Yazdır

Devreden KDV' nin İade Edilip Edilemeyeceği

Katma değer vergisinde yer alan “indirim mekanizması” esasen, vergi indirimi hakkının, ilgili dönemde kullanılmasını, ilgili dönemde indirim hakkı kullanılamayan verginin ise, mükellefiyetin devamı süresince sonraki dönemlere devir etmesini ve iade edilmemesini öngörmektedir. Ancak, işin bırakılması halinde indirim imkânından yararlanılamamış (devreden) KDV’nin indirim imkânı ortadan kalktığı için işi bırakan mükellefler açısından indirilemeyen KDV sorunu ortaya çıkmakta ve genel olarak işi bırakma nedeniyle yüklenilip de indirimle giderilemeyen KDV tutarı gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru ya da kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmaktadır.

Gelir İdaresi, işi bırakma tarihi itibariyle indirim hakkı kullanılamamış KDV tutarı içerisinde iade hakkı tanınan işlemler nedeniyle yüklenilen vergileri bulunan mükelleflerin iade hakkının ise, mükellefiyetin sona ermesinden sonra da kullanılabilmesi görüşündedir. Bu nedenle, mükellefiyetin sona ermesi halinde indirim hakkı kullanılamayan (devreden) katma değer vergisinin iade edilip edilemeyeceği konusunda, mükellefiyeti sona eren mükellefin iade hakkı doğuran işlemlerinin bulunup bulunmadığının önemini vurgulamak gerektiği değerlendirilmektedir. Elbette bu açıdan bakıldığında, indirimli orana tabi konut teslimi işlemleri bulunan inşaat firmalarının, bu işlemleri nedeniyle yüklendikleri vergilerin (indirim yolu ile telafi edilememiş olması şartıyla) iade hakkının, mükellefiyetin sona ermesi ile ortadan kalkmadığını ve bu vergilerin mükellefiyet sona erdikten sonra da iade edilebildiğini bu değerlendirme ile birlikte ifade etmek gerekir.

Bununla birlikte, Gelir İdaresi, işi bırakma tarihi itibariyle işletme aktifinde kayıtlı bulunan net alanı 150 m²’ye kadar olan konutların (müteahhit tarafından) işletmeden çekilen değer olarak kendine fatura edilmesi işleminin indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade kapsamında değerlendirilemeyeceği görüşündedir. Bu görüş ise, inşaat firmalarının, iade hakkı doğuran işlemin mahiyetini tespit ederken ve iade taleplerini vergi dairesine götürürken bu kapsamdaki konutlara ilişkin olarak yüklenilen KDV tutarı için bir ayrıştırma yapmalarını gerekli kılmaktadır. Fatih POLAT Yaklaşım / Kasım 2017 / Sayı: 299