Mehmet Özdoğru
Yurt Dışında Şirket Kurma Kararı Nasıl Alınmalı?
Değerli okurlar, yurt dışından satın alınan bilgisayar programları konusunda uygulamada kafaların yine karıştığını müşahede etmekteyiz. Bu konuda oluşan kafa karışıklığının birkaç noktada toplandığı anlaşılmaktadır.
1. Hazır program nedir?
2. Şirketlere uyarlama yapılması programı hazır program olmaktan çıkarır mı?
3. Bir sistemden uzaktan erişim suretiyle yararlanma halinin program satın almaktan ayrıştırılması.
4. Ödemelerin yazılım, eğitim, danışmanlık, teknik destek vb. birçok kavramı da kapsıyor olması. 5.Bilgisayar programlarının satın alınmasının kullanım hakkının kiralanması gibi değerlendirilmek suretiyle gayri maddi hak olacağı iddiaları.
Konuya ilişkin yazılarım
15 Şubat 2008 ve 04 Şubat 2011 tarihlerinde Dünya Gazetesinde yayınlanan yazılarımın büyük ölçüde güncelliğini koruduğunu görüyorum. Yurt dışından satın alınan bilgisayar programlarının bedelleri ödenirken hangi hallerde stopaj yapmak gerekecek, hangi hallerde stopaj yapılmayacak, açıklık getirildi. Tamimin tamamını 4 Şubat 2011 yazısında bulabilirsiniz. “…Buna göre;
-Yurt dışında mukim firmalardan ithal edilen bilgisayar programları üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadan ve/veya çoğaltılmadan nihai tüketicilere satılması veya aynı şekilde işletmede kullanılması halinde yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç ticari kazanç niteliği taşıyacağından, bu nitelikteki ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır.
-Yurt dışında mukim firmalardan işletmede kullanmak ve/veya müşterilere satışını yapmak üzere daha önce piyasada bulunmayan bir bilgisayar programının özel olarak hazırlatılması halinde, yurt dışında mukim firma tarafından elde edilen kazanç serbest meslek kazancı niteliği taşıdığından bu kapsamdaki ödemeler üzerinden % 20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
-"Copyright" kapsamında bir bilgisayar programının çoğaltma, değiştirme, topluma dağıtma, gösterme gibi haklarının satın alınması halinde, şirket tarafından bir gayrimaddi hak elde edilecek olup, yurt dışında mukim firmaya yapılacak söz konusu gayri maddi hak bedeli ödemelerinden % 20 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.
Öte yandan, bilgisayar yazılım ürünlerinin, şirkete CD, disket vb. taşıyıcı medya içerisinde gümrükten ithal edildikten sonra internet üzerinden indirilen şifre ile aktive edilerek iktisap edilmiş olması ya da bilgisayar programının doğrudan doğruya internet üzerinden şifre ile indirilerek iktisap edilmiş olması durumu yurt dışına yapılacak ödemelerin vergilendirilmesinde herhangi bir değişikliğe yol açmayacaktır.
Diğer taraftan, bilgisayar programları ile ilgili olarak alınan internet üzerinden güncelleştirme ve yıllık bakım (garanti) gibi hizmetler karşılığında yapılan ödemeler üzerinden de ilgili oldukları programların satın alınması için yapılan ödemelerin tabi olduğu esaslar çerçevesinde vergi kesintisi yapılacaktır.
Diğer taraftan, yurt dışındaki firmaların mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının bulunması ve bu anlaşmalarda söz konusu ödemelere ilişkin bir hükmün bulunması durumunda, öncelikle bu hükümlerin dikkate alınacağı tabiidir.”
Mali idarenin muktezaları
Muktezaların tamamına yakınını yukarıda paylaştığımız şablona uygun verilmiş, verilmektedir.
İncelemeler
İncelemelerde, olayın uygulamada karşılaşılan halinden hareketle, hazır paket olmadığı, şirket açıklamaları ve sözleşme ifadeleri çerçevesinde bir sistemin kullanma hakkı karşılığında ödenen bedel olduğu iddiaları ileri sürülebilmektedir.
Mükellefler genel olarak satın aldıkları her şeyi paket program gibi sınıflama eğiliminde, vergi inceleme elemanları ve vergi idaresi de sistem kullanımı karşılığında yapılmış gayri maddi hak ödemesi şeklinde. Bu nedenle konu tartışılır veya değerlendirilirken farklılıkların ortaya konulmaya çalışılması oldukça önemli.
Yargı kararları
Yargı hazır, değişiklik yapılmadan, çoğaltma hakkı alınmadan, olduğu gibi satma veya kullanma durumlarını Mali İdare gibi ,ticari ödeme/ kazanç olarak değerlendiriyor. Yapılan ödemenin bir sistemin, bilgi birikiminin kullanımını içeriyor mahiyette ya da iç içe, kullanım ağırlıklılıklı, ayrıştırılamayan bir şekilde gördüğünde olayı bir gayri maddi hakkın kullanımı karşılığı yapılan ödeme olarak değerlendiriyor. Diğer bir ifade ile ortada birbiriyle çelişen kararlar yok.
Olaya, olayın ortaya konuş, belgelerde görünüş ve anlatılış biçimine, yargının vardığı sonuca göre konuların-olayların farklı olması, algılanması durumu var. Ürün ve isimlendirme çeşitliliği, hizmetin veriliş, teslim, kullanma şekilleri ve kullanma yerleri bu konularda tartışmalara yol açmaya devam edeceğe benziyor.
Zeki GÜNDÜZ
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
https://www.dunya.com/kose-yazisi/yurt-disinda-sirket-kurma-karari-nasil-alinmali/720888
Özel Hesap Dönemine Tabi Olan Mükelleflerde Enflasyon Düzeltmesi
MADDE 10- (1) 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesinde, geçici vergi dönemleri de dâhil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı, ancak 31/12/2023 tarihli mali tabloların, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede, özel hesap dönemine tabi mükellefler, 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemlerine ilişkin bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutmayacaklar, 2024 yılında biten hesap dönemine ilişkin bilançolarını ise geçici 33 üncü madde kapsamında enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklardır.
Bu bağlamda, 213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi kapsamında kendisine özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler bakımından, bu Tebliğ uygulamasında;
• 31/12/2023 tarihli bilanço, 2024 yılı içinde biten hesap dönemi sonundaki bilançoyu,
• 2023 yılı hesap dönemi, 2024 yılı içinde biten hesap dönemini,
• 1/1/2024 tarihi, 2024 yılı içinde başlayan hesap döneminin başındaki tarihi
ifade edecektir.
(2) Özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler, 2024 ve izleyen dönemlerde kullandıkları özel hesap dönemine ait geçici vergi dönemleri itibarıyla enflasyon düzeltme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarak enflasyon düzeltmesi yapıp yapmayacaklarına karar vereceklerdir.
Dolayısıyla, özel hesap dönemine tabi olan mükellefler 2024 ve izleyen dönemlerde enflasyon düzeltme şartlarının gerçekleştiği ilk geçici vergi dönemi ve aynı hesap dönemi içindeki izleyen geçici vergi dönemleri ve hesap dönemi sonunda bilançolarını bu Tebliğin dördüncü bölümü kapsamında enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklardır.
(3) Kendisine özel hesap dönemi tayin edilmiş mükelleflerin, bu Tebliğle yapılan açıklamaları, anılan tarihleri göz önünde bulundurarak değerlendirmeleri gerekmektedir.
İşletme Hesabı Ve Serbest Meslek Erbabı Mükelleflerin Tebliğde Geçen Enflasyon Düzeltmesi İle İlgili Maddeler
30/12/2023 tarihli ve 32415 (2.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de enflasyon düzeltmesine ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No:555) yayımlandı.
Tebliğde İşletme Hesabı esasına ve Serbest Meslek Erbapları ile İlgili Geçen Maddeler;
8 (6) Kazançlarını işletme hesabı esasına (zirai işletme hesabı dâhil) göre tespit eden mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Ancak, amortismana tâbi iktisadi kıymetlerini bu Tebliğe göre düzeltilmiş tutarları üzerinden amortismana tâbi tutabilirler.
46 (2) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal etmekle birlikte, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi gereğince enflasyon düzeltmesi yapmaları mümkün değildir.
46 (3) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden ve 31/12/2023 tarihi itibarıyla işletme hesabı esasına göre defter tutan, ancak müteakip dönemlerde bilanço esasına göre defter tutmaya başlayan mükellefler, bilanço esasına göre defter tutmaya başladıkları hesap döneminde öncelikle dönem başı bilançolarını bu Tebliğin üçüncü bölümü çerçevesinde enflasyon düzeltmesine tabi tutacaklardır. Bilanço esasına göre defter tutmaya başladıkları hesap dönemi ve sonrasında ise her geçici vergi ve hesap dönemi itibarıyla Tebliğin bu bölümü kapsamında enflasyon düzeltmesi yapılacaktır.
53 (2) Kazançlarını işletme hesabı esasına göre tespit eden mükellefler ile serbest meslek erbabları 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetleri için bu maddede belirtilen hükümlere göre 2024 takvim yılı ve sonrasında kalan faydalı ömür süresinde, 2023 yılında yapılan düzeltme de dahil olmak üzere, düzeltilmiş değerler üzerinden amortisman ayırabilecektir. Düzeltmeye tabi tutulan kıymetlerin geçmiş dönemlere ilişkin amortisman tutarları da düzeltmeye tabi tutulacaktır.
Bu amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları halinde bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet olarak kabul edilecektir. Ancak, bunun için Tebliğin dördüncü bölümü kapsamındaki dönemlere ilişkin yapılacak düzeltme işlemi neticesinde hesaplanan düzeltme farklarının, ilgili dönemde gelir olarak kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir. Aynı döneme ilişkin olarak amortismanın düzeltilmesinden kaynaklanan farkın gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
54 (2) Bilanço esasına göre defter tutmakta iken, 213 sayılı Kanunun 180 inci maddesi çerçevesinde işletme hesabı esasına göre defter tutmaya başlayan bir gelir vergisi mükellefinin işletme hesabı esasına geçmesi dolayısıyla kanun hükmünden kaynaklanan defter tutmayla ilgili bir değişikliğin oluşması mevzu bahis olduğundan, bu durum söz konusu enflasyon farklarının işletmeden çekilişi olarak değerlendirilmeyecektir.
Kayıt Tarihi olarak 31.12.2023 yazılabilir
Enflasyon Düzeltilmesine Tabi Tutulmuş Bilançoda Yer Alan Parasal Olmayan Kalemlerin Daha Sonra Elden Çıkarılması
MADDE 53- (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendi hükmü uyarınca, enflasyon düzeltmesine tâbi tutulan parasal olmayan kıymetlerin elden çıkarılması halinde, bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet olarak dikkate alınacaktır.
Ancak, düzeltme işlemine tabi tutulmuş olan 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerden amortismana tabi olmayan kıymetlerin, düzeltilmiş değerlerinin altında bir bedelle satılması halinde, düzeltme sonrası değerle, düzeltme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
(2) Kazançlarını işletme hesabı esasına göre tespit eden mükellefler ile serbest meslek erbabları 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca amortismana tabi iktisadi kıymetleri için bu maddede belirtilen hükümlere göre 2024 takvim yılı ve sonrasında kalan faydalı ömür süresinde, 2023 yılında yapılan düzeltme de dahil olmak üzere, düzeltilmiş değerler üzerinden amortisman ayırabilecektir. Düzeltmeye tabi tutulan kıymetlerin geçmiş dönemlere ilişkin amortisman tutarları da düzeltmeye tabi tutulacaktır.
Bu amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları halinde bunlara ilişkin enflasyon düzeltme farkları maliyet olarak kabul edilecektir. Ancak, bunun için Tebliğin dördüncü bölümü kapsamındaki dönemlere ilişkin yapılacak düzeltme işlemi neticesinde hesaplanan düzeltme farklarının, ilgili dönemde gelir olarak kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir. Aynı döneme ilişkin olarak amortismanın düzeltilmesinden kaynaklanan farkın gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Enflasyon Düzeltmesi Yapılan Döneme Ait Gelir/Kurumlar Beyannamesine Eklenecek Bilanço
MADDE 52- (1) Enflasyon düzeltmesi yapma ve geçici vergi beyannamesi verme zorunluluğu bulunan mükelleflerce, enflasyon düzeltmesinin yapıldığı geçici vergi ve hesap dönemlerine ilişkin gelir/kurumlar beyannamelerine düzeltilmiş (düzeltme sonrası) bilanço eklenir.
(2) Tebliğin üçüncü bölümü kapsamında enflasyon düzeltmesi yapan mükelleflerce, 2023 hesap dönemine ait gelir/kurumlar vergisi beyannamesi ekinde, 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun düzeltmeden önceki hali ile düzeltme sonrasında oluşan haline birlikte yer verilir.
Tasfiye Halinde Düzeltme İşlemleri
MADDE 43- (1) 2024 hesap döneminden önce tasfiyeye giren şirketlerin tasfiyesinin 2024 veya sonraki bir hesap dönemi içinde sonuçlanması halinde, tasfiye durumundaki şirketlerin geçici vergi beyannamesi verme yükümlülüğü bulunmaması sebebiyle, hem 2023 hesap dönemi sonuna ait bilanço hem de (enflasyon düzeltme şartlarının varlığına bağlı olarak) sonraki hesap dönemlerine ait bilançolar bu Tebliğle belirlenen düzeltme süreleri içerisinde düzeltilerek ilgili oldukları dönemlere ait beyannameler ekinde verilecektir.
Bilançolarını Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutan Mükelleflerin Beyanname Üzerinde Yapacakları İşlemler
MADDE 40- (1) Bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, 2024 hesap dönemi başından itibaren verilecek yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri ile geçici vergi beyannamelerinde beyan edecekleri vergi matrahlarını tespit ederken, (düzeltme öncesi bilançolara dayanan) 2023 ve önceki hesap dönemlerine ait indirilemeyen geçmiş yıl mali zararlarını mukayyet değerleri ile dikkate alacaklardır.
(2) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının, (5) numaralı bendinin son paragrafı, “Matrahın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl malî zararları enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate alınır.” hükmüne amirdir.
Söz konusu bent hükmü uyarınca, bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri;
a) 2024 hesap dönemi başından itibaren verilecek yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri ile geçici vergi beyannamelerinde beyan edecekleri vergi matrahlarını tespit ederken, (düzeltilmiş 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoya dayanan) 2024 ve sonraki hesap dönemlerine ait geçmiş yıl mali zararlarını, enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının varlığına/devamına bağlı olarak, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarları ile dikkate alacaklardır.
b) 2024 hesap dönemine ilişkin verilecek geçici vergi beyannameleri ile yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan edecekleri vergi matrahlarını tespit ederken;
- Bilanço üzerinde düzeltmeye tabi tutulan parasal olmayan kıymetlerden kaynaklanan kanunen kabul edilmeyen giderleri düzeltilmiş tutarlarıyla,
- Vergiden istisna edilmiş olan kazançlarını ise bu kazançların belirlenmesine esas bilançoların düzeltilmesi sonucu oluşan farkları da içerecek şekilde belirlenen tutarlarıyla
dikkate alacaklar, beyanname üzerinde ayrıca bir düzeltme yapmayacaklardır.
Bu kapsamda, ödenen trafik para cezası, binek otomobillere ilişkin akaryakıt gibi harcamaların gider olarak dikkate alınamayacak kısmı, gider olarak dikkate alınamayacak olan motorlu taşıtlar vergisi ödemeleri gibi harcamalar, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağından, beyannamede mevcut tutarları üzerinden kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Fazladan ayrılmış amortisman tutarları gibi giderler, enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağından, beyannamede düzeltilmiş tutarları üzerinden kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Örneğin, hesap dönemi takvim yılı olan ve bilanço esasına göre defter tutan (M), ticari işletmesinde kullanılmak üzere 15/7/2022 tarihinde katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi dahil alış bedeli 1.000.000 TL olan bir adet binek otomobil satın almış ve binek otomobilin iktisabı esnasında ödenen vergilerini binek otomobilin maliyetine dahil etmiştir. Mükellef normal amortisman usulünde yıllık amortismanlarını genel hükümlere göre ayırmakta ve safi kazancın tespitinde gider olarak dikkate alabileceği amortisman tutarını aşan kısmını kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate almaktadır.
Mükellef 2023 yılı ve 2024 yılı bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacak, 31/12/2024 tarihli dönem sonu işlemlerinde söz konusu binek otomobilin düzeltilmiş değeri üzerinden amortisman ayıracaktır. Ancak binek otomobilin Gelir Vergisi Kanununa göre belirlenen amortismana esas bedelin üzerinde kalan maliyet kısmına tekabül eden amortisman tutarını kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alacaktır.
Ayrıca, 2024 yılı bilançosunda düzeltilmiş amortismanlar içerisinde daha önceki yıllarda ayrılmış ve kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınan amortisman tutarları da bulunacağından 2024 yılı bilançosunun düzeltilmesi neticesinde birikmiş amortismanlar hesabında oluşan farkların söz konusu tutarlara isabet eden kısmının da kanunen kabul edilmeyen gider olarak beyannamede dikkate alınması gerekecektir.
Böylelikle kanunen kabul edilmeyen giderler beyannamede düzeltilmiş tutarları ile dikkate alınmış olacaktır.
Aynı şekilde, vergiden istisna edilen kazançlar da enflasyon düzeltmesine tabi tutulan bilançolara göre tespit edilecek ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş kazanç tutarları beyannamede indirim konusu yapılabilecektir.
Örneğin, serbest bölgede faaliyette bulunan ve kazançlarının tamamı istisna kapsamında olan bir mükellef, 2024 yılı bilançosunu düzeltmeye tabi tutacak ve düzeltme sonucu oluşan kazanç tutarını beyannamede istisna olarak göstermek suretiyle matrahtan indirim konusu yapabilecektir.
(3) 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançoya ait düzeltme ile sınırlı olmak üzere, amortisman süresi bitmemiş olan kıymetlere ilişkin maliyet veya alış bedelinden düşülen reel olmayan finansman maliyetinden amortisman ayrılmamış tutar, 2024 ve sonraki hesap dönemlerinde 5 yılda ve eşit taksitler halinde dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Enflasyon düzeltmesi uygulamasında, söz konusu reel olmayan finansman maliyetleri bilançoda gözükmeyeceği için, bunların mukayyet değerleri ile beyanname üzerinde indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Ancak, amortismana tabi bu iktisadi kıymetin 1/1/2024 tarihinden sonra satılması halinde, satış tarihi itibarıyla reel olmayan finansman maliyetinin itfa olunmayan kısmının, kıymetin satıldığı hesap döneminde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Yıllara Sâri İnşaat Ve Onarma İşlerine Ait Maliyet Ve Hak Edişlerin Düzeltilmesi İle İlgili Muhasebe Kayıtları
MADDE 27- (1) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde birden fazla takvim yılına sirayet eden yıllara sâri inşaat ve onarma işleri hususunda, "Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir. Mükellefler bu madde kapsamına giren hallerde her inşaat ve onarım işinin hasılat ve giderlerini ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve düzenleyecekleri beyannameleri işlerin ikmal edildiği takvim yılını takip eden yılın Mart ayı sonuna kadar vermeye mecburdurlar." denilmektedir.
Yıllara sâri inşaat ve onarma işlerinde enflasyon düzeltmesine ilişkin hükümler ise, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinin üçüncü paragrafında yer almakta, ayrıca 12 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde de söz konusu işlere ilişkin hesapların düzeltilmesinde kullanılacak hesaplara ait açıklamalar bulunmaktadır.
Yıllara sâri inşaat ve onarma işlerine ilişkin, Tebliğ ekindeki “Parasal Olmayan Kıymetler” listesinde (EK 2) yer verilen yıllara sâri inşaat ve onarma maliyetleri ile hakedişler, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası uyarınca deftere kayıt tarihi esas alınarak düzeltme işlemine tabi tutulacaktır. Şu kadar ki; bu hesaplara ilişkin mahsuben verilen veya alınan parasal olmayan avanslar, ödeme veya tahsil tarihinden mahsup tarihine kadar düzeltilir.
(2) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde, yıllara sâri inşaat ve onarma işlerine ait maliyet ve hakedişlere ilişkin düzeltmelerin “Enflasyon Düzeltme Hesabı” yerine “Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”na kaydedileceği ve bu hesabın işin bitiminde kâr/zarar hesabına intikal ettirileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla, yıllara sâri inşaat ve onarma işlerine ait maliyet ve hakedişlerine ilişkin düzeltmeler, “Enflasyon Düzeltme Hesabı” yerine “Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”na kaydedilecektir.
2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun enflasyon düzeltmesinde, Tekdüzen Hesap Planında "17- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri" hesap grubundaki yıllara sâri inşaat işlerine ilişkin maliyetlerin ve "35- Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri" hesap grubundaki hakediş bedellerinin düzeltmesinden ortaya çıkan farklar, "697- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı”nda izlenir. Bu hesap alacak ve borç kalanı vermesi durumuna göre "178- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı" veya "358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı"na devredilerek kapatılır.
(3) Yıllara sâri inşaat ve onarma işlerine ait maliyet ve istihkak tutarları ile ilgili olarak 2023 hesap dönemi sonu itibarıyla düzeltme sonucu oluşan düzeltme farkları işin bitiminde (2023 hesap dönemi sonundan önce başlayan işlerde) mali kâr/zarar tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Bir başka ifade ile 2023 hesap dönemi sonuna kadar geçen süreye isabet eden kazanç düzeltme öncesi hükümlere, sonraki dönemlere isabet eden kazanç ise düzeltilmiş değerlere göre tespit edilecek ve bunların toplanması suretiyle oluşan kazanç tutarı beyan edilecektir.
(4) Tekdüzen Muhasebe Sistemine göre söz konusu işlerle ilgili maliyetler, yansıtma hesapları yoluyla 170-177 numaralı hesaplara intikal ettirilecek, düzeltmeye esas tarih olarak da ilgili maliyet hesaplarına kayıt tarihi esas alınacaktır.
Parasal olmayan verilen depozito ve teminatlar, verilen sipariş avansları, taşeronlara verilen avanslar ve alınan sipariş avansları gibi yıllara sâri inşaat işi ile ilgili değerler de 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasında belirtilen düzeltmeye esas tarihler baz alınmak suretiyle düzeltmeye tabi tutulacak; söz konusu hesapların, yıllara sâri inşaat ve onarma işi ile ilgili olan kısımlarının 2023 hesap dönemi sonu itibarıyla hesaplanan enflasyon düzeltme farkları da “697- Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” ile ilişkilendirilecektir.
Yıllara sâri inşaat ve onarma maliyetleri ile ilgili olmayan ilk madde malzeme/yarı mamul/mamul/diğer stokların düzeltilmesi sonucu oluşan farkların, “697- Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” ile ilişkilendirilmemesi; ancak söz konusu kıymetlerin inşaat maliyetlerine aktarılması halinde, bu tarih itibarıyla düzeltme sonucu oluşan farkların, “697- Yıllara Sâri İnşaat Enflasyon Düzeltme Hesabı” ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir.
(5) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre düzeltme işleminde; mali tabloda yer alan bazı parasal olmayan varlıkların içerisinde bulunan reel olmayan finansman maliyetlerinin, ilgili varlığın maliyet veya alış bedelinden düşülmesi sonucu bulunacak tutarın düzeltmeye esas tutar olarak alınması gerekmekte olup, reel olmayan finansman maliyeti ihtiva edebilen iktisadi kıymetler anılan maddelerde sayılmış durumdadır. Buna göre, yıllara sâri inşaat ve onarma maliyetlerinin düzeltilmesi sırasında söz konusu kıymetler, reel olmayan finansman maliyeti ihtiva edebilen iktisadi kıymetler arasında yer almadıkları için, bünyelerinde reel olmayan finansman maliyeti ihtiva etseler bile ayrıştırma yapılmaksızın düzeltme işlemine tabi tutulacaklardır.
(6) Yabancı paralar ile yabancı para cinsinden ifade edilen kıymetler parasal kıymet olarak kabul edildiğinden; yıllara sâri inşaat ve onarma işlerinde mükellefler yabancı para üzerinden yapmış oldukları işlemlerini 213 sayılı Kanunun mevcut hükümleri doğrultusunda değerlemeye devam edecekler, bunlar için ayrıca düzeltme yapmayacaklardır.
İndirimli Teminat Uygulaması Sistemi (İTUS)
I.GİRİŞ
Günümüz konjoktöründe başta faiz oranlarının yüksek olması sebebiyle işletmeler bakımından finans kaynaklarının temini maliyetli olabilmektedir.
Bu bağlamda indirimli teminat uygulamasıyla vergi iadelerinin alınması mükellefler açısından finans maliyeti bakımından önemli avantajlar sağlayabilmektedir.
Bu yazımızda İTUS uygulamasına ilişkin esaslar irdelenmiştir.
II.İTUS UYGULAMA ESASLARI
II.1.İTUS Sertifikası Kapsamına Giren Mükellefler
İTUS sertifikası, genel özel şartları şartları taşıyan mükelleflere bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığı (bulunmayan yerlerde Defterdarlık) tarafından İTUS sertifikası verilir.
İNDİRİMLİ TEMİNAT UYGULAMASI SİSTEMİ SERTİFİKASI T.C. MALİYE BAKANLIĞI GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ……VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI ………ŞİRKETİ .. / .. / 20.. tarihinde yapmış olduğunuz başvurunun değerlendirilmesi sonucunda gerekli şartları taşıdığınız anlaşıldığından, KDV iadelerinde işlemlerinizde indirimli teminat uygulaması sisteminden yararlanmanızı sağlayacak bu sertifikanın tarafınıza verilmesi Başkanlığımızca uygun bulunmuştur. Vergi Dairesi Başkanı |
II.2.İTUS Genel Şartlar
Başvuru tarihinden önceki son üç takvim yılı içinde;
a) Vergi mükellefiyetinin bulunması,
b) Mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle, defter ve belgelerin ibrazından imtina edilmemiş olması,
c) Gelir veya kurumlar vergisi, geçici vergi, gelir vergisi stopajı, ÖTV ve KDV (tevkifat hariç) uygulamalarından her birine ait beyanname verme ödevinin her bir vergi türü itibarıyla ikiden fazla aksatılmamış olması (süresinden sonra kendiliğinden verilen beyannameler hariç),
ç) Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili nedeniyle özel esaslara tabi tutulmamış veya tutulmuşsa genel esaslara dönülmüş olması,
d) Cari takvim yılı da dâhil olmak üzere son iki takvim yılına ilişkin tam tasdik sözleşmesi bulunması.
Gerekir.
Başvuru tarihi itibarıyla;
a) KDV iade taleplerinde özel esaslara tabi olmayı gerektiren bir durumunun bulunmaması,
b) Ödenmesi gereken vergi borcunun bulunmaması (vergilerin tecil edilmiş olması bu şartın ihlali sayılmaz).
c) Sertifika başvurusundan önceki, iade talebinin bulunduğu birbirini izleyen son beş vergilendirme dönemi itibarıyla haklarında yazılmış YMM ve/veya vergi inceleme raporlarının olumlu olması.
d) YMM’lerle süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan mükellefler hakkında iade hakkı doğuran işlemlerin bulunduğu birbirini izleyen son beş vergilendirme dönemine ait olumlu YMM raporu bulunması halinde de bu bölüm bakımından bu şart gerçekleşmiş sayılır.
II.2.1.İTUS Uygulamasında YMM Raporlarının Önemi
Birbirini izleyen beş vergilendirme döneminden kasıt, iade hakkı doğuran işlemlerin yapıldığı birbirini izleyen dönemlerdir. Bu dönemler arasında herhangi bir dönemde vergi inceleme raporu veya YMM raporu düzenlenmesini gerektiren bir iade hakkı doğuran işlem bulunmadığı takdirde, bu dönemler, birbirini izleyen beş vergilendirme döneminin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Birbirini izleyen son beş vergilendirme dönemine ait olumlu raporlardan bir kısmının vergi inceleme elemanları, bir kısmının ise YMM tarafından düzenlenmiş olması halinde de bu şartın gerçekleşmiş sayılacağı tabiidir.
Ancak beş olumlu rapor şartını kısmen veya tamamen YMM’lerce düzenlenen raporlarla yerine getiren mükelleflerin indirimli teminattan yararlanabilmeleri için, iade talebinde bulundukları dönem için de tam tasdik sözleşmesi yapmış olmaları gerekmektedir. Tam tasdik sözleşmesi kapsamında bulunmayan dönemlere ilişkin iade taleplerinde ise KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinde iadeye ilişkin yer alan açıklamalara göre işlem yapılacaktır.
Son olumlu rapor vergi dairesine intikal ettikten sonra (diğer şartlar da gerçekleşmişse) raporun ilgili olduğu vergilendirme döneminden sonraki dönemlere ilişkin iade talepleri için indirimli teminat uygulamasına başlanır. Raporun ait olduğu vergilendirme döneminden sonraki dönemler için verilen teminatların, indirimli teminat tutarını aşan kısmı iade edilir.
II.2.2.Dış Ticaret Sermaye Şirketlerinin Durumu
Yukarıda belirtilen genel şartları sağlayan Dış Ticaret Sermaye Şirketi ve Sektörel Dış Ticaret Şirketi statüsündeki şirketlere başka bir şart aranmaksızın İTUS sertifikası verilir.
4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan tarifelerdeki taşıtların ihracatını yapan, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren dış ticaret sermaye şirketi niteliğindeki imalatçılarda, iade talebinin bulunduğu birbirini izleyen son beş vergilendirme dönemine ilişkin olumlu rapor şartı aranmaz.
II.3.İTUS Özel Şartlar
İTUS uygulamasında yukarıda açıklanan genel şartlar ile birlikte, kendileri için öngörülen özel şartları taşıyan aşağıdaki mükellefler İTUS sertifikasına hak kazanırlar.
II.3.1.İhracat İstisnası Kapsamındaki İade Talepleri Bakımından
II.3.1.1.İmalatçılar ve İmalatçı-İhracatçılar:
Genel şartlara ek olarak;
a) İlgili sicile kayıtlı olan,
b) Ödenmiş sermayelerinin veya son bilançolarında kayıtlı ATİK’lerinin (gayrimenkuller hariç) amortisman düşülmeden önceki toplam tutarı 100.000 TL’yi aşan,
c) Üretim kapasitesi ile bu kapasitenin gerektirdiği iktisadi kıymetlere sahip olduğu kapasite raporuyla teyit edilen,
ç) İmalat işinde 20 veya daha fazla işçi çalıştıran (İşçi sayısının tespitinde bizzat imalat işinde çalışan işçiler dikkate alınır. Bunlar dışında kalan yönetici, büro personeli ve muhasebeci gibi personel dikkate alınmaz. Hesaplamada, ihracatın gerçekleştiği dönemden önceki 12 aylık ortalama esas alınır.),
imalatçı-ihracatçılar ile ihraç kaydıyla teslimde bulunan imalatçılara, bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa bir dilekçe ile başvurmaları halinde, başvuru tarihini izleyen 15 gün içinde İTUS sertifikası verilir.
II.3.1.2.Diğer İhracatçılar (Hizmet İhracatı Yapanlar Hariç):
Genel şartları taşıyan mükelleflerden;
a) Son üç takvim yılı itibarıyla yıllık 4 milyon ABD Doları veya
b) Son beş takvim yılı itibarıyla yıllık iki milyon ABD Doları ve üzerinde
ihracat yapanlara, bu şartları sağladıkları tarihi takip eden “yılbaşından itibaren” geçerli olmak üzere İTUS sertifikası verilir.
II.3.1.3.Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler Bakımından
İmalatçı, imalatçı-ihracatçı ile diğer ihracatçılar kapsamında olmayan mükelleflerden;
a) Başvuru tarihinden önce vergi dairesine verilmiş olan son yıllık kurumlar vergisi veya gelir vergisi beyannamesinin ekinde yer alan bilânçoya göre en az;
1) Aktif toplamı 40.000.000 TL,
2) Maddi duran varlıkları toplamı 10.000.000 TL,
3) Öz sermaye tutarı 20.000.000 TL,
4) Net satışları 50.000.000 TL,
b) Cari yıl dâhil başvuru tarihinden önceki takvim yılında vergi dairesine verilmiş muhtasar beyannamelere göre aylık ortalama çalıştırılan kişi sayısı 50 veya daha fazla, (Hesaplamada işlemin gerçekleştiği dönemden önceki 12 aylık ortalama esas alınır.)
olanlara, yukarıda açıklanan genel şartları da taşımaları kaydıyla İTUS sertifikası verilebilir.
Bu şartları birlikte taşıyan mükelleflerin bağlı oldukları Vergi Dairesi Başkanlığına/Defterdarlığa bir dilekçe ile başvurması halinde, başvuru tarihini izleyen 15 gün içinde “İTUS Sertifikası” verilir.
III.İTUS KAPSAMIDA KDV İADELERİNİN YERİNE GETİRİLMESİ
İTUS belgesi sahibi mükelleflerin KDV iade talepleri, sertifika tarihini içine alan dönemden başlamak üzere, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde yerine getirilir.
III.1.İTUS Sertifikası Uygulamasına Göre Teminat Mektubu Tutarı
İTUS sertifikasına sahip mükelleflerin iade talepleri KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinde yer alan açıklamalara göre yerine getirilir.
İadenin teminat karşılığında talep edilmesi halinde;
a) İade miktarının belirlenen sınırı aşan kısmının (% 8)’i
b) Dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri için %4’ü
için teminat verilir.
III.2.İTUS Uygulamasında YMM Tasdik Raporunun İbraz Edilme Süresi
Teminat, KDV Genel Uygulama Tebliğinde aksi belirtilmedikçe, iadenin yapıldığı tarihten itibaren “altı ay” içinde ibraz edilecek YMM raporu ile çözülür.
Bu süre içerisinde YMM raporu ibraz edilmemesi halinde veya mükellefin talep etmesi durumunda teminat VİR sonucuna göre çözülür.
İTUS sertifikasının iptalini gerektiren bir neden olmadığı sürece, sonraki iade taleplerinde indirimli teminat uygulamasına devam edileceği ve YMM raporunun da yine altı ay içinde ibraz edilmesinin isteneceği açıktır.
IV.İTUS SERTİFİKASININ İPTAL EDİLMESİ
Kendilerine İTUS sertifikası verilen mükelleflerle ilgili olarak aşağıdaki hususlardan herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde İTUS sertifikası iptal edilir.
Sertifikanın iptal edildiği, gerekçesiyle birlikte mükellefe bildirilir.
Mükellefin,
a) Bu durumun bildirildiği tarihi içine alan ve
b) Sonraki dönemlere ait olan veya
c) Önceki dönemlere ait olup bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iadelerinde
indirimli teminat uygulanmaz.
a) Önceki bölümlerde belirtilen koşullardan tutarlarla ilgili olanlar dışındaki şartları kaybeden mükellefler ile anılan bölümde belirtilen tutarlarda ve çalıştırılan işçi sayılarında % 25’i aşan bir azalma meydana geldiği anlaşılan mükelleflerin sertifikaları iptal edilir.
Mükelleflerin tutarlar karşısındaki durumu, yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihi, ortalama işçi sayısına ilişkin şart karşısındaki durumu ise her bir muhtasar beyannamenin verildiği tarihi izleyen 15 gün içinde mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünce/malmüdürlüğünce tespit edilir.
b) Defter ve belgelerini 213 sayılı Kanundaki süreler içinde ibraz etmeyen mükelleflerin sertifikaları sürenin dolduğu günü takip eden gün iptal edilir.
c) Vergi borçlarını, vadesinde ödemediği anlaşılan mükelleflere, vade tarihinden itibaren 7 gün içinde 6183 sayılı Kanunun 55.maddesinde öngörülen ödeme emri veya alacağın teminata bağlanmış olması halinde 56.maddesinde öngörülen yazı tebliğ edilir.
Tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde vergi borcunu ödemeyen mükelleflerin sertifikası iptal edilir.
Ancak, takip edilen vergi borcunun yargı kararı veya düzeltme işlemiyle tamamen kaldırılması halinde; yargı kararının İdare’ye tebliğ edildiği veya düzeltme işleminin yapıldığı tarihi içine alan dönem ve izleyen dönemlerdeki iadeler ile bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iadelerde “İTUS Uygulaması” kapsamında işlem yapılır.
ç) Mükellef hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı konusunda vergi dairesine “olumsuz rapor” intikal etmesi halinde, raporun vergi dairesine intikal ettiği tarihten sonraki ve bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iade taleplerinde indirimli teminat hükümleri uygulanmaz ve sertifika iptal edilir.
d) Olumsuz rapora dayanılarak yapılan tarhiyatın * yargı kararları ile terkin edilmesi halinde mükellefe tekrar sertifika verilir.
Ancak yapılan tarhiyatın yargı kararları ile kısmen veya tamamen onaylanması halinde mükellefin Sertifika alabilmesi için belirlenen İTUS şartlarının tekrar sağlaması gerekir. Yargı kararından önce, mükellefin gerekli şartları yerine getirerek genel esaslara geçmesi halinde, genel esaslara tabi olduğu tarihten sonraki 24 ay süresince özel esaslara tabi olmayı gerektirecek şartların ortaya çıkmaması ve şartları taşıması kaydıyla, 24 aylık sürenin sonunda mükellefe tekrar sertifika verilir.
Sonradan yargı kararının gelmesi halinde yukarıda (c) numaralı ayrımdaki açıklamalara göre işlem yapılır.
IV.SONUÇ
Bu makalemizde irdelenen İTUS uygulaması;
a) Hem finans kurumlarında kredi limitlerini zorlamaması,
b) Hem daha az maliyetli olması,
c) Hem hızlı bir şekilde işletmenin kaynaklarından finans sağlaması bakımından tercih edilebilir bir durum teşkil etmektedir.
Ahmet GÜZEL
WRS İmperium, YMM, Bağımsız Denetçi
Kaynak:
3065 sayılı KDV Kanunu
İlgili İdari Düzenlemeler
https://www.wrsimperium.com/indirimli-teminat-uygulamasi-sistemi-itus/
Vergiye Uyumlu Mükelleflere Yüzde 5 Vergi İndirimi ve Uygulama Örnekleri
I.TANIM: VERGİ İNDİRİMİ NEDİR
Vergi İndirimi, uyumlu mükellefleri desteklemek ve pozitif ayırmak amacıyla Ağustos 2018’in başında uygulamaya geçirilen bir düzenlemedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121.maddesine göre; belirlenen şartları taşıyan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, 1 /1 /2018 tarihinden itibaren verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ini, ödenmesi gereken vergiden indirme imkânı bulunmaktadır.
İlk çıkış haliyle yararlanma şartları ağır bulunan vergi indirimi uygulaması 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren verilen beyannameler için koşullar nispeten esnetilerek kolaylaştırılmıştır.
II.YÜZDE 5 VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANAN MÜKELLEFLER
Kanunda belirtilen şartları taşımaları kaydıyla vergi indiriminden;
a) Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefleri,
b) Kurumlar vergisi mükellefleri,
yararlanabilir.
Ancak;
a) Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler,
b) Sigorta ve reasürans şirketleri,
c) Emeklilik şirketleri ve
d) Emeklilik yatırım fonlarının
yüzde 5 vergi indiriminden yararlanması mümkün değildir.
III.YÜZDE 5 VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI
Mükelleflerin % 5 vergi indiriminden yararlanabilmesi için aşağıda açıklanan şartları sağlaması gerekir:
1) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması gerekmektedir.
Vergi beyannameleri; yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini ifade etmektedir.
Diğer taraftan; Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak;
a) Kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya
b) Pişmanlıkla verilen beyannameler
beyannamelerin süresinde verilmiş olma şartının ihlali sayılmayacaktır.
2) Belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekir.
Bununla beraber kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, yıllık indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmayacaktır.
3) İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibariyle kapsam dâhilindeki vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması gerekir.
Ayrıca, vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dâhil) 1.000,00 TL’nin altında vadesi geçmiş borcunun bulanmaması bu şartı ihlal anlamına gelmez.
Ödemenin;
İlgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla,
a) Vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve
b) İndirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma galen vergilerin mahsuben ödemek istenilen tutarın %10’unu aşmaması
kaydıyla,
“Eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden “on beşinci günün bitimine” kadar ödenmesi şartıyla”
Zamanında ödenme şartının ihlal edilmiş olması anlamına gelmez.
4) Vergi indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359.madctesinde (Kaçakçılık suçları ve cezalar) sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler yüzde 5 vergi indirimi uygulamasından yararlanamaz.
IV.VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMAK İÇİN ÖDENMESİ GEREKEN VERGİLER
Vergi İn diriminden yararlanabilmek için;
a) Gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin,
a) Geçici vergi beyannamelerinin,
a) Muhtasarı muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile
a) Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerinin
yasal süresinde verilmesi ve bu beyannamelerin üzerine tahakkuk eden bütün vergilerin;
“vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibariyle ödenmiş olması”
gerekir.
V.VERGİ İNDİRİMİNDE ÜST LİMİT
Gelir İdaresince 324 seri no’lu VUK Genel Tebliği ile yapılan belirlemeye göre; hesaplanan indirim tutarı, 01.01.2024 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 6.900.000,00 TL’den fazla olamayacaktır.
VI.İNDİRİLECEK TUTARIN ÖDENMESİ GEREKEN VERGİDEN FAZLA OLMASI DURUMU
İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir.
Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.
VII.ŞARTLARIN TAŞINMADIĞININ ANLAŞILMASI DURUMUNDA İNDİRİLEN VERGİ İÇİN YAPILACAK İŞLEMLER
Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası “uygulanmaksızın” tarh edilecektir.
Bu durumda gecikme zammının hesaplanacağı açıktır.
VIII.DÜZELTME AMACIYLA VEYA PİŞMANLIKLA BEYANNAME VERME DURUMUNDA VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASI
Kanuni süresi içinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.
Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla ödenmiş olması gerekmektedir.
IX.VERGİ İNDİRİMİ UYGULAMASINA İLİŞKİN ÖRNEKLER
Örnek 1:
Vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını taşıyan Mükellef (A), 2023 takvim yılında 1.500.000,00 TL ticari kazanç, sahibi olduğu iki daireyi konut olarak kiraya vermesi sonucunda 500.000 TL kira geliri elde etmiş ve götürü gider yöntemini seçmiştir. Mükellef yıl içinde 225.000,00 TL geçici vergi, 120.000 TL de tevkif yoluyla kesilen vergi ödemiştir.
Mükellef, kira gelirinin yanında ticari kazancını beyan etmek zorunda olduğundan, 21.000 TL olan konut kira geliri istisnasından yararlanması mümkün değildir.
Buna göre, Mükellef (A) %5 vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanacaktır.
Ticari Kazanç | 1.500.000 TL |
Gayrimenkul Sermaye İradı (Konut) | 500.000 TL |
Giderler (Götürü) (500.000 X %15) | 75.000 TL |
Safi İrat (Kira) (500.000 – 75 .000) | 425.000 TL |
Gelir Vergisi Matrahı(1.500.000 + 425.000) | 1.925.000 TL |
Hesaplanan Gelir Vergisi | 631.400 TL |
Ticari Kazanç/Gelir Vergisi Matrahı (1.500.000/1.925.000) | %77 |
Hesaplanan Gelir Vergisinin Ticari Kazanca İsabet Eden Kısmı (631.400 X 0,77) | 486.178 TL |
Hesaplanan Vergi İndirimi Tutarı (486.178 X %5) | 24.308,9TL |
Mahsup Edilecek Vergi Toplamı (225.000 + 12 0.000) | 345.000 TL |
Ödenmesi Gereken Vergi (631.400 – 345.000) | 286.400 TL |
Vergi İndirimi Tutarı | 24.308,9 TL |
Ödenecek Gelir Vergisi (286.400 – 24.308,9) | 262.091,1TL |
Örnek 2:
Avukatlık faaliyetinden dolayı gelir vergisi mükellefi olan Mükellef (B), vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını taşımakta olup 2023 takvim yılında 4.000.000 TL serbest meslek kazancı, 350.000 TL alacak faizi elde etmiştir. Mükellef, bu dönemde 600.000 TL geçici vergi, 500.000 TL de tevkif suretiyle kesilen vergi ödemiştir.
Buna göre;
Mükellef (B) % 5 vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanabilecektir:
Serbest Meslek Kazancı | 4.000.000 TL |
Menkul Sermaye iradı | 350.000 TL |
Gelir Vergisi Matrahı (4.000.000 +350. 000) | 4.350.000 TL |
Hesaplanan Gelir Vergisi | 1.601.400 TL |
Serbest Meslek Kazancı /Gelir Vergisi Matrahı (4.000.000 / 4.350.000) | 0,91 TL |
Hesaplanan Gelir Vergisinin Serbest Meslek Kazancına İsabet Eden Kısmı (1.601.400 X0,91) | 1.457.274TL |
Hesaplanan Vergi İndirimi Tutarı (1.457.274 X %5) | 72.863,7 TL |
Mahsup Edilecek Vergi Toplamı (600.000+ 500.000) | 1.100.000 TL |
Ödenmesi Gereken Vergi (1.601.400 -1.100.000 ) | 501.400 TL |
Vergi indirimi Tutarı | 72.863,7 TL |
Ödenecek Gelir Vergisi (501.400 – 72.863,7) | 428.536,3TL |
Örnek 3: (Vergi İndiriminin Ödenmesi Gereken Vergiden Yüksek Olması Durumu)
Vergi indiriminden yararlanma şartlarının tamamını sağlayan (X) AŞ’nin, 2023 hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği matrah üzerinden 50.000.000,00 TL kurumlar vergisi hesaplanmıştır.
Mükellef, bu dönemde 38.000.000,00 TL yurtiçinde tevkif suretiyle kesilen vergi, 10.000.000,00 TL de geçici vergi ödemiştir.
Buna göre;
(X) AŞ %5 vergi indiriminden aşağıdaki şekilde yararlanması mümkün olacaktır.
Hesaplanan Kurumlar Vergisi | 50.000.000 TL |
Hesaplanan Vergi indirimi Tutarı (50.000.000 X 0,05) | 2.500.000 TL |
Mahsup Edilecek Vergiler Toplamı (38.000.000 + 10.000.000) | 48.000.000 TL |
Ödenmesi Gereken Kurumlar Vergisi (50.000.000 – 40.000.000) | 2.000.000 TL |
Mahsup Edilen Vergi indirimi Tutarı | 2.500.000 TL |
Ödenecek Kurumlar Vergisi | 0 TL |
İadesi istenebilecek Vergi İndirimi Tutarı (2.500.000 -2.000.000) | 500.000 TL |
Buna göre (X) AŞ, 30.04.2025 tarihine kadar talep etmesi halinde 500.000,00 TL vergi indirimi tutarını “vergi indiriminin ödenecek KV’nden yüksek olması gerekçesiyle” iadesini alabilecektir.
Ahmet GÜZEL
WRS İmperium, YMM, Bağımsız Denetçi
Kaynak:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
İlgili İdari Düzenlemeler
NOT: Bu makale 02.03.2024 tarihinde www.ekovergi.com sitesinde yayınlanmıştır.
https://www.wrsimperium.com/vergi-uyumlu-mukelleflere-yuzde-5-vergi-indirimi-ve-uygulama-ornekleri/