3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu Md. 29/2 kapsamında indirimli orana tabi işlemler arasında yer alan konut satışlarından doğan KDV iadesi mükelleflerce talep edilen başlıca KDV iade türleri arasında yer almaktadır. Bütçe tekniği açısından "red ve iade" olarak kabul edilen ve vergi daireleri tarafından gerçekleştirilen KDV iade işlemleri, Sayıştay tarafından 5018 sayılı Kanun uyarınca da denetime tabi tutulmaktadır.

Bu kapsamda Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 2017 yılı işlemlerinin Sayıştay'ca denetlenmesi neticesinde düzenlenen "Sayıştay Denetim Raporu" (http://bit.ly/2YuBmOq) KDV iadeleri yönünden önemli tespitler içermektedir. Anılan Raporun 28-32 sayfaları arasında yer alan "Stokta Kalan Konutların KDV İadesinden Yararlanan Yapı Müteahhitine ve/veya Ortaklarına Satılarak KDV İadelerinin Gerçekleştirilmesi" bölümünde 150 m2 altındaki konut teslimine ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin iadesi işlemlerinde, iade sürecini hızlandırmak amacıyla bir kısım konut teslimlerinin KDV iadesinden yararlanan şirketlere ve/veya şirket ortaklarına yapıldığı, söz konusu satışların ise KDV iadesi hesabına dahil edilerek iadenin gerçekleştirildiğinin görüldüğü ifade edilmiştir. 

Sayıştay, 3065 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesi hükmü gereğince vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi halinde KDV doğmakta, ancak KDVGUT’nin ‘Stoklarda Yer Alan Mallar’ başlıklı B/3.1.3.2 bölümünde yer alan “Stoklarda yer alan mallarla ilgili olarak yüklenilen vergilerin, gerçekleşen indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir…” şeklindeki açık hüküm gerekçe gösterilerek işletmenin satmak amacıyla edindiği mamul ve ticari mallara ilişkin olarak yüklenilen KDV’nin iadesinin yapılmaması gerektiğini ileri sürmektedir. Diğer bir ifadeyle Sayıştay bu şekilde şirket ortaklarına yapılan satışları nihai bir satış olarak kabul etmeyerek, satışa konu konutların işletmenin stoğundaymışçasına değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

Gelir İdaresi Başkanlığı'nın eskiden beri gelen uygulamasıyla da kısmen örtüşen bu görüş, kullanım amacı her ne olursa olsun şirket ortağına yapılan satış için yüklenilen KDV'nin iadesini hukuka aykırı bularak katı bir duruş içermekle birlikte, ortağın bu konutu satışa konu etmeyip şahsen kullanması halinde nasıl bir yol izleneceği hakkında bilgi içermemektedir. Konu hakkında Gelir İdaresi Başkanlığı'nca verilen 05.07.2019 tarih ve E.548403 sayılı özelge içeriğinden de görüleceği üzere işletmeden çekmek suretiyle ortaklara fatura edilen konutların daha sonra başkalarına satılabileceği göz önünde bulundurulduğunda, yapılan satış nihai tüketim amaçlı olmadığından söz konusu satışın 3065 sayılı Kanun'un 2'nci maddesine göre teslim olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, söz konusu konut satışlarına ait yüklenilen KDV'nin indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmemesi gerektiği ancak ortaklar tarafından bu konutların daha sonraki bir tarihte satışa konu edilmesi halinde iade hakkından faydalanılabileceği hususuna yer verilmiştir.

Sayıştay ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nın yukarıda yer verdiğimiz görüşleri hukuki açıdan bir çok tartışmalı husus içermekle vergi mahkemeleri, esas olarak KDVGUT’de yer alan söz konusu düzenlemenin 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 2’nci maddesinde teslim tarif edilirken nihai tüketimden bahsedilmediği, teslim için aranan tek koşulun tasarruf hakkının devredilip devredilmediğinin olduğu gerekçesiyle davalı idare aleyhine hükümler vermektedir. Bu sebeple şirket ortaklarına yapılan satışlar nedeniyle yüklendikleri KDV'yi iade alamayan mükelleflerin yargı yoluna başvurmaları halinde olumlu sonuç almaları güçlü bir ihtimaldir. Serdar Taşdöken

https://www.linkedin.com/pulse/%C5%9Firket-orta%C4%9Fina-satilan-konuta-ili%C5%9Fkin-kdv-iadesine-engeli-tasdoken/

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Taşınmazları Bölünen Şirketler Enflasyon Düzeltmesinde Nelere Dikkat Etmeli? Taşınmazlarını kısmi bölünmeye konu etmiş ve sermaye azaltımı yapmış şirketlerin…
  • Enflasyon Düzeltmesinde ‘Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler’ Ve İstisnaların Nasıl Dikkate Alınacağına İlişkin Maliye Tebliği Kanuna Uygun Mu? Düzeltmeye tabi bilanço kalemleri 2023 ve 2024 düzeltilmiş değerleri üzerinden…
  • REEL OLMAYAN FİNANSMAN MALİYETİ AYRIŞTIRDIKTAN SONRA İKTİSADİ KIYMET İLE BİRİKMİŞ AMORTİSMANININ DÜZELTMESİNE DİKKAT! Bilindiği üzere, istisnai durumlar hariç, iktisadi kıymetin maliyetine ihtiyari veya…
Top