İdari Para Cezasını Düşürmenin Yolları

I- GİRİŞ

İdari para cezası; kabahat olarak nitelendirilen ve değişik Kanunlarda düzenlenen haksız fiiller karşılığında uygulanan; türü, miktarı ve süresi ancak Kanunla belirlenen belli miktardaki paranın, kabahat fiilini işleyen gerçek veya tüzel kişiden alınarak kamuya geçirilmesi olarak tanımlanabilir([1]).

Tanımını verdiğimiz bu yaptırımın miktarı, Sosyal Güvenlik Mevzuatı açısından, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda([2]) belirlenmiş olup asgari ücrete endeksli olarak hesaplanmaktadır. Bu yazımızda, idari para cezasına konu aynı fiil için öngörülmüş idari para cezasının nasıl daha düşük miktarda uygulanmasının mümkün olduğunu anlatacağız.

II- SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA İDARİ PARA CEZALARI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından uygulanan idari para cezaları, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Kurumca Verilecek İdari Para Cezaları” başlıklı 102. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Adı geçen Kanun hükmünde yer alan idari para cezalarını özetle 5510 sayılı Yasa’daki yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere uygulanan yaptırım olarak nitelemek mümkündür.

Sosyal Güvenlik Kurum’u tarafından, anılan Kanun’a dayanarak uygulanan idari para cezalarının sebeplerini ana başlıklar halinde şu şekilde sıralamak mümkündür: İşe Giriş Bildirgesinin Kanun’un öngördüğü sürede Kurum’a verilmemesi, İşyeri Açılış Bildirgesinin Kanun’un öngördüğü sürede Kurum’a verilmemesi, İşten Ayrılış Bildirgesinin Kanun’un öngördüğü sürede Kurum’a verilmemesi, Aylık Prim Hizmet Belgelerinin Zamanında Kanun’un öngördüğü sürede Kurum’a verilmemesi.

Kanun’un öngördüğü süre geçirildikten sonra Kurum’a verilen işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerine uygulanacak idari para cezaları için iki ayrı durum söz konusudur. Buna göre; söz konusu belgenin hangi yolla Kurum’a verildiği yani adı geçen belgenin işveren tarafından kendiliğinden mi, yoksa Kurum’un bir mahkeme kararına, bir denetim raporuna yahut da başka bir resmi kurumdan temin edilen belgeye istinaden mi işleme alındığı uygulanacak idari para cezasının miktarını değiştirmektedir. Bu doğrultuda, uygulanacak idari para cezaları aşağıda yer verilen 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin ilgili fıkra hükümlerine göre belirlenecektir. Buna göre öncelikle ilgili Kanun hükümlerine yer verilecek sonrasında ise örnekle ve karşılaştırmalı olarak izah edilecektir.

5510 sayılı Kanun’un “Kurumca Verilecek İdarî Para Cezaları” başlıklı 102. maddesine göre;

Kurum’ca dayanağı belirtilmek suretiyle diğer Kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş olsa dahi ayrıca bu Kanun’un;

a- 1) 8. maddesinin birinci fıkrası ile 61. maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanun’da belirtilen süre içinde ya da Kurum’ca belirlenen şekle ve usule uygun vermeyenler veya Kurum’ca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.

2) 8. maddenin birinci fıkrasında belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurum’un denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.

c- 86. maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurum’ca belirlenen şekilde ve usulde vermeyenler ya da Kurum’ca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;

1) Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,

2) Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,

3) Ek belgenin 86. maddesinin beşinci fıkrasına istinaden Kurum’ca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,

4) Belgenin mahkeme kararı, Kurum’un denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile Kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kurum’a bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında, idari para cezası uygulanır.

Yukarıda zikredilen Kanun hükümleri doğrultusunda özetle;  

İşverenlerce yasal süresi dışında kendiliğinden verilmiş olan prim belgelerine uygulanan idari para cezaları:

İşverenlerce yasal süresi geçirildikten sonra kendiliğinden Kurum’a verilen;

• İşe giriş bildirgelerine; aylık asgari ücretin 1 katı tutarında,

• Aylık prim ve hizmet belgelerine; her bir ay için

Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin 2 katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin 1/5’i tutarında,

Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin 2 katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin 1/8’i tutarında,

İdari para cezası uygulanmaktadır.

İşverenlerce mahkeme kararı/denetim raporu/resmi kurumlardan alınan yazılara istinaden verilmiş olan prim belgelerine uygulanan idari para cezaları:

İşverenlerce mahkeme kararı/denetim raporu/resmi kurumlardan alınan yazılara istinaden düzenlenen

• İşe giriş bildirgelerine; aylık asgari ücretin 2 katı tutarında,

• Aylık prim ve hizmet belgelerine; belgenin asıl veya ek olduğuna bakılmaksızın her bir ay için aylık asgari ücretin 2 katı tutarında,

İdari para cezası uygulanmaktadır.

İlgili Kanun hükümleri ile açıklaması yapılan durumu daha anlaşılır kılmak için örnekler üzerinden anlatılacak olursa;

Örnek 1: X LTD. ŞTİ. Unvanlı işyeri 01.01.2019 tarihinde işe başlatmış olduğu bir sigortalısı için Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapması gereken bildirimleri yapmadığını fark etmiş ve söz konusu sigortalı için Sigortalı İşe Giriş Bildirgesiyle 2019/01 ila 06 dönemine ilişkin Aylık Prim Hizmet Belgelerini düzenleyerek, kendiliğinden Kuruma vermiştir. Buna göre, gerekli incelemelerden sonra kabulüne karar verilen belgeler için adı geçen işyerine uygulanacak idari para cezası şu şekilde hesaplanacaktır:

1-     İşe giriş bildirgesinden dolayı, 5510 sayılı Kanun’un 102/a-(1) bendine göre asgari ücretin bir katı (2.558,40 X 1 = 2.558,40 TL)

2-     Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinden (2019/Ocak ila Haziran dönemine ait 6 aylık) dolayı 5510 sayılı Kanun’un 102/c-(2) bendine göre asgari ücretin sekizde birinin altı katı (2.558,40 / 8 = 319,80  X 6 ay = 1.918,80 TL)

olmak üzere toplam 4.477,20 TL (2.558,40 + 1.918,80) tutarında idari para cezası uygulanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’deki sigortalı için Kurum’a verilmemiş olan İşe Giriş Bildirgesiyle 2019/01 ila 06 ayalara ait aylık prim ve hizmet belgelerinin kesinleşen mahkeme kararına yahut Sosyal Güvenlik Denetmeni raporuna istinaden Kurum tarafından istenilmesi veya re’sen düzenlenmesi halinde ise uygulanacak idari para cezası şu şekilde hesaplanacaktır:

1- İşe giriş bildirgesinden dolayı, 5510 sayılı Kanun’un 102/a-(2) bendine göre asgari ücretin bir katı (2.558,40 X 2 = 5.116,80 TL)

2- Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinden (2019/Ocak ila Haziran dönemine ait 6 aylık) dolayı 5510 sayılı Kanun’un 102/c-(4) bendine göre her bir belge için asgari ücretin iki katı (2.558,40  X 2 = 5.116,80  X 6 ay = 30.700,80  TL)

olmak üzere toplam 35.817,60 TL (5.116,80 + 30.700,80) tutarında idari para cezası uygulanacaktır.

Hesaplamalardan açıkça anlaşılacağı üzere bir yanlışın yahut hatanın kendiliğinden düzeltilmesi ile denetim veya mahkeme kararına istinaden düzeltilmesi arasındaki yaptırım oldukça farklıdır. Öyle ki; söz konusu altı aylık süreye ilişkin prim belgelerini kendiliğinden düzenleyerek Kurum’a veren işverene göre mahkeme kararı/denetim raporu/resmi kurumlardan alınan yazılara istinaden düzenleyen işverene kayıt dışı sigortalı çalıştırma fiilinden dolayı yaklaşık 7 kat fazla idari para cezası uygulanmaktadır.

Konu hakkında değinilmesi gereken diğer bir husus da davaya ve/veya denetime konu olmuş hizmetlerin mahkeme kararlarının kesinleşmesinden ve/veya denetimin yahut incelemenin tutanağa bağlanmasından önce verilen prim belgelerine uygulanacak idari para cezalarının, 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin hangi bendine göre uygulanacağı hususudur.

Malum olduğu üzere hizmet tespit davaları, sigortalıyı çalıştıran işveren aleyhine açılmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu dava sonucu alınacak ilam üzerine hizmetlerin işleme alınması, primlerin tahakkuk ve tahsil ettirilmesi gerekmektedir. Buna dair Yargıtay kararları ile yerleşik hale gelen bu uygulama 6552 sayılı Yasa’nın 64/2. fıkrası ile 5521 sayılı İş Kanunu’nun 7. maddesine eklenen;

“Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuram’a re’sen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi Kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.

Anılan madde hükmüne göre tespit davası sonucu verilen kararlar, Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden kesinleştikten sonra bağlayıcılık kazanmaktadır. Öte yandan, hizmet tespit davası sonucunda kazanılan sigortalı hizmetleri için “prim belgelerinin yasal süresi içinde verilmemesi” fiili oluşacak ve buna bağlı olarak da ilgili işveren için idari para cezası uygulanacaktır.

Bu noktada işverenler için kaçınılmaz hale gelen idari para cezasını miktar olarak düşürmek mümkündür. Şöyle ki; işverenlerin, haklarında açılan hizmet tespit davası devam ederken veya aleyhine karar çıktıktan sonra kararın kesinleşmesinden önce tescilini sağlamadığı işçi için geriye yönelik olarak prim belgelerinin düzenlenmesi ve Kurum’a verilmesi halinde işveren söz konusu belgeleri kendiliğinden vermiş gibi değerlendirilecek ve uygulanacak idari para cezası da daha düşük olacaktır.

III- SONUÇ

Sonuç olarak, 5510 sayılı Kanun’a göre uygulanacak idari para cezaları asgari ücrete endeksli olarak hesaplanmakta ve geneli itibariyle yüksek çıkmaktadır. Bu bağlamda, uygulanacak idari para cezasına konu olan fiilin gerçekleşmiş olması halinde söz konusu fiili erkenden tespit etmek ve buna göre de düzeltme işlemlerini kendiliğinden yapmak işverenlerimizin lehinde bir durum olarak değerlendirilmektedir. Velev ki, idari para cezasına konu olan fiilin geç fark edilmiş olsa dahi mahkemeyle veya denetimle sonuca bağlanmadan, kendiliğinden gerekli işlemler yapılarak daha ağır idari para cezalarıyla karşılaşmanın önüne geçmek mümkündür.

Ertuğrul GEZEN*

E-Yaklaşım / Kasım 2019 / Sayı: 323

*  Sosyal Güvenlik ve iş Hukuku Uzm. / E.SGK Denetmeni

[1]Fatih KOÇAK, “İdari Para Cezası/Adli Para Cezası Kavramları Genel Çerçevesinde Türk Ticaret Kanunu’nda Öngörülen Cezalar”, Yaklaşım Dergisi, Haziran 2013, Sayı: 246

[2] 16.06.2006 tarih 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 3568 Sayılı SMMM ve YMM Kanunun da Maliye Bakanlığının Uygun Görüşü Alındıktan Sonra…” İbaresinin Kaldırılması İle İlgili Anayasa Mahkemesi Kararı Esas Sayısı : 2024/63 Karar Sayısı : 2024/75 Karar Tarihi…
  • PRİMLİ PAY ve MUHASEBE UYGULAMA Anonim şirketlerde kuruluş veya sermaye artırımı sırasında, pay senedinin üzerinde…
  • Kooperatif ve Üst Kuruluşları Ana Sözleşme İntibakı 26/10/2024 Son Tarih 7339 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair…
Top