Gerçekten gün geçmiyor ki, yeni bir sorunumuz olmasın. Herhalde sorunsuz bir gün geçiremeyeceğiz. Bu böyle devam edip gidecek gibi görünüyor! Bu sorunların bir kısmı mükelleflerden, bir kısmı ise Mali idarenin bizzat kendisinden ya da farklı birimlerinden kaynaklanıyor. Aslında işin esasına bakıldığında sorunun nedeni, yorum farklılıkları!

Şu an kamuoyunun gündeminde yer alan bu konulardan birisi de, 7440 sayılı Kanuna göre emtia stok beyanında bulunup KDV iadesi talep eden mükelleflerin vergi incelemesine alınmasıyla ilgili. Bu kapsamda incelemeye alınan mükellef sayısı oldukça fazla, sayısının birkaç bin olduğu ifade ediliyor.

Konu tam olarak ne ile ilgili?

Konu, emtia stok beyanı düzenlemesi kapsamında beyan edilen emtialar nedeniyle ödenen ve indirilecek KDV hesabına alınan KDV’nin, iade edilecek KDV’nin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı ile ilgili. İade hesabında, stok beyanı ile kayıtlarına aldıkları emtialarla ilgili olarak ödediği KDV’leri dikkate alan mükellefler, Vergi Denetim Kurulu tarafından incelemeye alınmaya başlandı! Bu da, aynı durumdaki mükellefler arasında huzursuzluğa neden oldu.

Hatırlayalım, emtia stok beyanı neydi?

Emtia stok beyanı düzenlemesiyle; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtiaları yasal kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle, kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirme imkanı sağlandı (7440 sayılı Kanun, Mad. 6/1).

Emtia stok beyanı en çok ilgili gösterilen düzenlemelerden birisi!

Hemen belirtelim, emtia stok beyanı, yapılandırma yasalarında en çok ilgi gösterilen düzenlemelerden birisi. 7440 sayılı Yapılandırma Yasası uygulamasında da, mükellefler yine en fazla emtia stok beyanı düzenlemesinden faydalandı. Çünkü, emtia stok beyanı, yararlananlara oldukça cazip avantajlar sağlıyordu! Bu avantajlar şu şekilde sıralanabilir: Faturasız emtianın faturası Devletten alınmış oluyor, faturasız emtia düşük oranda bir KDV ödenerek kayıtlara alınıyor, emtia stok beyanı için ödenen KDV indirim konusu yapılabiliyor, bildirilen emtianın değeri kaç TL ise, o kadar para işletmeden vergisiz olarak çekilebiliyor. Devlet güvencesinde geleceğe yönelik risksiz, düşük KDV’li stok yaratılıyor.

7440 sayılı Kanundaki düzenleme nasıldı?

Emtia stok beyanı nedeniyle ödenecek yarım KDV’lerin indirim ile ilgili düzenleme 7440 sayılı Kanunun 6/1-c maddesinde yer alıyor. Söz konusu düzenlemede, beyan edilen emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak KDV hesaplanacağı ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödeneceği, emtia üzerinden ödenen verginin genel esaslara göre indirileceği, ancak iadeye konu edilmeyeceği belirtilmiş bulunuyor.

Tebliğde de aynı hususla ilgili olarak Beyan edilen emtiaya ait hesaplanarak ödenen KDV, 1 No.lu KDV Beyannamesinde genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecek ancak iade konusu yapılamayacaktır.” şeklinde açıklama yer alıyor.

Emtia stok beyanı nedeniyle yarım KDV beyan edildi!

Mükellefler söz konusu düzenlemeye göre, işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan faturasız emtiaları süresi içerisinde KDV yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine verdikleri beyanname ve eki envanter listesiyle bildirerek, bu şekilde kayıtlara intikal ettirecekleri emtia  genel KDV oranına (yüzde 18) tabi ise yüzde 9, indirimli KDV oranına (yüzde 1, yüzde 8) tabi ise bu oranların yarısı (yüzde yarım, yüzde 4) kadar KDV hesaplayarak ödediler. Stok beyanı üzerine tahakkuk eden yarım KDV’lerin ödenmemesi stok beyanını geçersiz kılmıyor ancak, vergi dairelerinin beyan edilen ancak ödenmeyen bu KDV’leri 6183 sayılı Kanuna göre gecikme zammı uygulayarak takip ve tahsil etmeleri gerekiyor.

İndirim için bu yarım KDV’lerin ödenmesi zorunlu!

Evet, beyan edilen emtiaya ait hesaplanan yarım KDV’lerin indirim konusu yapılabilmesi için, mutlak suretle ödenmesi gerekiyor. Bu yarım KDV’ler ödenmediği sürece indirim konusu yapılamıyor.

Ödenen bu KDV’ler indirilebiliyor ancak iade konusu yapılamıyor!

7440 sayılı Yasa öncesinde çıkarılan yapılandırma yasalarının tamamında bu şekilde emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’ler hem indirim hem de iade konusu yapılabiliyordu. Ancak, 7440 sayılı Yasada, emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’nin genel esaslara göre indirilebileceği ancak, iadeye konu edilemeyeceği özel olarak hükme bağlandı (7440 Sayılı Kanun, Mad. 6/1-c). Bunun nedeni ise, KDV iadelerinde emtia stok beyanı nedeniyle karşılaşılan sorunlar.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın konuyla ilgili yorumu nasıl?

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), emtia stok beyanı nedeniyle ödenen yarım KDV’lerin iade konusu yapılmaması ile ilgili düzenlemeyi ikiye ayırarak görüşünü belirledi:

Birincisi, emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’ler, doğrudan yüklenim olarak iade hesabında dikkate alınamayacak. Örneğin, ihracat istisnası, indirimli KDV oranına tabi teslimler gibi doğrudan yüklenim KDV’lerin iade edildiği iade işlemlerinde, emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’ler iade edilecek KDV’nin hesabında dikkate alınamayacak ve iadesi talep edilemeyecek.

İkincisi ise, doğrudan yüklenim KDV’lerin iadesinin yapılmadığı ihraç kayıtlı teslimlerden doğan iadeler, kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerden doğan iadeler ve ı̇malatçı ı̇hracatçılara tanınan yüzde 10 götürü KDV ı̇adesı̇nde ise, iade hesabı yapılırken emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’ler indirilecek KDV tutarından düşülmeyecek.

GİB, bu konudaki görüşünü, verdiği özelgeler ve Vergi Dairesi Başkanlıklarına gönderdiği iç yazılarda da açıklamış bulunuyor (GİB’in 09.08.2023 tarihli ve 67243 sayılı Yazısı).

Vergi Denetim Kurulu’nun Görüşü ne?

Vergi Denetim Kurulu’nun bu konudaki yazılı bir görüşüne rastlamadık. Ancak, söz konusu incelemeleri yapan Vergi Müfettişlerinin şifahi görüşleri, beyan edilen emtiaya ait hesaplanarak ödenen KDV’nin genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabileceği ancak hiçbir şekilde iade konusu yapılamayacağı şeklinde.

Şimdi ne olacak?

Vergi Müfettişleri vergi inceleme raporlarını düzenlerken Cumhurbaşkanı Kararı, Yönetmelik, Genel Tebliğ ve Sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemiyorlar. Rapor Değerlendirme Komisyonlarının ise söz konusu raporları Vergi Kanunları ile bunlara ilişkin Kararname, Tüzük, Yönetmelik, Genel Tebliğ, Sirküler ve Özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirmeleri gerekiyor. Rapor değerlendirme komisyonlarının vergi inceleme raporlarını değerlendirirken, sadece mükellefe verilen özelge ile sınırla kalmayacaklar, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından konu ile ilgili verilen güncel özelgeleri de dikkate almaları zorunlu bulunuyor (425 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ve 63 Sıra No.lu VUK Sirküleri).

Dolayısıyla, vergi inceleme raporu Kanunlara ve özelgeler dahil ikincil düzenlemelere aykırı olamaz, olmamalı da. Yani, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca verilen bir özelgenin, Vergi Müfettişleri tarafından dikkate alınmaması gibi bir durum söz konusu olamaz.

Bu konudaki kişisel görüşümüz nasıl?

Eski bir KDV’ci olarak kişisel görüşümüz, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görüşü ve uygulaması ile aynı paralelde olup, emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’lerin, doğrudan yüklenim KDV olarak KDV iade hesabında dikkate alınması söz konusu değil. Ancak, emtia stok beyanı nedeniyle ödenen KDV’lerin, doğrudan yüklenim KDV’lerin iadesinin yapılmadığı ihraç kayıtlı teslimlerden doğam iadeler, kısmi tevkifat kapsamındaki işlemlerden doğan iadeler ve ı̇malatçı ı̇hracatçılara tanınan yüzde 10 oranında götürü KDV ı̇adesı̇nde ise, iade hesabında indirilecek KDV tutarından düşülmemesi gerekiyor.

Şimdi hemen herkes, stok beyan edip KDV iadesi talep eden mükelleflere yönelik olarak başlatılan vergi incelemelerinin nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor!

Abdullah TOLU

Abdullah TOLU
Vergi Kurdu

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/stok-beyan-edip-kdv-iadesi-talep-edene-vergi-inceleme-surprizi/729414

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • DEVAMSIZLIK SAATLERİNİN TOPLANMASI VE HAKLI FESİH Çalışan ve işveren ilişkisi iş akdinin feshine kadar devam eder,…
  • YILLIK ÜCRETLİ İZİN ALACAĞINDA ZAMAN AŞIMI 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Sözleşmenin sona ermesinde izin ücreti” başlığını…
  • Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 51) Resmi Gazetede Yayımlandı Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde…
Top