapsamında yapılan devir işlemleri sonrasına isabet edenler de dahil olmak üzere, kurum kazancından indirilebilecek.

Bu düzenleme 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren elde edilen gelir ve kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Sigortacılık Kanunu’nda yapılan değişiklikle hasarın giderilmesine ve tazminatın ödenmesine yönelik olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından usul ve esasları belirlenen sertifikasyon, takip ve denetim esaslarına uygun şekilde orijinale eşdeğerliği belgelendirilmiş parçalar ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından usul ve esasları belirlenen yeniden kullanılabilir parçaların kullanımına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenecek. Motorlu taşıtlarda garantinin korunmasına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalacak.

Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunu’nda yapılan düzenleme ile AR-GE ve tasarım merkezleri dışında teşvik kapsamında çalışılabilecek süreye ilişkin Cumhurbaşkanına verilen yüzde 75’e kadar artırma yetkisi yüzde 100’e çıkarılıyor.

Cumhurbaşkanına tanınan yetkinin meslek gruplarına göre de kullanılabilmesine imkan tanınıyor.

Yasayla 14 İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nda da düzenleme yapılıyor.

Buna göre tüzel kişiliği kaldırılan köylerde, Emlak Vergisi Kanununa göre alınması gereken emlak vergisi ile Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım paylarının alınmamasına ilişkin süre, Gelir Vergisi Kanunu’ndaki hükümlerinin uygulama süresinin ve bu yerlerde içme ve kullanma suları için ücretin en düşük tarifesinin yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenmesine ilişkin hükmün süresi ile tüzel kişiliği kaldırılarak tek mahalleye dönüşen beldelerde içme ve kullanma sularından alınacak ücretin, mevcut en düşük tarifenin yüzde 50’sini geçmeyeceğine ilişkin hükmün süresi 31 Aralık 2025’e kadar uzatılıyor.

Bu düzenleme 1 Ocak 2023’ten geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.

Kanunla Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle iştirak hissesi ve pay alımı dolayısıyla yapılan ve devir sonrasına tekabül eden finansman giderlerinin, devir sonrası devir alan kurum tarafından indirim yapılabileceği hususu netleştiriliyor.

Bu bağlamda, geçmiş dönemlerde söz konusu finansman giderlerini indirim konusu yapan mükelleflere yönelik bir inceleme ve tarhiyat yapılmaması sağlanıyor ve uygulamada yaşanan ihtilafların sonlandırılması amaçlanıyor.

Kanuna göre, boru hatları veya elektrik telleri ile taşınan sürekli akış halinde olan malların ithalini gerçekleştiren mükelleflere ilişkin olarak söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerde de mükellefler tarafından anılan maddede belirtilen esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılmış olan katma değer vergileri ile ilgili olarak vergi incelemeleri veya takdir işlemlerine istinaden herhangi bir vergi tarhiyatı yapılmayacak, vergi cezası kesilmeyecek, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan ve kesilmiş cezalardan, varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçilecek, tahakkuk eden tutarlar terkin edilecek, tahsil edilen tutarlar ise iade edilmeyecek.

Deprem nedeniyle OHAL ilan edilen illerdeki tütün üreticileri kooperatiflerince üretilen “Tek tütün çeşidinden üretilen sarmalık kıyılmış tütün mamulü” niteliğine sahip ürünlerin tesliminde, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) 31 Aralık 2024’e kadar yüzde 50 indirimli uygulanacak.

Kaynak: TBMM

TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” 9/3/2023 tarihinde kabul edilerek yasalaştı.

Kanun Teklifinde, Meclis Genel Kurulunun 9/3/2023 tarihli oturumunda özetle şu değişiklikler yapılmıştır;

  • 2022 yılı matrah ve vergi artırımı kapsamına alındı,  
  • Yatırım fon ve ortaklık istisnası (KVK Md. 5/1-d) ile mikro ve küçük işletmelerin (10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407 nci maddesi kapsamında tanımlanan) teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları ek vergi dışına alındı.

1) 2022 Yılının Matrah ve Vergi Artırımı Kapsamına Alınması

Bu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile 2022 yılı matrah ve vergi artırımı kapsamına alınmıştır.

Buna göre; mükellefler, 2022 takvim yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını %25 oranından az olmamak üzere artırmaları halinde madde hükmünden yararlanabilecektir.

Asgari artırım tutarları; 2022 yılı için matrah artırımında bulunan gelir vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutanlar için 105.000 Türk lirasından; bilanço esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek erbabı için 200.000 Türk lirasından, kurumlar vergisi mükellefleri için 500.000 bin Türk lirasından az olamayacak.

Düzenleme ile kurumlar vergisi mükellefleri için matrah artış oranları ve asgari matrah artış tutarları aşağıdaki gibi olmuştur:

Matrah Artırım Oranları ile Asgari Artırım Tutarları

Beyannameye İlişkin Yıl

Matrah Artırım Oranı

Asgari Artırım Tutarı

Vergi Oranı

İndirimli Oran

2018

35%

200.000

20%

15%

2019

30%

215.000

20%

15%

2020

25%

230.000

20%

15%

2021

20%

260.000

20%

15%

2022

25%

500.000

20%

15%

2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için;

  • Bu yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve
  • Bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın %122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın %40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması,

gerekmektedir.

Ayrıca, 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükellefler tarafından 1/1/2023 tarihinden sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, bu bent hükmüne istinaden yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınacaktır.

Yukarıdaki kıyaslamaya ilişkin olarak;

a) Üçüncü geçici vergilendirme dönemi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması halinde,

İkinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edilen matrahın %100 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar kıyaslamada dikkate alınacaktır.

b) Sadece birinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinin verilmiş olması halinde,

Birinci geçici beyannamesinde beyan edilen matrahın %300 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar kıyaslamada dikkate alınacaktır.

c) Zarar beyan edilmiş veya matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş olması durumunda,

2021 takvim yılı ve 2022 yılının üçüncü geçici vergilendirme dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması durumunda, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için bu şart aranmayacaktır. 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımına esas tutarların belirlenmesinde, asgari tutarlardan az olmamak üzere bu bent hükmüne göre belirlenen tutarların %25'i dikkate alınacaktır.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları 2022 yılına ait zararlarının tamamı 2023 yılından itibaren izleyen yıl karlarından mahsup edilmeyecektir. 2022 yılına yönelik matrah artırımında bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerinde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilmeyecektir.

2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi stopajlarında artırım için aşağıdaki oranlar uygulanacaktır.

Yıl

Ücret, Serbest Meslek, Kira ve Kar Payı Ödemelerinde Artırım Oranı

Yıllara yaygın inşaat işleri istihkaklarında Artırım Oranı

2018

6

1

2019

5

1

2020

4

1

2021

3

1

2022

2

1

Katma değer vergisinde artırım için 2022 yılı her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri katma değer vergisi beyannamelerindeki (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2022 yılı için %2 oranından az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak artırmaları halinde bu dönemler için KDV incelemesi ve tarhiyatı yapılamayacaktır.

KDV artırım oranları

Yıl

Artış Oranı

2018

3

2019

3

2020

2,5

2021

2

2022

2

Son olarak, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulması, kurumlar vergisi mükelleflerine istisna ve indirimler üzerinden getirilen ek vergi için bu döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmeyecektir.

2) Ek verginin hesaplanmayacağı istisna ve indirimlere ek yapılması

Meclis görüşmelerinde, ek verginin düzenlendiği bu Kanunun 10’uncu maddesinin 27 nci fıkrasında değişiklik yapılmıştır. Buna göre, düzenlenen ek vergi; yatırım fon ve ortaklık istisnası (KVK Md. 5/1-d) ile mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları üzerinden de hesaplanmayacaktır.

Yapılan değişiklikle birlikte ek verginin hesaplanmayacağı istisna ve indirimler aşağıdaki gibi olmuştur:

  • Yatırım fon ve ortaklık istisnası (KVK Md. 5/1-d)
  • Kooperatiflerde risturn istisnası (KVK. Md. 5/1-i),
  • Taşınır ve taşınmaz malların Sat-Kirala-Geri Al işlemlerinden doğan kazançlarda istisna (KVK Md. 5/1-j),
  • Varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerine satışından doğan kazançlarda istisna (KVK Md. 5/1-k),
  • Kur Korumalı Mevduat hesaplarından sağlanan kazançlarda istisna (KVK. Md. Geçici 14),
  • Sponsorluk harcamaları (KVK. Md. 10/1-b),
  • Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar (KVK. Md. 10/1-c)
  • Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile ibadethanelerin inşası ve mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardımlar (KVK. Md. 10/1-ç)
  • Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köyler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan veya Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen ya da desteklenmesi uygun görülen yerlere yapılan bağış ve yardımlar (KVK. Md. 10/1-d),
  • Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan bağışlar (KVK. Md. 10/1-e),
  • İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan bağış veya yardımlar (KVK. Md. 10/1-f),
  • Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10'unu aşmayan kısmı (KVK. Md. 10/1-g),
  • Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyeri indirimi (KVK. Md. 10/1-h),
  • Yatırım indirimi istisnası (GVK. Mad. Geçici 61),
  • İlgili Kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar ile 10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407 nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları www.verginet.net

Kamuya olan borçları yeniden yapılandıracak yasa teklifi Meclis’te kabul edildi. Teklife eklenen yeni bir madde ile 2022 yılı için de matrah artırımı getirildi. 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahının yüzde 25 oranından az olmamak üzere matrah artırımı yapılacak

2022 yılı için matrah artırımında bulunan gelir vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutanlar için 105 bin liradan, bilanço esasına göre defter tutanlar ile serbeste meslek erbabı için 200 bin liradan, kurumlar vergisi mükellefleri için 500 bin liradan az olamayacak.

2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için bu yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın yüzde 122.93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 yılı üçüncü geçici vergilendirme dönemi beyan edilen matrahın yüzde 40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması şartı aranacak.

2022 yılı yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükellefler tarafından 1 Ocak 2023 tarihinden sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi halinde yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınacak.

2022 yılına ilişkin olarak, üçüncü geçici vergi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması halinde , ikinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edine matrahın yüzde 100 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar, sadece birinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinin verilmiş olması haline bu beyannamede beyan edilen matrahın yüzde 300 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar bu kapsamda yapılacak kıyaslamada dikkate alınacak.

Yapılandırma kanununa göre, matrah artırımı asgari olarak 2018 takvim yılı için yüzde 35, 2019 takvim yılı için yüzde 30, 2020 takvim yılı için yüzde 25, 2021 takvim yılı için yüzde 20 oranında yapılacak.

 

Görüşülmekte olan kanun teklifine ağıdaki geçici maddenin eklenmesini arz ve teklif ederiz.

“GEÇİCİ MADDE 1- (1) Bir kanunun 5 inci maddesi hükümleri 2022 yılı için aşağıdaki şartlarda uygulanır.

a) Mükellefler, Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen şartlar dâhilinde 2022 takvim yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını %25 oranından az olmamak üzere artırmaları halinde madde hükmünden yararlanır.

b) Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (b) ve (c) bentlerinde belirtilen asgari tutarlar; 2022 yılı için matrah artırımında bulunan gelir vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutanlar için 105.000 Türk lirasından; bilanço esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek erbabı için 200.000 Türk lirasından, kurumlar vergisi mükellefleri için 500.000 bin Türk lirasından az olamaz.

c) Bu madde hükmüne göre 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için bu yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın %122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın %40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması şarttır. 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükellefler tarafından 1/1/2023 tarihinden sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, bu bent hükmüne istinaden yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınır. 2022 takvim yılına ilişkin olarak; üçüncü geçici vergilendirme dönemi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması halinde; ikinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edilen matrahın %100 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar, sadece birinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinin verilmiş olması halinde bu beyannamede beyan edilen matrahın %300 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar bu bent kapsamında yapılacak kıyaslamada dikkate alınır. Şu kadar ki, 2021 takvim yılı ve 2022 yılının üçüncü geçici vergilendirme dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması durumunda, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için bu şart aranmaz. 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımına esas tutarların belirlenmesinde, (b) bendinde belirlenen asgari tutarlardan az olmamak üzere bu bent hükmüne göre belirlenen tutarların %25'i dikkate alınır.

ç) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları 2022 yılına ait zararlarının tamamı 2023 yılından itibaren izleyen yıl karlarından mahsup edilmez. 2022 yılma yönelik matrah artırımında bulunan gelir veya kurumlar vergisimükelleflerinin, bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerinde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilmez.

d) Mükellefler, Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen şartlar dâhilinde 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi stopajları için; 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendi uyarınca tevkifata tabi ödemlerde %2, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının; (2), (5) ve (6) numaralı bentleri, 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve ikinci fıkrası ile 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere %2,

193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bentlerinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere %1, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) ve (13) numaralı bentlerinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere 2022 yılında geçerli olan tevkifat oranın %25'i oranından az olmamak üzere artırmaları halinde anılan madde hükümlerinden yararlanır.

e) Mükellefler, Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen şartlar dâhilinde 2022 yılı her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri katma değer vergisi beyannamelerindeki (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden 2022 yılı için %2 oranından az olmamak üzere belirlenecek katma değer vergisini, vergi artırımı olarak artırmaları halinde madde madde hükümlerinden yararlanır.

(2) 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulması, bu Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası uyarınca alınacak ek vergi için bu döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmez

(3) Bu maddede hüküm bulunmayan hallerde Kanunun 5 inci maddesi hükümleri uygulanır.

(4) Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Depremin üzerinden nerdeyse 30 gün geçti. 45 bin çocuk, genç, yetişkin ve yaşlı insanımızı kaybettik. Ayrıca, bir o kadar da hala kayıtlara geçmeyen can kaybı olduğu biliniyor. Depremzedelerin barınma, giyim, yeme içme, sağlık gibi ihtiyaçları hala gerektiği şekilde karşılanamadığı için yaralar tam olarak sarılamıyor.  Diğer taraftan, depremde  ölen, engelli hale gelen ve malul olanlara sosyal güvenlik yönünden yapılacak yardımlar için iktidarda herhangi bir söylem veya yasa hazırlığı bulunmuyor.  Her alana yansıyan bir  suskunluk, yavaşlık, basiretsizlik, liyakatsızlık var. Görünürde ise yapılan tek şey depremzedelere azar, muhalefete hakaret. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat BİLGİN

11 ili kapsayan büyük deprem felaketinde ölenlerin hak sahipleri ile  engelli ve malul duruma gelen vatandaşlara sosyal güvenlik sistemi içerisinde yapılacak yardımlara ilişkin herhangi bir çalışmanız var mı? Varsa niye kamuoyuyla paylaşılmıyor?

O halde konuya ülkemizde geçmişte yaşanan depremlerde yapılan yasal düzenlemeleri hatırlatarak başlayalım.

4447 sayılı Kanuna 21/1/2000 tarihli 592 sayılı KHK ile eklenen geçici 5. Madde gereği, “17/8/1999 tarihinde ve daha sonraki tarihlerde meydana gelen depremler sonucunda malul kalan sigortalı veya iştirakçiler ile ölen sigortalı veya iştirakçilerin hak sahiplerine en az 360 gün prim veya 12 aylık prim veya kesenek ödenmiş…” koşuluyla aylık bağlanması öngörülmüş ve 17 Ağustos 1999 büyük Marmara depremi ve sonrasında gerçekleşen Düzce depreminde malul kalanlar ile ölenlerin hak sahiplerine 360 prim gün sayısı  ile ölüm ve malullük aylığı bağlanmış.

Yine, 17/1/2012 tarihli 6270 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 37. Madde ile “19/5/2011, 23/10/2011 ve 9/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda malul kalan sigortalılar ile ölen sigortalılar için, malullük ya da ölüme sebep olan deprem tarihinden önceki döneme ilişkin olarak en az 30 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi veya bir aylık kesenek ile karşılık ödenmiş …”  koşuluyla, 2011 yılında Simav ve Van’da meydana gelen depremlerde ölenlerin hak sahipleri ile malul kalanlara 30 prim ödeme gün sayısı ile aylık bağlama imkanı sunulmuştur.

4447/Geçici 5. madde halen yürürlükte bulunmakla birlikte, Gölcük ve Düzce depremi sonrasında meydana gelen depremlerde ölen veya malul kalanlara bu madde uygulanmamış. Buna gerekçe olarak 5510 sayılı Kanunun 105. Maddesindeki “…diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz” hükmü gösterilmekte.

Mevcut durumda; 5510 sayılı Kanunda ölüm ve malullük sigortasından sağlanan yardımlar ve şartları şöyle:

ÖLÜM SİGORTASINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR:

-Ölüm aylığı bağlanması,  (1800 gün, sadece SSK’lılar için 5 yıl +900 gün) 

-Ölüm aylığı bağlanması içen yeterli günü bulunmayanların hak sahiplerine ölüm toptan ödemesi yapılması.

-Cenaze ödeneği ödenmesi (2023’de ölenler için 2.054,00 TL)

-Hak sahibi kız çocuklarına evlenmeleri halinde evlenme ödeneği verilmesi (aylık tutarlarının 24 katı)

MALULLÜK SİGORTASINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR:

Malullük sigortasından malul olan sigortalılara sadece malullük aylığı bağlanıyor. Bunun için malul sayılmanın yanı sıra, 10 yıllık sigortalılık süresi ve en az 1800 gün aranıyor. Sigortalı sürekli başka birinin bakımına muhtaç durumda sayılırsa 10 yıllık süre aranmaksızın 1800 günle aylık bağlanıyor. 

DEPREMDE ÖLENLERIN HAK SAHİPLERİ ILE MALUL KALANLARA NE KADAR HİZMETLE AYLIK BAĞLANMALI?

6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem sadece ülkemizde değil, dünyada bile asrın en büyük deprem felaketi olarak nitelendiriliyor. Depremzedelere yapılan ayni ve nakdi yardımlar dışında, depremde ölenlerin hak sahipleri ile malul olanlara daha uygun koşullarda aylık bağlanmasına imkan veren yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. 2011 yılında meydana gelen depremlere istinaden yapılan ve 30 gün prim ödenmiş olması kaydıyla ölüm ve malullük aylığı bağlanmasına ilişkin düzenlemenin, 10 ilde yaşanan depremde ölen ve malul olanlar için de uygulanması için bir an önce yasal düzenlemenin yapılması, yani Hükümetin bu konuda net bir adım atması bekleniyor. 

DEPREMDE YAKINLARI ÖLENLER NEREYE VE NASIL MÜRACAAT EDECEK?

Depremde ölenlerin hak sahiplerine ölüm aylığı veya malul duruma düşen depremzedelere malullük aylığı bağlanması için talep şartı bulunuyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) deprem bölgesindeki çadırlarda yaşayan vatandaşa hizmet götürmeli ve talep belgelerini vatandaşa bizzat giderek ve yardımcı olarak almalı. Ancak, deprem bölgesinde SGK’da çalışan personelin de mağduriyetleri (yakınlarını kaybetme, evlerinin yıkılması ) göz önüne alınarak bunun gerçekleştirilememesi durumunda vatandaşın talepte bulunması gerekecek.

Depremde ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanması veya ölüm toptan ödemesi yapılması ile cenaze ödeneği için hak sahipleri tarafından verilecek talepler;  aylık bağlamaya yetkili SGK birim ayrımı gözetilmeksizin, talebin verildiği birimce alınarak; ölen sigortalının son çalışmasının bulunduğu ildeki SGK birimince, son çalışması Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay olanların ise, taleplerini alan  SGK birimlerince sonuçlandırılacak.

Cenaze ödenekleri için de aynı SGK birimlerine müracaat edilmesi gerekiyor.

MALUL DURUMA DÜŞEN SİGORTALILAR

Depremde engelli ve malul hale gelen depremzedeler maluliyet tespiti ve aylık bağlanması için bulundukları yerdeki SGK birimine müracaat edecekler. Talebi alan SGK birimi, aylık bağlama işlemleri için kişinin en son çalıştığı ildeki SGK birimine talebi gönderecek. Aylık bağlayacak ünitesi Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay olanların talebi ise talebi alan SGK birimi tarafından sonuçlandırılacak. 

Malullük tespiti SGK Kurum sağlık kurulları tarafından yapılıyor. Deprem bölgesinde  Malatya ve Gaziantep’te olmak üzere  iki tane sağlık kurulu var. Deprem nedeniyle Malatya’daki sağlık kurulu işlemleri Eskişehir, Gaziantep’deki sağlık kurulu işlemleri Antalya’daki sağlık kurulları tarafından yapılacak.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ EYT’LİLER NEREYE MÜRACAAT EDECEK?

06 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük deprem felaketinin yaşandığı;  Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde SGK tarafından sunulan, tescil, hizmet kayıtları, borçlanma, aylık bağlama hizmetlerinin daha etkin, verimli ve hızlı yapılması açısından tedbirler alınmış. EYT düzenlemesinin Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girmesi  sonrasında deprem bölgesindeki EYT’li vatandaşların da aylık talebinde bulunmaları bekleniyor.

TESCİL, HIZMET VE BORÇLANMA İŞLEMLERİ

Depremden etkilenen 10 ilde ikamet eden veya faaliyet gösteren ya da çalışan SSK ve Bağ-Kur sigortalılarının;

- Tescil ve hizmet kayıtlarında yapılması gereken düzeltme ve güncellemeler, emekli olur yazısı, işten ayrılış bildirgesinin işlenmesi ile her türlü borçlanma (yeni veya mevcut) işlemleri, sigortalıların doğrudan ya da posta yoluyla talepte bulundukları SGK, 

-E-devlet üzerinden yapılan başvuruları yine (borçlanma, isteğe bağlı veya kamu kurumlarının veya odaların on-line tescil bildirimleri) deprem illeri dışında görevlendirilen illerdeki SGK, 

-Borçlanma iade talepleri ise merkezde Genel Müdürlük,

birimleri tarafından sonuçlandırılacak.

AYLIK BAĞLAMA İŞLEMLERİ

Deprem bölgesindeki SSK ve Bağ-Kur kapsamındaki EYT’lilerin yurtdışı borçlanması yapılmak suretiyle bağlanacak aylıklar da dahil olmak üzere emeklilik talepleri, aylık bağlamaya yetkili ünite ayrımı gözetilmeksizin talebin verildiği ünite tarafından alınacak. SSK ve Bağ-Kur’lu EYT’lilerin aylık bağlama işlemleri;  son çalışmalarının bulunduğu ildeki SGK birimi tarafından, sigortalıların son çalışmasının bulunduğu ilin Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay olanların işlemleri  ise aylık talebini alan SGK birimi tarafından yapılacak. Devlet memurlarının aylık bağlama işlemleri  Ankara’da Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki daire başkanlığında yapılacak. Nergis Şimşek

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/nergis-simsek/depremde-olenlerin-hak-sahipleri-ile-malul-olanlara-hangi-sartlarla-aylik-baglanacak-2058872

TBMM’de görüşülmekte olan Af Kanunu Teklifine önerilen ve Genel Kurulda kabul edilen maddeyle; tek seferlik olmak üzere, 2022 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilen, istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesindeki indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden %10 oranında ilave deprem vergisi geldi.

Kurumlar Vergisi Kanunu 5/1-a maddesi İştirak Kazançları İstisnası ve 5/1-b maddesi en az %15 vergi yükü taşıyan Yurt Dışı İştirak Kazançları istisnası için bu ek vergi oranı %5 olarak belirlenmiştir. Söz konusu vergi dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin yani şirket zarar etse dahi ödenecektir. Depremden etkilenen şehirlerde kayıtlı kurumlar bu ek vergiden muaftır. Ayrıca bazı istisna ve indirimler bu ek vergi kapsamına alınmamıştır.

Ek vergi Nisan ve Ağustos ayında iki taksitte ödenecektir.

Kanun maddesi aşağıdaki gibi olup, önemli kısımları vurgulanmıştır.

(27) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında ek vergi hesaplanır ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içindeikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanır. Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamaz ve hiçbir vergiden mahsup edilemez. Şu kadar ki 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (i), (j) ve (k) bentleri ile geçici 14 üncü maddesi kapsamındaki istisnalar, aynı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının; (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi yatırım indirimi istisnası ile ilgili Kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar üzerinden bu vergi hesaplanmaz. 6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır. Tahsil edilen ek vergi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 5779 sayılı Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Buna göre aşağıdaki iki sayfada beyanname dispozisyonuna uygun olarak tüm istisna ve indirimler sıralanmış ve ek vergi uygulanıp uygulanmayacağı ve oranları paylaşılmıştır.

  İlgili Kanun / Madde Ek Vergi
ZARAR OLSA DAHİ İNDİRİLECEK İSTİSNA VE İNDİRİMLER İştirak Kazançları (K.V.K. Mad. 5/1-a) %5
En az %15 Vergi Yükü Taşıyan Yurtdışı İştirak Kazançları(K.V.K. Mad. 5/1-b) %5
Tam Mükellef Anonim Şirketlerin Yurtdışı İştirak Hisseleri  Satış Kazançları (K.V.K. Mad. 5/1-c) %10
Emisyon Primi Kazancı (K.V.K. Mad. 5/1-ç) %10
Y. Fon ve Ort. Portföy İşl. Kazancı (K.V.K. Mad. 5/1-d) %10
Taşınmaz ve İşt. His. ile Kurucu Sen., İnt. Sen. ve R.
Hakları Stş. Kazancı (K.V.K.Mad. 5/1-e)
%10
Bank. Fin. Kir. ya da Fin. Şir. veya TMSF’ye Borçlu Durumda Olan Kurumların Taş.ve İşt. His ile Kur.Sen.İnt.San.ve R. Hak. Sat. Kaz.(K.V.K.Mad.5/1-f) %10
Yurtdışı Şube Kazançları (K.V.K. Mad.5/1-g) %10
Yurtdışı İnşaat ve Onarma İşlerinden Sağlanan Kazançlar (K.V.K. Mad. 5/1-h) %10
Eğ. Öğ. Kur. Öz. Kreş ve Gün. Bakım. ile Rehabilitasyon Mrkz. Kazançları (K.V.K. Mad. 5/1-ı) %10
Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerinden Doğan Kazançlarda İstisna (K.V.K. Mad. 5/1-j) %0
Kira Sertifikası İhracı Amacıyla Varlık ve Hakların Satışından Doğan Kazançlar İstisna (K.V.K. Mad. 5/1-k) %0
 Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna (K.V.K. Mad. 5/B) %10
 Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlar %10
 Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazanç %10
TUGS Kay. Gemi İşl. Ve Devr. Sağlanan Kazançlar %10
7143 S. Kanun Kapsamındaki Yurtdışı İstisna Kazançlar %10
Diğer İndirimler ve İstisnalar %10
Kur Koruma Kazanç İstisnaları (K.V.K. Geç Mad. 14) %0
KAZANCIN BULUNMASI HALİNDE İNDİRİLECEK İSTİSNA VE İNDİRİMLER Risturnlar (K.V.K. Mad. 5/1-i) %0
AR-GE İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-a) %10
AR-GE İndirimi (5746 s. Kanun Mad.3) %10
AR-GE İndirimi (5746 s. Kanun Mad.3/A) %10
Tasarım İndirimi (5746 s. Kanun Mad.3) %10
Sponsorluk Harcamaları (K.V.K. Mad. 10/1-b) %0
Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-c) %0
Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-ç) %0
Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yard. (K.V.K. Mad. 10/1-d) %0
Cumhurbaşkanınca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-e) %0
Türkiye Kızılay Derneğine ve Yeşilay Cemiyetine Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlar (K.V.K. Mad. 10/1-f) %0
Girişim Sermayesi Fonu (K.V.K. Mad. 10/1-g) %0
Türkiye’den Yurtdışı Mukim Kişi ve/veya Kurumlara Verilen Hizmetlerden Sağlanan Kazançların %50’si(K.V.K.Mad.10/1-ğ) %10
Korumalı İşyeri İndirimi (K.V.K.Mad. 10/1-h) %0
Nakdi Sermaye Artışından Kaynaklanan Faiz İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-ı) %10
Teknogirişim Sermaye Desteği İndirimi (5746 s. Kanun Mad. 3/5) %10
Teknokent Sermaye Desteği İndirimi (4691 s. Kanun Geçici Mad. 4) %10
Kapadokya Alanı Başkanlığına Yapılan Bağış ve Yardımlar ile Sponsorluk Harcamaları %10
Yatırım İndirimi İstisnası (G.V.K.. Geç Mad. 61) %0
Diğer İndirimler %10
K.V.K.nın 32/A Mad. Kapsamında İndirimli Kurumlar Vergisine Tabi Matrah %10

@_Ferit_Tas Twitter hesabımdan özet hap bilgiler paylaşacağım.

Ferit TAŞ
Yeminli Mali Müşavir
VDK Başkan Yardımcısı (E)
Maliye Müfettişi (E)
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Kaynak, https://www.alomaliye.com/2023/03/09/istisna-ve-indirim-kullanan-kurumlara-yuzde-10-ek-deprem-vergisi/

Bazı gazeteler ve sosyal medyada; 23/05/2002 tarihi itibarıyla 3 yıldan az hizmeti bulunan Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR çalışanlarının; 08/09/1999 (dahil) tarihinden önce çalışmaya başlamalarına rağmen EYT kapsamında olmadıklarına dair haberler yer almaktadır.

Resmi Gazete’de 03/03/2023 tarihinde 7438 sayılı Kanunla yayımlanan; 08/09/1999 (dahil) tarihinden önce çalışmaya başlayanların emekliliğe hak kazanma koşullarından sigortalılık süresi ve/veya prim ödeme süresi/hizmet yılı koşulu korunarak, 23/05/2002 tarihindeki hizmet sürelerine bakılmaksızın tüm sigortalılar (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve Banka Sandıklarına tabi olarak çalışmaya başlayan) bakımından emeklilik yas koşulu kaldırılmıştır.

Bu nedenle, kamuoyunda “EYT Düzenlemesi” olarak adlandırılan Kanunun 23/05/2002 tarihi itibarıyla 3 yıldan az hizmeti bulunan Emekli Sandığı ve Bağ-Kur çalışanlarını kapsamadığı ve bu durumdaki çalışanların mağdur edildikleri iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır, bu bağlamda söz konusu vatandaşlar da düzenleme kapsamındadır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Kaynak: SGK Twitter

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BAŞVURU KILAVUZU

Bu kılavuz OHAL bölgesinde bulunan ve Kısa Çalışma Ödeneği başvurusu yapmak isteyen işverenler için örnek verilerle hazırlanmıştır.

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak isteyen işverenlerimiz, her bir işyeri için ayrı ayrı başvuru yapması gerekmektedir.

İŞKUR İŞVEREN KAYDI OLUŞTURMA AŞAMALARI

1. İşveren Olarak Sisteme Giriş

Kurum hizmetlerinden faydalanmak isteyen işverenlerin sistemimize giriş yapması gerekmektedir. Sistemimize işveren girişleri iki türlü sağlanmaktadır.

» Yeni işyeri kaydı

» Var olan işyeri kaydına giriş

Kısa Çalışma Ödeneği başvurusunda bulunmak isteyen işverenlerin Kurumumuzda işyeri kayıtlarının bulunması gerekmektedir. E-devlet üzerinden yapılacak başvurularda kaydı olmayan işyerleri için Kurumumuz sayfasına yönlendirme yapılarak kayıt işlemleri gerçekleştirilebilmektedir.

İŞKUR’a kayıt işlemleri e-devlet üzerinden gerçekleştirilebileceği gibi www.iskur.gov.tr internet adresinde yer alan “İnternet Şubesi/E-Şube” (https://esube.iskur.gov.tr/) bölümüne giriş yaparak, ardından “İşveren” başlığı içerisinde bulunan “Üye Ol” butonuna tıklanarak da gerçekleştirilebilir.

Tamamı İçin Tıklayınız

Kaynak: İŞKUR

TBMM Genel Kurulunda, kamuya olan borçların yapılandırılmasını da içeren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 12 maddeden oluşan birinci bölümü kabul edildi.

Kamuya olan borçların yapılandırılmasını da içeren kanun teklifine, Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu etkilerin giderilmesine yönelik maddeler eklendi.

Teklife eklenen maddelere göre, Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu etkiler dikkate alınarak Vergi Usul Kanunu kapsamında yapılacak başvuruların ve ödenecek taksitlerin süreleri birer ay uzatılacak. Mücbir sebep hali ilan edilen illerdeki dairelere borçlu olanlar, mücbir sebebin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar başvuracak ve ödemelerini bu süreyi takip eden aydan başlamak üzere belirtilen süre ve şekilde yapacak.

Depremden kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6 Şubat-31 Temmuz 2023 tarihlerinde mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile 50 bin lirayı geçmeyen nakdi yardımlar prime esas kazanca dahil edilmeyecek. Bu yardımlar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi alınmayacak.

Depremden etkilenen vatandaşlara, sahibi oldukları konutları ikamet amacıyla bedelsiz olarak tahsis eden konut sahipleri için emsal kira bedeli uygulanmayacak.

Depremde vefat edenlerin mirasçılarına, sigorta ve emeklilik şirketlerince ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak.

Depremde ölenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar ile bunların eşine, çocuklarına, anne ve babasına işverenlerce yapılan yardımlar, veraset ve intikal vergisinden istisna tutulacak. Bu şekilde gerçekleşen intikaller nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmeyecek, ilişik kesme belgesi aranmayacak.

Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tutulması, muhafazası ve ibrazı mecburi olan defter ve belgeleri depremde zayi olan mükelleflerin, zayi belgesi için yetkili mahkemeye başvuru süresi 31 Temmuz 2023’e kadar uzatılacak. Bu belgenin il veya ilçe idare kurullarından alınabilmesine imkan sağlanacak. Yeni defter açılışları kolaylaştırılacak ve yeni defterlerin tasdiki işlemlerinde noter harcı ve noterlik ücreti alınmayacak.

Deprem nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde faaliyet gösteren kişilerle iktisadi ve ticari ilişkisi bulunan mükelleflerin alacaklarının tahsilinde ortaya çıkan zorluklar nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılması ile ilgili şartlar hafifletilecek.

Mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki ticari işletme, ticaret şirketleri ve şubelerin deprem nedeniyle ticaret sicili müdürlüklerinde gerçekleştirecekleri işlemlerde, 31 Temmuz 2023’e kadar harç ve bu işlemlere bağlı ücret ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilan ücreti alınmayacak.

Mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde depremden zarar gören esnaf ve sanatkarların ekonomik faaliyetlerine devam etmelerine katkıda bulunmak için 31 Temmuz 2023’e kadar, esnaf sicil müdürlüklerinde yapacakları tescil, terkin, tadil, sicil tasdikname işlemlerinden harç ile sicil gazetesi ilan ücreti alınmayacak.

Depremde yıkılan veya ağır hasar gören binalar ile kullanılamaz duruma gelen taşıtlara ilişkin vergi ve katkı payları ile varsa bu alacaklara ilişkin feri alacakları terkin edilecek. Taşıtlar üzerindeki vergi dairelerince konulan hacizler kaldırılacak.

Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin yüzde 10 oranında; kurumlar vergisi istisnaları ile yurtdışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise yüzde 5 oranında tek seferlik ek vergi alınacak.

Depremden etkilenen 11 il ile Sivas’ın Gürün ilçesindeki kurumlar vergisi mükellefleri kapsam dışında tutulacak.

Hesaplanacak ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenecek.

Hesaplanan söz konusu vergi, gider ve indirim olarak dikkate alınmayacak; kurumlar vergisi, geçici vergi ve tevkif suretiyle kesilen vergiler ile varsa yurt dışında ödenen vergiler dahil hiçbir vergiden mahsup edilmesine imkan tanınmayacak.

Söz konusu verginin, ilk taksiti kurumlar vergisi ödeme süresi içinde, ikincisi ise bu süreyi takip eden dördüncü ayda olmak üzere iki taksitte ödenecek.

Tam mükellef kurumlardan elde edilen risturn istisnası, bağış ve yardımlar gibi bazı istisna ve indirimler kapsam dışında tutulacak ve ek vergi kapsamına girmeyen mükellefler belirlenecek.

Teklifle, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), il özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) ile ilgili alacaklara yapılandırma imkanı sunuluyor.

Alacaklar için 31 Aralık 2022 tarihi esas alınırken, vergiler, vergi cezaları, idari ve adli para cezaları, gümrük vergileri, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi feri alacaklar kapsama dahil ediliyor.

Bu idarelerin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip ve tahsil edilen diğer alacakları ile belediyelerin, su, atık su ve katı atık gibi alacakları da düzenleme kapsamında yer alıyor.

Teklifle ayrıca işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanına ilişkin düzenlemeye gidiliyor.

Düzenleme kapsamında kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31 Aralık 2004’e kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1 Ocak 2005’ten itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1 Ocak 2014’ten itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1 Kasım 2016’dan itibaren aylık yüzde 0,75 oranını ifade edecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, il özel idareleri, belediyeler ve YİKOB tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ve belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş bazı alacaklarından düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergiler ve vergi cezaları, idari para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip edilen alacaklar, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme cezası gibi fer’i alacaklar yapılandırılacak.

İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden alacaklar da kesinleşmiş alacak olarak yapılandırılacak.

Her bir taşıt için ödenecek olan MTV, taşıta ilişkin idari para cezaları ile geçiş ücretinin en az yüzde 10’unun ödenmesi şartıyla taksit ödeme süresince fenni muayeneye izin verilecek.

Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kağıdı ve alkollü içkilerin üreticileri ve ithalatçılarının, ürünlerinde kullanmaları gereken özel etiket ve işaretleri kullanabilmeleri için yapılandırılan ve vadesi 1 Mart 2016’dan sonra gelen Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda yer alan ürünlere ilişkin özel tüketim vergisi ve vadesi 1 Ekim 2020’den sonra gelen katma değer vergisi ile bu vergilere ait beyannameden doğan damga vergisinin tamamının ödenmesi şartı getiriliyor.

Belediyelerin su, atık su ve katı atık ücretleri ile sunduğu bazı hizmetlerden kaynaklanan ücret alacakları ile aldığı bazı paylar ile büyükşehir belediyelerinin katı atık ücretleri ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli ile harcamalara katılma payı alacakları ve YİKOB’ların alacakları yapılandırılacak.

Düzenlemeden yararlanmak isteyenlerden, diğer şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şartı aranacak.

Söz konusu kurumların kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacakları da teklifin kapsamında yer alıyor. Buna göre, düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar, istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş veya karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar da yapılandırılacak.

Teklifle sadece vergi cezaları/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin olarak dava açılmış olması halinde ödenecek tutarlar, düzenleme kapsamındaki idari para cezalarından ihtilaflı olanlar ile ecrimisillerden ihtilaflı olanların yapılandırılması da düzenleniyor.

Düzenlemenin yayımı tarihinden önce başlanıldığı halde tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, tarh edilen vergilerin yapılandırılması ve düzenlemeden yararlanma, ihbarname tebliğine bağlı başvuru ve ödeme süreleri belirlenerek kurala bağlanıyor.

Buna göre, düzenlemenin kapsadığı dönemlere ilişkin iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, cezanın yüzde 25’ini belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde cezanın kalan yüzde 75’inin tahsilinden vazgeçilecek.

Düzenlemenin kapsadığı dönemlere ilişkin, yayımı tarihinden önce pişmanlık talebiyle veya izaha davet kapsamında verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş vergi cezaları hakkında da bu hükümler uygulanacak.

Düzenlemenin yayımı tarihinden önce tamamlandığı halde bu tarihte veya bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılması ve belirlenen tutarın, belirtilen süre içinde ödenmesi şartıyla teklifin hükümlerinden yararlanılabilecek.

Bu düzenleme hükümlerinden yararlanacak mükellefler, Vergi Usul Kanunu’ndaki uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma, vergi cezalarında indirim, Gümrük Kanunu’nun uzlaşma, Kabahatler Kanunu’nun peşin ödeme indirimi ile Devlet İhale Kanunu’ndaki indirim hükümlerinden yararlanamayacak.

Teklifte matrah ve vergi artırımı da düzenleniyor.

Mükelleflerce çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş veya beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dahilinde beyan edilmesi sağlanıyor. Bu şekilde beyan edilecek gelirlere uygulanacak oran ve tutarların tespitinde ekonomik gelişmelere paralel olarak tespit edilen matrahlar esas alınıyor.

Buna göre, mükellefler, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan vergi cezaları ve gecikme faizlerine muhatap olmadan vergilerini ödeyebilecek. Artırımda bulunulan vergiler ve dönemler için artırılan vergilerin ödenmesi şartıyla vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak.

Matrah artırımında bulunan mükelleflerin beyan edecekleri ve üzerinden vergi hesaplanacak matrahlar için asgari tutarlar belirleniyor, daha önce zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması veya hiç beyanname verilmemiş yahut ilgili yıllarda faaliyette bulunulmuş veya gelir elde edilmiş olsa da bu faaliyetlerin ve gelirlerin vergi dairesinin bilgisi dışında bırakılmış olması nedeniyle matrah bulunmaması halleriyle mükellefler tarafından beyan edilen matrahlara uygulanan oranlar sonucu bulunan matrahlara alt sınır getiriliyor.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin artırımda bulundukları kurumlar vergisi matrahlarının yanı sıra ilgili kanuna göre vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratları üzerinden tevkif edilen vergileri artırmaları şartı getiriliyor.

Gelir (stopaj) vergisi ve kurumlar (stopaj) vergisine ilişkin vergi ve matrah artırımı hükümleri düzenleniyor. Bundan faydalanan mükellefler nezdinde, artırımda bulunulan vergiyi ödemeyi kabul ettikleri vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler dolayısıyla gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyat yapılmayacak. Gelir ve kurumlar vergisi kanunları uyarınca kar dağıtımına veya ana merkeze aktarılan tutara bağlı ödemeler üzerinden yapılması gereken vergi tevkifatı hükümlerine istinaden düzenleme kapsamında matrahlarını artıranların, kurumlar vergisi yönünden de matrah artırımında bulunmaları gerekecek.

Katma değer vergisi mükellefleri, vergi artırımında bulunmaları ve ödemeleri halinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatına muhatap tutulmayacak. Artırıma esas alınan tutar, yıl içinde verilen katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen “hesaplanan katma değer vergisi”nin yıllık toplamı olacak. Hesaplanan KDV, indirimlerden önceki vergi tutarı olacak.

Teklifle mükelleflerin matrah ve vergi artırımına ilişkin olarak dikkate alacakları diğer hususlar da düzenleniyor. Matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin defter ve belgeleri incelenmeyecek ve artırıma konu olan vergilerle ilgili olarak tarhiyat yapılmayacak.

Bu düzenlemeye göre matrah veya vergi artırımında bulunulması, yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel teşkil etmeyecek. Ancak maddede yer alan inceleme yapma hakkına yönelik hükümler saklı kalmak kaydıyla vergi incelemeleri ve takdir işlemleri düzenlemenin yayımını izleyen 7 iş günü içinde sonuçlandırılamaması halinde bu işlemlere devam edilmeyecek. Bu süre içinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacak.

Vergi Usul Kanunu’ndaki “defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenlerin”, aynı kanunda yer alan bazı fiilleri işleyenler, terör suçundan hüküm giyenlerin ve haklarında terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu gerekçesiyle adli makamlar, genel kolluk kuvvetleri veya Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığınca yürütülen soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında vergi incelemesi yapılması, terörün finansmanı suçu veya aklama suçu kapsamında inceleme ve araştırma yapılması talep edilenler bu düzenlemenin matrah veya vergi artırımına ilişkin hükümlerinden yararlanamayacak. Matrah ve vergi artırımı üzerine hesaplanan vergilerin aylık dönemler halinde azami 12 eşit taksitte ödenmesi gerekecek.

Matrah ve vergi artırımı dolayısıyla verilen beyannamelere ait damga vergisi, matrah ve vergi artırımı sonucu tahakkuk eden vergilere ilişkin ilk taksit ödeme süresi içinde ödenecek.

Matrah ve vergi artırımlarıyla ilgili beyannamelerden 1000 lira damga vergisi alınacak, bu vergi indirim hesaplanmasında dikkate alınmayacak.

Kayıt dışı faaliyetlerin kayıt altına alınabilmesi için işletmelerde mevcut olmasına rağmen kayıtlara yansıtılmamış emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlara intikal ettirilebilmesini sağlamak için düzenlemeye gidiliyor.

Buna göre, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilecek rayiç bedeliyle, düzenlemede öngörülen süre içinde vergi dairelerine bir envanter listesi ile bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilecek.

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler aktiflerine kaydettikleri emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için iki ayrı karşılık hesabı açacak. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi halinde sermayenin bir unsuru olarak sayılacağı için vergilendirilmeyecek.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin kayıtlarının daha sağlıklı hale getirilebilmesi için kayıtlarında yer aldığı halde gerçekte mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilmelerine imkan sağlanıyor.

Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31 Aralık 2022 itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları, ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, düzenlemede öngörülen süre ve şekilde vergi dairelerine beyan ederek kayıtlarını düzeltebilecek. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden yüzde 3 oranında verginin hesaplanarak beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekecek.

Teklifle kesinleşmiş SGK alacaklarına yapılandırma imkanı da getiriliyor.

Buna göre, sigortalılık statülerinden kaynaklanan, sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkanı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi, SGK tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden düzenlemenin yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi feri alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

31 Aralık 2022 tarihine kadar bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, bu düzenlemeden yararlanmak için başvurulduğu halde, belirtilen başvuru süresinin sonuna kadar işverene tebliğ edilmiş olan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutan üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden düzenlemenin yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi feri alacaklar tahsil edilmeyecek.

Teklifle, 31 Aralık 2022’den önce işlenen fiillere ilişkin olup yapılandırma son başvuru tarihine kadar tebliğ edilen idari para cezaları da yapılandırılacak.

31 Aralık 2022 ve önceki dönemlere ilişkin olup yapılandırmaya son başvuru tarihine kadar başvuruda bulunmak kaydıyla ilk taksit ödeme süresi sonuna kadar tahakkuk edecek SGK alacakları yapılandırma kapsamında olacak.

Kabul edilen birinci bölümünde yer alan maddelere göre, yapılandırma düzenlemesinden yararlanmak isteyenler, 30 Nisan 2023’e kadar ilgili idareye başvuracak.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler ve YİKOB’Iara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31 Mayıs 2023’e kadar, diğer taksitlerini ise bu tarihi takip eden aylık dönemler halinde azami 48 eşit taksitte ödeyebilme şartı aranacak.

Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin ödenmesi halinde katsayı uygulanmayacak; feri alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların yüzde 90’ının tahsilinden vazgeçilecek. Bu durumda idari para cezalarından yüzde 25 indirim yapılacak; yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece feri alacaktan ibaret olması halinde feri alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanacak tutardan yüzde 50 indirim yapılacak.

İlgili maddelerde yer alan azami süreler aşılmamak kaydıyla bu düzenlemeye göre yapılandırılan borçlar 12, 18, 24, 36 veya 48 eşit taksitte ödenebilecek. Borçlular, ödeme seçeneklerinden birini başvuru sırasında tercih edecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile SGK’ye bağlı tahsil dairelerinin düzenleme kapsamındaki alacakları, kredi kartıyla da ödenebilecek.

Birinci ve ikinci taksitlerin ödeme sürelerinde yapılması koşuluyla kalan taksitlerden bir takvim yılında en fazla üç taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde düzenleme hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacak.

Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar 12 eşit taksit için 1,09; 18 eşit taksit için 1,135; 24 eşit taksit için 1,18; 36 eşit taksit için 1,27; 48 eşit taksit için 1,36 katsayısı ile çarpılacak, bulunan tutar taksit sayısına bölünerek aylık dönemler halinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacak.

Yapılandırma kapsamındaki alacaklara yönelik zamanaşımı süreleri işlemeyecek.

Dava konusu olan tarhiyatlar, idari para cezaları ve ecrimisillere karşılık düzenlemenin yayımı tarihinden önce ödeme yapılması halinde, ödenen bu tutarlar; ilk derece mahkemesinde devam eden davalar ile ilk derece mahkemesince daha önce verilmiş terkin kararlar için kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklara yönelik hükümlerden yararlanılmak üzere yapılan başvurular üzerine nakden veya mahsuben iade edilebilecek.

Öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilen ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüpleri ile düzenleme kapsamında belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarlar, aylık dönemler halinde azami 120 eşit taksitte ödenebilecek.

Düzenlemeyle Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilen alacaklardan, vadesi 31 Aralık 2022’den önce olduğu halde 1 Ocak 2023 itibarıyla ödenmemiş ve tüm tahsil daireleri itibarıyla asli ve feri toplamı 2 bin lira ve altında bulunanların tahsilinden vazgeçilecek.

Bu kapsamda terkin işlemlerinde amme borçlusu adına tahakkuk etmiş borçlar esas alınacak borçlunun müteselsil sorumluluk veya ikincil sorumluluklar kapsamında ödemesi gereken tutarlar dikkate alınmayacak. Ayrıca 2 bin liralık tutarın tespitinde 1 Ocak 2023’te vergi dairesi kayıtlarında bulunan tutar esas alınarak terkin işlemleri gerçekleştirilecek.

Bu tutarın tespitinde 1 Ocak 2023 itibarıyla tahsil dairesi kayıtları esas alınacak. Tahsilinden vazgeçilen alacaklar ile ilgili açılmış davalar, alacaklı tahsil dairesinin alacağın terkin edildiğine ilişkin bildirimi üzerine mahkemesince sonlandırılacak. Düzenlemenin yayımı tarihinden önce ödenmiş olan tutarlar iade edilmeyecek.

SGK’nin iş kazası, meslek hastalıkları gibi sebeplerle işverene rücu edilen alacakları ve emekli aylıklarından yersiz ödenenlerden kaynaklı alacaklarına karşılık olarak sattıkları ürün bedellerinden kesinti yapılmak suretiyle SGK’ye ödenmesi gereken prim alacakları yapılandırılabilecek.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamından çıkarılan iş yerlerine ilişkin olup, ödeme süresi 31 Aralık 2020 veya önceki bir tarih olduğu halde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 500 lirasını aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı feri alacaklardan tutarı 10 bin lirayı aşmayanların tahsilinden vazgeçilecek.

Araç muayenelerini süresinde yaptıramamış olanlar, 30 Eylül 2023’e kadar bu muayenelerin yapılması şartıyla muayenede gecikilen her ay ve kesri için alınan yüzde 5 fazla yerine Yİ-ÜFE oranları, düzenlemenin yayımı tarihinden sonra ise aylık yüzde 0,75 oranı kullanılarak bulunan tutarı ödeyecek.

Orman sayılan yerler, Hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlar hakkında yapılan kesin izin, kesin tahsis, kullandırma kararı, irtifak hakkı, kullanma izni ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 31 Aralık 2022 itibarıyla geldiği halde düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan bedeller de yapılandırılabilecek.

İl özel idareleri, YİKOB’lar, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50’sinden fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar hakkında yaptıkları satış, irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan ve vadesi 31 Aralık 2022 itibarıyla geldiği halde bu düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş kullanım bedelleri ve hasılat payları alacaklarına yapılandırma imkanı getiriliyor.

Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerince takip edilen ve vadesi 31 Aralık 2020’den önce olduğu halde düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş ve her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 250 lirayı aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı feri alacakların, aslı ödenmiş feri alacaklardan tutarı 500 lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilecek.

Teklif kapsamında yer alan diğer yapılandırma borçları şöyle:

TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında üyelerin oda ve borsalara olan aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve borsa tescil ücreti ile oda ve borsaların TOBB’a aidat borçları; Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu kapsamında meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğine olan birlik payı borçları; Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu hükümlerine göre esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonuna olan katılma payı, esnaf ve sanatkarların meslek eğitimini geliştirme ve destekleme fonu borçları; Avukatlık Kanunu hükümlerine göre avukatların ve stajyer avukatların ilgili barolara olan baro kesenekleri ile Türkiye Barolar Birliğine olan staj kredisi borçları; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları; Türk Tabipleri Birliği Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Merkez Konseyine olan birlik payı borçları; Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türk Diş Hekimleri Birliğine olan birlik payı borçları; Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanun hükümlerine göre meslek mensuplarının üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların Türk Veteriner Hekimleri Birliğine olan birlik payı borçları.”

Genç girişimcilere sağlanan kazanç istisnası tutarı, 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olmak üzere, gelir vergisi tarifesinin ikinci diliminde yer alan tutar olarak belirlenecek.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu’nda yapılan değişikliğe göre, yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla geri ödemesi başlamış veya takip için vergi dairesine bildirilmiş öğrenim ve katkı kredilerinden vadesi geldiği halde ödenmemiş olanların asıllarına vade tarihleriyle 9 Kasım 2022 tarihleri arasında gecikme zammı, Yİ-ÜFE tutarı, katsayı tutarı gibi alacaklar hesaplanmayacak. Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilen tutarlar iade edilmeyecek.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin oluşturduğu etkiler dikkate alınarak Vergi Usul Kanunu kapsamında yapılacak başvuruların ve ödenecek taksitlerin süreleri birer ay uzatılacak. Mücbir sebep hali ilan edilen illerdeki dairelere borçlu olanlar, mücbir sebebin sona erdiği tarihi izleyen ayın sonuna kadar başvuracak ve ödemelerini bu süreyi takip eden aydan başlamak üzere belirtilen süre ve şekilde yapacak.

Depremden kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen hizmet erbabına, işverenler tarafından 6 Şubat-31 Temmuz 2023 tarihlerinde mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılan ayni yardımlar ile 50 bin lirayı geçmeyen nakdi yardımlar prime esas kazanca dahil edilmeyecek. Bu yardımlar üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi alınmayacak.

Depremden etkilenen vatandaşlara, sahibi oldukları konutları ikamet amacıyla bedelsiz olarak tahsis eden konut sahipleri için emsal kira bedeli uygulanmayacak.

Depremde vefat edenlerin mirasçılarına, sigorta ve emeklilik şirketlerince ve Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacak.

Depremde ölenlerin mirasçılarına veraset yoluyla intikal eden mallar ile bunların eşine, çocuklarına, anne ve babasına işverenlerce yapılan yardımlar, veraset ve intikal vergisinden istisna tutulacak. Bu şekilde gerçekleşen intikaller nedeniyle veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmeyecek, ilişik kesme belgesi aranmayacak.

Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tutulması, muhafazası ve ibrazı mecburi olan defter ve belgeleri depremde zayi olan mükelleflerin, zayi belgesi için yetkili mahkemeye başvuru süresi 31 Temmuz 2023’e kadar uzatılacak. Bu belgenin il veya ilçe idare kurullarından alınabilmesine imkan sağlanacak. Yeni defter açılışları kolaylaştırılacak ve yeni defterlerin tasdiki işlemlerinde noter harcı ve noterlik ücreti alınmayacak.

Deprem nedeniyle mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde faaliyet gösteren kişilerle iktisadi ve ticari ilişkisi bulunan mükelleflerin alacaklarının tahsilinde ortaya çıkan zorluklar nedeniyle şüpheli alacak karşılığı ayrılması ile ilgili şartlar hafifletilecek.

Mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki ticari işletme, ticaret şirketleri ve şubelerin deprem nedeniyle ticaret sicili müdürlüklerinde gerçekleştirecekleri işlemlerde, 31 Temmuz 2023’e kadar harç ve bu işlemlere bağlı ücret ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilan ücreti alınmayacak.

Mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde depremden zarar gören esnaf ve sanatkarların ekonomik faaliyetlerine devam etmelerine katkıda bulunmak için 31 Temmuz 2023’e kadar, esnaf sicil müdürlüklerinde yapacakları tescil, terkin, tadil, sicil tasdikname işlemlerinden harç ile sicil gazetesi ilan ücreti alınmayacak.

Depremde yıkılan veya ağır hasar gören binalar ile kullanılamaz duruma gelen taşıtlara ilişkin vergi ve katkı payları ile varsa bu alacaklara ilişkin feri alacakları terkin edilecek. Taşıtlar üzerindeki vergi dairelerince konulan hacizler kaldırılacak.

Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin yüzde 10 oranında; kurumlar vergisi istisnaları ile yurtdışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise yüzde 5 oranında tek seferlik ek vergi alınacak.

Depremden etkilenen 11 il ile Sivas’ın Gürün ilçesindeki kurumlar vergisi mükellefleri kapsam dışında tutulacak.

Hesaplanacak verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenecek.

Hesaplanan söz konusu vergi, gider ve indirim olarak dikkate alınmayacak; kurumlar vergisi, geçici vergi ve tevkif suretiyle kesilen vergiler ile varsa yurt dışında ödenen vergiler dahil hiçbir vergiden mahsup edilmesine imkan tanınmayacak.

Söz konusu verginin, ilk taksiti kurumlar vergisi ödeme süresi içinde, ikincisi ise bu süreyi takip eden dördüncü ayda olmak üzere iki taksitte ödenecek.

Tam mükellef kurumlardan elde edilen risturn istisnası, bağış ve yardımlar gibi bazı istisna ve indirimler kapsam dışında tutulacak ve ek vergi kapsamına girmeyen mükellefler belirlenecek.

Kaynak: TBMM

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Yıllık İşletme Cetveli Gönderme Süresi Uzatıldı 2023 dönemi yıllık işletme cetveli gönderme süresi 6 Mayıs 2024…
  • 2024 Yılı Birinci Geçici Vergi Dönemi İçin Enflasyon Düzeltmesi Yapılmayacak Enflasyon düzeltmesi yapılmayacak 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi…
  • Vakıflarda Şubeler ve Şubelerin Muhasebe Uygulamaları Vakıflar Yönetmeliğinde şube, vakıf faaliyetlerinin yürütülebilmesi için yeni vakfa bağlı olarak…
Top