Danıştay 3. Daire

Tarih : 09.03.2023

Esas No : 2020/1540

Karar No : 2023/756

KDVK Md. 32

YÜZDE 1 KDV ORANINA TABİ OLAN ALIMLARIN YÜZDE 18 ORANINDA FATURALARLA BELGELENDİRİLEREK ALINAN KDV İADESİ

Davacının ihracat teslimlerine ilişkin alışlarını %18 oranında katma değer vergisi hesaplanan faturalarla belgelendirmesine karşın söz konusu alışların %1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu dikkate alındığında, gerçekte yüklenilmesi gereken katma değer vergisinin istisna kapsamında iade edilemeyeceği hususunun ortaya konulması amacıyla davacıya fatura düzenleyen mükellef nezdinde bir araştırma yapılmasına gerek bulunmadığı hk.

İstemin Konusu: İstanbul 12. Vergi Mahkemesinin 04.07.2019 tarih ve E:2018/1448, K:2019/1428 sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idare tarafından yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin 20.12.2019 tarih ve E:2019/3360, K:2019/4103 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Dava Konusu İstem: Davacı şirketin, %1 oranında vergiye tabi olan alımlarını %18 oranında faturalarla belgelendirmek suretiyle ihracat istisnası kapsamında haksız olarak katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle %1 oranına isabet eden tutarı aşan verginin geri alınması amacıyla 2017 yılının Temmuz dönemi için adına re'sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması ve iade taleplerine karşılık verilen teminat mektuplarının iadesi istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı şirketin ihracata konu alımlarının %1 oranında katma değer vergisine tabi olmasına karşın alış faturalarında %18 oranında vergi hesaplandığı görülmekle birlikte davacının vergi oranları arasındaki fark tutarı kadar haksız iade aldığı iddia ediliyor ise uyuşmazlık konusu faturaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge niteliğinde olduğu hususunun söz konusu faturaları düzenleyen mükellef nezdinde yapılacak vergi incelemesiyle ortaya konulması gerektiğinden, davacının yüklenmiş olduğu katma değer vergisi tutarına yönelik yeterli tespit ve araştırma olmaksızın yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı, Mahkemelerince verilen ara kararı gereğince davalı idarece teminat mektuplarının iadesi amacıyla yürütülen vergi incelemesinin devam ettiği bildirildiğinden ve davalı idareye herhangi bir başvuru yapılmadan söz konusu teminat mektuplarının iadesi amacıyla doğrudan açılan bu davada idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülebilir işlem bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmış, teminat mektuplarının iadesi istemi yönünden ise dava incelenmeksizin reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

Temyiz Edenin İddiaları: Davanın 30 günlük yasal dava açma süresi geçirildikten sonra açılması nedeniyle süre yönünden reddi gerektiği, ihracata konu alımların 03.02.2017 tarihinden itibaren %1 oranında katma değer vergisine tabi olmasına karşın alış faturasında %18 oranında vergi hesaplanmak suretiyle yüklenim tutarının vergi oranları arasındaki fark kadar fazla gösterildiği, haksız olarak alınan katma değer vergisinin geri alınması amacıyla yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

Karşı Tarafın Savunması: Savunma verilmemiştir.

Karar: Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 2017 yılının Temmuz döneminde gerçekleştirdiği ihracata konu yat alımlarının 31.05.2017 ve 19.06.2017 tarihlerinde yapıldığı ve alış faturalarında %18 oranında katma değer vergisi hesaplandığı, ihracatın gerçekleştiği dönem için yüklendiği ve indirim yoluyla gideremediği katma değer vergisini teminat mektubu karşılığında 19.09.2017 tarihinde nakden iade aldığı, davalı idare tarafından %1 oranında vergiye tabi olan alımların %18 oranında faturalarla belgelendirmek suretiyle ihracat istisnası kapsamında haksız olarak katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle %1 oranına isabet eden tutarı aşan verginin geri alınması amacıyla dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu, 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, Kanunda aksine hüküm yoksa faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 30. maddesinde, vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili vergilerin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği, 32. maddesinin 1. fıkrasında, Kanun'un 11, 13, 14 ve 15. maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirilebileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Bakanlıkça tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı, 34. maddesinde ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin indirilebilmesi için verginin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmesinin şart olduğu hüküm altına alınmıştır.

31.01.2017 tarih ve 2017/9759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 03.02.2017 tarihinden geçerli olmak üzere yat teslimlerinin %1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu karara bağlanmıştır.

Katma değer vergisi sisteminde, iadenin yapılması için mükellefler tarafından talep edilmesi tek başına yeterli olmayıp iade taleplerinin yerine getirilebilmesi, düzenlenen ve kullanılan belgelerin gerçeği yansıtmalarına bağlıdır. Diğer bir deyişle mükelleflere nakden veya mahsuben iade yönünden yasayla tanınan hakkın biçimsel koşulların varlığının yanı sıra iadeye konu katma değer vergisi işlemlerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz saptamanın bulunmaması gerekir.

Öte yandan, mükelleflere vergi iadesi gerçekleştirildikten sonra, vergi idaresince, iadenin haksız olduğunun ortaya konulması halinde söz konusu verginin geri alınması amacıyla tarhiyat yapılabileceği hususu tartışmasızdır.

Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelere göre davacının uyuşmazlık konusu ihracat teslimlerine ilişkin alışlarını %18 oranında katma değer vergisi hesaplanan faturalarla belgelendirmesine karşın ilgili tarihte söz konusu alışların %1 oranında katma değer vergisine tabi olduğu açık olup ihracat teslimi konusu yat alımları için gerçekte yüklenilmesi gereken katma değer vergisinin istisna kapsamında iade edilemeyeceği hususun ortaya konulması amacıyla davacıya fatura düzenleyen mükellef nezdinde vergi incelemesi yapılmasına gerek bulunmadığından dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin yazılı gerekçeyle kaldırılmasına ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinat başvurusunun reddine dair Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulüne, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasına, oyçokluğuyla karar verildi.(*)

(*)         KARŞI OY: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen Vergi Dava Dairesi kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 2023 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Enflasyon Muhasebesi İle İlgili  Bilanço Dipnot Bilgileri Enflasyon Muhasebesi ile ilgili 2023 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Bilanço…
  • DEVAMSIZLIK SAATLERİNİN TOPLANMASI VE HAKLI FESİH Çalışan ve işveren ilişkisi iş akdinin feshine kadar devam eder,…
  • YILLIK ÜCRETLİ İZİN ALACAĞINDA ZAMAN AŞIMI 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti” başlığını…
Top