Yazın bitip sonbaharın gelişiyle birlikte çalışma hayatı da tekrar eski yoğunluğuna döndü. Bu yoğunluk uzun süreli çalışmaları da beraberinde getiriyor. Çoğu zaman çalışma haftalık çalışma süresinin içine sığmıyor daha geç saatlere hatta hafta sonlarına yayılabiliyor. Kanunen bir işçinin haftalık çalışma süresi 45 saat, bunun aşılması halinde fazla çalışma başlıyor. Bunun anlamı ise yapılan bu fazla çalışmanın ayrıca ücretlendirilmesi gerektiği. Çalışan yaptığı her bir saatlik fazla çalışmaya karşılık bir buçuk saatlik ücrete hak kazanıyor.

Günümüzde birçok işveren fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin sözleşmeler imzalatıyor. Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olması ancak iki durumda geçerli olarak kararlaştırılabilmektedir.

Bunlardan ilki, çalışanın kendi çalışma süresini kendisi belirleyen işveren vekili konumunda olmasıdır. İşverenin o kişinin çalışma süresinin tespitinde etkisi olmamalı. Çalışanın kendi çalışma süresini belirlemesi herhangi bir çalışma düzenine veya işyerinin açılış ve kapanış saatlerine tabi olmadan istediği kadar çalışabilmesini ifade etmektedir.

Yargıtay bir işçinin bu kapsama girebilmesi için işyerinde hiyerarşik olarak üstünde kimsenin olmamasını, işyerinin yönetiminin bu işçide olmasını arıyor.  Bu çalışanlar için fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğunu değil, fazla çalışma hesaplanmaması gerektiğini ifade ediyor.

Yüksek ücret varsa...

Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olarak kararlaştırılabileceği ikinci durum ise çalışanın ücretinin aynı işi yapan emsal çalışanlara göre önemli ölçüde yüksek belirlenmiş olmasıdır.

Çalışan o ay fazla çalışma yapsın veya yapmasın fazla çalışma ücretine hak kazanacaktır. Özellikle asgari ücret bağlamında, çalışanın aylık asgari ücret aldığı durumlarda fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil şekilde sözleşmede kararlaştırılamayacağını, bu şekilde kararlaştırılmış olsa bile sözleşme hükmünün geçersiz olduğunu vurguluyor. Çünkü asgari ücretin en az çalışma süresine karşılık belirlendiği, buna fazla çalışma ücretinin dahil olduğunun kabulünün asgari ücretin temeline aykırı olacağını ifade ediyor.

Daha yüksek ücret alan çalışanlar açısından da emsal ücret kavramına atıfta bulunuyor. Emsal ücret aynı veya benzer sektörlerde aynı veya benzer işi yapan çalışanların aldığı genel ücret düzeyi. Emsal ücretin tespiti zor olduğundan çoğunlukla çalışanın ücretinin belirli bir seviyenin üstünde olması halinde, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu kabul ediliyor.

Sadece 270 saate kadar

Fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olması çalışan ne kadar süre çalışırsa çalışsın sürekli aynı ücreti alması gerektiği anlamına gelmemektedir. Yılda 270 saatten fazla süreyle çalışılması hukuka aykırı olmakla birlikte, birçok işyerinde bunun çok daha üzerinde fazla çalışma yapılıyor. 270 saatin aşılmasının çalışana kıdem tazminatını alarak iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetme imkanı tanıdığını veya olası bir denetimde işverene yaptırım uygulanabileceğini ayrıca unutmamak gerekiyor. İşte böyle 270 saati aşarak yapılan fazla çalışmalar varsa, fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu durumlarda dahi yıllık 270, aylık 22.5 saati aşan sürelerin ücretinin aylık ücrete dahil olmadığı kabul edilmektedir. Bu sürenin ücretinin ödenmesi gerekmektedir.

Hafta tatili dahil mi?

Hafta tatilinde yapılan çalışmalar, aylık ücrete dahil olan fazla çalışma kapsamında değerlendirilmemektedir. Çalışanların 7 günlük zaman diliminde kesintisiz 24 saat dinlendirilmesi ve en fazla 6 gün çalıştıktan sonra 1 gün izin kullanması gerekmektedir. Aynen 270 saatte olduğu gibi, hafta tatilinde yapılan çalışmanın aylık ücrete dahil olan fazla çalışma haricinde bir çalışma olduğunu kabul etmektedir. Hafta tatilindeki çalışmanın ücreti ayrıca ödenmelidir.

Bu şartlar sağlanmadan fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil kabul edilmesi halinde, işveren yaptırımlarla karşılaşacaktır. Çalışan ücretinin eksik ödenmesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilecek, kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Cem Kılıç

 http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/fazla-calisma-ve-ucretler-2743456/

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, Adana da 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Kurumlar Vergisinin Oranının Saptanması Mart ayı gerçek kişilerin, Nisan ayı ise kurumların yıllık beyanname…
  • Yurtdışındaki Şirketlere Ortak Olan Kurumlarda Vergi İstisnası Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5-1/b maddesinde yurt dışı şirketlere ortak olan…
  • Kasa Affından Faydalandıktan Sonra Adat Faizi Hesaplayanlar Nelere Dikkat Etmeli? Kasa hesabında görülen şişkinlikler vergi incelemelerinde ilk dikkat çeken hususlardan…
Top