Pay Bedelini İfada Temerrüde Düşen Ortağın Iskat Usulü Limited Şirketten Çıkarılması

Pay bedelini ifa borcunu yerine getirmeyen ortağın ıskatına ilişkin usul kuralları, TTK’nın 483. maddesinde sıkı şekil şartlarına bağlanmıştır. Söz konusu maddede belirtilen ıskat prosedürüne uyulmaması halinde yapılan işlem hukuken sakat olacaktır. Bu kapsamda ıskat usulü aşağıda sistematik olarak açıklanmıştır.

A- USULÜ DAİRESİNDE MÜTEMERRİT ORTAĞA ÇAĞRIDA BULUNULMASI

Sermaye koyma taahhüdü süresi içinde yerine getirilmeyen payların bedelleri, TTK’nın 481. maddesi kapsamında öncelikle müdürler tarafından şirket sözleşmesinde başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ortaklardan ilan yoluyla istenir. İlanda, ödenmesi istenen sermaye borcunun oranı veya tutarı ile ödeme tarihi ve ödemenin nereye yapılacağı açıkça belirtilir.

Söz konusu çağrıya rağmen ödemenin yapılmaması halinde ortak hakkında ıskata başvurulabilmesi için TTK’nın 483. maddesinde öngörülen çağrı usulünün ayrıca uygulanması gerekmektedir. Sermaye koyma borcunu yerine getirmeyen ortağın şirketten çıkarılabilmesi için anılan maddenin birinci fıkrası çerçevesinde müdürler tarafından mütemerrit ortağa, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile şirket sözleşmesinin öngördüğü şekilde ilan yoluyla ve şirket internet sitesi açmakla yükümlü ise internet sitesinde yayımlanacak bir mesajla ihtarda bulunulması şarttır. Ancak bahsi geçen maddenin ikinci fıkrasında ise nama yazılı pay senetlerinin sahiplerine bu davet ve ihtarın, ilan yerine iadeli taahhütlü mektupla ve internet sitesi mesajı ile yapılacağı ifade edilmiştir. Bu bağlamda, limited şirket tarafından pay senedi çıkarılmamış olsa dahi ortaklara davet ve ihtarın, ilan yerine iadeli taahhütlü mektupla yapılması yeterlidir.

B- ORTAĞA YAPILAN ÇAĞRIDA SERMAYE BORCUNU İFA İÇİN BİR AYLIK SÜRE VERİLMESİ

TTK’nın 483/I. maddesi gereğince, mütemerrit ortağa gönderilen ihtarda veya yayımlanan ilanda ya da iadeli taahhütlü mektupta söz konusu  ortağın  temerrüde konu olan tutarı bir ay içinde ödemesi, aksi halde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağının açıkça belirtilmesi zorunludur. Dolayısıyla ödeme için verilecek süre bir aydan az olamaz. Bahsi geçen bir aylık süre, iadeli taahhütlü mektubun tebliğ edildiği, ilan yapılan durumda da ilanın Sicil Gazetesinde yayımlandığı tarihten itibaren başlar. Bir aylık süre, tebligat veya ilan ayın hangi günü yapılmışsa bir sonraki ayın bunu karşılayan gününde dolmuş olur.

C- ISKAT KARARININ MÜDÜR/MÜDÜRLER KURULU TARAFINDAN ALINMASI

TTK, sermaye koyma borcu nedeniyle temerrüde düşen ortak hakkında ıskat kararı alma yetkisini anonim şirketlerde yönetim kuruluna vermiştir. Yönetim kurulunun, limited şirketlerdeki muadili ise müdür, birden fazla müdür varsa müdürler kuruludur. O halde, limited şirketlerde bu yetki müdürlere aittir. Müdürlerin bu yetkiyi, şirket sözleşmesi ya da bir kararla genel kurula veya oluşturulacak kurul ya da komitelere devredemeyeceği, ayrıca müdürlerin söz konusu yetkiden feragat da edemeyeceği öğretide kabul edilmektedir. Müdürlerin ıskat kararını makul bir süre içinde alması, ortağın haklarına zarar verecek kadar uzun bir süre bekledikten sonra almaması gerekir. Müdürlerin ıskat kararında, ıskat edilen ortağın adı soyadı/unvanı, payın itibari değeri, pay senedi çıkarılmış ise bunların numarasına yer verilir.

Verilen bir aylık sürenin sonunda sermaye borcunun ödenmemesi halinde müdürler, sürenin dolduğu günden sonraki ilk günden itibaren ortak hakkında ıskat kararı alabilir. Ancak, sermaye borcu bir ay içerisinde ödenmediği takdirde, her durumda ıskat kararı alınması zorunlu değildir. Eşit işlem ilkesine uygun davranmak kaydıyla müdürler, ıskat kararını uygulayıp uygulamamakta serbesttir. Ancak, uygulanmadığı hallerde niçin ıskat kararının alınmadığının objektif bir şekilde açıklanabilmesi gerekir.

D- ORTAĞIN ŞİRKETTEN ÇIKARILMASINA İLİŞKİN KARARIN TESCİL VE İLAN ETTİRİLMESİ

Anonim şirketlerde ıskat usulünün düzenlendiği TTK’nın ilgili hükümlerinde, pay bedelini ifa borcunu yerine getirmeyen anonim şirket pay sahiplerinin şirketten çıkarılması halinde buna ilişkin kararın tescil ve ilan ettirileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, bu hususa ilişkin uygulamanın limited şirketlerde farklı olması gerektiği kanaatindeyiz. Zira anonim şirketlerde pay sahipliğindeki değişiklikler ve esas sermaye paylarındaki geçişler tescile tabi değilken, limited şirketlerde TTK’nın 598. maddesi uyarınca söz konusu işlemlerin ticaret siciline tescili zorunludur. Buradan hareketle, kanaatimizce, sermaye koyma borcunu ifa etmeyen limited şirket ortaklarının şirketten ıskat edilmesi halinde bu işlem, müdürler tarafından şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret siciline tescil ve ilan ettirilmelidir. Ticaret siciline yapılacak başvuruda ise; mütemerrit ortağa yapılan davet ve ihtarların birer suretinin, ortağın şirketten çıkarılmasına ilişkin müdür/müdürler kurulu kararının noter onaylı örneğinin ve şirketten çıkarılan ortağın paylarının akıbeti hakkında ilgili diğer kararların sicil müdürlüğüne ibraz edilmesi uygun olacaktır.

ISKATIN SONUÇLARI

Iskatın, ortaklar açısından iki etkisi bulunmaktadır. Bunlardan ilki, ortağın temerrüde konu paylarla ilgili ortaklık sıfatını yitirmesi; ikincisi de ortağın pay için yaptığı kısmi ödemelerden mahrum bırakılmasıdır. Söz konusu ödemeler, TTK’nın 519/II-b. maddesi çerçevesinde genel kanuni yedek akçeye eklenir. Bununla birlikte, ıskat, ortağın temerrüt konusu paylar haricinde bedelleri ödenmiş başka paylarının bulunmaması durumunda şirketten çıkarılması sonucunu doğurur.

Diğer taraftan müdürler, mütemerrit ortağın payını satıp yerine başkasını almaya ve kendisine verilmiş pay senedi varsa bunları iptal etmeye yetkilidir. Satış, mevcut ortaklara yapılabileceği gibi üçüncü kişilere de yapılabilir. Iskat konusu payların, müdürler tarafından dürüstlük kuralına ve eşit işlem ilkesine uyarak gerçek değer üzerinden satılması, satış sonucunda elde edilen bedelin, eski ortağın borcunu aşması halinde aşan kısmın kanuni yedek akçeye eklenmesi, satış sonucu elde edilen bedelin eski ortağın borcunu karşılamaya yetmemesi halinde ise TTK’nın 483/III. maddesi kapsamında eski ortağın sorumluluğuna gidilmesi, söz konusu payların satışının gerçekleştirilememesi durumunda sermayenin azaltımı yoluna gidilerek şirket sermayesinin mevcut duruma uygun hale getirilmesi gerekir.

Yeri gelmişken belirtelim ki, Kanun 593 ve devamı hükümleri uyarınca şirket sözleşmesinde aksi öngörülmedikçe, ıskat konusu payların mevcut ortaklara ya da üçüncü kişilere devrine ilişkin müdürler tarafından alınan kararın geçerlilik kazanması için genel kurulun da bu devre onay vermesi şarttır. Mustafa YAVUZ E-Yaklaşım / Kasım 2017 / Sayı: 299

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • DÜZELTİLMİŞ BİLANÇOLARIN OLUMLU ETKİSİ; FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI KAPSAMI DIŞINDA KALMIŞ OLABİLİRSİNİZ 31.12.2023 tarihli bilançolarda yer alan parasal olmayan aktif kalemlerin düzeltmeye…
  • ADLİ MAHİYETTE VERGİ CEZALARI Anayasa Mahkemesi 1.6.2023 Tarihinde E.2022/120 Esas Nolu Dosyada, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması…
  • GİB, 2024 Yılı Engelliler İçin Vergi Rehberi Yayımladı Engelli vatandaşların içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda bulunmak, sosyal…
Top