Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Bakanlık daha önce “yer” bazında kullandığı yetkisini, “afete maruz kalanlar” itibarıyla genişletebilir ve bu mükellefler tarafından yerine getirilemeyecek olan vergi ödevlerini ayrıca belirleyebilir. Böyle bir düzenlemeye acil ihtiyaç var!

Maliye geçmişte deprem, heyelan ve yangın gibi doğal afet durumlarında mücbir sebep ilan ederken, mükellefin afetten zarar görüp görmediğine bakmıyor, mücbir sebep hali ilan ettiği yerlerde vergi mükellefiyetinin bulunmasını mücbir sebepten yaralanmak için yeterli görüyordu.

Nitekim son depremlerden sonra da aynı anlayışla depremlerden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ illeri ile Sivas ilinin Gürün ilçesinde mücbir sebep hali ilan etti.

Hangi mükellefler mücbir sebep kapsamına giriyor?

Maliyenin açıklamasına göre, depremin etkilediği iller ve Sivas ilinin Gürün ilçesinde deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerin, bu mükellefiyetleri nedeniyle vergi kanunlarının uygulanması bakımından 06.02.2023 ila 31.07.2023 (bu tarih dahil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde oldukları kabul edildi.

Mücbir sebep ilanı mükelleflere ne sağlıyor?

Maliyenin mücbir sebep halinde yerine getirilmeyecek yükümlülükleri belirleme yetkisi var. Maliye bu yetkisine istinaden ilan ettiği mücbir sebep dolayısıyla yerine getirilmeyecek yükümlülükleri de belirledi.

Vergi Usul Kanununa göre, mücbir sebep vergide süreleri uzatıyor, dolayısıyla mücbir sebep halinin geçerli olduğu süre içinde verilmesi gereken beyanname ve bildirimlerin verilme süreleri uzuyor. Maliye kamuoyuna, mücbir sebep süresince verilmesi gereken vergi beyanname ve bildirimlerinin (örneğin 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin) normal sürelerinde verilmeyip 15 Ağustos 2023 Salı günü sonuna kadar verilebileceğini ve bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden/edecek vergilerin de 31 Ağustos 2023 Perşembe günü sonuna kadar ödenebileceğini açıkladı.

Ayrıca, bu mükellefler tarafından mücbir sebep hali süresi içerisinde verilmesi gereken 2023 yılı birinci geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamelerinin verilmeyeceği duyuruldu. Yani bu geçici vergi beyannameleri hiç verilmeyecek.

Maliyenin açıkladığı bir başka avantaj ise mücbir sebep halinin ilan edildiği yerlerde bulunan vergi mükelleflerinin vergi borçlarının, 2 Ekim 2023 Pazartesi günü sonuna kadar başvuru yapmaları ve gerekli şartları da taşımaları kaydıyla faiz alınmaksızın 24 aya kadar taksitlendirilmesi imkânı getirilmesidir.

Deprem bölgesi dışındaki mükelleflerden mücbir sebepten kimler yararlanabilecek?

Mücbir sebep ilan edilen yerler dışında mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerden, deprem bölgesinde faaliyet gösteren ve mücbir sebep hali kapsamında olan serbest muhasebeci mali mali müşavirler ile aralarında deprem tarihi itibarıyla Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi bulunan mükellefler de, mücbir sebepten yararlanacaklar.  

Görüldüğü gibi depremden hiç etkilenmedikleri halde sırf defterleri mücbir sebep kapsamındaki mali müşavirler tarafından tutulduğu, imzalandığı ve gönderildiği için mücbir sebep halinden yararlanan mükellefler var!

Buna karşılık, deprem bölgesinde mükellefiyeti bulunmayan ancak söz konusu bölgelerde şube, fabrika, depo vs. işletmesi veya varlıkları bulunan ve bu işletmeleri ve varlıkları zarar gören mükellefler mücbir sebepten yararlanamıyorlar.

Örneğin genel merkezi İstanbul’da olduğu için kurumlar vergi mükellefiyeti İstanbul’da bulunan bir mükellefin Gaziantep’teki fabrikasının deprem nedeniyle zarar görmesi ve üretim yapılamaması halinde bile bu mükellefin mücbir sebep kapsamında olduğu kabul edilmiyor. Yani bu durumdaki mükellef tüm vergi yükümlülüklerini normal süresinde yerine getirmek zorunda...

Sizce de burada bir yanlışlık/haksızlık yok mu?

Deprem bölgesi dışında sadece merkezi bulunan, tüm faaliyet kazancını deprem bölgesinden sağlayan mükellefler açısından durum daha da vahim.

Bence bu durumdaki mükelleflerin depremden etkilendikleri, kamu otoritelerinin ilgili mevzuat kapsamında yaptıkları veya vergi idaresinin yetkili elemanlarının talep üzerine yapacakları tespitlere istinaden yahut mükelleflere bu durumlarını tevsik etme imkânı sağlanarak, yaşanan haksızlık ACİLEN giderilmelidir.  

Vergi Usul Kanununun 15 inci maddesine göre, Maliye Bakanlığı, mücbir sebep sayılan haller nedeniyle; bölge, il, ilçe, mahal veya afete maruz kalanlar itibarıyla mücbir sebep hali ilân etmeye ve bu sürede vergi ödevlerinden yerine getirilemeyecek olanları tespit etmeye yetkili. Dolayısıyla, Bakanlık daha önce “yer” bazında kullandığı yetkisini, “afete maruz kalanlar” itibarıyla genişletebilir ve bu mükellefler tarafından yerine getirilemeyecek olan vergi ödevlerini ayrıca belirleyebilir. Böyle bir düzenlemeye acil ihtiyaç var!

Benzer haksızlık dün yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla ihdas edilen ek vergide de yaşanacak. 6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar bu vergiden muaf kılınırken, depremden etkilenen ancak söz konusu yerlerde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar ek vergiyi ödeme zorunda kalacaklar. Erdoğan Sağlam

https://t24.com.tr/yazarlar/erdogan-saglam/vergide-mucbir-sebep-uygulamasinda-yasanan-haksizlik,39127

Pazartesi, 13 Mart 2023 08:02

Matrah Artırımı İçin 20 Neden(II)

6 Şubat 2023 tarihinde yayınladığımız yazıda, “Yeni Af Kanunundan yararlanmazlarsa sonradan pişman olabilecekler” konusu üzerinde durmaya başlamıştım. İlk sekiz madde ve yazımın detaylarına www.dunya.com adresinden erişebilirsiniz. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim.

9. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma iddiasına muhatap olanlar veya olabilecekler Mal veya hizmet aldığınız şirketin belgeleri sorunlu ise, hele de diğer şirkete sahte belge düzenleyici teşhisi konmuşsa, o şirketten fatura almış bütün şirketler doğal olarak uzun yıllar devam edecek sorunlar (özel esaslara alınma-tarhiyat hatta ceza davasına muhatap olma) yaşayabiliyorlar.

Kurumlar vergisi ve KDV de matrah artırımı sorunu (iade alınacak tutar ve devreden KDV’ye etkisi hariç) büyük ölçüde çözmektedir.

10. Önceki yıllarda incelenmiş ve aynı uygulamaya devam edenler Vergi Denetim Kurulu tarhiyat yaptığı şirketlerin sonraki yıllarını da takip etmekte ve incelemektedir. Yani kararınızı diğer yıllarınızın inceleneceğini bilerek verin.

11. Uygulamanızın aksi yönde mükteza bulunanlar Şayet sizin vergi konusunda izlediğiniz yol veya vardığınız sonucun aksi yönünde yeni tarihli bir mükteza (mali İdarenin yazılı görüşü)varsa, inceleme sırasında mutlaka eleştirileceğinizi dikkate alarak karar alın.

12. Uygulamalarının aksine sektörde inceleme yapılmış olanlar Şayet sektörünüzden bir şirkette  tarhiyat yapılmışsa, bilin ki aynı konuda, siz de eleştirildiği şekilde işlem yapmışsanız size de tarhiyat yapılacak.

13. Ortaklardan alacaklarınız varsa Piyasaya uygun faiz hesaplanıp hesaplanmadığı ve KDV uygulanıp uygulanmadığı yönüyle, rakam büyükse daha da yüksek ihtimalle inceleneceksiniz. Bu konuda Af Kanununda ayrı bir imkan da var.

14. Hali hazırda bir inceleme başlatılmışsa Şu an başlatılan incelemeler durduruldu. Kanun çıktıktan sonra 7 gün içinde bitirilmeyen incelemelere, şayet mükellef matrah artırımı yaparsa, matrah artırımına dahil konular itibariyle devam edilemeyecektir.

15. Şirket ortakları, yakınları ya da çalışanlarının hareketli banka hesapları varsa Mali idare kayıt dışı gelir ve faaliyetleri tespit edebilmek için banka hesap hareketlerini izlemektedir. İstediği an ticari kaydı olmadığı halde, ticari faaliyet izlenimi veren banka hareketlerinden hareketle incelemeler başlatabilecektir. Bir inceleme sırasında ortaklar ve çalışanların, bazen yakın akrabaları banka hesap hareketlerine de özel olarak bakılmaktadır.

16. İlişkili işlemlerin hacmi büyük ve sorun yaşatabilecek durumdaysa İlişkili işlemlerde uygulanan fiyat (transfer pricing) konusu uzunca bir süredir büyük ölçekli tarhiyatların en önemli dayanağıdır. Gerek mal ve gerekse hizmet açısından yaygın inceleme ve eleştiriler yapılmaktadır.

17. Büyük kasa hareketleriniz varsa İncelemeye alınma nedenidir. Ortağın işletmeden çekişi veya ortağa verilmiş borç kabul edilerek tarhiyatlar yapılmaktadır. l 18. Yurt dışına yapılan ödemeler varsa Yurt dışına yapılan her türlü ödeme, başta stopaj, KDV yükümlülüğü, işle ilgililik, işle mütenasip olup olmaması ve transfer fiyatlaması yönüyle incelenmektedir.

19. YMM’nizden riskli alanlar ve bu hususların rakamsal boyutu konusunda değerlendirme isteyin YMM’nizle de oturup mutlaka bir risk-fayda-maliyet analizi yapın.

20. CFO’nuzdan riskli alanlar ve bu hususların rakamsal boyutu konusunda değerlendirme isteyin CFO’nuz üzerinde, her türlü problem ve olası maliyetin sorumlusuymuş psikolojisi yaratmadan, birlikte, objektif, YMM ve gerekirse avukatlarınızın da görüşünü alarak risk-fayda-maliyet analizi yapın. Zeki GÜNDÜZ

https://www.dunya.com/kose-yazisi/matrah-artirimi-icin-20-nedenii/688089

İçinde kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılması, kesinleşmemiş ve dava safhasında bulunan alacaklar, inceleme ve tarhiyat aşamasında bulunan alacaklar, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesi, bazı kurumlar vergisi mükelleflerine son dakika sürprizi ek vergi, deprem bölgesine yönelik özel düzenlemeler gibi düzenlemelerin de yer aldığı 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun dünkü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi (12.03.2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazete).

Şimdi hemen herkes başvuru süreci ne zaman başlayacak diye merak etmeye başladı.

İş dünyası “ek vergi” hariç memnun!

Evet, iş dünyası 7440 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelerden biri hariç son derece memnun. Çünkü, yapılan düzenlemelerin büyük bir kısmı iş dünyasının beklediği ve talep ettiği şeyler. Özellikle 2022 yılının matrah ve vergi kapsamına alınması son derece olumlu karşılandı. Memnun olmadığı tek düzenleme ise, son dakika sürprizi olarak Meclis Genel Kurulu’nda eklenen Ek Vergi. Hemen herkes ek vergiye hazırlıksız yakalandı, üzerinde ayrıntılı bir görüşme dahi yapılamadan çok hızlı bir şekilde yasalaştı. Sadece bazı yüksek sesli itirazlar üzerine, ek vergi düzenlemesinde bazı küçük düzeltmeler yapıldı. Ek vergiye yönelik eleştiriler artarak devam ediyor, daha da devam edecek gibi görünüyor.

Sırada Tebliğler var!

7440 sayılı Kanun yayınlanarak yürürlüğe girdi, şimdi sırada Kanun kapsamına giren düzenlemelerle ilgili olarak Maliye, SGK, Gümrük ve diğer kurumların yayınlayacakları Tebliğlerde. Tebliğler yayınlanır yayınlanmaz mevzuat tarafında her şey tamamlanmış olacak.

Başvuru süreci Tebliğler yayınlandıktan sonra başlayacak!

Evet, her kurum 7440 sayılı Kanunla ilgili olarak kendi görev alanına giren konu/konularda Tebliğleri yayınlar yayınlamaz başvuru süreçleri de başlayacak. Yani, Kanunun yayınlanmasıyla beraber başvuru süreci hemen başlayamıyor. Çünkü, başvuruların nasıl alınacağı belli değil, başvuru formları, dilekçeler ve beyannameler ile sistem hazır değil!

Maliye tarafı bu konuda oldukça tecrübeli, yapılandırma ile ilgili Tebliği bu hafta içerisinde (hatta birkaç gün içerisinde) yayınlaması bekleniyor.

Aslında özellikle vergi konusunda bu ikincil düzenlemelerin bir an evvel çıkarılması ve mükellef başvurularının alınması gerekiyor.

Maliye yapılandırmaya hazır mı?

Maliye’nin, önceki yasalarda yaşanan sıkıntı ve gecikmeleri de dikkate alarak, borç yapılandırma başvuruları ile matrah ve vergi artırımı beyannamelerinin/bildirimlerinin elektronik ortamda alınabilmesi, ödeme planlarının bilgi işlem sistemleri tarafından oluşturulması ve tahsilat işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli olan çalışmalara, Kanunun yayınlanmasını beklemeden önce başladığı ifade ediliyor. Söz konusu yazılımların kısa bir sürede tamamlanması, o kadar da kolay değil. Gerçekten de bu kadar kapsamlı, ödeme durumuna göre değişen çok sayıda düzenleme ve varyasyon içeren bir yasa ile ilgili elektronik yazılım yapmak çok zor bir iş.

7326 sayılı Kanun yayınlanmasına rağmen, buna ilişkin başvurular biraz geç alınmıştı. Bunun çeşitli nedenleri vardı. Örneğin, matrah ve vergi artırımından yararlanamayacak mükelleflerle ilgili olarak Adalet Bakanlığı ve MASAK’tan istenilen liste ve bilgilerin geç gelmesi, matrah ve vergi artırımı başvurularının geç alınmasına neden olmuştu. Diğer bir neden ise, yapılandırmaya ilişkin yazılımlarındaki gecikme.

Aynı gecikmelerin bir kez daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin acilen alınması lazım.

İlk olarak kesinleşmiş alacaklara ilişkin başvurular alınacak!

Önceki yapılandırma uygulamaları dikkate alındığında, ilk olarak kesinleşmiş alacakların yapılandırılması başvuruları alınacak. Maliye, 1 No.lu Yapılandırma Tebliği’ni yayınlar yayınlamaz kesinleşmiş borçların yapılandırılmasına ilişkin başvuruları hem İnteraktif Vergi Dairesi (ivd.gib.gov.tr) üzerinden hem de vergi dairelerinden elden veya posta yoluyla alacak (Madde 2).

Diğer düzenlemelere ilişkin başvuruların ise aşağıdaki sıralamaya göre alınması öngörülüyor:

İkinci sırada, kesinleşmemiş̧ veya dava safhasında bulunan alacakların yapılandırılmasına ilişkin başvurular var. alınacak (Madde 3).

Üçüncü sırada, ı̇nceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemlerle ilgili başvurular alınacak (Madde 4).

Dördüncü sırada, pişmanlıkla veya kanuni süresinden sonra kendiliğinden verilecek beyannameler alınacak (Madde 4).

Beşinci sırada, matrah ve vergi artırım başvuru ve beyannameleri alınacak (Madde 5).

Son olarak da, işletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin başvurular alınacak (Madde 6)

Başvurularda son tarih 31 Mayıs, ilk taksit ödemesinde ise 30 Haziran!

Bazı istisnalar hariç olmak üzere, 7440 sayılı Kanunda yer alan borç yapılandırması, matrah ve vergi artırımı, kesinleşmemiş̧ veya dava safhasında bulunan alacakların yapılandırılması, İncelenen ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler, pişmanlıkla veya kanuni suresinden sonra kendiliğinden verilecek beyannameler ile ı̇şletme kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin başvuruların 31 Mayıs 2023 tarihine kadar, ilk taksit ödemelerinin ise 30 Haziran 2023 tarihine kadar yapılması gerekiyor.

Başvuru ve ilk taksit ödeme tarihlerinin uzatılması mümkün mü?

Evet, mümkün.

Cumhurbaşkanımıza başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini 1 aya kadar uzatma konusunda yetki verilmiş bulunuyor (7440 sayılı Kanun, Madde. 9/16). Cumhurbaşkanımız, bu yetkisini kullanarak, başvuru süresini 30 Haziran 2023, ilk taksit ödeme süresini ise 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatabilir. Daha önceki yapılandırma düzenlemesinde bu yetkisini kullanmıştı.

Matrah ve vergi artırımı için 31 Mayıs mı beklenilecek?

Bu süreç içerisinde en önemli düzenleme, matrah ve vergi artırımına ilişkin.

Özellikle şu an vergi incelemesi devam edenler bir çıkmaz içine girdi. Bununla ilgili 7440 sayılı Kanunda özel bir düzenleme bulunuyor: Söz konusu düzenleme şu şekilde:

“Bu maddeye göre matrah veya vergi artırımında bulunulması, bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmez. Ancak, artırımda bulunan mükellefler hakkında başlanılan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin, bu maddenin birinci fıkrasının (h) bendi ve üçüncü fıkrasının (e) bendi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Kanunun yayımını izleyen yedi iş günü içinde sonuçlandırılamaması hâlinde, bu işlemlere devam edilmez. Bu süre içinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmaz. İnceleme veya takdir sonucu tarhiyata konu matrah veya vergi farkı tespit edilmesi hâlinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce artırımda bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan fark, bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri ile birlikte değerlendirilir. İnceleme ve takdir işlemlerinin sonuçlandırılmasından maksat, inceleme raporları ve takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilmesidir.” (7440 sayılı Kanun, Madde. 5/7).

Bunun Türkçesi şu:

“Kanunun yayımı tarihi olan 12 Mart 2023 tarihinden önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin, 12 Mart 2023 tarihini izleyen 7 iş günü içinde yani 21 Mart 2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar sonuçlandırılamaması halinde, bu vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilmeyecek, bulunduğu safhada bırakılacak. Mükellefler başvuru süresinin sonuna kadar (31 Mayıs 2023) matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmaları şartıyla, sadece artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan veya artırılan vergileri ödeyecekler. 21 Mart 2023 tarihinden sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden raporlar ve kararlar üzerine tarhiyat yapılmayacak.”

Matrah ve vergi artırımı bu yönden çok ama çok önemli! Bu konuda acele etmeye gerek yok!

Varlık Barışı’nda süre uzatılmadı!

Yeni Varlık Barışı düzenlemesi Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 15. Maddesinde yer alıyor. Söz konusu düzenleme 31 Mart 2023 tarihine kadar yürürlükte bulunuyor. Hemen herkes bu sürenin de 7440 sayılı Kanunla 2023 yılı sonuna kadar uzatılmasını bekliyordu. Ancak, hiç beklenilen gibi olmadı, varlık barışı düzenlemesinin süresi uzatılmadı.

Bu sürenin Cumhurbaşkanı Kararı ile uzatılması da söz konusu değil. Çünkü, ilgili düzenlemede, söz konusu sürenin uzatılması konusunda Cumhurbaşkanımıza verilmiş herhangi bir yetki bulunmuyor. Yani, Varlık Barışı 31 Mart 2023 tarihinde (bu tarih dahil) sona eriyor. Abdullah TOLU

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/borc-yapilandirmasinda-surec-ne-zaman-baslayacak/686217

Pazartesi, 13 Mart 2023 07:51

Bildirim Yükümlülüğü

14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usun Kanunu’na eklenen “Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan bildirim” başlıklı 170/A maddesinde yer alan “Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu Kanuna göre mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi durumunda, bu bildirimi mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul etmeye, bu şekilde kabul edilecek bildirimleri faaliyet konusu, gelir unsuru ile mükellefiyet, vergi, iş yeri ve şirket türlerini ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmünün verdiği yetkiye istinaden ticaret siciline tescil edilen işlemlerden Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ortamda Hazine ve Maliye Başkanlığına yapılan bildirimlerin mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edilmesine ilişkin usul ve esasları 546 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile belirlenmiştir.

(1) 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Kanuna göre mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerden, Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ortamda Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirimlerin mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul edilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu tebliğin amaç ve kapsamını teşkil etmektedir.

(2) 213 sayılı Kanun’un

- “İşe Başlamayı Bildirme” başlıklı 153‘üncü maddesinde, aşağıda yazılı mükelleflerden işe başlıyanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar:

1. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;

2. Serbest meslek erbabı;

3. Kurumlar Vergisi mükellefleri;

4. Kolektif ve adi şirket ortaklariyle komandit şirketlerin komandite ortakları.

Ticaret sicili memurlukları, kurumlar vergisi mükellefi olup da Türk Ticaret Kanununun 27’nci maddesi uyarınca tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir suretini ilgili vergi dairesine yazılı veya elektronik ortamda intikal ettirir. Bu mükelleflerin işe başlamayı bildirme yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılır. Bildirim yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurları hakkında işe başlamanın zamanında bildirilmemesine ilişkin usulsüzlük cezası hükümleri uygulanır. Başvuru evraklarının elektronik ortamda intikaline ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenir.

- “Adres Değişikliklerinin Bildirilmesi” başlıklı 157’nci maddesinde, 101’inci maddede yazılı bilinen iş yeri adreslerini değiştiren mükellefler, yeni adreslerini vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.

- “İş Değişikliklerinin Bildirilmesi” başlıklı 158’inci maddesinde, işe başladıklarını bildiren mükelleflerden:

a. Yeni bir vergiye tabi olmayı;

b. Mükellefiyet şeklinde değişikliği;

c. Mükellefiyetten muaflığa geçmeyi gerektirecek surette işlerinde değişiklik olanlar, bu değişiklikleri vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.

- “İşletmede Değişikliğin Bildirilmesi” başlıklı 159’uncu maddesinde, aynı teşebbüs veya işletmeye dahil bulunan iş yerlerinin sayısında vukua gelen artış veya azalışları mükellefler vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.

- İşi Bırakmanın Bildirilmesi” başlıklı 160’ıncı maddesinde, 153’üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar”,

- “Tasfiye ve İflas” başlıklı 162’nci maddesinde, tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyet vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam eder.

Bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesi:

1. Tasfiye veya iflas kararlarını;

2. Tasfiyenin veya iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecburdurlar.

- “Nakil” başlıklı 163’üncü maddesinde, “İş ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi adres değişikliği sayılır.”,

- “Süre” başlıklı 168 inci maddesinde, bildirmeler aşağıda yazılı süre içinde yapılır:

1. Gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca, şirketlerin kuruluş aşamasında işe başlama bildirimleri ise işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ticaret sicili memurluğunca ilgili vergi dairesine yapılır. Şirketlerin işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirimler ile işi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır.

2. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan bildirim” başlıklı 170/A maddesinde, “Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu Kanuna göre mükelleflerin bildirmeye mecbur olduğu bilgilerin, kamu kurum ve kuruluşları tarafından Bakanlığa yazılı veya elektronik olarak bildirilmesi durumunda, bu bildirimi mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul etmeye, bu şekilde kabul edilecek bildirimleri faaliyet konusu, gelir unsuru ile mükellefiyet, vergi, iş yeri ve şirket türlerini ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak tespit etmeye ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
hükümleri yer almaktadır.

19/12/2012 tarihli ve 4093 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ticaret Sicili Yönetmeliği gereğince tescil zorunluluğu bulunan işlemlerden bu Tebliğ ekindeki tabloda (EK:1) yer alanlara ilişkin bilgiler Ticaret Bakanlığı tarafından elektronik ortamda Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirildiğinden söz konusu işlemlere ilişkin bildirimler, mükellefler tarafından yapılan bildirim olarak kabul edilecektir. Bu kapsamda söz konusu işlemler için mükellefler tarafından ayrıca vergi dairesine bildirimde bulunulmasına gerek bulunmamaktadır.

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/bildirim-yukumlulugu/686193

Gelir vergisi mükellefleri tarafından 2022 takvim yılında elde edilen kazanç ve iratların, 1-31 Mart 2023 tarihleri arasında beyan edilmesi ve beyan üzerine tarh olunan gelir vergisinin birinci taksitinin 31 Mart 2023 tarihine kadar ikinci taksitinin ise 31 Temmuz 2023 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir. 2022 takvim yılında elde edilen farklı gelir unsurlarının ne şekilde beyan edileceğini özellikli durumları ile inceleyelim.

Ticari, Zirai ve Mesleki Kazançların Beyanı

Tacirler, çiftçiler ve serbest meslek erbapları, bir takvim yılında elde ettikleri kazançlarını Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) 85. Maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmek zorundadırlar. Ayrıca bu mükellefler; ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmeseler de zarar dahi elde etseler, yıllık gelir vergisi beyannamesi vermekle yükümlüdürler. Buna karşın; bu kapsamda olup da genel kuralın aksine beyan edilmesi gerekmeyen gelirler aşağıdaki gibidir. 

- Kazancı basit usulde tespit olunan mükelleflerin, GVK' nın Mükerrer 20/A maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi vermelerine gerek yoktur.

- Sosyal içerik üreticiliği ve mobil uygulama yazılım faaliyeti ile iştigal eden ve şartları sağlayan mükelleflerin 2022 takvim yılında elde ettikleri ve tutarı GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilim tutarını (880.000 TL) aşmayan gelirlerinin GVK’ nın Mükerrer 20/B maddesi uyarınca beyan edilmesi gerekmemektedir.

- Tevkifat usulü ile vergilendirilen çiftçilerin faaliyetleri neticesinde elde ettikleri zirai kazançları üzerinden, ödemeyi yapanlar tarafından  müstahsil makbuzu düzenlenerek tevkif edilen  gelir vergisi, çiftçiler açısından nihai vergileme olduğundan, bu mükelleflerin elde ettikleri kazançları için GVK’ nın 86/1-a maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi vermelerine gerek yoktur.

- Serbest meslek kazancı elde eden müellif, mucit ve ihtira beratı sahipleri vb  mükelleflerin GVK’ nın 18. Maddesi kapsamında elde ettikleri ve tutarı GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilim tutarını (880.000 TL) aşmayan gelirlerinin beyan edilmesi gerekmemektedir. Bu kapsamda olan mükelleflerden %17 oranında tevkif edilen gelir vergisi nihai vergileme olacaktır.

Ücretlerin Farklı Durumları

Tek işverenden alınan ve tutarı GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilim tutarını (880.000 TL) aşmayan tevkifatlı ücretler beyan edilmeyecektir. Birden fazla işverenden tevkifata tabi tutulmuş ücret geliri elde edilmesi halinde ise birinci ücretin hangisi olacağı çalışan tarafından serbestçe seçilecek ve birden sonraki ücretlerin toplamının GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin ikinci dilim tutarını (70.000 TL) aşmaması ve bu tutar aşılmamakla birlikte aynı zamanda birinci ücret de dahil olmak üzere elde edilen tüm ücretlerin toplamının GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilim tutarını (880.000 TL) aşmaması halinde tevkifata tabi ücretler için beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır. Belirtilen şartları sağlamayan ücretler yıllık beyanname ile beyan edilecek ve dönem içerisinde işverenlerce tevkif edilen gelir vergileri, beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecektir. Bununla birlikte; gelir vergisi tevkifatı uygulanmamış ücretlerin tutarının, asgari ücretin yıllık matrahını (yıllık net asgari ücret) aşması halinde beyan edilmesi gerekmektedir. Beyan edilen tevkifatsız ücretler için beyanname üzerinde GVK’ nın 23/18. Maddesinde yer alan “asgari ücret istisnasından” faydalanılabilmesi mümkündür. 

- 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna göre lisans sahibi olan veya lisans sahibince yetkilendirilen kişi tarafından organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine yapılan ücret üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmakta olup elde edilen bu ücretler sebebiyle beyanname verilmesi gerekmemektedir. 

- Lig usulüne tabi spor dallarındaki sporculara yapılan ücret ödemeleri üzerinden en üst ligdekiler için %20, en üst altı ligdekiler için %10, diğer ligdekiler için %5 ve lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporcular ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ücret ödemeleri üzerinden %5 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Bu şekilde vergilendirilen sporcuların elde ettikleri ücretleri toplamının GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilim tutarını (880.000 TL) aşmaması halinde beyanname vermeleri gerekmemektedir. Belirtilen tutarın aşılması halinde ise elde edilen ücretler brüt haliyle beyan edilecek ve beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden, ücret ödemeleri sırasında yukarıda belirtilen oranlarda tevkif edilen gelir vergileri mahsup edilecektir. 

- Basketbol ve voleybol spor dallarının en üst liglerinde görev alan hakemler hariç olmak üzere amatör spor müsabakalarını yöneten hakemlerin elde ettikleri ücretleri, GVK’ nın 29. Maddesi uyarınca gelir vergisinden istisna olduğu için bu gelirler sebebiyle beyanname verilmesine gerek yoktur. 

- 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu’nun 12. Maddesi; “Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı gemilerde çalışan personele ödenen ücretler gelir vergisi ve fonlardan müstesnadır.” Şeklinde olup Türk Uluslararası Gemi Sicili’ ne kayıtlı gemilerde çalışan “gemi adamlarına” ödenen ücretler gelir vergisinden istisnadır. Bu sebeple elde edilen bu ücretler sebebiyle gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmemektedir.

Konut ve İşyeri Kira Gelirleri

Gayrimenkullerin konut olarak kiraya verilmesi sebebiyle elde edilen kira gelirlerinin toplamının, mükelleflerce istisnadan yararlanılabilmesi ve bu kira gelirlerinin beyan dışı bırakılmaması kaydıyla 2022 takvim yılı mesken istisna tutarı olan 9.500 TL’nin altında olması halinde GVK’ nın 86/1-a Maddesi uyarınca beyan edilmesi gerekmemektedir. Bu tutarın üzerinde konut kira geliri elde edilmesi halinde muhakkak beyanname verilmesi gerekmekte olup istisna hakkı bulunan mükellefler bu istisna tutarını, verecekleri beyanname üzerinde indirebileceklerdir.

GVK’ nın 21.maddesi uyarınca; ticari, zirai ve mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olan mükellefler, mesken istisnasından faydalanamadıkları için elde ettikleri konut kira gelirlerinin tutarı ne olursa olsun beyannamelerine dahil etmeleri gerekmektedir. (Elde edilen konut kira gelirinin istisnadan faydalanılamayan gmsi olduğu ve tevkifata da tabi olmayan bu konut kira gelirinin GVK’ nın 86/1-d maddesinde yer alan beyan haddi hesabına dahil edilerek beyan edilip edilmemesine karar verilmesi gerektiği yönünde görüşler olsa da bu görüşe katılmamaktayım.) Ayrıca, istisna haddi üzerinde konut kira geliri elde eden mükelleflerin, beyan edilip edilmemesi önemli olmaksızın elde ettikleri “ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının” gayri safi tutarları toplamının, GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin üçüncü diliminde ücret gelirleri için belirlenen 250.000 TL tutarını aşması halinde GVK’ nın 21. Maddesinde yer alan mesken istisnasından faydalanmaları mümkün değildir. İstisnadan faydalanılıp faydalanılmayacağının bu şekilde kontrol edilmesi için elde edilen konut kira gelirinin 9.500 TL’nin üzerinde olması gerekmektedir. Başka bir anlatımla; elde edilen konut kira geliri toplamı örneğin 7.500 TL ise bu gelirin beyan edilmesi gerekmez.

İşyeri kira geliri elde eden mükellefler ise tevkifat yapmakla yükümlü kişilere kiraya verdikleri işyerleri sebebiyle elde ettikleri kira gelirlerini öncelikle GVK’ nın 86/1-c maddesinde yer alan “vergiye tabi gelir toplamına” ilave edecekler, vergiye tabi gelir toplamının topyekûn bir şekilde GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin ikinci dilim tutarını (70.000 TL) aşması halinde işyeri kira gelirlerini de beyan edeceklerdir. İşyeri kira gelirini beyan etmek zorunda olan mükellefler, beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden, dönem içerisinde kiracılar tarafından kendilerinden %20 oranında tevkif edilen gelir vergilerini mahsup edebileceklerdir.  İşyerinin tevkifat yapmakla yükümlü olmayan mükelleflere (kazancı basit usulde tespit olunan ticaret erbabı gibi) kiraya verilmesi halinde; elde edilen işyeri kira geliri tutarının GVK’ nın 86/1-d maddesinde yer alan beyan haddi (3.800 TL) hesabına dahil edilmesi ve bu tutarın topyekûn olarak aşılması halinde tevkifata tabi olmayan işyeri kira gelirlerinin de beyan edilmesi gerekmektedir.

Konut ve işyeri kira gelirlerinin beyan edilmesi halinde belgeli olmak ve GVK’ nın 74. Maddesinde yer alan usullere riayet edilmek kaydıyla katlanılan gerçek giderler (konut kira gelirlerinde istisnaya isabet eden gerçek giderler indirilemez.) veya %15 oranında hesaplanacak götürü gider, elde edilen kira gelirlerinden indirim konusu yapılabilecektir.

Kar Paylarının Beyan Usulü

Menkul sermaye iradı kapsamında yer alan ve tam mükellef kurumlardan elde edilen her nevi hisse senedi kar payları, limited şirket ortaklığından ve iş ortaklığından elde edilen kar payları ve kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar ile kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar paylarının brüt tutarının yarısı, GVK’ nın 22/3. Maddesi uyarınca gelir vergisinden istisnadır. İstisna sonrası kalan kar payının beyan edilip edilmeyeceğine karar vermek için bu tutar öncelikle GVK’ nın 86/1-c maddesinde yer alan vergiye tabi gelir toplamına ilave edilecek, vergiye tabi gelir toplamı bir bütün halinde GVK’ nın 103. Maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesinin ikinci dilim tutarını (70.000 TL) aşarsa istisna sonrası kalan brüt kar payı da beyan edilecektir. Bahse konu kar paylarının beyan edilmesi halinde ise istisna kısma isabet eden gelir vergisi tevkifatı da dahil olmak üzere (toplam brüt kar payı üzerinden yapılan %10 gelir vergisi tevkifatının tamamı) kar dağıtımı sırasında tevkif edilen gelir vergisinin tamamı, beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecektir.

Kar payının, adi komandit şirketin komanditer ortağı olunması sebebiyle elde edilmesi halinde ise beyan durumu farklılık göstermektedir. Adi komandit şirketler kar dağıtımı sırasında tevkifat yapmakla yükümlü olmadıkları için komanditer ortak tarafından elde edilen kar payı, tevkifatsız menkul sermaye iradı olmaktadır. Bu kapsamda elde edilen kar payının beyan edilip edilmeyeceğine karar vermek için bu kar payı öncelikle GVK’ nın 86/1-d maddesinde yer alan beyan haddi (3.800 TL) hesabına dahil edilecek ve bu tutarın bir bütün olarak aşılması halinde bu kar payı da beyan edilecektir.

Mevduat Faizleri ve Repo Gelirleri

Bankalarca vadeli hesaplara istinaden dönemsel olarak ödenen faizler, katılım bankalarının verdikleri kar payları ile menkul kıymetlerin geri alım vaadiyle satışından elde edilen repo gelirleri, GVK’ nın Geçici 67. Maddesi uyarınca -tutarı ne olursa olsun- beyan edilmeyecek ve başkaca gelirlerin beyan edilmesi halinde de beyannameye intikal ettirilmeyecektir.

Kazanç ve İratların İstisna Haddi İçinde Kalan Kısımları

Gelirin unsurlarından diğer kazanç ve iratlar kapsamında yer alan değer artışı kazançları ile arızi kazançlar sebebiyle elde edilen gelirlerin istisnayı aşan kısımlarının doğrudan beyan edilmeleri gerekmektedir. İştirak hisselerinin elden çıkarılması, gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde elden çıkarılması gibi değer artışı kazancı kapsamına giren gelirlerin 25.000 TL’yi aşmaması ve arızi ticari/mesleki kazançlar, gayrimenkullerin tahliyesi, kiracılık hakkının devri gibi arızi kazanç kapsamında yer alan gelirlerin de 58.000 TL’yi aşmaması halinde ilgili gelirler beyan edilmeyecektir. Belirtilen tutarların aşılması halinde ise istisna düşüldükten sonra kalan gelirin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi zorunludur. 

Değer artışı kazancı içerisinde yer alan “taksi, dolmuş, minibüs ve umum servis araçlarına ait ticari plakaların satışı” sebebiyle elde edilen kazançların tamamı gelir vergisinden istisna olduğu için ilgili kazançlar beyan edilmeyecektir. 

Tevkifata ve İstisnaya Konu Olmayan Menkul ve Gayrimenkul Sermaye İratları

Alacak faizi, senet iskonto gelirleri, yurtdışından elde edilen faiz gelirleri, adi komandit şirketlerin komanditer ortaklarının elde ettikleri kar payları ile basit usulde vergilendirilen mükelleflere kiraya verilen işyerlerinden elde edilen kira gelirleri gibi gelir vergisi tevkifatına ve istisnasına konu olmayan menkul sermaye iratları ile gayrimenkul sermaye iratlarının toplam tutarlarının,  GVK’ nın 86/1-d maddesinde yer alan 3.800 TL tutarındaki beyan haddini aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Mükelleflerin bu kapsama dahil olan birden fazla geliri mevcut ise; 3.800 TL’lik beyan haddinin aşılıp aşılmadığının tespitinde bu kapsamdaki tüm gelirlerin toplamı dikkate alınacaktır.

Yusuf Cihad DEMET
Vergi Müfettişi

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/2022-takvim-yilinda-elde-edilen-kazanc-ve-iratlarin-beyani/686216

Gelir Türü

Açıklama

Beyan Sınırı

Mesken Kira Geliri

İstisna Kira Gelirleri Toplamına Bir Defa Uygulanacak.

9.500,00

İş Yeri Kira Geliri

İşyeri Kira Gelirlerinin Brüt Tutarı Üzerinden

70.000,00

Kar Payı Geliri, İştirak Hisse Geliri

Elde Edilen Kar Payı'nın Brüt Tutarının Yarısı İstisna

70.000,00

Ücret Gelirleri

Tek işverenden Elde Edilen

880.000,00

Birden Fazla İşverenden Elde Edilen

70.000,00

Sosyal Medya Gelirleri (Youtube, Tik Tok, İnstagram)

İstisna Belgesi Olanlar

880.000,00

Değer Artış Kazançları

 25.000,00

Arızi Kazançlar

 58.000,00

Eurobond Faiz Geliri

 70.000,00

Yurt Dışından Elde Edilen Menkul Sermaye İratları (Faiz, Repo, Kar Payı Vb.)

 3.800,00

Devlet Tahvili, Hazine Bonusu

(Döviz veya Altın Cinsinden)

İhraç Tarihi 1 Ocak 2006 Tarihinden Önce Olan Ve Kazancı 70.000 TL'yi aşanlar.

(TL Cinsinden)

Beyan Edilmesine Gerek Yok.

Mevduat Faiz Geliri

 Beyan Edilmesine Gerek Yok.

Katılım Bankasından Elde Edilen Kar Payları

 Beyan Edilmesine Gerek Yok.

Repo Gelirleri

 Beyan Edilmesine Gerek Yok.

2022 Yılı Kira Gelirlerinin 2023 Mart Ayında Beyanı Sırasında  Dikkat Edilecek Noktalar

1. 2022 yılı içerisinde tahsil etmiş olduğu toplam mesken kira geliri 9.500,00 TL, işyeri kira geliri 70.000,00 TL üzeri olanlar beyanname vermek zorundadırlar.

2. Bu istisna sadece tek mesken için uygulanacak olup birden fazla mesken kirası elde edenler için istisna kira gelirleri toplamına bir defa uygulanacaktır.

3. Mesken veya işyerinde birden fazla kişinin ortak olması halinde ise bu konuttan elde edilen kira geliri için her bir ortak söz konusu istisnadan ayrı ayrı yararlanabilir.

4. Sadece mesken kira geliri elde etse bile ticari, zirai veya mesleki kazancından dolayı mükellefiyeti bulunanlar istisnadan faydalanamazlar.

5. İşyeri ve mesken kirası elde edenler götürü veya gerçek gider yöntemini seçebilirler. Fakat götürü gider yöntemini seçen mükellefler 2 yıl geçmedikçe gerçek gider yöntemine geçemezler.

6. 01.01.2022 tarihi itibariyle başlayan işyeri kira ödemelerindeki stopaj oranı %20 olarak  beyan  edilmelidir.

7. Götürü gider yöntemini seçenlerin kira gelirinden istisna düşüldükten sonra %15 oranında indirim uygulanır.

8. Gerçek gider yöntemini seçenler sahibi bulunduğu gayrimenkulü kiraya verip, kendisi de kirada oturuyorsa 2022 yılı içinde ödediği kira tutarını gider olarak yazabileceklerdir.

9. Gerçek gider yöntemini seçenler kiraya verdikleri gayrimenkuller için yapılan borç ödemelerinin sadece faiz kısmını gider olarak yazabilirler.

10. Gerçek gider yöntemini seçenler sadece kiraya verilen gayrimenkulleri için elde ediliş tarihinden itibaren 5 yıl boyunca iktisap bedelinin %5'i tutarında gider olarak gösterebilirler.

11. Gerçek gider yöntemini seçen mükellefler yaptıkları giderlerle ilgili belgeleri 5 yıl boyunca saklamak ve istendiğinde ibraz etmek zorundadırlar.

12. 2022 yılı içerisinde  9.500,00 TL üzeri mesken kira gelirinizin yanında, beyanı gerekip gerekmediğine bakılmaksızın ayrı ayrı veya birlikte elde ettiğiniz ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarınızın gayri safi tutarları toplamının 250.000,00 TL’yi geçmesi halinde 9.500,00 TL’lik mesken istisnasından yararlanamazsınız.

13. Mükellefler 01.01.2022 – 31.12.2022 dönemine ait beyana tabi kira gelirini 31 Mart günü akşamına kadar beyan etmek zorundadırlar.

14. Beyannameler, hazır beyan sistemi ile internet üzerinden, mükelleflerin bağlı oldukların vergi dairelerinden  veya  3568 sayılı kanuna göre yetki almış meslek mensupları aracılığı ile e-beyanname üzerinden verilebilir.

15. 2022 yılında elde edilen kira gelirlerinin; 2023 yılı içerisinde Mart ve Temmuz aylarında iki eşit taksit olmak üzere; 1.taksit damga vergisi ile birlikte 31 Mart 2023 tarihine kadar, 2.taksit ise 31 Temmuz 2023 tarihinde kadar ödenmesi gerekmektedir.

16. Ödemelerini, anlaşmalı  bankalardan, herhangi  bir vergi dairesinden, PTT işyerlerinden veya www.gib.gov.tr üzerinden kredi kartı ile elektronik ortamda ödeyebilirler.

Dr. Mustafa Alpaslan

https://www.hukukihaber.net/2022-yilinda-elde-edilen-2023-yilinda-beyan-edilecek-gelirler-ve-beyan-sinirlari-nedir

Kurumlar vergisi mükelleflerinin yatırım yapmalarını kolaylaştırmak ve teşvik etmek amacıyla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa (KVK) 32/A maddesi eklenerek indirimli kurumlar vergisi müessesesi vergi hukukunda yerini bulmuştur.

  Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara, yatırıma katkı ve vergi indirim oranları uygulanmak suretiyle, indirimli orana göre hesaplanan kumlar vergisi ve yararlanılan yatırıma katkı tutarı bulunur.

  Hesap döneminden itibaren, yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanır.

·       Yatırıma katkı tutarı; indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını ifade etmektedir.

·       Yatırıma katkı oranı; yatırıma katkı tutarının yapılan toplam yatırım tutarına bölünmesi suretiyle bulunacak oran ifade etmektedir.

  Yatırım teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı ve vergi indirim oranları dikkate alınarak ilgili teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmasının esas olduğu yukarıda belirtilmiştir.

ÖRNEK : (SANCAK) AŞ’nin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımının toplam tutarı 24.000.000,00 TL ve yatırıma katkı oranı %20’dir. Bu durumda toplam yatırıma katkı tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

ÇÖZÜMToplam yatırıma katkı tutarı = Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 24.000.000 TL x %20 = 4.800.000,00 TL

Burada görüldüğü gibi, toplam yatırıma katkı tutarı 4.800,00TL tır.

Yatırım Harcamaları İçinde Dikkate Alınmayacak Harcamalar

-  Arazi harcamalarının,

-  Arsa harcamalarının,

-  ROYALTI harcamaları,

-  Yedek parça harcamaları,

-  Amortismana tâbi olmayan diğer harcamaların

  Vergi indirimi desteğinden yararlanamayacaklardır.

 Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasına, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmeye başlandığı geçici vergi döneminden itibaren başlanır. 

 Yatırımın işletilmeye başlandığı geçici vergi döneminden itibaren yatırımdan elde edilen kazanca,

·       Teşvik belgesinde yer alan ve vergi indirimi içeren yatırım tutarını aşmamak üzere,

·       Gerçekleştirilen yatırım harcaması dolayısıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanacaktır.

Örnek: Yeni kurulan Bayrak AŞ’nin 2021 hesap döneminde başlamış olduğu ve yatırım teşvik belgesi kapsamındaki komple yeni yatırımının toplam tutarı 20.000.000,00 TL’dir. 2022 hesap döneminde kısmen işletilmeye başlanan bu yatırımın 7.500.000,00 TL’lik kısmı gerçekleştirilmiştir. Söz konusu yatırımdan 2022 hesap döneminde 2.000.000,00 TL kazanç elde etmiştir.

 (Yatırıma katkı oranı: %40, vergi indirim oranı: %60)

 Toplam yatırıma katkı tutarı = Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı

Toplam yatırıma katkı tutarı 20.000.000,00 x %40 = 8.000.000,00

Burada görüldüğü gibi, toplam yatırıma katkı tutarı 8.000,00TL tır.

2022 hesap döneminde hak kazanılan yatırıma katkı tutarı = 2022 hesap döneminde gerçekleştirilen yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 7.500.000,00 x %40 = 3.000.000,00

Burada fiilen yapılan 7.500,00 Yatırım harcamasına isabet eden yatırıma katkı tutarı 3.000,000,00 TL tır.

 Bu durum karşısında; BAYRAK AŞ’nin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yatırımından 2022 hesap döneminde elde ettiği kazanca uygulanacak indirimli kurumlar vergisi oranı ile yararlanılan yatırıma katkı tutarı aşağıdaki gibi olacaktır.

 İndirimli KV oranı : [KV oranı - (KV oranı x Vergi indirim oranı)] : [%23 - (%23 x %60)] = [%23 - %13,80] = %9,2

Yatırımdan elde edilen kazanç: 2.000.000,00 - İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV (2.000.000,00 x %23) : 460.000,00TL

İndirimli orana göre hesaplanan KV (2.000.000,00 x %9,2) : 184.000,00TL

 Yararlanılan yatırıma katkı tutarı (460.000,00 - 184.000,00) : 276.000,00 TL tır.

İzleyen hesap dönemlerinde yararlanabilecek yatırıma katkı payı: 8.000,000,00 (-) 276.000,00 = 7.724.000,00 TL tır.

 Yatırım Döneminde Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Kazançlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Uygulaması:

  Yatırım teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı ve vergi indirim oranları dikkate alınarak ilgili teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmasının esastır. Ancak; Yatırım Döneminde Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Kazançlarda İndirimli Kurumlar Vergisi müessesesi vergi hukukunda yerini almıştır. 

  Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması yatırım dönemi ile sınırlıdır.

  Hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben; Gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve toplam yatırıma katkı tutarının %80’ini geçmemek üzere yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli gelir veya kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

ÖRNEK : (D) A.Ş. 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgesi kapsamındaki toplam 50.000.000 TL’lik yatırımına 02.03.2020 tarihinde başlamış olup bu yatırıma ilişkin olarak 2020 hesap dönemi sonu itibarıyla 30.000.000 TL tutarında yatırım harcaması yapmıştır. 2021 hesap döneminde de devam eden bu yatırımını henüz işletmeye başlamamış olan (D) A.Ş. 2020 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden 70.000.000 TL kazanç elde etmiş olup bu tutar aynı zamanda (D) AŞ’nin kurumlar vergisi matrahıdır.

Yatırıma katkı oranı: %40,

Vergi indirim oranı: %80,

Kurumlar vergisi oranı %20,

Yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde kullanılabilecek kısmı: %50,

(D) A.Ş. henüz işletilmeyen bu yatırımından kazanç elde etmediği için 2020 hesap döneminde sadece diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulayabilecektir.

 Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasındaki üst sınır:

 - 1. sınır: Yatırım döneminde yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı = [(Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı) x Belirlenen oran] = [(50.000.000 TL x %40) x %50] = 10.000.000 TL

- 2. sınır: Gerçekleştirilen yatırım harcaması = 30.000.000 TL

 (D) AŞ’nin yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara, yararlanılacak yatırıma katkı tutarı 10.000.000 TL’yi geçmemek üzere, indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

(D) AŞ’nin 2020 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde ettiği kazançlarına ilişkin indirimli kurumlar vergisi uygulaması aşağıdaki gibi olacaktır.

İndirimli KV oranı : [KV oranı - (KV oranı x Vergi indirim oranı)] : [%20 - (%20 x %80)] = [%20 - %16] = %4

-Diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç (KV matrahı):70.000.000 TL

-İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV: 14.000.000 TL

-Yatırım döneminde yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı: 10.000.000 TL

- İndirimli KV matrahı = [Yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı / (KV oranı-İndirimli KV oranı)]=[10.000.000 TL /(%20 - 4)]:62.500.000 TL

- İndirimli orana tabi matrah üzerinden hesaplanan KV (62.500.000 TL x %4) : 2.500.000 TL

- Genel orana tabi matrah = (70.000.000 TL(-)62.500.000 TL) : 7.500.000 TL

- Genel orana tabi matrah üzerinden hesaplanan KV (7.500.000 TL x %20) :1.500.000 TL

- Hesaplanan toplam KV (2.500.000 TL +1.500.000 TL):4.000.000 TL

(D) AŞ’nin yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde ettiği kazancının 62.500.000 TL’lik kısmına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması nedeniyle tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi tutarı [(62.500.000 TL x %20) - (62.500.000 TL x %4)] 10.000.000 TL’dir.

ÖRNEK : (E) A.Ş. Yatırım teşvik belgesi kapsamında toplam 350.000.000 TL tutarındaki yatırımına 18.03.2020 tarihinde başlamış olup, 2020 hesap dönemi içinde bu yatırımına ilişkin olarak 28.000.000 TL yatırım harcaması yapmıştır.

Yatırıma katkı oranı: %30,

Vergi indirim oranı: %70,

Yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde kullanılabilecek kısmı: %30

Kurumlar vergisi oranı %20

(E) A.Ş. yatırımını 11.03.2021 tarihinde fiilen tamamlamış olup 15.04.2021 tarihinde tamamlama vizesinin yapılması için Bakanlığına müracaat etmiştir.

(E) A.Ş. 2020 hesap döneminin 1. geçici vergi döneminden itibaren diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulayabilecektir.

(E) A.Ş. 2020 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden 250.000.000 TL kazanç elde etmiştir. Bu dönemde (E) AŞ’nin söz konusu yeni yatırımından herhangi bir kazancı bulunmamaktadır.

Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasındaki üst sınır:

- 1. sınır: Yatırım döneminde yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı = [(350.000.000 TL x %30) x %30] = 31.500.000 TL

- 2. sınır: Gerçekleştirilen yatırım harcaması = 31.500.000 TL

 Dolayısıyla, (E) AŞ’nin yatırım dönemi içinde yer alan 2020 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği 250.000.000 TL kazancına, yararlanılacak yatırıma katkı tutarı 28.000.000 TL’yi geçmemek üzere, indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

İndirimli KV oranı [%20 - (%20 x %70)] = [%20 - %14] %6

- Diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç (KV matrahı) : 250.000.000 TL

- İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV: 50.000.000 TL

- Yatırım döneminde yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı (2020 hesap döneminde yapılan harcama nedeniyle) : 28.0600.000 TL

- İndirimli KV matrahı [28.000.000 / (%20 - %6)] : 200.000.000 TL

- İndirimli orana tabi matrah üzerinden hesaplanan KV (200.000.000 TL x %6) : 12.200.000 TL

- Genel orana tabi matrah (250.000.000 TL - 200.000.000 TL) : 50.000.000 TL

- Genel orana tabi matrah üzerinden hesaplanan KV (50.000.000 TL x %20) : 10.000.000 TL

- Ödenecek toplam KV(12.000.000 TL + 10.000.000 TL):22.000.000 TL

2020 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması nedeniyle tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi tutarı [(200.000.000 TL x %20) - (200.000.000 TL x %6)]= 28.000.000 TL’dir.

 Buna göre, toplam yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yararlanılabilecek 31.500.000 TL’lik kısmından kalan (31.500.000 – 28.000.000 TL)= 3.500.000 TL’lik tutar için,

 En az bu tutar kadar ilave yatırım harcaması yapılmış olması kaydıyla yatırım dönemi içinde yer alan izleyen hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

  Toplam yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde kullanılmayan kısmının, hak kazanılan yatırıma katkı tutarını aşmamak üzere, bu yatırımın işletilmesinden elde edilecek kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılabileceği tabiidir.

(E) AŞ’nin yatırımının 12.3.2021 tarihinde fiilen tamamlanması nedeniyle 2021 hesap döneminin 1. geçici vergilendirme döneminde yatırım dönemi sona erdiğinden, 2021 hesap döneminin 2. geçici vergilendirme döneminden itibaren diğer faaliyetlerden elde ettiği kazançları için söz konusu yatırım teşvik belgesi kapsamında indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

(E) AŞ’nin, yatırım dönemi içerisinde yer alan 2021 hesap döneminin 1. geçici vergilendirme döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına, yararlanacağı yatırıma katkı tutarı (toplam yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yararlanılabilecek kısmından kalan)3.500.000 TL’yi aşmamak üzere indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

  2021 hesap döneminin izleyen geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi beyannameleri ile hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde, 1. geçici vergilendirme döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarla sınırlı olmak üzere indirimli kurumlar vergisinden faydalanabilecektir.

 (E) AŞ’nin yatırım döneminden sonra diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar genel oranda kurumlar vergisine tabi tutulacak olup bu dönemden itibaren, toplam yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde kullanılmayan kısmına ulaşılıncaya kadar, sadece yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

 (F)AŞ’nin yatırım teşvik belgesi kapsamında 2021 hesap döneminde başlamış olduğu yatırımının toplam tutarı 50.000.000 TL’dir. 2021 hesap döneminde kısmen işletilmeye başlanan bu yatırımın 30.000.000 TL’lik kısmı gerçekleştirilmiş ve (F) A.Ş. 2021 hesap döneminde bu yatırımından 10.000.000 TL, diğer faaliyetlerinden de 100.000.000 TL kazanç elde etmiştir.

Yatırıma katkı oranı: %40,

Vergi indirim oranı: %80,

Yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde kullanılabilecek kısmı: %30

Kurumlar Vergisi oranı:%20

Bu durum karşısında, Yatırıma katkı tutarı = Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 50.000.000 TL x %40 = 20.000.000 TL

2021 hesap döneminde gerçekleştirilen yatırım dolayısıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarı = Gerçekleştirilen yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 30.000.000 TL x %40 =  12.000.000 TL

İndirimli KV oranı : [KV oranı - (KV oranı x Vergi indirim oranı)] : [%20 - (%20 x %80)] = [%20 - %16] = %4

- Yatırımdan elde edilen kazanç: 10.000.000 TL

- İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV: 2.000.000 TL

- İndirimli KV oranı : %4

- İndirimli orana göre hesaplanan KV(10.000.000 TL x %4): 400.000 TL

- Yararlanılan yatırıma katkı tutarı (2.000.000 TL - 400.000 TL) : 1.600,000 TL

(F) A.Ş. yatırım teşvik belgesi kapsamındaki henüz tamamlanmamış yatırımından 2021 hesap döneminde elde ettiği 10.000.000 TL kazancı üzerinden indirimli orana göre (%4 oranında) hesaplanan 400.000 TL kurumlar vergisini ödeyecek ve 1.600.000 TL yatırıma katkı tutarından faydalanabilecektir.

Öte yandan, 2022 hesap döneminde 50.000.000 TL’lik yatırımını tamamlayan (F) AŞ’nin teşvik belgesi kapsamındaki yatırımı henüz tamamlanmadığından yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına da indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda yararlanılacak yatırıma katkı tutarıyla ilgili hesaplama ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasındaki üst sınır:

- 1. Sınır: 2021 hesap döneminde gerçekleştirilen yatırım dolayısıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarı = [(50.000.000 TL x %40) x %30] = 6.000,000 TL

- 2. Sınır: Gerçekleştirilen yatırım harcaması = 30.000.000 TL - Kurumlar vergisi matrahı: 110.000.000 TL

- Kurumlar vergisi oranı:%20

- İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV (110.000.000 TL x %20) : 22.000.000 TL

- Yararlanılabilecek azami yatırıma katkı tutarı (Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar dolayısıyla) : 6.000.000 TL- İndirimli KV oranı [%20 - (%20 x %80)] = [%20 - %16] : %4

- İndirimli KV matrahı [6.000.000 / (%20 - %4)] (Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar dolayısıyla) : 37.500.000 TL

- İndirimli KV matrahı toplamı (37.500.000 TL + 10.000.000 TL) : 47.500.000 TL

- Yatırımdan elde edilen kazanç dolayısıyla (10.000.000 TL)

- Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar dolayısıyla (37.500.000 TL) - İndirimli orana göre hesaplanan KV (47.500.000 TL x %4) : 1.900.000 TL

- Genel orana tabi matrah (100.000.000 TL - 37.500.000 TL) : 62.500.000 TL

- Genel orana göre hesaplanan KV (62.500.000 TL x %20):12.500.000 TL

- Ödenecek toplam KV (1.900.000 TL + 12.500.000 TL) : 14.400.000 TL

- Yararlanılan toplam yatırıma katkı tutarı (6.000.000 TL + 1.600.000 TL) :7.600.000 TL

Tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi tutarı [(37.500.000 TL x %20) - (37.500.000 TL x %4)] 6.000.000 TL’dir.

 Buna göre, yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılabilecek 6.000.000 TL’lik toplam yatırıma katkı tutarının tamamından 2021 hesap döneminde faydalanılmıştır.

 Bu nedenle, (F) AŞ’nin izleyen hesap dönemlerinde, yatırım dönemi devam etse dahi, diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına bu yatırımı dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmamakta olup, diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar genel oranda kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

 Toplam yatırıma katkı tutarının kalan (20.000.000 TL - 6.000.000 TL)= 14.000.000 TL’lik kısmının, bu yatırımın işletilmesinden elde edilecek kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılabileceği tabiidir.

 2021 hesap döneminde bu yatırımın kısmen işletilmesinden elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulanması nedeniyle (F) A.Ş. [(10.000.000 TL x %20) - (10.000.000 TL x %4)]= 1.600.000 TL tutarında yatırıma katkı tutarından faydalanmıştır. Dolayısıyla kalan (14.000.000 TL – 1.600.000 TL)= 12.400.000 TL’lik yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar, gerçekleştirilen yatırım harcaması üzerinden hak kazanılan yatırıma katkı tutarını aşmamak üzere, sadece yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

 Diğer Faaliyetlerden Elde Edilen Kazancın Kapsamı Ve İndirimli Vergi Oranı Uygulamasında Öncelik Sırası

İndirimli vergi oranı uygulamasında, mükelleflerin gerek 2009/15199 sayılı ve gerekse 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararlarına göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarının işletilmesinden elde edilen kazançları dışında kalan tüm kazançları diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak kabul edilecektir.

Yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara, ilgili teşvik belgesinde yer alan vergi indirim oranı dikkate alınarak indirimli vergi uygulanması esas olup, mezkûr Bakanlar Kurulu Kararları uyarınca düzenlenmiş yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlar, indirimli vergi uygulamasında diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak değerlendirilmeyecektir.

Ancak, Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımların tamamlanmış ve indirimli vergi oranı uygulanmak suretiyle yatırıma katkı tutarlarının tamamının kullanılmış olması halinde, bu yatırımlardan, hak kazanılan yatırıma katkı tutarının tamamının kullanıldığı hesap döneminden itibaren elde edilen kazançlar, indirimli vergi uygulamasında diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak değerlendirilebilecektir.

 Birden fazla yatırım teşvik belgesinin bulunması ve yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazancın yetersiz olması durumunda, hangi teşvik belgesine öncelik verileceği mükellefler tarafından serbestçe belirlenebilecektir.

 Kurular Vergisi Matrahının Birden Fazla Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Elde Edilen Kazançtan Düşük Olması:

 Birden fazla yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımdan elde edilen kazancın,

 Bu hesap dönemi içinde elde edilen toplam kazançtan düşük olması halinde, her bir yatırım teşvik belgesi kapsamında ayrı ayrı elde edilen kazancın bu yatırımlardan elde edilen toplam kazanca oranının kurumlar vergisi matrahına uygulanması suretiyle, bu teşvik belgelerinde yer alan vergi indirim oranlarına göre indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

 Örnek : (H) A.Ş. 2022 hesap döneminde;

 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgesi kapsamındaki birinci yatırımından (Yatırım 1) 6.000.000 TL,

2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgesi kapsamındaki ikinci yatırımından (Yatırım 2) ise 4.000.000 TL

Kazanç elde etmiştir.

Ancak, (H) AŞ’nin 2022 hesap dönemi sonundaki kurumlar vergisi matrahı 8.000.000 TL’dir.

 Yatırımlardan elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulanması:

 İlgili teşvik belgesi kapsamında indirimli KV uygulanacak matrah = KV matrahı x Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki ilgili yatırımdan elde edilen kazanç Yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen toplam kazanç 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında

Yatırım 1 (2009/15199) 600.000 / (600.000 + 400.000) = %60

Yatırım 2 (2012/3305) 400.000 / (600.000 + 400.000) = %40

İlgili teşvik belgesi kapsamında indirimli KV uygulanacak matrah = KV matrahı x Tespit edilen oran

 Yatırım 1 (2009/15199) 8.000.000 x %60 = 4.800.000 TL

 Yatırım 2 (2012/3305) 8.000.000 x %40 = 3.200.000 TL

Dolayısıyla, 8.000.000 TL’lik kurumlar vergisi matrahının;

- 4.800.000 TL’lik kısmına 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgesindeki vergi indirim oranı;

- 3.200.000 TL’lik kısmına ise 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararına göre düzenlenmiş yatırım teşvik belgesindeki vergi indirim oranı dikkate alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

Tevsi yatırım

Komple yeni yatırım: Mal ve hizmet üretimine yönelik olarak ana makine ve teçhizat ile yardımcı tesisleri içeren, gerektiğinde arazi, arsa ve bina, inşaat harcamalarını da ihtiva eden, yatırımın yapılacağı yerde aynı üretim konusunda mevcut tesisi veya mevcut tesisi ile altyapı bütünlüğü bulunmayan yatırımları ifade eder.

Tevsi: Mevcut bir yatırıma üretim hattı veya makine ve teçhizat ilavesiyle kapasitenin artırılmasına yönelik olan ve mevcut tesis ile alt yapı müşterekliği oluşturarak bir bütün teşkil eden yatırımları ifade eder.

Modernizasyon: Mevcut tesislerin üretim hatlarında teknik ve/veya ekonomik ömrünü tamamlamış makine ve teçhizata uygun parçaların eklenmesini veya mevcut makine ve teçhizatın yenileri ile değiştirilmesini, tesiste eksik kalmış bölümlerin tamamlanmasını, nihai ürünün doğrudan kalitesinin yükseltilmesini veya modelinin değiştirilmesini içeren yatırımları ifade eder.

Ürün çeşitlendirme: Mevcut tesisler ile altyapı müşterekliği olan, aynı işletmede mevcut makine ve teçhizata yapılacak ilave yatırımla farklı bir nihai ürün elde edilmesine yönelik yatırımları ifade eder.

Entegrasyon: Mal ve hizmet üreten tesislerin mevcut üretim hatlarında elde edilen nihai ürüne bütünleyici nitelikte ara malı verecek ve/veya üretilmekte olan nihai ürünü ara malı olarak kullanabilecek şekilde, mevcut tesise ileri ve/veya geriye doğru entegre olan, yatırımın konusu ve projenin özelliği dikkate alınarak kaideden aynı il sınırları içinde veya aynı yerde ve aynı tesis bünyesinde olan yatırımları ifade eder.

ÖRNEK:

 (K) A.Ş. 2021 hesap döneminde yatırım teşvik belgesi kapsamında 20.000.000 TL tutarında tevsi yatırım harcaması yapmış olup söz konusu yatırım 2021 yılında tamamlanmıştır. Yatırım döneminde herhangi bir kazancı bulunmayan (K) A.Ş. bu dönemde indirimli kurumlar vergisinden yararlanmamıştır.

Söz konusu şirketin 2022 hesap döneminde ticari bilanço kârı 4.000.000 TL, kurumlar vergisi matrahı ise 2.000.000 TL’dir. Tevsi yatırımdan doğan kazanç ayrı bir şekilde tespit edilememiştir. (Yatırıma katkı oranı: %40, vergi indirim oranı: %70) (K) AŞ’nin dönem sonunda aktifine kayıtlı bulunan sabit kıymetlerin tutarları aşağıdaki gibidir: Sabit kıymetler Amortisman düşülmeden önceki brüt tutar

250-Arazi ve Arsalar 15.000.000 TL

252-Binalar 40.000.000 TL

255-Demirbaşlar 20.000.000 TL

258-Yapılmakta Olan Yatırımlar 20.000.000 TL

TOPLAM 95.000.000 TL Tevsi yatırıma isabet eden kazanç tutarının hesaplanmasında aşınma payına tabi olmayan boş arsa ve araziler dikkate alınmayacağından, oranlamada dikkate alınacak tutar (95.000.000 TL – 15.000.000 TL)= 80.000.000 TL’dir.

Tevsi yatırıma isabet eden kazanç tutarı = Gerçekleşen tevsi yatırım tutarı/Dönem sonu toplam sabit kıymet tutarı x Ticari bilanço kârı

Tevsi yatırıma isabet eden kazanç tutarı = 2.000.000 TL/8.000.000 TL = %25 x 4.000.000 TL = 1.000.000 TL

Buna göre, indirimli kurumlar vergisine tabi tutulacak olan matrah 1.000.000 TL, (K) AŞ’nin kurumlar vergisi matrahından düşük olduğundan, bu tutarın tamamı indirimli kurumlar vergisi uygulamasına konu olacaktır.

Yatırıma katkı oranı %40 olduğundan, hak kazanılan yatırıma katkı tutarı (2.000.000 TL x %40)= 8.000.000 TL’dir.

- Kurumlar vergisi matrahı: 2.000.000 TL

- İndirimli KV oranı [%20 - (%20 x %70)] = [%20 - %14] : %6

- İndirimli KV matrahı: 1.000.000 TL

- İndirimli orana göre hesaplanan KV(1.000.000 TL x %6):60.000 TL

- Genel orana tabi matrah (2.000.000–1.000.000 TL)=1.000.000 TL

-Genel orana göre hesaplanan KV(1.000.000 TL x %20)=200.000 TL

- Ödenecek toplam KV (60.000 TL + 200.000 TL) : 260.000 TL

 Yapılan tevsi yatırım nedeniyle tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi, diğer bir ifadeyle yararlanılan yatırıma katkı tutarı [ (1.000.000 TL x %20) - (1.000.000 TL x %6)] 140.000 TL’dir. Buna göre, hak kazanılan 8.000.000 TL’lik yatırıma katkı tutarının kalan (8.000.000 TL - 140.000 TL) 7.860.000 TL’lik kısmı için izleyen hesap dönemlerinde sadece bu yatırımdan elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır.

 Eğer, (K) AŞ’nin yatırım döneminde diğer faaliyetlerden kazanç elde etmiş olması halinde diğer şartları da taşıması kaydıyla bu kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün olabilecektir.

 TEŞVİK BELGELİ YATIRIMLARIN DEVRİ

Yatırımın Faaliyete Geçmeden Önce Devredilmesi Durumu

Devralan kurum, ilgili mevzuatta belirtilen koşulları aynen yerine getirmek kaydıyla indirimli vergi uygulamasından yararlanabilecektir. Yatırımın faaliyete geçmesinden önce devri halinde devreden kurumun bu yatırım dolayısıyla indirimli vergi oranı uygulamasından yararlanamayacağı tabiidir.

Yatırımın Kısmen Veya Tamamen Faaliyete Geçmesinden Sonra Devredilmesi Durumu

• devir tarihine kadar devreden,

• devir tarihinden sonra ise devralan, ilgili mevzuatta belirtilen koşulları yerine getirmek kaydıyla yararlanabilecektir.

 Örnek : (L) AŞ’nin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımının toplam tutarı 4.000.000 TL’dir. (L) A.Ş. 2017 hesap döneminde başladığı yatırım kapsamında bu dönemde 1.000.000 TL yatırım harcaması yapmış ve kısmen işletilmeye başlanan bu yatırımdan anılan dönemde 125.000 TL kazanç elde etmiştir. (L) A.Ş. bu yatırımını, kısmen işletilmeye başlandığı 2017 hesap döneminin sonunda devretmiştir. (Yatırıma katkı oranı: %60, vergi indirim oranı: %80). Buna göre;

Yatırıma katkı tutarı = Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 4.000.000 TL x %60 = 2.400.000 TL

2017 hesap döneminde hak kazanılan yatırıma katkı tutarı = Gerçekleştirilen yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı = 1.000.000 TL x %60 = 600.000 TL

Bu yatırımdan elde edilen kazanca kurumlar vergisi %80 oranında indirimli uygulanacağı için, yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar yatırımdan elde edilen kazanç [%20 - (%20 x %80)] %4 oranında kurumlar vergisine tabi olacaktır.

 Yatırımdan (L) A.Ş. tarafından elde edilen 125.000 TL kazanç üzerinden (125.000 TL x %4) 5.000 TL kurumlar vergisi ödenecek olup ilk yıl yararlanılan yatırıma katkı tutarı;

[(125.000 TL x %20) - (125.000 TL x %4)] 20.000 TL olacaktır. Dolayısıyla, kısmen işletilmeye başlanılan bu yatırımı devralan kurum, gereken koşulları yerine getirmek kaydıyla, 2.400.000 TL’lik yatırıma katkı tutarının kalan (2.400.000 TL - 20.000 TL) 2.380.000 TL’lik kısmı için indirimli kurumlar vergisinden yararlanabilecektir.

 Yatırıma Katkı Tutarında Endeksleme

 Teşvik belgesi kapsamındaki toplam yatırıma katkı tutarının yatırımın tamamlandığı hesap döneminin sonuna kadar yararlanılamayan kısmı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda VUK hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacaktır.

Örnek : (L) A.Ş. yatırım teşvik belgesi kapsamında 2019 hesap döneminde başladığı yatırımını 15.10.2021 tarihinde tamamlamış ve 01.11.2021 tarihinde tamamen işletmeye başlamıştır

(L) AŞ’nin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımının yatırıma katkı oranı %50 ve vergi indirim oranı %80 olup toplam yatırıma katkı tutarı 15.000.000 TL’dir. (L) A.Ş. toplam yatırıma katkı tutarının 4.000.000 TL’lik kısmını 2019 ve 2020 hesap dönemlerinde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle kullanmıştır.

Yatırımın tamamlandığı 2021 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde,

 Diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle 2.250.000 TL, bu yatırımından elde ettiği kazancına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle de 1.250.000 TL olmak üzere yatırıma katkı tutarının toplam 3.500.000 TL’lik kısmından yararlanmıştır.

 2022 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde, bu yatırımından elde ettiği kazancına indirimli kurumlar vergisi uygulamak suretiyle yatırıma katkı tutarının 1.500.000 TL’lik kısmından faydalanmıştır.

Buna göre, (L) A.Ş. bu yatırımına ilişkin toplam yatırıma katkı tutarının kalan [15.000.000 TL – (4.000.000 TL + 3.500.000 TL + 1.500.000 TL)=] 6.000.000 TL’lik kısmını, 2023 yılı için VUK hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırarak kullanabilecektir. 2023 yılı için belirlenen yeniden değerleme oranının %40 olması halinde, (L) AŞ’nin yeniden değerleme sonrasında yararlanabileceği yatırıma katkı tutarı [6.000.000 TL x (1 + 0,40)=] 8.400.000 TL olacaktır.

    (L) AŞ’nin 2023 hesap döneminde bu yatırımından elde ettiği kazancının 12.500.000 TL olması halinde;

 Yararlanılacak yatırıma katkı tutarı [ (12.500.000 TL x %20) – (12.500.000 TL x %4)] 2.000.000 TL ve bu durumda 2024 hesap dönemine devreden yatırıma katkı tutarı da (6.300.000 TL – 2.000.000 TL=) 4.300.000 TL olacaktır. (L) A.Ş. bu tutarı, 2024 yılı için VUK hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırarak kullanabilecektir.

YMM/BD HASAN SANCAK

https://www.linkedin.com/pulse/indirimli-kurumlar-vergisi-uygulamasi-hasan-sancak/?trackingId=rSr4g%2FhmqdR2UQ3nX%2BbUxQ%3D%3D

Kaynakça:

5520 Sayılı KVK

2009/15199 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı

2012/3305 Sayılı Bakanlar Kurulu kararı

YMM İrfan Vural

YMM A. Murat Yıldız

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve olağanüstü hal (OHAL) ilan edilen illerdeki yatırımlar için genel teşvik uygulamaları kapsamında düzenlenen ve 6 Şubat itibarıyla yatırım süresi biten, tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri, talep alınmaksızın tamamlanmış sayılacak.

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, OHAL ilan edilen illerdeki kalkınma ajanslarının yönetim kurulu toplantıları 3 ay süreyle yapılmayabilecek. Yönetim kurullarının toplanamadığı sürede, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenen yönetim kurulu yetkileri genel sekreterce kullanılabilecek.

Bakanlık, bölge kalkınma idareleri ve OHAL ilan edilen iller dışında bulunan kalkınma ajansları, OHAL ilan edilen illerde ekonomik ve sosyal kalkınma alanında ihya faaliyetlerine destek olmak amacıyla programlar uygulayabilecek.

Kalkınma ajansları, OHAL ilan edilen iller yararına ve OHAL süresince, taşınmazlar hariç, kiralama ve satın alma yapabilecek.

Depremler dolayısıyla genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde yapılmakta olan yatırımlar için genel teşvik uygulamaları kapsamında düzenlenen ve 6 Şubat itibarıyla yatırım süresi biten ve tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri, talep alınmaksızın, yatırım süresi devam eden yatırım teşvik belgeleri ise 3 ay içinde talep edilmesi halinde, yatırım teşvik belgesindeki kayıt ve şartlar aranmaksızın mevcut haliyle tamamlanmış sayılacak.

Bu yerlerde yapılmakta olan yatırımlar için bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamalarına istinaden düzenlenen ve 6 Şubat itibarıyla tamamlama vizesi yapılmamış yatırım teşvik belgeleri de 3 ay içinde talep edilmesi halinde, yatırım teşvik belgesinde kayıtlı desteklerin durdurulması ve yararlanılan desteklerin geri alınmaması suretiyle yatırım teşvik belgesindeki kayıt ve koşullar aranmaksızın, mevcut haliyle tamamlanmış olarak kabul edilecek. ​​​​​​​

https://www.ekonomim.com/gundem/ohal-kapsaminda-yatirim-tesviklerine-iliskin-yeni-tedbirler-alindi-haberi-686150

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan (TCMB) bu kez ihtiyaç kredilerine yönelik sınırlayıcı adım geldi.

Merkez Bankası’ndan bankalara gönderilen yazıda, ihtiyaç kredilerinde de ticari kredilerdeki gibi faiz sınırı konuldu. Bankalar söz konusu sınırı aşmaları halinde menkul kıymet tutma yükümlülüğüne tabii olacak.

Bloomberg HT’nin ulaştığı yazıya göre, tüketicilere kullandırılacak ihtiyaç kredilerinde “faiz/kâr payı oranı Merkez Bankası tarafından ilan edilen bileşik referans oranının 1.8 ile 2.0 katı arasında olanlara birinci kademede, 2.0 katından yüksek olanlara ikinci kademede” menkul kıymet tutma zorunluluğu getirildi.

Böylelikle, oto ve konut kredileri haricinde verilecek ihtiyaç kredilerinde MK kapsamına girmeyecek en yüksek aylık faiz 1.37 seviyesinde olacak. Bu seviyenin (yıllık basit %16.56) üzerinde oluşacak kredi faizlerinde bankaların menkul kıymet tutma yükümlülüğü olacak. Mevcut durumda bankalar ihtiyaç kredilerine aylık 1.55 ile %2.00 arasında faiz uyguluyor.

Bankalar referans faizin 1.8 ile 2.0 katı arasında faiz uygulaması halinde %20, 2.0 katının üzerinde faiz uygulanması halinde ise %90 menkul kıymet tutmak zorunda kalacak.

Merkez Bankası, daha önce de kredi faizlerinin kendi politika faizine yakın yerde oluşmasını sağlamak adına ticari kredilerde faiz sınırı koymuş, bunun üzerinde kullandırılacak krediler için menkul kıymet tutma yükümlülüğü getirilmişti.

Not, Devlet Bankaları, Deprem Bölgesinde yaşayan vatandaşlara Deprem Kredisi adı altında Kredi vereceğiz diye Vatandaşı Banka kapılarında sıraya dizdiler, Canları istediklerine verdiler. Vermediklerinin de olumsuz diyerek Kredibilitelerini düşürdüler

Kamuoyunda vergi affı/barışı olarak da bilinen 7440 Sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"  12 Mart 2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

7440 Sayılı Kanun’da özetle;

  • Vergi affı düzenlemesine;
    • Kesinleşmiş alacaklara
    • Kesinleşmemiş veya dava safhasında alacaklara
    • İnceleme ve tarhiyat aşamasında bulunan vergilere
    • Matrah artırımına
    • İşletme kayıtlarının düzeltilmesine  
  • Kurumlara istisna ve indirim tutarları üzerinden ek vergi getirilmesine,
  • Depremler nedeniyle mücbir sebep ilan edilen yerlerdeki mükellefler için yapılan bazı düzenlemelere,
  • Ar-Ge ve tasarım merkezi ile teknoloji geliştirme bölgeleri dışında, teşvik kapsamında çalışılabilecek süreye ilişkin Cumhurbaşkanına verilen %75’e kadar artırma yetkisinin %100’e çıkarılmasına,
  • Şirket birleşme ve devirlerinin desteklenmesi amacıyla iştirak hissesi alımı nedeniyle yüklenilen finansman giderlerinin devir sonrası da indirimine imkân tanınmasına,
  • Genç girişimcilerin kazançlarına sağlanan gelir vergisi istisnası tutarının artırılmasına,
  • Boru hatları veya elektrik telleri ile taşman ve sürekli akış hâlinde olan malların ithaline ilişkin olarak ithalatın yapıldığı vergilendirme dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinin verilme süresi sonuna kadar ödenen katma değer vergisinin, ithalatın yapıldığı dönemde indirim konusu yapılabilmesine

ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

7440 Sayılı Kanun kapsamında 31/03/2023 tarihine kadar uzatılan varlık barışı düzenlemesi bulunmamaktadır.

1) 7440 SAYILI KANUNUN VERGİ AFFINA İLİŞKİN HÜKÜMLERİ

A) Yeni Yapılandırma Kanununun Önceki Yapılandırma Kanunlarından Bazı Farkları

Bu Kanunun vergi ve matrah artırımı düzenlemelerine ilişkin hükümleri ile önceki yapılandırma kanunlarının arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır; bunlar özetle aşağıdaki gibidir:

  • Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinde yer alan kar payı ödemeleri ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasında yer alan tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara yapılan kar payı ödemeleri ilk defa matrah artırımı kapsamına alınmaktadır.
  • Vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin Kanunun yayımını izleyen 7 iş günü (önceki düzenlemelerde bu süre yaklaşık 2 ay idi) içinde sonuçlandırılamaması hâlinde bu işlemlere devam edilmeyecektir.
  • Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin beyan ettikleri matrahları artırmaları hâlinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilebilecektir (Önceki yapılandırma kanunlarında bunun yapılamayacağına ilişkin madde hükmü vardı, bu kanun da ise bu hükme yer verilmemiştir).
  • İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia üzerinden ödenen KDV genel esaslara göre indirilecek; ancak iadeye konu edilmeyecektir.
  • Matrah ve vergi artırımına ilişkin verilecek beyannameler için 1.000 TL damga vergisi getirilmiştir.

B) Kapsamı

B.1) Genel olarak yeniden yapılandırma kapsamına giren alacaklar:

  • Vergiler ve vergi cezaları,
  • Gümrük vergileri ve buna ilişkin idari para cezaları,
  • Sosyal güvenlik primi, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, SGDP, isteğe bağlı sigorta primleri ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zamları,
  • İdari para cezaları,
  • Ecrimisil borçları,
  • Taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payları,
  • Belediyelerin idari para cezaları ile su, atık su, katı atık ücreti alacakları, büyükşehir belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ile büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i alacaklar.
  • Yukarıda sayılanlar dışında kalan ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında tahsil dairesine takip için intikal etmiş olan asli ve fer’i amme alacakları

B.2) Kanunun kapsadığı dönem

Yapılandırmaya konu olacak alacaklar esas itibarıyla 31/12/2022 tarihi dikkate alınarak belirlenmiştir. Bu Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile 2022 yılı matrah ve vergi artırımı kapsamına alınmıştır. Buna göre 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yılları vergi ve matrah artırımı kapsamındadır.

31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları (gelir veya kurumlar vergisine mahsuben 2022 yılında ödenmesi gereken geçici vergi hariç),

B.3) Yİ-ÜFE Uygulamasında Dikkate Alınacak Oran

Bu Kanun kapsamında Yİ-ÜFE aylık değişim oranları aşağıdaki şekilde dikkate alınacaktır:

- 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranları,

- 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranları,

- 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları,

1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,75 oranı (yıllık %9).

C) Kesinleşmiş Alacaklar

C.1) Genel Tablo

Kesinleşmiş alacakların yeniden yapılandırılmasında genel olarak ödenecek ve silinecek kamu alacakları aşağıdaki şekilde olacaktır.

Ödenecek Tutar

Tahsilinden Vazgeçilecek Tutar

Vergi / Gümrük vergileri asıllarının tamamı

Vergi aslına bağlı olarak kesilen cezaların ya da idari para cezalarının tamamı

Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 50’si

Vergi aslına bağlı olmayan cezaların kalan % 50’si

İştirak, yardım ve teşvik fiilleri nedeniyle kesilen vergi cezalarının % 50’si

İştirak, yardım ve teşvik fiilleri nedeniyle kesilen vergi cezalarının kalan % 50’si

Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının %30’u ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı

Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının kalan % 70’i,

Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine Yİ-ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar

Gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi fer’i alacakların tamamı

C.2) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler

ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden alacaklar da kesinleşmiş alacak olarak yapılandırılacaktır.

Buna göre, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ihtirazi kayıtla beyan edilmiş ancak ödenmemiş vergiler dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın “kesinleşmiş alacak” kapsamında yapılandırılacaktır. Bu takdirde, ihtilafa ilişkin yargı mercilerince verilmiş kararlar dikkate alınmadan mükelleflerin beyanı üzerine tahakkuk eden tutar esas alınarak Kanun hükmünden yararlanılacaktır.

Ödenecek Tutar

Tahsilinden Vazgeçilecek Tutar

Tahakkuk etmiş vergilerin tamamı

Vergi aslına bağlı olarak kesilen cezaların ya da idari para cezalarının tamamı

Gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar

Gecikme zammı

C.3) Yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar

Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da yapılandırılabilecektir. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmayacak ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi kabul edilecektir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmayacaktır.

Ödenecek Tutar

Tahsilinden Vazgeçilecek Tutar

Yargı Kararı sonucu kesinleşen vergilerin tamamı

Vergi aslına bağlı olarak kesilen cezaların tamamı

Vergi aslına bağlı olmayan cezaların % 50’si

Vergi aslına bağlı olmayan cezaların kalan % 50’si

Gecikme faizi, gecikme zammı ve gecikme cezası yerine Yİ-ÜFE esas alınarak belirlenecek tutar

Gecikme cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi fer’i alacakların tamamı

Ayrıca;

Bu imkandan yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

Bu madde hükmünden yararlananlar, ayrıca Vergi Usul Kanununun;

- Vergi Ziyaı, Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezalarında İndirme başlıklı 376 ncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer verilen “2. Uzlaşmanın vaki olması durumunda, üzerinde uzlaşılan vergiyi veya vergi farkını ve vergi cezalarının %75'ini, bu Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan ödeme süreleri içinde öderse üzerinde uzlaşılan cezanın %25'i indirilir.

- "Kanun yolundan vazgeçme" başlıklı 379 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen "Bu şekilde tahakkuk eden tutarlar tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezalarının %80'inin, hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte bu sürede tamamen ödenmesi şartıyla, vergi ve ceza tutarından %20 oranında indirim yapılır. Şu kadar ki, tasdik edilerek tahakkuk eden vergi tutarında indirim yapılmaz. İndirim hükmünden yararlanılabilmesi için dava konusu yapılan ve bu maddeye göre tahakkuk eden vergi ve/veya vergi cezaları ile gecikme faizlerinin birlikte bu fıkra kapsamında ödenmesi şarttır." indirimlerden yararlanamayacaklardır.

Ç) Kesinleşmemiş veya Dava Safhasında Bulunan Alacaklar

Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar aşağıdaki gibi 3 ana başlık altında toplanmaktadır.

  • Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar
  • Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar
  • Kanunun yayımı tarihi itibarıyla; uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar

Ç.1) Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar

Vergi mahkemesinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş ise;

Durum

Alacak konusu

Alacak tutarı

Vergi Mahkemesinde Dava Açılmış Ya Da Dava Açma Süresi Henüz Geçmemiş Olan İkmalen, Re’sen veya İdarece Yapılmış Vergi Tarhiyatları ile Gümrük Vergilerine İlişkin Tahakkuklar

Vergi/Gümrük vergilerinin aslları

%50’si ödenecek.

Kalan kısmın (% 50’nin) tahsilinden vazgeçilecek

Vergi aslına bağlı vergi cezası/idari para cezası ve gecikme zamları

Tamamının tahsilinden vazgeçilecek

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar (usulsüzlük, özel usulsüzlük)

Asla bağlı olmayan cezaların % 25’i ödenecek. Kalan kısmın (% 75’in) tahsilinden vazgeçilecek.

Faiz, gecikme faizi, gecikme zammı

Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamının tahsilinden vazgeçilecek, bunların yerine, vergi aslının ödenecek %50’lik kısmı üzerinden, aylık Yİ/ÜFE oranları ile hesaplanacak tutar tahsil edilecek

Ç.2) Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar

Bu aşamada Kanun; en son kararın Terkin, Tasdik veya Tadilen Tasdik ve Bozma Kararı olması sonucuna göre farklı imkanlar sunmaktadır.

Kanunda geçen ve alacakların tespitinde esas alınacak olan “en son karar” ifadesi tarhiyata/tahakkuka ilişkin verilen ve Kanun’un yayımı tarihinden önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardır. İdareye tebliğ edilip, mükellefe tebliğ edilmemesinin veya tam tersi durumun herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

Ç.2.1 Vergi Mahkemesi Tarhiyatı Terkin Etmişse

Durum

Alacak konusu

Alacak tutarı

Son Kararın Terkin Olması

Vergi/Gümrük vergilerinin aslları

İlk tarhiyata/ tahakkuka esas verginin/gümrük vergisinin %10’u ödenecek. Kalan kısmın (% 90’ın) tahsilinden vazgeçilecek.

Vergi aslına bağlı vergi cezası/idari para cezası ve gecikme zamları

Tamamının tahsilinden vazgeçilecek

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar (usulsüzlük, özel usulsüzlük)

Asla bağlı olmayan cezaların % 10’u ödenecek. Kalan kısmın (% 90’ın) tahsilinden vazgeçilecek

Faiz, gecikme faizi, gecikme zammı

Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamının tahsilinden vazgeçilecek, bunların yerine, vergi aslının ödenecek %10’luk kısmı üzerinden, aylık Yİ/ÜFE oranları ile hesaplanacak tutar tahsil edilecek.

Ç.2.2 Vergi Mahkemesi Tarhiyatı Tasdik Etmişse

Durum

Alacak konusu

Alacak tutarı

Son Kararın Tasdik Olması

Vergi/Gümrük vergilerinin aslları

Tasdik edilen kısmın tamamı, terkin edilen kısmın % 10’u ödenecek.

Vergi aslına bağlı vergi cezası/idari para cezası ve gecikme zamları

Tamamının tahsilinden vazgeçilecek

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar (usulsüzlük, özel usulsüzlük)

Asla bağlı olmayan cezalarda tasdik edilen ceza tutarının % 50’si, terkin edilen ceza tutarının % 10’u ödenecek.

Kalan kısmın tahsilinden vazgeçilecek.

Faiz, gecikme faizi, gecikme zammı

Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamının tahsilinden vazgeçilecek, bunların yerine, Yİ/ÜFE oranları ile hesaplanacak tutar tahsil edilecek.

Ç.2.3. Danıştay veya bölge idare mahkemesi bozma kararı vermişse 

Durum

Alacak konusu

Alacak tutarı

Son Kararın Bozma Kararı Olması

Vergi/Gümrük vergilerinin aslları

%50’si ödenecek.

Kalan kısmın (% 50’nin) tahsilinden vazgeçilecek.

Vergi aslına bağlı vergi cezası/idari para cezası ve gecikme zamları

Tamamının tahsilinden vazgeçilecek

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar (usulsüzlük, özel usulsüzlük)

Asla bağlı olmayan cezaların % 25’i ödenecek.

Kalan kısmın (% 75’i) tahsilinden vazgeçilecek.

Faiz, gecikme faizi, gecikme zammı

Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamının tahsilinden vazgeçilecek, bunların yerine, Yİ/ÜFE oranları ile hesaplanacak tutar tahsil edilecek.

Ç.2.4. Kısmen onama, kısmen bozma kararı verilmişse

Kısmen onama kısmen bozma kararı verilmişse; onanan kısım için “tasdik kararı”, bozulan kısım için “bozma kararı” hükümleri geçerli olacaktır.

Ç.3) Uzlaşma aşamasında

Burada kastedilen “Uzlaşma” tarhiyat sonrası uzlaşma safhasıdır. Tarhiyat öncesi uzlaşma aşamasındakiler inceleme safhası kapsamındadır. 

Durum

Alacak konusu

Alacak tutarı

Uzlaşma Aşamasında Bulunan Tarhiyatlar (Uzlaşma hükümlerinden yararlanılmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış ancak dava açma süresi geçmemiş olanlar)

Vergi/Gümrük vergilerinin aslları

%50’si ödenecek.

Kalan kısmın (% 50’nin) tahsilinden vazgeçilecek.

Vergi aslına bağlı vergi cezası/idari para cezası ve gecikme zamları

Tamamının tahsilinden vazgeçilecek

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar (usulsüzlük, özel usulsüzlük)

Asla bağlı olmayan cezaların % 25’i ödenecek. Kalan kısmın (% 75’i) tahsilinden vazgeçilecek.

Faiz, gecikme faizi, gecikme zammı

Faiz, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamının tahsilinden vazgeçilecek, bunların yerine, Yİ/ÜFE oranları ile hesaplanacak tutar tahsil edilecek.

Ç.4) Yapılmış ödemenin mahsubu ve iade

Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödeme yapılmış olması durumunda; 

  • Vergi mahkemeleri nezdinde dava devam ederken tahakkuk etmeyen vergilerin, Kanunun yayım tarihinden önce ödenmiş olması halinde,
  • İlk derece mahkemesince verilen tasdik kararının üst yargı organınca bozulması üzerine, vergilerin Kanunun yayım tarihinden önce ödenmiş olması halinde

Ödenmiş tutar, yapılandırılma sonucunda hesaplanan vergi ve Yİ-ÜFE tutarından mahsup edilecek; kalan tutar, bu Kanunun ilgili maddesi gereğince red ve iade edilecektir.

D) İnceleme ve Tarhiyat Safhasında Bulunan Vergiler

Durum

Alacak konusu

Alacak tutarı

Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış ve Kanunun yayım tarihi itibariyle tamamlanamamış vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerinin tamamlanması sonucunda tarh edilecek vergiler ile bunlara bağlı cezalar ve gecikme faizleri ile vergi aslına bağlı olmayan cezalar

Vergi/Gümrük vergilerinin aslları

%50’si ödenecek.

Kalan kısmın (% 50’nin) tahsilinden vazgeçilecek.

Vergi aslına bağlı vergi cezası/idari para cezası ve gecikme zamları

Tamamının tahsilinden vazgeçilecek. İştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezaları için vergi cezasının %25’i ödenecek

Vergi aslına bağlı olmayan cezalar (usulsüzlük, özel usulsüzlük)

Asla bağlı olmayan cezaların % 25’i ödenecek.

Kalan kısmın (% 75’in) tahsilinden vazgeçilecek.

Faiz, gecikme faizi, gecikme zammı

Gecikme faizleri yerine verginin vade tarihinden bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar aylık Yİ-ÜFE oranlarıyla hesaplanacak tutar ödenecek.

E) Pişmanlıkla veya Kendiliğinden Yapılan Beyanlar

Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar;  

  • VUK’un 371’inci maddesine göre pişmanlıkla veya 30/4 üncü maddesine göre kendiliğinden verilen beyannameler
  • 4458 sayılı Kanuna ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği halde beyan edilmeyen aykırılıkların gümrük idaresinin tespitinden önce kendiliğinden bildirilmesi, 
  • 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilmesi gerektiği halde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu hâlde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması bu kapsamdadır.  

Ödenecek Tutar

Tahsilinden Vazgeçilecek Tutar

Vergi aslının tamamı

Alacak aslına bağlı olmayan cezaların tamamı

Vergi ziya cezasının tamamı

Gümrük vergilerinin tamamı

Gümrük idari para cezalarının tamamı

Pişmanlık zammı veya gecikme faizi yerine Kanunun yayımlandığı tarihine kadar Yi-ÜFE tutarı

Pişmanlık zammı ve gecikme faizinin tamamı

F) Matrah ve Vergi Artırım

Kanuna göre matrah artırımı; 2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022 yıllarına ilişkin olarak gelir ve kurumlar vergisi ile katma değer vergisi ve bazı gelir ve kurumlar vergisi stopajları için yapılabilecektir.

Matrah artırımında bulunulan yıl için daha sonra vergi incelemesi ve cezalı tarhiyat yapılmayacaktır.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2022 ve izleyen yıllar kârlarından mahsup edilmez.

Ancak 2022 yılına ilişkin matrah artırımında bulunulması durumunda zararlarının tamamı 2023 ve sonraki yıllarda mahsuba konu olmayacaktır. Bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilemeyecektir.

Ayrıca gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin beyan ettikleri matrahları artırmaları hâlinde, daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergiler, artırılan matrahlar üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilebilecektir. Önceki yapılandırma kanunlarında bunun yapılamayacağına ilişkin madde hükmü vardı, bu kanun teklifinde ise bu hükme yer verilmemiştir.

F.1- Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı

Kurumlar vergisi matrah artırımı, belirlenen tüm yıllar (2018, 2019, 2020, 2021 ve 2022) için yapılabileceği gibi istenilen yıl ya da yıllar için de yapılabilecektir. 

Matrah Artırımı ve Vergi Oranları ile Asgari Artırım Tutarı

Beyannameye İlişkin Yıl

Matrah Artırım Oranı

Asgari Artırım Tutarı

2018

35%

200.000

2019

30%

215.000

2020

25%

230.000

2021

20%

260.000

2022

25%

500.000

İlgili yıla ilişkin olarak verilen beyannamede matrah beyan edilmemişse, matrah oluşmamışsa ya da hiç beyanname verilmemişse yine Asgari Artırım Tutarları dikkate alınacaktır. Örneğin 2020 yılına ilişkin zarar beyan eden bir şirket bu yıla ilişkin belirlenen 230.000 TL asgari artırım tutarını dikkate alacaktır.

Artırılan matrahlar, %20 oranında vergilendirilecek ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmayacaktır. Ancak, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, artırımda bulunmak istedikleri yıla ait yıllık beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş, bu vergi türlerinden tahakkuk eden vergilerini süresinde ödemiş ve bu vergi türleri için bu Kanunun 2 nci ve 3 üncü madde hükümlerinden yararlanmamış olmaları şartıyla bu fıkra hükmüne göre artırılan matrahları %15 oranında vergilendirilecektir. İstisna, indirim ve mahsuplar nedeniyle bu beyannameler üzerinden ödenmesi gereken verginin bulunmaması hâlinde de bu hüküm uygulanacaktır.

Artırılan matrahlar üzerinden ödenecek vergiler KKEG niteliğindedir.

2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için;

Bu yıla ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve

Bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın %122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın %40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması gerekmektedir.

Ayrıca, 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükellefler tarafından 1/1/2023 tarihinden sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, bu bent hükmüne istinaden yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınacaktır.

Yukarıdaki kıyaslamaya ilişkin olarak;

a)Üçüncü geçici vergilendirme dönemi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması halinde,

İkinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edilen matrahın %100 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar kıyaslamada dikkate alınacaktır.

b) Sadece birinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinin verilmiş olması halinde,

Birinci geçici beyannamesinde beyan edilen matrahın %300 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar kıyaslamada dikkate alınacaktır.

c) Zarar beyan edilmiş veya matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş olması durumunda,

2021 takvim yılı ve 2022 yılının üçüncü geçici vergilendirme dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması durumunda, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için bu şart aranmayacaktır. 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımına esas tutarların belirlenmesinde, asgari tutarlardan az olmamak üzere bu bent hükmüne göre belirlenen tutarların %25'i dikkate alınacaktır.

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları 2022 yılına ait zararlarının tamamı 2023 yılından itibaren izleyen yıl karlarından mahsup edilmeyecektir. 2022 yılma yönelik matrah artırımında bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu yıla ilişkin yıllık beyannamelerinde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilmeyecektir.

F.2- Gelir Vergisi Matrah Artırımı

Gelir vergisi matrah artırımına ilişkin özet tabloya aşağıda yer verilmiştir. 

Matrah Artırımı ve Vergi Oranları ile Asgari Artırım Tutarı

Yıl

Matrah artırım oranları

Asgari artırım tutarı (TL)

Bilanço esası ve serbest meslek kazancı

2018

35%

94.000

2019

30%

99.600

2020

25%

105.800

2021

20%

112.400

2022

25%

200.000

Geliri sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançtan oluşan mükellefler için vergilendirmeye esas alınacak asgari matrah, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutarların ilgili yıllar itibarıyla 1/10’undan, geliri sadece gayrimenkul sermaye iradından oluşanlar için 2/5’inden, geliri bunlar dışında kalan diğer gelir vergisi mükellefleri için ise işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler için belirlenmiş tutardan az olamaz. Bu bendin uygulanmasında ilgili yıllar itibarıyla gayrimenkul sermaye iratları için belirlenen istisna tutarları dikkate alınmaz.

F.3- Katma Değer Vergisi Matrah Artırımı

Katma değer vergisi mükelleflerinin her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyannamelerindeki hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamı üzerinden aşağıda belirtilen oranlarda katma değer vergisini artırmaları halinde ilgili dönemlere ilişkin katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır. 

Katma Değer Vergisi Artırımı

Yıl

Oran

2018

3%

2019

3%

2020

2,5%

2021

2%

2022

2%

  • Katma değer vergisi mükelleflerinin, artırıma esas alınan ilgili yılın vergilendirme dönemlerinin tamamı için artırımda bulunmaları zorunludur. Şu kadar ki, mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içinde işe başlamaları ya da işi bırakmaları hâlinde, faaliyette bulunulan vergilendirme dönemleri için bu fıkrada belirtilen esaslar çerçevesinde artırımda bulunulur.
  • Mükelleflerin artırımda bulunmak istedikleri yıl içindeki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınır.
  • Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki işlemler veya müteselsil sorumluluk kapsamındaki işlemlerle ilgili inceleme ve/veya tarhiyat hakkı saklıdır. Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemez.
  • Buna göre ödenen katma değer vergisi, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak nazara alınmayacak, ödenmesi gereken katma değer vergilerinden indirilmeyecek veya herhangi bir şekilde iade konusu yapılmayacaktır.
  • Bir aylık vergilendirme dönemine tabi olan katma değer vergisi mükelleflerince, artırımda bulunulmak istenilen yıl içindeki vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.

1) Verilmesi gereken katma değer vergisi beyannamelerinden, en az üç döneme ait beyannamenin verilmiş olması hâlinde, bu yıla ait dönemlerden verilmiş olan beyannamelerdeki hesaplanan katma değer vergisi tutarlarının ortalaması bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık hesaplanan katma değer vergisi tutarı bulunur ve bu tutar üzerinden yukarıda belirtilen oranlara göre artırım tutarı hesaplanacaktır.

2) Hiç beyanname verilmemiş ya da bir veya iki döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden %18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle kanun hükmünden yararlanılabilecektir. Bu durumda olan adi ortaklık, kollektif ve adi komandit ortaklıklarda ortakların tamamının gelir veya kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunmaları şarttır.

3) İlgili takvim yılı içindeki işlemlerin tamamının istisnalar kapsamındaki teslim ve hizmetlerden oluşması, tecil-terkin uygulaması kapsamındaki teslimlerden oluşması veya diğer nedenlerle takvim yılının bütün dönemlerinde hesaplanan katma değer vergisi bulunmaması hâlinde, ilgili yıl için gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla artırılan matrah üzerinden %18 oranında katma değer vergisi artırımında bulunmak suretiyle kanun hükmünden faydalanabilecektir. Şu kadar ki, ilgili takvim yılı içinde burada belirtilen durumların yanı sıra vergiye tabi diğer işlemlerin de mevcudiyeti nedeniyle hesaplanan vergisi çıkan mükellefler ile yıl içinde beyannamelerinin tamamını vermekle birlikte beyannamelerinin bazılarında hesaplanan KDV bulunmayan mükelleflerin bu fıkra hükmüne göre ödemeleri gereken KDV tutarı, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanacak %18 oranındaki KDV tutarından aşağı olmamak kaydıyla, hesaplanan KDV bulunan beyannamelerdeki vergiler toplamına yukarıda belirtilen oranlar uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır. Bu kapsama giren mükelleflerin, gelir veya kurumlar vergisi için matrah artırımında bulunmaları gerekmektedir.

F.4- Ücret, Serbest Meslek, Kira, Kar Payı ve Yıllara Yaygın İnşaat İşleri İstihkakı Ödemelerinde Stopaj Artırım

Mükellefler, gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisini artırarak bu maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri hâlinde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak artırıma konu ödemeler nedeniyle gelir (stopaj) veya kurumlar (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.

Yıl

Ücret, Serbest Meslek, Kira ve Kar Payı Ödemelerinde Artırım Oranı

Yıllara yaygın inşaat işleri istihkaklarında Artırım Oranı

2018

6

1

2019

5

1

2020

4

1

2021

3

1

2022

2

1

Verilmesi gereken muhtasar beyannamelerden, en az bir döneme ilişkin beyanname verilmiş olması hâlinde, beyan edilmiş ücret ödemelerine ilişkin gayrisafi tutar ortalaması alınmak suretiyle bir yıla iblağ edilerek, artırıma esas olmak üzere yıllık ücretler üzerinden gelir (stopaj) vergisi matrahı bulunur ve bu tutar üzerinden belirtilen oranlarda gelir vergisi hesaplanır.

Hiç beyanname verilmemiş olması hâlinde, her ay için hesaplanacak asgari gelir (stopaj) vergisine esas olmak üzere en az;

  • Bu Kanunun yayımı tarihinden önce ilgili yılda verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirilen ortalama işçi sayısı kadar işçi,
  • İlgili yılda aylık prim ve hizmet belgelerinin hiç verilmemiş olması hâlinde, bu Kanunun yayımı tarihine kadar verilmiş olmak şartıyla izleyen vergilendirme dönemlerinde verilen ilk aylık prim ve hizmet belgesindeki işçi sayısı kadar işçi,
  • Bu Kanunun yayımı tarihine kadar aylık prim ve hizmet belgesinin hiç verilmemiş olması hâlinde en az iki işçi,

çalıştırıldığı kabul edilmek ve ilgili yılın son vergilendirme döneminde geçerli olan asgari ücretin brüt tutarı esas alınarak hesaplanan gelir (stopaj) vergisi matrahı üzerinden belirtilen oranlarda gelir vergisini ödemek suretiyle bu düzenlemeden yararlanılacaktır.

F.5) Gelir ve Kurumlar Vergisi Stopajında Artırım

Kanunda belirlenen ve aşağıda yer verilen ödemelere ilişkin gayrisafi tutarların yıllık toplamı üzerinden; aşağıda belirtilen oranlarda gelir (stopaj) vergisini artırmaları halinde, ilgili dönemlere ilişkin gelir (stopaj) vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacaktır.

Ayrıca, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi (kar payı ödemeleri), 5520 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası (vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan kâr payı ödemeleri) ile 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan (tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara yapılan kar payı ödemeleri) ödemeler için;

  • Matrah artırımı kapsamında ilgili yıllar için artırılan matrahların % 80 inden az olmamak üzere artırılan matrahlar üzerinden % 15 stopaj ödenmesi ve
  • Kâr paylarından matrah artırımı için gelir veya kurumlar vergisi açısından da matrah artırımı yapılması

şarttır.

Kapsama alınan ödemeler:

a) Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının;

- 2 numaralı bendinde yer alan serbest meslek işleri nedeniyle yapılan ödemeler

- 3 numaralı bendinde yer alan yıllara yaygın inşaat işleri istihkak bedelleri

- 5 numaralı bendinde yer alan kira ödemeleri

- 6 numaralı bendinde yer alan kar payı ödemeleri (ilk defa bu kanunla getirilmektedir)

- 11 numaralı bendinde yer alan çiftçilere yapılan ödemeler

- 13 numaralı bendinde yer alan esnaf muaflığından yararlananlara yapılan ödemeler

b) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinin;

- 1 inci fıkrasının (a) bendinde yer alan yıllara yaygın inşaat işleri istihkak bedelleri

- 1 inci fıkrasının (b) bendinde yer alan kooperatiflere ödenen kira bedelleri

- 2 nci fıkrasında yer alan vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan kâr payı ödemeleri

c) Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesinin;

- 1 inci fıkrasının (a) bendinde yer alan yıllara yaygın inşaat işleri istihkak bedelleri

- 3 üncü fıkrasında  yer alan tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara yapılan kar payı ödemeleri (ilk defa bu kanunla getirilmektedir).

- İlgili yıl içinde verilen muhtasar beyannamelerde beyan edilen tutarlar bir yıla iblağ edilmeyecektir.

Bu kapsamdaki ödemeler için uygulanacak artırım oranları şöyledir:

Gelir (stopaj) vergisi artırım oranı

Yıl

Vergi artırım oranı

Yıllara yaygın inşaat işleri istihkaklarında

artış oranı

2018

6%

1%

2019

5%

1%

2020

4%

1%

2021

3%

1%

2022

2%

1%

193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11) ve (13) numaralı bentlerinde yer alan ödemeler için ayrı ayrı olmak üzere 2022 yılında geçerli olan tevkifat oranının %25’i oranından az olmamak üzere artırmaları halinde anılan madde hükümlerinden yararlanır.

G- İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ

Bu Kanun ile işletme kayıtlarının düzeltilmesine de imkan sağlanmaktadır.

Buna göre;

G.1) İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için;

  • İşletmelede mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebileceklerdir. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmayacaktır.
  • Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılacak ve vergilendirilmeyecektir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman sayılacaktır. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydedeceklerdir.
  • Beyan edilen; makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak KDV hesaplanacak ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenecektir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyecektir. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilecek, ancak iadeye konu edilmeyecektir.
  • Beyan edilen mallar özel tüketim vergisi konusuna giriyorsa, beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükellefler, bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini, beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri gerekmektedir.

G.2) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar,

  • Kayıtlarında yer aldığı hâlde işletmelerinde mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını, 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), emtialar bakımından aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafı kâr oranını, makine, teçhizat ve demirbaşlar bakımından kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedellerini dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebileceklerdir.
  • Gayrisafı kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınacaktır.
  • Bu hükme göre ödenmesi gereken KDV, ilk taksit beyanname verme süresinde, diğerleri takip eden birinci ve ikinci ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenecektir.

3) Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar

  • 31/12/2022 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebileceklerdir.
  • Bedilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenecektir.
  • Bu kapsamda ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmeyecektir; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmeyecektir. Bu kapsamda beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.

H) BEYAN VE ÖDEME SÜRELERİ

Bu Kanun hükmünden yararlanabilmek için;

  • 31/5/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunulacaktır.
  • Ödenecek tutarların ilk taksitini 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihi takip eden aylık dönemler hâlinde azami 48 eşit taksitte ödemeleri gerekmektedir.
  • Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve,

1) Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların (Bu Kanunun 4 üncü maddesine göre hesaplanan gecikme faizi dâhil) %90’ının tahsilinden vazgeçilecektir.

2) ) 31/12/2022 tarihinden (bu tarih dâhil) önce verilen idari para cezalarından %25 indirim yapılacaktır.

3) Yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim yapılacaktır.

Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

1) 12 eşit taksit için (1,09),

2) 18 eşit taksit için (1,135),

3) 24 eşit taksit için (1,18),

4) 36 eşit taksit için (1,27),

5) 48 eşit taksit için (1,36)

katsayısı ile çarpılacak ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanacaktır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilecektir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir.

İlk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi gereken tutarların süresinde ödenmesi ve kalan taksitlerin tamamının ilk taksiti izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmayacaktır.

Söz konusu Kanuna aşağıdaki bağlantı yolu aracılığıyla ulaşabilirsiniz.

2) KURUMLARA ISTISNA VE INDIRIM TUTARLARI ÜZERINDEN EK VERGI GETIRILMESI

Bu Kanun’un “Diğer Hükümler” başlıklı 10 uncu maddesinin 27 nci fıkrasında kurumlar vergisi mükelleflerine sadece 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde geçerli olmak üzere, bir defalık, istisna ve indirim tutarları üzerinden %10 ek vergi getirilmiştir.

Buna göre kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle;

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin % 10 oranında,
  • 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen iştirak kazançları istisnası ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında

ek vergi hesaplanacak ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde (Nisan), ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda (Ağustos) ödenecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanacaktır.

Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamayacak ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyecektir.

2.1) Ek verginin hesaplanmayacağı istisna ve indirimler

Beyannamede Ek Verginin Kapsamına Girmeyen İndirim ve İstisnalara aşağıda yer verilmiştir. Bunlar haricindeki indirim ve istisna kalemleri üzerinden %10 oranında ilave vergi ödenecektir.

  • Yatırım fon ve ortaklık istisnası (KVK Md. 5/1-d)
  • Kooperatiflerde risturn istisnası (KVK. Md. 5/1-i),
  • Taşınır ve taşınmaz malların Sat-Kirala-Geri Al işlemlerinden doğan kazançlarda istisna (KVK Md. 5/1-j),
  • Varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerine satışından doğan kazançlarda istisna (KVK Md. 5/1-k),
  • Kur Korumalı Mevduat hesaplarından sağlanan kazançlarda istisna (KVK. Md. Geçici 14),
  • Sponsorluk harcamaları (KVK. Md. 10/1-b),
  • Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar (KVK. Md. 10/1-c)
  • Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile ibadethanelerin inşası ve mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardımlar (KVK. Md. 10/1-ç)
  • Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köyler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan veya Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen ya da desteklenmesi uygun görülen yerlere yapılan bağış ve yardımlar (KVK. Md. 10/1-d),
  • Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan bağışlar (KVK. Md. 10/1-e),
  • İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz karşılığı yapılan bağış veya yardımlar (KVK. Md. 10/1-f),
  • Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10'unu aşmayan kısmı (KVK. Md. 10/1-g),
  • Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyeri indirimi (KVK. Md. 10/1-h),
  • Yatırım indirimi istisnası (GVK. Mad. Geçici 61),
  • İlgili Kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar ile 10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407 nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları.

3) İŞTİRAK HİSSESİ ALIMI NEDENİYLE YÜKLENİLEN FİNANSMAN GİDERLERİNİN DEVİR SONRASI DA İNDİRİMİNE İMKÂN TANINMASI

Bu Kanunun 20 nci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(3) Kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez. Şu kadar ki iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri, Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında yapılan devir işlemleri sonrasına isabet edenler de dâhil olmak üzere, kurum kazancından indirilebilir.”

Buna göre, KVK’nin 19 uncu maddesi kapsamında yapılan devirde, iştirak hissesi veya pay alımı dolayısıyla yapılan devir sonrasına ait finansman giderleri, devralan şirkette gider olarak dikkate alınabilecektir.

Bu düzenleme 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelir ve kazançlara uygulanmak üzere 12/3/2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

4) AR-GE VE TASARIM MERKEZİ İLE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ DIŞINDA ÇALIŞMA SÜRESİ

Bu Kanunun 18 inci maddesi ile 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “bölgesel ve/veya sektörel alanlarda yüzde yetmiş beşe” ibaresi “bölgesel ve/veya sektörel alanlarda ya da meslek gruplarına göre yüzde yüze” şeklinde değiştirilmiştir.

Buna göre, Ar-Ge ve tasarım merkezi ile teknoloji geliştirme bölgeleri dışında, teşvik kapsamında çalışılabilecek süreye ilişkin Cumhurbaşkanına verilen %75’e kadar artırma yetkisi %100’e çıkarılmıştır.

12/3/2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. verginet.net

Söz konusu Kanuna aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.

7440 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Yıllık İşletme Cetveli Gönderme Süresi Uzatıldı 2023 dönemi yıllık işletme cetveli gönderme süresi 6 Mayıs 2024…
  • 2024 Yılı Birinci Geçici Vergi Dönemi İçin Enflasyon Düzeltmesi Yapılmayacak Enflasyon düzeltmesi yapılmayacak 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dönemi…
  • Vakıflarda Şubeler ve Şubelerin Muhasebe Uygulamaları Vakıflar Yönetmeliğinde şube, vakıf faaliyetlerinin yürütülebilmesi için yeni vakfa bağlı olarak…
Top