Ülkemizde ortalama ücret seviyeleri ile yoksulluk sınırı arasında adeta uçurum var. Durum böyle olunca da ek iş yapmak bazen kaçınılmaz oluyor. Ancak bu durum işçi ile işveren arasında anlaşmazlıklara da neden olabiliyor. Öyle ki işveren tarafından iş sözleşmesinin feshi yoluna dahi gidilebiliyor.

Bununla birlikte işçilerin veya memurların ek iş yapabilme durumlarına işverenlerin de dikkat etmesi gerekiyor. Nitekim işe aldıkları işçinin ek iş yapıp yapmadıklarını kontrol etmeleri basiretli bir tacir olmanın gereği.

İşçinin Sadakat Borcu Var

Çalışma hayatında gerek işçiye gerekse de işverene yüklenen bazı sorumluluklar bulunuyor. Bunlardan birisi de işçinin işverene karşı sadakat borcu. Sadakat borcu dediğimiz zaman işçinin, işverenin ve işyerinin çıkarlarını koruması yükümlülüğünü anlamamız gerekiyor.

Yani işçi bir davranışı veya ihmali sonucunda işverene/işyerine zarar veriyorsa sadakat borcunu ihlal ediyor demektir. Yine bunun gibi işçinin işverene karşı bağlılık ve doğruluğa uymayan bir davranış sergilemesi de sadakat borcuna ters düşüyor.
Şayet işçinin bu şekilde davranışları tespit edilirse işveren tarafından iş sözleşmesi derhal feshedilebiliyor ve bu durumda işçi kıdem tazminatına da hak kazanamıyor.

Ek İş Yapmak Sadakatsizlik mi?

İşçinin mesai saatleri dışında ek iş yapmasının işverene karşı bağlılık ve doğruluk ilkesine aykırı olup olmadığı hususunda farklı görüşler var. Örneğin Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir kararında, işçinin işverenin bilgisi dışında aynı sektördeki bir işyerinde de çalışmasının doğruluk ve bağlılığa uymadığını belirtmiş.

​Buna benzer bir şekilde yine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi bir kararında, işçinin mesai saatleri dışında işverenden izin alınmadan kendi nam ve hesabına (serbest olarak) iş yapmasını iş sözleşmesini fesih nedeni olarak saymış.

Memurun Ek İş İmkanı Var mı?

Memur maaşlarının düşük seviyelerde olması da ister istemez akıllara ek iş yapılması mümkün mü sorusunu getiriyor. Ancak bu noktada memurların dikkatli olması gerekli. Çünkü ek iş yapılması durumunda disiplin cezası alabilirler.
657 sayılı Kanun’da memurların yapamayacağı işler tek tek sayılmış. Bunları şöyle sayabiliriz:

  • Memurlar tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz
  • Memurlar ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil olamaz
  • Memurlar kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamaz.
  • Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz.
  • Gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.

Ayrıca, ücretsiz izne ayrılan memurların da bilmesi gereken önemli bir husus var. Ücretsiz izne ayrılmış olunması memurluk sıfatını ortadan kaldırmıyor. Yani ücretsiz izindeyken de memurların uymaları gereken kurallar geçerli. Buna yasaklar da dahil. Dolayısıyla ücretsiz izindeyken de yukarıda saydığımız işlerde çalışılması mümkün değil.

Prim Yatırılmalı mı?

İşçiler birden fazla işverene tabi olarak çalışırlarsa her işverenin işçiyi ayrı ayrı SGK’ya sigortalı olarak bildirmesi gerekiyor. Dolayısıyla bir işverenin “nasıl olsa başka işverenler bildiriyor” düşüncesiyle bildirimde bulunmaması yanlış ve tespiti halinde ceza yenmesi söz konusu olur.

Memurlarda ise durum farklı. Öncelikle yukarıda belirtildiği gibi memurların bir işveren tabi çalışması yasak ve disiplin hükümlerinin uygulanmasını gerektiriyor. Ancak buna rağmen memur bir yerde çalışırsa ne olacak? Bu durumda memur çalıştığı kamu kurumunda 4/c kapsamında sigortalı olduğu için işveren tarafından ayrıca sigortalı olarak bildirilmez ve prim ödenmez.
Nitekim 5510 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine göre; Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılır.


18.03.2019
Dr. Mehmet BULUT 
İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı


This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

http://www.sadettinorhan.net/18_3_2019_makale.html

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 529 HESAP ENFLASYON DÜZELTMESİNE TABİ TUTULACAK MI? “529- Diğer Sermaye Yedekleri Hesabı”nın enflasyon düzeltmesine tabi tutulup tutulmayacağı…
  • 3568 Sayılı SMMM ve YMM Kanunun da Maliye Bakanlığının Uygun Görüşü Alındıktan Sonra…” İbaresinin Kaldırılması İle İlgili Anayasa Mahkemesi Kararı Esas Sayısı : 2024/63 Karar Sayısı : 2024/75 Karar Tarihi…
  • PRİMLİ PAY ve MUHASEBE UYGULAMA Anonim şirketlerde kuruluş veya sermaye artırımı sırasında, pay senedinin üzerinde…
Top