I- GİRİŞ

Çalışma hayatında daha çok part-time çalışma olarak ifade edilen çalışma şeklinin iş hukukuna göre adı “kısmi süreli çalışma” veya “çağrı üzerine çalışma”dır. Kısmi süreli çalışma, ülkemizde yaygın bir şekilde uygulanmamakla birlikte 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(1) ile 4857 sayılı İş Kanunu(2) hükümleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Her iki mevzuat açısından da kısmi süreli çalışma tanımlanma yoluna gidilmiş, bu bağlamda kısmi süreli çalışma şu şekilde tanımlanmıştır. 5510 sayılı Kanun kısmi süreli çalışmayı iş yerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma olarak tanımlarken; 4857 sayılı İş Kanunu kısmi süreli ve tam süreli iş sözleşmesi ayrımını yaptığı 13. maddesinde işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir ibaresi ile tanımlamıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün tanımına göre ise kısmi süreli çalışma normal çalışma sürelerinden az, sürekli ve düzenli olan ve gönüllü olarak yapılan çalışma olarak tanımlanmıştır.

Çalışmamızın konusu kısmi süreli çalışanların sigorta bildirimleriyle ilgili olarak yapılan bir uygulama değişikliğinin önemini vurgulamak ve açıklamak oluşturacaktır.

II- KISMİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ

Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 sayılı Kanun’un 13. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir” denilmektedir. Haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesinden kastedilen şey haftalık çalışma süresi olan 45 saatten daha az belirlenen çalışma sürelerinde kısmi çalışma söz konusu olmaktadır.

4857 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca; kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmi süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenmesi gerekmektedir.

III- KISMİ SÜRELİ ÇALIŞANLARIN SİGORTA BİLDİRİMLERİ VE KONUYLA İLGİLİ YAPILAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK

Kısmi süreli iş sözleşmesine istinaden çalıştırılan sigortalıların prim gün sayılarının hesaplanma dair kıstaslar Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin(3) “Kısmi Süreli Çalışmalarda Prim Ödeme Gün Sayısı”başlıklı 101. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre;

• Sigortalının normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi oranından daha az belirlendiği çalışmalar kısmi süreli çalışmadır.

• İş sözleşmesi saat ücreti karşılığı yapılmış ise kısmi süreli çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin, 4857 sayılı İş Kanunu’na göre günlük olağan çalışma süresi olan 7,5 saate bölünmesiyle, sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.

• 20.04.1967 tarih ve 854 sayılı Deniz İş Kanunu ve 13.06.1952 tarih ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun kapsamında çalışan sigortalıların ay içinde çalıştığı toplam sürenin sekiz saate bölünmesiyle, ayda kaç gün sigortalı bildirileceği hesaplanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 8 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanır.

• Yazılı sözleşme ile sigortalının yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması hâlinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı çağrı üzerine çalışmalarda, çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş ise bu süreler üzerinden; taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise sigortalının aylık çalışma süresi yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan gün sayısı üzerinden bildirilir.Ancak, çalışma süresinin gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş süreden fazla olması hâlinde bu süre dikkate alınarak yukarıdaki fıkralar hükmünce hesaplanan gün sayısı üzerinden bildirilir. Bu fıkranın uygulanmasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi hükümleri de dikkate alınır.

Anlaşıldığı üzere bu düzenlemeler doğrultusunda yapılacak hesaplamalarda;

• 4857 sayılı Kanuna istinaden çalışan sigortalılarda 7,5 saatin altındaki çalışmalar,

• 854 veya 5953 sayılı Kanuna istinaden çalışan sigortalılarda 8 saatin altındaki çalışmalar 1 güne tamamlanmaktadır.

ÖRNEK

İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı bir işyerinde Kısmi Süreli İş Sözleşmesiyle işe başlayan bir sigortalının söz konusu sözleşmeye göre günde 2 saat, haftada 6 gün (Pazar günü dışındaki günler) çalışması öngörülmüştür. Bu şartlara göre sigortalı;

- 2019/Ocak ayı içinde toplam 54 saat çalışmış olacaktır. Dolayısıyla; söz konusu sigortalının 2019/Ocak ayındaki prim gün sayısı prim gün sayısı 54 / 7,5 = 7,2 = 8 gün çalışmış kabul edilmesi gerekmektedir.

Yine aynı sigortalı adına 2019/Şubat ayı için hesaplama yapılacak olursa;

- 2019/Şubat ayı içinde toplam 48 saat çalışmış olacak ve Şubat ayındaki prim gün sayısı ise 48 / 7,5 = 6,4 = 7 gün olarak bulunacaktır.

Bununla birlikte söz konusu sigortalının Deniz İş Kanunu veya Basın İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı bir işyerinde çalıştığı kabul edildiğinde ise hesaplama değişecek ve şu şekilde olacaktır:

- 2019/Ocak ayındaki prim gün sayısı; 54 / 8 = 6,75 = 7 gün

- 2019/Şubat ayındaki prim gün sayısı; 48 / 8 = 6 gün

olarak hesaplanacaktır.

Şimdi kısmi süreli çalışan sigortalıların sigorta bildirimleri ile ilgili olarak yapılan önemli değişikliği açıklanacaktır. Özetle ifade etmek gerekirse; kısmi süreli çalışan sigortalının ay içindeki prim gün sayısı 20 günden fazla olamaz. Çünkü, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 101/1. fıkrasında, sigortalının normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre üçte ikisi oranından daha az belirlendiği çalışmalar kısmî süreli çalışma olarak tarif edilmiştir.

Sosyal Güvenlik Kurumu ifade edilen hüküm doğrultusunda e-bildirge bildiriminin yapıldığı program uygulamalarında bir değişikliğe gitmiştir. Buna göre; çalışanların sigorta bildirimlerinin alındığı e-Bildirge programlarında, eksik gün nedeni olarak “06-Kısmi İstihdam” işaretlenmiş sigortalılar için 20 günden fazla bildirim yapılması engellenmiştir.

Dolayısıyla, e-Bildirgede eksik gün nedeni “06-Kısmi İstihdam” seçilmiş bir sigortalı için 20 günün üzerinde bir gün sayısı girildiğinde “06-Kısmi İstihdam” seçilenler için 20 günden fazla hizmet bildirilemez. “Veri kayıt edilmedi, bilgileri kontrol ederek tekrar deneyiniz.” şeklinde uyarı verilmekte ve söz konusu bildirim sistem tarafından işleme alınmamaktadır.

IV- SONUÇ

Sonuç olarak, kısmi süreli çalışan sigortalıların sigorta bildirimlerinin ne şekilde yapılacağı, gün sayılarının nasıl hesaplanacağı ve hangi çalışmaların kısmi süreli çalışma olarak kabul edileceği mevzuat anlamında yeterince tarif edilmiş olsa da konuya dair sistemsel bir açık söz konusu idi. Söz konusu, düzenlemeler gereği kısmi süreli çalışan sigortalının ay içindeki prim gün sayısı 20 günden fazla olamayacağı açıktır. Bu doğrultuda SGK, bu yönde yapılabilecek yanlış bildirimleri önlemek adına sistemini revize etmiş bulunmaktadır. Buna göre; 20 günden fazla olan hizmet bildirimlerinin “06-Kısmi İstihdam” olarak bildirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Coşkun BİLGİN Yaklaşım / Nisan 2019 / Sayı: 316

*           SGK Fatih Sosyal Güvenlik Merkez Müdürü, Sosyal Güvenlik Denetmeni

(1)         16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(2)         10.06.2003 tarih ve 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

(3)         12.05.2010 tarih ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, Adana da 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • TMS-BOBİ FRS İlkelerine Göre Enflasyon Muhasebesi- Sermaye Hesabının Düzeltilmesi Sermaye hesabının düzeltilmesinde, sermayenin işletmeye konulduğu tarihler esas alınır. Sermaye…
  • Eğitim Öğretim Faaliyetlerinde Gelir Vergisi İstisnası Son dönemlerde artan eğitim ve öğretim ücretleriyle gündeme gelen özel…
  • Değer Artışı Kazançlarında Vergileme Gelir Vergisi Kanunumuzun 2’nci maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin 7 gelir…
Top