Yazdır

Anonim Şirketlerde Geçici İlmühaberlerle Temsil Edilen Ortaklık Paylarının Satışı

I- GİRİŞ

Geçici ilmühaberler, bir şeyin teslim alındığını gösteren belge niteliğini taşımakla birlikte, ticari hayatta anonim şirketler tarafından hisse senedi bastırılıncaya kadar kullanılan geçici menkul kıymetler şeklinde tanımlanmaktadır. Ticaret hukuku bağlamında ilmühaberlerin kıymetli evrak niteliğinde olduğu kabul edilmektedir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kar payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir.

Bu çalışmada, anonim şirketlerde ortaklık hisselerinin geçici ilmühaberle temsil edilmesi ve söz konusu ilmühaberlerin satılması durumunda elde edilecek kazancın gelir vergisi ve katma değer vergisinden istisna olup olmayacağı hususunda değerlendirmelerde bulunulacaktır.

II- ANONİM ŞİRKETLERDE GEÇİCİ İLMÜHABERLER

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre ortak, anonim şirketlerde açısından pay sahiplerini ifade etmekte olup, pay sahipliği ise hamiline ya da nama yazılı pay senetleri ile temsil edilmektedir. Pay senedi ibaresi, eski Türk Ticaret Kanunu’nda hisse senedi olarak yer almaktayken, 6102 sayılı Kanunda hisse senedi ifadesi kullanılmayarak, yeni Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden itibaren hisse senedi yerine pay senedi ibaresine yer verilmiştir. Hukuki niteliği itibariyle pay sahipliği haklarını (oy kullanma, kar payı, genel kurula katılma hakkı, rüçhan hakkı vb.) temsil eden ve açıklayan pay senetleri, kıymetli evrak niteliği taşımaktadır. Bununla birlikte, pay senedi bastırılıncaya kadar çıkarılan ve 6102 sayılı Kanunu’nun 486. maddesi uyarınca kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanacağı ilmühaberler de kıymetli evrak niteliğindedir. Danıştay 4. Dairesi’nin 23.11.1994 tarih ve E.1994/3300 K.1994/550 sayılı kararında, Türk ticaret hukukunda sermaye şirketlerinde ortaklık paylarının geçici ilmühabere bağlanmış olmasıyla bağlanmamış olması arasında, tedavül kabiliyeti dışında bir fark olmadığı, dolayısıyla her halükarda menkul kıymet niteliğinde olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

İlmühaberler, anonim şirketin kurulmasının ardından hemen hisse senedi çıkarmanın güçlüğü sebebiyle, hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkarılmaktadır. Aksi kararlaştırılmadıkça, anonim şirketlerin ilmühaber çıkarma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu belgelere muvakkat ilmühaber, geçici belge, geçici ilmühaber de denilmektedir. Nama yazılı hisse senetlerinin veya hamiline yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin her hâlde nama yazılı olması gerekmektedir. İlmühaberler, hisse senetleri ile değiştirileceğinden ve onların yerine geçeceğinden, şekil ve kapsam yönünden hisse senetleri gibi düzenlenmektedir([1]). Buna göre üç çeşit ilmühaber düzenlenebilir([2]).

. Nama yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkartılan nama yazılı ilmühaberler,

. Hamiline yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkartılan nama yazılı ilmühaberler,

. Hamiline yazılı hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkartılan hamiline yazılı ilmühaberler

Geçici ilmühaber çıkarmak için, anonim şirket yönetim kurulu kararı ile çıkartılır. Herhangi bir kurumdan izin almaya gerek yoktur. Hisse senedine benzeyen bu ilmühaberler, herhangi bir matbaada bastırılabileceği gibi, bilgisayarda hazırlanıp çoğaltılması da mümkün bulunmaktadır.

6102 sayılı Kanunda ilmühaberin hangi şekli unsurları taşıyacağı konusunda bir düzenleme yoktur. Ancak niteliği ve hangi amaçla çıkarıldığı da göz önüne alınırsa, pay senedine ilişkin şekli unsurların ilmühaber için de aranacağı sonucuna ulaşılacaktır. Buna göre bir ilmühaberde; sahibinin adı soyadı, ikametgâhı, ilmühaberin türü, hangi tür pay senedinin yerini tutmak üzere çıkarıldığı, hangi anonim şirkete ait olduğu ve yetkili imzalar mutlaka bulunmalıdır. Eğer ilmühaber, nama yazılı hisse senedinin yerini tutmak üzere çıkarılmış ise ödenmiş miktarın da ilmühaberde gösterilmesi gerekmektedir. Bu şekli unsurları taşımayan ilmühaberler geçersiz değildir. Ancak bir zarar ya da ihtilaf ortaya çıktığında, şirket yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilmektedir. Anonim şirketler için ilmühaber çıkarma zorunluluğu yoktur ancak hisse senedi bastırılmadığı durumlarda, geçici ilmühaber bastırmakta yarar vardır([3]).

İlmühaberlerin, hukuken bir hüküm ifade edebilmesi, başka bir anlatımla hisse senedi gibi kabul edilebilmesi için, anonim şirketin yönetim kurulu başkanı ve bir üye tarafından imzalanıp, ortaklara “imza karşılığı” teslim edilmesi gerekir.

Şirket tarafından, hisse senedi çıkarıldıktan sonra ortaklara teslim edilir. Teslim edilirken de ortakların ellerindeki ilmühaberler geri alınır. İlmühaberler ortakların elinde kalmış olsa da geçerliliği yoktur. Çünkü yeni hisse senetleri çıkarılmıştır. Bu ilmühaberler üzerine iptal şerhi verilmemiş olsa dahi geçerli değildir. Üçüncü kişiler de dahil olmak üzere hiç kimse bu senetlere ilişkin olarak hak iddia edemez([4]). Hisse senetleri çıkarılmakla, ilmühaberler geri alınmadan pay sahiplerine verilmiş ise, hisse çıkaran şirkete karşı geçersizleşir ve şirket, dayanaksız ve hukuki açıdan sebepsiz kalan ilmühaberlerin, damgalama veya herhangi bir suretle iptal edilip muhafaza edilmek üzere iadesini, ortaklardan isteyebilir ve bu konuda dava açabilir. Böyle bir durumda, şirketin ve temsilcilerinin korunması amacıyla, ilmühaberlerin devrini önlemek için ilmühaberlerin hamillerin elinden alınması ve bir üçüncü şahsa tevdi edilmesi (verilmesi) gibi ihtiyati tedbirler alınabilir.

III- GEÇİCİ İLMÜHABERLERLE TEMSİL EDİLEN ORTAKLIK PAYLARININ SATIŞI

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinde; "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

  1. İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.

...

Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

..." hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin 232 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin "5-Geçici İlmühaberler" başlıklı bölümünde"Bilindiği üzere geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kâr payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir.

Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir." açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; anonim şirketlerde ortaklık payını temsil eden geçici ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra satılması durumunda Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre değer artışı kazancı oluşmayacaktır.

Diğer taraftan söz konusu ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren iki yıl geçmeden satılması durumunda elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekir.

Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu’nun 1/1. maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, anonim şirketlerde ortaklık payını temsilen elde bulundurulan geçici ilmühaberlerin satışı işlemi ticari kazanç olarak değerlendirilemeyeceğinden KDV'nin konusuna girmemektedir.

IV- SONUÇ

İlmühaberler, anonim şirketin kurulmasının ardından hemen hisse senedi çıkarmanın güçlüğü sebebiyle, hisse senetlerinin yerini tutmak üzere çıkarılmaktadır. Aksi kararlaştırılmadıkça, anonim şirketlerin ilmühaber çıkarma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu belgelere muvakkat ilmühaber, geçici belge, geçici ilmühaber de denilmektedir. İlmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.

Anonim şirketlerde ortaklık payını temsil eden geçici ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren iki yıldan fazla süreyle elde tutulduktan sonra satılması durumunda Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre değer artışı kazancı oluşmayacaktır. Bununla birlikte, söz konusu ilmühaberin iktisap tarihinden itibaren iki yıl geçmeden satılması durumunda elde edilen kazancın değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesi gerekir. Ayrıca anonim şirketlerde ortaklık payını temsilen elde bulundurulan geçici ilmühaberlerin satışı işlemi ticari kazanç olarak değerlendirilemeyeceğinden KDV'nin konusuna girmemektedir.

Ufuk ÜNLÜ*

E-Yaklaşım / Ekim 2023 / Sayı: 370

* Cumhurbaşkanlığı Denetçisi

[1] ÇEVİK, O. (2002), Anonim Şirketler, 4. Baskı, Ankara, s.54.

[2] M. MAÇ ve C. BÜYÜKKAYA, (2011), Anonim Şirketlerde Hisse Devrinin Geçerli Olması İçin Gerekli Hukuki Şartlar ve İşlemler, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Sayı: 79.

[3] Z. TOP, (2003), Anonim Şirkette İlmühaber, Hürses, “Hukuki Yaklaşım” Köşesi, s. 5.

[4] H. DOMANİÇ, (1998), Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, TTK Şerhi-II, s. 1280.