I- GİRİŞ

Yapılan iş ve meslekle doğrudan ilgili olması nedeniyle “mesleki riskler” gurubunda yer alan risklerden biri de, meslek hastalıklarıdır. Meslek hastalığına bağlı geçici ve/veya sürekli iş göremezlik, sigortalının gelir kayıplarına uğraması yanı sıra sağlığına da zarar verir. Bu nedenle gider artırıcı bir özelliğe de sahiptir.  

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na göre, meslek hasatlığının yol açtığı gelir kayıpları kısa vadeli sigorta kollarından, gider artışlarına yol açan sağlık yardımları ise genel sağlık sigortasından sosyal güvence altına alınmıştır.

Bir kimsenin herhangi bir hastalığa yakalanması, meslek hastalığının varlığını gerektirmez. Zira hastalığa uğrayanın her şeyden önce, 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılması gerekir. Ayrıca hastalık ile işin niteliği ve yürütüm şartları arasında uygun bir ilişkinin bulunması zorunludur.  

Bu açıklamalar dikkate alındığında, bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için kimi unsurların bir arada bulunması gerekir. Makalede, meslek hastalığı kavramı, meslek hastalığının tespit edilmesi ve unsurları üzerinde durulmuştur.

II- MESLEK HASTALIĞI NEDİR?

“Meslek hastalığı”, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir (5510 sayılı Kanun, Md: 14/1).

Kömür madenlerinde çalışan sigortalıların tutuldukları “silikoz”“pnömokonyoz”“antrekozi” gibi hastalıklar, işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple meydana gelen meslek hastalıkları için örnek gösterilebilir. Gürültülü işyerlerinin yol açtığı sağırlık da, meslek hastalığı kabul edilir. 

Bununla birlikte, sıtma ile mücadele işlerinde çalışan sigortalıların bataklıkların kurutulması işinde çalıştıkları sırada yakalandıkları “sıtma” hastalığı, hayvanlarla ilgili işte çalışanların yakalandıkları “şarbon” hastalığı ve son yıllarda gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde de görülen “kuş gribi” gibi hastalıklar da işin yürütüm şartları yüzünden meydana gelmesi nedeniyle meslek hastalıklarından sayılmaktadır.

III- MESLEK HASTALIĞI NASIL TESPİT EDİLİR?

Meslek hastalığı, bu durumun öğrenildiği günden başlanarak üç iş günü içinde İş kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilir(1). Bu bildirim, işçilerin meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen sigortalıların kendisi veya meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından yapılır. Bağımsız çalışan kapsamındaki sigortalı ise bildirimi kendisi yapar (5510 sayılı Kanun, Md: 14/4).

Bildirim, elektronik ortam üzerinden yapılabilir. Aynı zamanda doğrudan ya da posta yoluyla da işverenin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’ne/Merkezine gönderilebilir.

Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu, aşağıda belirtilen rapor ve belgelerin incelenmesi sonucu SGK Sağlık Kurulu tarafından tespit edilir (5510 sayılı Kanun, Md: 14/2):

a- SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler.

bSGK tarafından gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgeler.

Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar Sosyal Güvenlik Kurumu’nun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlar tarafından veya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş müfettişleri aracılığıyla yaptırılabilir (5510 sayılı Kanun, Md: 14/5).   

Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı, bu hastalıkların işten ayrıldıktan ne kadar zaman sonra ortaya çıktığı, meslek hastalığının o işten ileri gelmiş kabul edileceği ve meslekte kazanma gücü kayıp oranı hususları, ilgili Yönetmeliğin (2) numaralı ekinde yer alan Meslek Hastalıkları Listesine göre belirlenir. Söz konusu yönetmelik, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’dir(2).

Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelenmesiyle kanıtlandığı hâllerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa da, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun kararı ile meslek hastalığı sayılabilir (5510 sayılı Kanun, Md: 14/3).

Buradaki “yükümlülük süresi”, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. 

Meslek hastalıkları, aşağıda belirtildiği üzere, beş grupta toplanmıştır:

a- A Grubu: Kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları.

b- B Grubu: Mesleki cilt hastalıkları.

c- C Grubu: Pnömokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları.

d- D Grubu: Meslek bulaşıcı hastalıklar.

e- E Grubu: Fizik etkenlerle olan meslek hastalıkları.

Yönetmelikte yer alan listenin sol sütununda zararlı ajanın meydana getirdiği başlıca hastalıklar ve belirtileri, orta sütununda yükümlülük süreleri, sağ sütununda hastalık tehlikesi olan başlıca işler yer almıştır.

Mesleki bulaşıcı hastalıklar listesinin (D) grubunda yer alan bulaşıcı hastalıkların, görülen işin gereği olarak veya işyerinin özel koşullarının etkisiyle oluşması ve enfeksiyonun laboratuar bulguları ile de kanıtlanması gereklidir.

Bu listede yer almayan fakat görülen iş ve görev gereği olarak bulaştığı kesin olarak saptanan diğer bulaşıcı hastalıklar da meslek hastalığı sayılır. Bu husustaki teşhisin laboratuar deneyleriyle kanıtlanması gereklidir. Hastalığın en uzun kuluçka süresi yükümlülük süresi olarak alınır.

Pnömokonyozun meslek hastalığı sayılabilmesi için, sigortalının, havasında pnömokonyoz yapacak yoğunluk ve nitelikte toz bulunan yeraltı veya yerüstü işyerlerinde toplam olarak en az üç yıl çalışmış olması şarttır.

Ancak, havasında yüksek yoğunlukta ve pnömokonyoz yapacak nitelikte toz bulunan yeraltı ve yerüstü işyerlerinde meydana gelmiş, klinik veya radyolojik bulgular ve laboratuar muayeneleriyle süratli seyrettiği ve ağırlığı saptanmış olgularda Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun kararı ile üç yıllık süre indirilebilir.

IV- MESLEK HASTALIĞININ UNSURLARI NELERDİR?

İş kazasında olduğu gibi, meslek hastalığından söz edebilmek için de, dört unsurun bir arada bulunması gerekir. Bunlar; sigortalılık, olay (meslek hastalığı), engellilik ve sebep-sonuç unsurlarıdır.

A- SİGORTALILIK UNSURU

Meslek hastalığı, işin niteliği ve yürütüm şartları ile işyerinin durumu dolayısıyla zamanla ortaya çıkan hastalıktır. Bu yüzden, meslek hastalığı bu noktada iş kazasından ayrılır. Meslek hastalığındaki sigortalılık kavramı, iş kazasında olduğu gibi olayın meydana geldiği andaki sigortalılığı anlatmaz(3). 

Ayrıca, ilgilinin meslek hastalığının anlaşıldığı tarihte sigortalı sayılması da zorunlu değildir. Bu konuda kural, ilgilinin meslek hastalığına işyerinde hizmet akdi (4/1-a) ile veya bağımsız (4/1-b) statüde sigortalı olarak çalıştığı sırada yakalanmasıdır.

B- OLAY UNSURU

Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm koşullarından olmak üzere iki nedenle ortaya çıkar. İşin niteliğinde göre tekrarlanan nedenler dışında, örneğin iş dışında ev ya da tedavi gördüğü hastanede yakalandığı hastalıklar, listede yer alsa bile meslek hastalığı sayılmaz.

Burada önemli olan yapılan işin tekrarlanmasıdır. Bu nedenle, meslek hastalığında bir anlık bir durum söz konusu değildir. Örneğin, meslek hastalıkları arasında yer alan pnömokonyoz, sigortalının yaptığı iş nedeniyle üç yıl süreyle silin tozunu yutması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.

İşin yürütüm koşulları işyerinde sigortalı sağlığının koruma altına alınmasına yönelik 6331 sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’na göre yürürlüğe giren İş sağlığı ve İş Güveliği Hizmetleri Yönetmeliği’nde ayrıntılı olarak belirtilen önlemlerin alınmaması durumunu anlatır(4).

C- ENGELLİLİK UNSURU

Meslek hastalığının diğer bir unsuru, sigortalının geçici veya sürekli hastalık, bedensel ve ruhsal engelliliktir. Buna göre, meslek hastalığı, geçici veya sürekli olabileceği gibi, bedensel ya da ruhsal engellere de yol açabilir.

1- Bedensel ve Ruhsal Engeller

Bedensel engeller; yaralanma, körlük, sağırlık, kırık, çıkık, yanık ve sakatlanma gibi dıştan görülen arızalar olabileceği gibi, beyin ve iç kanama nedeniyle meydana gelen arızalar şeklinde de ortaya çıkabilir. Ölümle sonuçlanan olaylar da, bu grupta değerlendirilmelidir. 

Sinir bozuklukları, hafıza ve bilinç kaybı, zihinsel yorgunluk, akıl hastalığı gibi ruhsal engeller de iş kazasının yol açtığı engeller arasındadır.

2- Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Hali

İş kazası halinde “geçici iş göremezlik”SGK tarafından yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici olarak çalışamama (istirahat) halidir. Sigortalının iş kazası sonucu geçici iş göremezlik hali Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’ne göre doktor veya sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulu raporu ile belirlenir(5).

“Sürekli iş göremezlik” hali ise geçici iş göremezlik hali sonunda meslekte kazanma gücünün en az yüzde 10 oranında azalmasını ifade eder. Sürekli iş göremezlik (meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı) hali Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucusu sağlık kurulu tarafından düzenlenen sağlık raporlarına göre SGK Sağlık Kurulu’nca belirlenir(6).

D- SEBEP - SONUÇ UNSURU

Meslek hastalığı, işin niteliğine göre tekrarlanan bir nedenle veya işin yürütüm koşulları yüzünden ortaya çıkan bir tehlikedir. O halde, meslek hastalığından söz edebilmek için işin niteliği veya yürütüm koşulları ile uğranılan geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik arasında uygun bir sebep ve sonuç ilişkisinin bulunması gerekir.

Örneğin, toz yoğunluğunun fazla olduğu kömür ocaklarında çalışanların tutulduğu akciğer ve solunum hastalıkları, gürültülü işyerlerinin yol açtığı sağırlık, bataklıkların kurutulması sırasında çalışanların yakalandıkları sıtma hastalığı, hayvanlarla ilgili işte çalışanlarda görülen şarbon hastalığı ve sağlık tesislerinde çalışanların yakalandığı bulaşıcı hastalıkların nedenleri, işin niteliği ve yürütüm koşullarıdır.

IV- SONUÇ

Ülkemizde mesleki riskler grubunda yer alan meslek hastalıklarının yol açtığı gelir kayıpları, ödenek ve gelirler gibi parasal yardımlar adı altında kısa vadeli sigorta kollarından, sağlık yardımları gibi gider artışları ise genel sağlık sigortasından karşılanmaktadır.

Bir kimsenin ilgili Yönetmelikte sayılan meslek hastalıklarından birine yakalanması, tek başına 5510 sayılı Kanun’da meslek hastalığı için öngörülen yardımların yapılmasını gerektirmez. Bu yardımlardan yararlanabilmek için ayrıca sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden yakalandığı bir meslek hastalığı sonunda geçici veya sürekli iş göremez duruma düşmesi gerekir.

Sonuçta bir olayın meslek hastalığı sayılması, ilgili Yönetmelikte belirtilen meslek hastalığına yakalanmak yanında, bu meslek hastalığına yakalanan kimsenin hastalığın oluşması süresinde 5510 sayılı Kanun’a göre (4/1-a) veya (4/1-b) kapsamında sigortalı olmasına bağlıdır. Ayrıca meslek hastalığı ile geçici ve/veya sürekli iş göremezlik arasında uygun bir sebep-sonuç ilişkisi bulunmalıdır. http://www.y-akademi.com/ik/201812_ay.htm

Ataman YILMAZ*

Yaklaşım / Aralık 2018 / Sayı: 312

*           Sosyal Güvenlik Müşavir, Emekli SGK Daire Başkanı

(1)         http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/tr/Emeklilik/form_ve_dilekceler/E-Formlar/Ek-032

(2)         Yönetmelik 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)         Ataman YILMAZ, “55510 sayılı Kanun’a Göre İş Kazası Olayları ve Unsurları”, Yaklaşım, Sayı: 311, Kasım-2013, s. 152-161

(4)         Yasa 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı, Yönetmelik 27.11.2010 tarih ve 27768 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(5)         Yönetmelik 12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(6)         Yönetmelik 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 529 HESAP ENFLASYON DÜZELTMESİNE TABİ TUTULACAK MI? “529- Diğer Sermaye Yedekleri Hesabı”nın enflasyon düzeltmesine tabi tutulup tutulmayacağı…
  • 3568 Sayılı SMMM ve YMM Kanunun da Maliye Bakanlığının Uygun Görüşü Alındıktan Sonra…” İbaresinin Kaldırılması İle İlgili Anayasa Mahkemesi Kararı Esas Sayısı : 2024/63 Karar Sayısı : 2024/75 Karar Tarihi…
  • PRİMLİ PAY ve MUHASEBE UYGULAMA Anonim şirketlerde kuruluş veya sermaye artırımı sırasında, pay senedinin üzerinde…
Top