Görevden Uzaklaştırılan veya Atılan Memurların Aylık Alabilme, Emekli Olabilme ve İkramiye Hak Edebilme Durumları

I- GİRİŞ

Ülkemizde 15.07.2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişimi sonrasında Bakanlar Kurulu’nca 81 ilde olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması ilan edilmiş, değişik tarihlerde kanun hükmünde kararnameler (KHK) Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girerek Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı (yakınlığı, bağı) yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kamu görevlilerinin idari bir işlemle kamu görevinden çıkarılabileceği kararı alınarak FETÖ/PYD aidiyeti, iltisakı ve irtibatı gerekçesiyle onbinlerce kişi görevden uzaklaştırılmış/atılmıştır. Görevine son verilenler bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecek, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemeyeceklerdir. Açıklanan resmi rakamlara göre FETÖ’den toplam 125 bin den fazla kamu çalışanı hakkında işlem yapılmış, bunlardan, 95 bin i ihraç edilmiş, 30 bin i de şu anda açıkta bulunurken 18 bin civarı göreve iade edilmiştir. Kanun Hükmünde Kararnamelerin getirdiği değişikliklere göre, görevden alınanların unvan ve meslek adlarını kullanmaları mümkün olmayacak, bu haklarından faydalanamayacak, Yeşil ve Kırmızı pasaport ya da unvanının kendisine sağladığı bir takım indirimlerden yararlanamayacak ve bir daha aynı meslek grubunda çalıştırılmayacaklardır. Ancak sosyal haklarına dokunulmayacak, Sosyal güvenlik hakları, emeklilik mevzuatından doğan hakları kendilerine verilecektir. Bu durumun ortaya çıkması ile devlet memurlarının açığa alınmaları veya atılmaları sonucunda sosyal güvenlik hakları konusu gündemin önemli konularından biri haline geldiğinden makalemizde konu ile ilgili yürürlükteki mevzuat kapsamında açıklamalar yapılacaktır.

II- MEMURLARIN AÇIĞA ALINMALARI VEYA GÖREVDEN ATILMALARI HALİNDE SOSYAL GÜVENLİK HAKLARI

A- BU SÜRELERDE AYLIKLARIN ÖDENMESİ

Görevden uzaklaştırılma ve bu durumda olan memurların hak ve yükümlülükleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanun’un 137-145. maddelerinde açıklanmıştır. Görevden uzaklaştırılma 137. madde açıklanmıştır; “Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.” Ayrıca görevden uzaklaştırmanın bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en çok 3 ay devam edebileceği, bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılacağı ancak, Olağanüstü Hal Dönemi boyunca süre sınırlaması uygulanmayacağı da mevzuatta belirtilmiştir. Görevden uzaklaştırmada memurun kesin olarak Devlet memurluğundan çıkartılması veya memurluğa engel olabilecek bir hüküm giyebileceği belli olmadığından, görevinden uzaklaştırılan veya görevinden uzak kalan memurların gerek kendisi gerekse bakmakla yükümlü olduğu kişilerin zor durumda kalmaması için her türlü hak ve yükümlülükleri devam ettirilmiştir. Memurun görevinden uzakta kalınan süre uzun olsa bile bu haklar devam ettirilecek ve hatta yetkili mahkemelerce tutuklanmasına karar verilse bile, tutuklu kaldıkları sürece yine haklarını kaybetmeyecektir. Bu durum, Kanun’un 141. maddesinde açıklanmıştır; “Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanun’un öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler.” Aynı zamanda görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılan ve memurun görevine başlatılması zorunlu olan hallerde; görevden uzaklaştırılan memurların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödeneceği ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirileceği belirtilmiştir.

B- SİGORTA PRİMİ/KESENEKLE-RİN YATIRILMASI

Görevden uzaklaştırılanların emekli kesenek ve kurum karşılığı tutarları da1/2 oranında kesilmektedir. Göreve iade edilmeleri halinde ödenmeyen ½ oranı da ödenerek hizmetlerinin tamamı fiili hizmetten sayılmaktadır. Açığa alındıktan sonra görevlerine son verilenlerin ise açığa alındığı tarihle görevlerine son verildiği tarih arasında geçen sürenin yarısı emeklilikte fiili hizmet sürelerine eklenmektedir. Kurumlarınca görevlerine son verilenlerin daha sonra göreve iade edilmeleri halinde aylık ve diğer özlük haklarına ilişkin istemde bulunup bulunmadıklarına bakılmaksızın işlem tesis edildiği tarihten sonraki bütün maddi hakları ödenmesi gerektiğinden aylıkları ödenenlerin bu sürelerinin tamamı fiili hizmet sürelerine eklenmektedir.

Bu konuda 5510 sayılı Kanun’un Kanunları gereğince görevden uzaklaştırılanlar, tutuklananlar veya görevine son verilenlerin sigortalılıkları ve primlerini düzenleyen 45. maddesi ile 5434 sayılı Kanun’un 15. maddesi arasında paralellik bulunmaktadır; 4/c kapsamında olan sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan kanunları gereğince eksik aylığa müstehak olanların prime esas kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden prim alınacak, prime esas kazançlarının yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı bu sürelerin yarısı olarak hesap edilecek, görevine son verilenlerden yargı kararı ile görevlerine iade edilenlerin primleri ise göreve son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar kendi kadrosunun veya emsali kadronun prime esas kazancına göre hesaplanacaktır. Bu durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve işveren hisselerinin gecikme cezası ve zamları kurumlarınca ödenerek bu süreleri sigortalılık süresinden sayılacaktır.

C- EMEKLİ İKRAMİYELERİNİN ÖDENİP ÖDENMEYECEĞİ HUSUSU

Emekli olacak Memurlara emekli ikramiyesi ödenmesinde 2012 yılına kadar bir koşul bulunmazken 2012 yılında memurların ikramiye alma koşulları zorlaştırılmıştır. 26 Ocak 2012 tarih, 28185 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6270 sayılı Kanunla 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu’nun ikramiye esaslarını düzenleyen 89. maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklik sonucu memurluk görevlerinden ayrılanlardan sigortalı veya Bağ-Kur’lu çalışması bulunanların veya 26 Ocak 2012 tarihinden sonra emekli olacakların memurluk hizmetlerine karşılık emeklilik ikramiyesi ödenmesi tamamıyla İş Kanunu’nda açıklanan kıdem tazminatı alınması veya alınmaması hükümlerine göre olacaktır.

89. madde; Hizmet sürelerinin tamamı bu Kanun ve/veya 31.05.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 4. maddesi kapsamında geçenlerden emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanan veyahut toptan ödeme yapılan asker ve sivil tüm iştirakçilere, her tam fiili hizmet yılı için aylık bağlamaya esas tutarın bir aylığı emekli ikramiyesi olarak verilir. Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun’un 8. maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanun’a tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25.08.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir.

Buna göre; Memurlar emekli olacağı zamanda o güne kadar bulunan hizmetleri içerisinde sadece memuriyet hizmeti var, SSK veya Bağ-Kurlu hizmetleri bulunmuyor ise bu durumdaki kişiler için emekli ikramiyesi ödenirken herhangi bir şart bulunmamakta, 30 yılı tamamen memuriyet hizmetinde geçen kişiye emekli aylığı bağlanacağı zaman 30 yıl hizmetine göre hesaplanacak ikramiye tutarı ödenecektir.

Ancak memuriyet hizmeti haricinde SSK’lı, Bağ-Kurlu hizmet süresi bulunanlar açısından farklı bir durum söz konusu olup bu kişilere emekli ikramiyesi ödenirken 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. madde hükmü uygulanacaktır. Böylece kıdem tazminatı alabilecek şekilde işten ayrılma durumu göz önünde bulundurulacak, bu şartları yerine getirenlere ikramiye ödemesi yapılacaktır. Memurluk görevine son verilen kişinin 20 yıl memurluk, 7 yıl SSK veya Bağ-Kur hizmetinin bulunması halinde kendisine emekli aylığı bağlansa bile ikramiye ödemesi yapılmayacaktır.

1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen şartlara göre;

- 8 Eylül 1999 tarihinden önce kendi isteğiyle işten ayrılıp daha sonra SSK’lı ve Bağ-Kurlu olanlara ikramiye ödenmemekte;

- 8 Eylül 1999 tarihinden önce işe başlayan, bu tarihten sonra kendi isteğiyle işten ayrılanların 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 gün hizmet süresinin bulunması gerekmekte,

- 8 Eylül 1999 tarihinden sonra işe başlayanlarda 25 yıl sigortalılık süresi, 4500 gün hizmet süresi olacak veya sigortalılık süresi aranmadan 7000 gün hizmet süresi, kadınların 58, erkeklerin de 60 yaş koşulu aranmaktadır.

Burada açıklanan husus memuriyetten atılanlar hakkında uygulanacağından kendi istekleriyle, yaş haddinden, vazife malulü olarak, malul olarak, engelli olarak emekli olunacağı durumda memuriyet hizmetinin yanında SSK/BAĞKUR hizmetleri bulunanların memurluk hizmetlerine emekli ikramiyesi ödenmesinde herhangi bir değişiklik bulunmadığından kendilerine ödeme yapılacaktır. Ayrıca sadece memuriyet hizmeti bulunanlara görevden çıkarılma veya tutukluluk durumunda kendilerine aylık bağlanması halinde ikramiyeleri ödenecektir. Anlatılan durum sadece SSK ve Bağ-Kur hizmeti bulunup da memuriyetlerine son verilenler hakkında uygulanmaktadır.

Emekli ikramiyesi memurlara emekli olduklarında yapmış oldukları hizmet yılına her tam yıl karşılığında ödenmekte olup tam olmayan yıl için ödeme yapılamamaktadır. 35 yıl 10 ay hizmeti bulunan memura 35 yıl için ikramiye ödenmektedir.

D- EMEKLİLİK AYLIĞI BAĞLANMASI

08.09.1999 tarihinden önce göreve başlayan devlet memurları erkek ise 25 hizmet yılını bayan ise 20 yılını ve 5434 sayılı Kanun’un Geçici 205. maddesindeki kademeli yaşı hesabına göre belirlenen yaşı doldurmaları halinde emekli olabilmektedir. Yaş hesabı yapılırken 15.06.2002 tarihine kadar olan hizmetler önemli olduğundan bu tarihe kadar ne kadar çok hizmet bulunursa daha erken bir yaşta emeklilik imkanı elde edilmektedir. Ayrıca 25 yıldan az hizmeti olan memurlardan 15 hizmet yılını ve 61 yaşını dolduranlar ile 08.09.1999 tarihinden önce göreve başlayanlardan bu tarihte 50 yaşını dolduranlar 10 yıl hizmet ve 61 yaşını tamamladıklarında emekli olabilmektedirler.

Aylık bağlanabilmesi için memuriyet, SSK, BAĞKUR hizmetlerinin toplamında memurluktan emekli olabilme şartları taşınması halinde memur görevinden atılmış olması, görevden çıkarılmış olması, istifa etmesi gibi durumların bir önemi bulunmamakta olup ilgili kişilere aylık bağlanmaktadır.

5434 sayılı Kanun’un 92. maddesine göre; “İştirakçilerden Türk vatandaşlığından çıkarılan, Türk vatandaşlığını bırakan, yabancı memleket uyruğuna girenlerin (Türk vatandaşlığını muhafaza edenler hariç) bu Kanunla tanınan her çeşit hakları düşer. Aylık almakta iken veya aylık bağlama hakkı doğmadan önce, tanınan her çeşit hakları bu madde uyarınca düşenler, bu durumlarının ortadan kalkması halinde, Sandığa yazılı olarak yapacakları müracaatları takip eden aybaşından itibaren ve bu Kanunda öngörülen diğer şartları da taşımaları kaydıyla bu haklardan yeniden yararlandırılırlar.”

- Türk vatandaşlığından çıkarılan,

- Türk vatandaşlığını bırakan,

- Yabancı memleket uyruğuna girenlere (Türk vatandaşlığını muhafaza edenler hariç tutulmuştur) Kanunu’nun tanıdığı her çeşit (yani emeklilik, ikramiye vb. gibi) hakları verilememektedir.

Ancak Ülkemiz ile yabancı ülkeler arasında yapılan sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri uygulandığında bu durumda olanlara da Sosyal Güvenlik Kurumu bu durumdakilere emekli aylığı ödenmesinde Gelir/Aylık ve Yoklama İşlemleri Hakkında Tebliğine istinaden aylık ve ikramiye ödenmektedir. “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yurtdışında sürekli ikamet edenlerin gelir ve aylıkları, yazılı istekleri halinde, masrafları kendilerince karşılanmak üzere yurtdışı hesaplarına transfer edilir.”

Ülkemiz Sosyal güvenlik mevzuatına göre memurlara tutuklanmaları, açığa alınmaları, görevlerinden uzaklaştırma tedbir kararı verilmiş olma durumları, ile görevlerine son verilmesi halinde (terörist FETÖ örgütü üyelerince haince yapılan darbe girişimi dahil) emeklilik şartlarını taşımaları ve talepte bulunmaları halinde kendilerine emekli aylığı bağlanabilmektedir.

III- SONUÇ

Ülkemizde yaşanan hain darbe girişimi sonucu on binlerce memur açığa alınmış veya görevlerine son verilmiştir. Kamuoyunda bu durumda olanların veya terör örgütü bağlantısı ile değil de hakkında açılan herhangi soruşturma sonucu açığa alınan veya görevden atılan kişilerin aylık, emeklilik ve ikramiye konuları çok fazla gündem oluşturmuştur. Konu ile ilgili mevzuat incelendiğinde; görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan, açığa alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisinin ödeneceği, göreve tekrar başlatılmaları halinde aylıklarının kesilmiş olan üçte birinin kendilerine ödeneceği, görevden uzakta geçirdikleri sürenin derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için değerlendirileceği, emeklilik şartlarını taşıyanların talepleri halinde emekli aylığı alabilecekleri, tüm hizmetlerinin memurlukta geçmesi halinde ikramiye ödemelerini de alabilecekleri, ancak memurluk dışında SSK ve Bağ-Kur hizmetlerinin de bulunması halinde emekli aylığı bağlansa bile ikramiyenin ödenemeyeceği anlaşılmaktadır. Süleyman UZUNOĞLU Yaklaşım / Kasım 2017 / Sayı: 299

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • MENKUL KIYMETLERDEN 2024 YILINDA ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN TABLO GÜNCELLENDİ Menkul kıymetlerden elde edilen gelir ve kazançların beyanı ve vergilendirilmesi…
  • AR-GE/TASARIM MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU İÇİN SON TARİH 31.05.2024 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun…
  • DÜZELTİLMİŞ BİLANÇOLARIN OLUMLU ETKİSİ; FİNANSMAN GİDER KISITLAMASI KAPSAMI DIŞINDA KALMIŞ OLABİLİRSİNİZ 31.12.2023 tarihli bilançolarda yer alan parasal olmayan aktif kalemlerin düzeltmeye…
Top